logo
23 NİSAN 2024

O kendisiyle işitir, kendisiyle görür

İmam Ca'fer (a.s.) buyurdu ki: "Allah, işitendir, görendir. Bir organ olmaksızın işitir, bir alete başvurmadan görür. Daha doğrusu kendisiyle işitir, kendisiyle görür. Zat ve anlam ayrılığı söz konusu olmaksızın bilendir, her şeyden haberdardır"
25.06.2015 00:00:00
Hişam b. Hakem, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet eder:Kendisine, "Allah nedir?" diye soran zındıka İmam şu cevabı verdi: "Her şeyden farklı bir şeydir. Sen benim bu sözümü, anlamın ispatı şeklinde algıla. O, şeyliğin gerçek anlamıyla bir şeydir; ancak cisim ve suret değildir. Gözle görülmez, elle tutulmaz, beş duyu organıyla algılanmaz. Zihinler O'nu kavrayamaz, zamanın geçmesiyle yıpranıp eksilmez, akıp giden zamanlar O'nu değiştirmez."Soruyu soran adam dedi ki: "Ama siz, Allah'ın işiten ve gören olduğunu söylüyorsunuz?"Buyurdu ki: "Evet O, işitendir, görendir. Bir organ olmaksızın işitir, bir alete başvurmadan görür. Daha doğrusu kendisiyle işitir, kendisiyle görür. O, işitendir, kendisiyle işitir ve O, görendir, kendisiyle görür dediğim zaman bu, O, bir şeydir, kendisi de ayrı bir şeydir anlamına gelmez. Bilâkis, sorulan kişi ben olduğum için kendimle ilgili bir tabir kullanmak istedim ve soran da sen olduğuna göre senin anlayacağın bir dil kullandım. Ve diyorum ki: Gerçekte O, bütün zatıyla işitendir ama bu, O'nun parçası olan bir bütün olduğu anlamına gelmez. Sadece içimdeki anlamı kendimle ilintili ifadelerle sana anlatmak istedim. Söylediklerimin varmak istediği nokta şudur: O, işitendir, görendir, zat ve anlam ayrılığı söz konusu olmaksızın bilendir, her şeyden haberdardır."Soru soran dedi ki: "Peki, O nedir?"Ebu Abdullah dedi ki: "O, Rabdir. O, mâbuddur. O, Allah'tır. Allah derken maksadım, Elif, lam ve ha harflerini, aynı şekilde ra ve ba harflerini ispatlamak değildir. Bilâkis, sen bu harflerin ötesindeki anlamı tasavvur et. Eşyanın yaratıcısı ve meydana getiricisi şey, anlamını, söz konusu harflerin niteliğini düşün. İşte bu, Allah, Rahman, Rahim, Aziz ve benzeri isimlerle isimlendirilen anlamdır. Mâbud O'dur."Soru soran adam dedi ki: "Biz ancak yaratılan şeyleri tasavvur edebiliyoruz."İmam Ca'fer (a.s.) dedi ki: "Eğer öyle olsaydı Allah'ı birleme yükümlülüğü üzerimizden kalkardı; çünkü biz ancak tasavvur ettiklerimizin dışındaki şeylerle yükümlü değiliz. Aksine biz diyoruz ki:Duyularla tasavvur edilen, onlar aracılığıyla algılanan, duyular tarafından sınırlandırılmış ve onlarda somutlaşmış her şey yaratılmıştır. Çünkü yaratıcının varlığının olumsuzlanması iptal ve yokluk demektir. Yaratıcının tenzih edilmesi gereken ikinci husus ise benzerliktir; çünkü benzerlik bileşim ve terkib ürünü olduğu açık olan yaratılmış varlıkların niteliğidir. Şu halde meydana getirilmişlerin var oluşlarını var eden birinin varlığını kanıtlamak kaçınılmazdır. Meydana getirilmiş varlıkların var edilmişlikleri, onlar açısından zorunlu bir niteliktir. Onların var edicileri de onlardan ayrıdır ve onlar gibi değildir; çünkü onlar gibi olan, açık bir şekilde bileşim ve terkip ürünü olmak bakımından onlara benzer. Onlar gibi yokluktan varlığa geçmiş, küçüklükten büyüklüğe, siyahlıktan beyazlığa ve güçlülükten zayıflığa doğru bir süreç izlemiştir. Bunun dışında burada ayrıca açıklama ve varlıklarını kanıtlama gereğini duymadığımız daha başka özellikleri saymak mümkündür."
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek

Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar

Türk milletini esaretten kurtaran ve yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, onca zorlu işlerinin arasında kitap yazmaya da vakit yaratmıştır. Onun hakkında çok sayıda önemli biyografiler kaleme alınmıştır. Özellikle Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazdığı 'Hoş Geldin Atatürk' eseri adeta bir başyapıttır 
23.04.2024 12:02:00
Mehmet Hakan Akkuş
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Mustafa Kemal Atatürk, hayatı boyunca kitaplarla bütünleşmiş ve okuma sevgisiyle bilgi birikimini artırmıştır. Farklı dönemlerde çeşitli konularda kitaplar da yazmıştır. İşte Atatürk'ün yazdığı bazı kitaplar:

1. Nutuk: Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve inkılaplarını anlatan bu eser, Atatürk'ün kendi kaleminden çıkmış ve tarihi bir hitabeye dayanmaktadır. Nutuk, günümüzde bile geçerliliğini koruyan önemli bir kaynaktır.

2. Takımın Muharebe Talimi: Askerlikle ilgili konuları ele alan bu kitap, muharebe eğitimi ve stratejileri hakkında bilgi verir.

3. Geometri Kılavuzu: Atatürk'ün kendi el yazısıyla yazdığı geometri kitabı, matematiksel terimlerin anlaşılmasını kolaylaştırmış ve Osmanlıca geometri terimlerine Türkçe karşılıklar bulmuştur.

4. Yurttaş İçin Medeni Bilgiler: Atatürk'ün yazdığı bu eser, medeni bilgileri anlatır ve vatandaşların bilinçlenmesine katkıda bulunur.

Atatürk'ün bu eserleri, hem tarihi hem de güncelliği olan önemli bilgiler içermektedir. Kendisinin ileri görüşlülüğü ve akılcılığı, yazdığı kitaplarda da kendini göstermektedir.


Atatürk hakkında yazılmış bazı biyografiler


Mustafa Kemal Atatürk, modern Türkiye'nin kurucusu ve büyük bir devlet adamı olarak, birçok biyografiye de konu olmuştur. Bu biyografiler, Atatürk'ün hayatının farklı yönlerini aydınlatır ve onun tarihteki yerini daha iyi anlamamızı sağlar. İşte Atatürk hakkında yazılmış bazı önemli biyografiler:

- Atatürk: An Intellectual Biography. Yazar M. Şükrü Hanioğlu tarafından kaleme alınan bu eser, Atatürk'ün düşünce dünyasını ve fikirlerinin oluşumunu derinlemesine inceler. Atatürk'ün modernleşme ve ulus devlet inşası sürecindeki rolünü vurgular.

- Atatürk: The Biography of the Founder of Modern Turkey. Andrew Mango'nun yazdığı bu biyografi, Atatürk'ün kişisel yaşamından politik kariyerine kadar geniş bir perspektif sunar. Atatürk'ün liderlik tarzı ve kararlarına odaklanır.

- Atatürk: A Biography of Mustafa Kemal, Father of Modern Turkey. Lord Kinross'un eseri, Atatürk'ün hayatını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anlatır. Atatürk'ün askeri başarılarından siyasi reformlarına kadar geniş bir yelpazede bilgi sunar.

- Atatürk: Leadership, Strategy, Conflict. Edward J. Erickson'un kitabı, Atatürk'ün askeri stratejilerini ve liderlik becerilerini ele alır. Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki dönemdeki kararlarına ışık tutar.


Hoş Geldin Atatürk


Prof. Dr. Haydar Baş tarafından kaleme alınan 'Hoş Geldin Atatürk'eseri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının önemli kesitlerine odaklanıyor. Kitap, Atatürk'ün yaşamını ve liderliğini belge ve bilgilerle aydınlatarak, onun gerçek yönlerini gözler önüne seriyor.

Atatürk, Türk Milleti'ni çağdaş uluslar seviyesine çıkarmak için birbirinden önemli devrimler gerçekleştirmiş, vatan toprağını kurtarmak için birçok kutlu zafer kazanmış büyük bir liderdir. Hoş Geldin Atatürk, bu büyük liderin imanına atılan iftiraları, gizlenen gerçekleri ve örtülen yönlerini açığa çıkarıyor.

Kitap, Atatürk ile ilgili düzenlenen sempozyumlarda yapılan iddialı konuşmaları, çarpıcı makaleleri ve önemli yorumlarıyla kamuoyunda ses getiren Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden çıkmıştır. Atatürk hakkındaki tartışmalara son noktayı koymayı hedefleyen bu eser, okuyucuları derinlemesine düşünmeye ve gerçekleri görmeye davet ediyor.

Hoş Geldin Atatürk, Atatürk'ün mirasını anlamak ve onun büyük liderliğini daha iyi kavramak isteyen herkes için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi

Başkentte kırmızı beyaza bürünen binaların oluşturduğu görsel şölen havadan görüntülendi.
23.04.2024 09:03:00 / Güncelleme: 23.04.2024 09:06:54
İhlas Haber Ajansı
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Başkent Ankara'nın bir çok bölgesi dev Türk bayraklarıyla donatıldı.

Çankaya, Keçiören ve Altındağ'a asılan dev ay yıldızlı bayraklar dron ile havadan görüntülendi.



Öte yandan I. ve II. TBMM Binası ışıklandırılırken restorasyonu tamamlanan EGO Genel Müdürlüğünün yeni binasında ise dev Türk bayrağı sarkıtıldı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gün boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

Yaşasın 23 Nisan

Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak önemli yer tutan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun
23.04.2024 07:00:00
Haber Merkezi
Yaşasın 23 Nisan
Yaşasın 23 Nisan
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Türk milleti ve Türk askerleri Kurtuluş Savaşı'nda büyük bir zafer kazandı. Düşmanın topraklarımızdan atılma sürecinde bundan tam 104 yıl önce 23 Nisan 1920'de TBMM Ankara'da açılmıştır.

Düşman askerleri topraklarımızdan çıkarıldığında da cumhuriyet ilan edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan 1924'te, 23 Nisan'ın bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. 1929 yılında ise 23 Nisan Bayramı'nı çocuklara armağan etmiştir.

23 Nisan, çocukların bayramı olduğu gibi, Türkiye'nin bağımsızlığının da simgesidir. Atatürk, 23 Nisan'ı çocuklara armağan ettikten sonra, uluslararası alanda da çalışmalar yapılmaya devam edilmiş ve 23 Nisan dünya çocuklarının bayramı olarak değer kazanmıştır.

Türkiye'nin bağımsızlığını gösteren 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı yalnızca çocuklar tarafından değil, tüm Türkiye tarafından kutlanmaktadır. Yıllardır türlü eğlencelerle ve coşkuyla kutladığımız bu şenlik, sizin de bildiğiniz gibi, dünyada çocukların sahip olduğu tek bayram. UNESCO, 1979 yılını 'Çocuk Yılı' olarak ilan edince, Türkiye Cumhuriyeti, 23 Nisan bayramını dünya çocuklarıyla kutlamaya karar verdi O yıl kutlamaya 6 ülke katıldı, ama her yıl bu sayı büyüdü ve bütün dünya çocuklarının kutladığı uluslararası bir bayram haline geldi.


TBMM'nin açılması ve ilk hükümetin kurulması


Mustafa Kemal'in Meclis-i Mebusan'ın İstanbul dışında bir yerde toplanması gerektiği düşüncesinde ısrar etmesine rağmen, meclisin İstanbul'da toplanmasını kabul edilmek zorunda kalınmış, Mustafa Kemal'in korktuğu gelişme yaşanarak İstanbul işgal edilmiş ve Meclis-i Mebusan çalışmalarına süresiz ara vermişti.

Bu gelişme millet iradesinin tecelli etmesi imkânını ortadan kaldırmıştı. Dolayısıyla gelişmeler İngilizlerin arzu ettiği yöndeydi. İngilizler Damat Ferit Hükümeti'nin iş başına getirilmesini sağlayarak hazırlayacakları barış şartlarını İstanbul Hükümeti'ne rahatlıkla kabul ettirebilecekleri ortamı oluşturmuşlardı. Bir aksilik halinde Yunan kuvvetleri zaten saldırıya hazır bekletilmekteydi. Ancak Anadolu'ya geçtiği günden itibaren Milli Mücadele hareketini Türk milletine mal etme kararı ile hareket eden Mustafa Kemal boş durmamıştı. Artık

Mustafa Kemal'in millet egemenliğine dayalı yeni bir devlet kurmanın zamanı gelmişti.

Mustafa Kemal ilk adım olarak işe, 19 Mart 1920'de askeri ve sivil yetkililere bir genelge göndermekle başlamıştı. Bu genelge ile durumu yetkililere izah eden Mustafa Kemal, Ankara'da her livadan seçilerek belirlenen beşer temsilcinin bir kurucu meclis oluşturulacağını açıklamıştı. Bu genelgenin yayımlanmasından sonra hızla seçimlere başlanmış ve seçilen üyeler Ankara'ya ulaşmaya çalışmışlardı. Mustafa Kemal 21 Nisan'da ikinci bir genelge daha yayımlayarak, Meclis'in 23 Nisan 1920 Cuma günü çalışmalara başlayacağını açıklamıştı. 23 Nisan günü Ankara'ya ulaşabilen 78 üyenin katılımı ile İlk TBMM resmen, açılmıştı.


Meclis dualarla, hatimlerle açıldı


Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'daki bütün askerî ve mülkî makamlara gönderdiği genelge ile Meclis'in Cuma namazının ardından dualarla, hatimlerle, salâvatlarla, tekbirlerle ve kurbanlarla açılması emredilmişti.

Genelgenin ikinci maddesi şöyleydi: Meclis'in açılışını cumaya rastlatmakla o günün kutsallığından yararlanılacak; bütün milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayram Camii'nde Cuma namazı kılınacak, Kur'an ve salâttan yararlanılacak, namazdan sonra sancağı şerif alınarak Meclis'e gidilecek, toplantıya başlanmadan bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir... YENİ MESAJ

Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın

Ekonomist Özgür Demirtaş, son zamanlarda çok konuşulan Kızıl Goncalar dizisiyle ilgili yorum yaptı. Sosyal medyadan oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş, diziyle ilgili analizini takipçileriyle paylaştı. Demirtaş, 'Her biri hakkında söyleyeceklerim var' diyerek oyuncuları analiz etti.
23.04.2024 05:55:00
Haber Merkezi
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Başladığı günden bugüne çok konuşulan bir dizi olan Kızıl Goncalar, senaryosu ve oyunculuklarıyla Pazartesi akşamına damga vuruyor.

Kimileri Türkiye'deki tarikat yapısını çok iyi anlattığı gerekçesi ile diziye övgüler yağdırırken kimileri ise dizinin seküler yaşam tarzını hedef alarak tarikat yaşamını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini söyleyerek eleştiriyor.

Güçlü oyuncu kadrosuyla seyirciyi ekrana kilitleyen Kızıl Goncalar dizisine bir yorum da ekonomist Özgür Demirtaş'tan geldi.

Diziyi hiç kaçırmadığını söyleyen ve ara ara bazı sahneler ile ilgili yorum yapan Demirtaş, bu kez sosyal medyadan dizinin oyuncularıyla ilgili ayrı ayrı analiz yaptı.



Oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş şu tweete paylaştı;

Kızıl Goncalar bir Efsane... İzlemeyen Kalmasın:

Benim gibi çok sayıda Türk dizisi seyretmeyen biri söylüyor bunu. Aktörler ve Aktrisler muazzam... Her biri Hakkında söyleyeceklerim var:

1) Mert Yazıcıoğlu: O Nasıl bir oyun gücüdür? Cüneyd Rolünü oynayan her rolü oynar bu Dünyada. Sadece söyleyeceği cümleleri bile ezberlemek büyük bir iş. Öyle bir MİSTİK hava veriyor ki kapılıyorsunuz. Sevgili Mert Dünyada çok iyi yerlere gelecek. (.@merttyazicioglu)

2) Erkan Avcı: Sadi Hüdayi Efendiyi başka kim oynayabilirmiş? Resmen günlük hayatımda bazen konuşma tarzını taklit ettiğimi farkettim. Beni o kadar etkilemiş yani. Pragmatist bir tarikatçıyı muazzam canlandırıyor. Artık tam olarak takipçisiyim Erkan Avcı'nın. (.@erkoavci)

3) Özgü Namal: Son derece güçlü bir karakter. Muazzam bir oyunculuk yeteneği. Yurtdışında olsa Monica Bellucci havasında Audrey Hepburn şeklinde ağırlanacak bir oyuncu. Özgü Namal hakkında bu dizi sonrası detaylı okudum. Gizemli kalmayı sevdiğini biliyorum. Ama umarım gelecekte de bizi oyunculuğundan mahrum etmez. (.@ozgunamal)

4) Özcan Deniz: Ben hayatımda kendisini Özcan Deniz kadar geliştiren bir aktör görmedim. Rolünü öyle bir sırtlıyor ki işte Başrol diyorsunuz... Yani ben kendisini izlerken bir Psikiyatr izlediğimi zannediyorum. Bu da sanırım büyük bir başarı. Sanatın her alanında var. Bir gün kendisi ile tanışabilmeyi dilerim. (.@OzcanDeniz)

5) Mina Demirtaş: Mina ile bir Akrabalığımız yok :-) Ama küçük kardeşim olsun isterdim. Muazzam bir yetenek. Zeynep rolünü, zeki muhafazakar rolünü, çok ama çok iyi oynuyor. Hemen Takibe aldım.

6) Esma Yılmaz: Esma da duygusal modern rolünde muazzam... Böyle genç yetenekleri izlemek çok büyük zevk.

Kimseyi liste dışı bırakmak istemem: Mert Turak, Şerif Erol, Sitare Akbaş, Duygu Sarışın hepsi mükemmel oynuyor.

Tüm yayın ve yapımcı ekibine Helal olsun. Bu diziyi bizimle buluşturduğu için yapımcı Faruk Turgut'a teşekkür ederim.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.