NASREDDİN HOCA (1208-1284)
Nasreddin Hoca'yı tanımayanımız yoktur. Kocaman sarığı, sevimli yüzü ve karakaçanı ile hemen gözümüzün önünde canlanan büyük bir efsane bilgedir o. Nasreddin Hoca deyince hemen hepimizin yüzünde bir tebessüm, içimizde bir neşe oluşur. Çünkü Türk mizahının/ gülmecesinin ve kıvrak zekâsının en canlı örneğini onda buluruz. Bizleri güldüren, güldürürken düşündüren ve bizlere esprileriyle ders veren Nasreddin Hoca'yı günlük hayatımızın her yerinde görebiliriz. Öyle ki "Parayı veren düdüğü çalar" örneğinde olduğu gibi kimi sözleri, atasözü olarak dillere destan olmuştur.
Nasreddin Hoca'nın ünü yalnızca ülkemizle sınırlı değildir. Hocamız, esprileriyle birlikte yedi kıtaya ulaşmıştır. Her toplum Nasreddin Hoca'nın adı gibi esprilerini de kendi dillerine, kendi kültürlerine uyarlamıştır.
Türk milletinin insanlığa sunduğu en büyük değerlerden birisidir hiç şüphesiz Nasreddin Hoca. Nasreddin Hoca, Türk mizahının ve Türk zekâsının temsilcisi olduğu gibi, bir gönül bilgesidir de. O, halk dilinde, duygu ve inceliği içeren, mizah/gülmece türünün öncüsü olmuştur. Ancak Nasreddin Hoca'nın amacı sadece bir mizahtan/gülmeceden ibaret değildir. O, tasavvufî mesajlarını gülmecelerinin içerisinde gizler. Mevlana'nın torunlarından olan Burhaneddin Çelebi (ö. 1897), Nasreddin Hoca'nın esprilerindeki tasavvufî mesajları yorumlayan bir kitap hazırlamıştır.
HAYATI
Nasreddin Hoca, bugün Eskişehir'e bağlı olan Sivrihisar'ın Hortu yöresinde doğmuş, Akşehir'de vefat etmiştir. Babası Hortu köyü imamı Abdullah Efendi, annesi aynı köyden Sıdıka Hatun'dur. Önce
Sivrihisar'da medrese öğrenimi görmüş, babasının ölümü üzerine Hortu'ya dönerek köy imamı olmuştur. 1237'de Akşehir'e yerleşerek, Seyyid Mehmet Hayrani ve Seyyid Hacı İbrahim'in derslerine katılmış, daha sonra eğitimini Konya'da tamamlamış, din ilimlerinde derinleşmiştir. Bir rivayete göre medresede de hocalık yapmıştır. Bu görev bugünkü üniversilerdeki profesörlüğe karşılık geldiğini de not etmeliyiz. Hocamız ayrıca, kadılık/yargıçlık görevinde de bulunmuştur. Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hâce adı verilmiş, bu ad daha sonra Nasreddin Hoca biçimini almıştır.
80 yaşlarında vefat ettiği sanılmaktadır; ama aslında gönüllerde yaşamaktadır. Fatıma ve Şeyh Ömer isimli iki çocuğu vardır. İstanbul'un ilk kadısı ve valisi olma şerefine sahip olan Hızır Bey'in babası Kadı Celaleddin, Nasreddin Hoca'nın kızı Fatıma'nın oğludur.
Nasreddin Hoca'nın türbesi bile nüktelerine uygun bir şekilde yapılmıştır. Etrafı açık ve direkler üzerinde kurulan türbeye bir kapı yapılmış ve kapıya da kocaman bir kilit asılmış. Türbesi Akşehir'dedir.
Türbesi Akşehir'de olmasına rağmen bütün Türk dünyası kendisine sahip çıkmış ve onun için makamlar yapılmıştır. Anadolu'da bazı yerlerde Molla Nasreddin, bazı yerlerde Hace Nasreddin, bazı yerlerde de Nasreddin Hoca olarak anılır. Yüzyıllarca sohbetlerimizin neşe kaynağı olmuştur. Bu yönüyle Türk milletinin zekâ inceliğini, nükte gücünü en iyi yansıtan kişi özelliğine sahip olmuştur. Türk tiyatrosunun en beğenilen gösterilerine de kaynaklık eder Hocamız.
ULUSLARARASI NASREDDİN
HOCA ŞENLİKLERİ
Her yıl 5-10 Temmuz günleri Uluslararası Nasreddin Hoca Şenlikleri olarak yıllardan beri kutlanagelmektedir. 5-10 Temmuz günlerin de bir hafta boyunca Nasreddin Hoca şenlikleri, mizah ve karikatür yarışları, göle yoğurt mayalama, eşek yarışları, şarkılar, türküler, folklor gösterileri yapılır.
4 Temmuz günü şenlikler başlarken, ikindi vakti şehrin belediye başkanı, kaymakam, din görevlileri ve halk topluca Nasreddin Hoca'nın türbesine giderler. Onu şenliğe davet etmek isterler. Hoca şenliği görür de kabirde durur mu? O da kabirden çıkarak halkın arasına katılır. Eşeğine biner halkın önüne düşer. Şehir turundan sonra şehrin meydanına gelinir. Hocanın etrafında davullar vurulur, zurnalar çalınır. Tam anlamıyla şenlik başlamıştır. Şehir meydanından arabalarla Akşehir gölüne gidilir. Göle yoğurt mayalanır. Oyunlar oynanır, şekerler saçılır, fıkralar anlatılır. Nasreddin Hoca'yı görmeye gelenler ağırlanır. Bir hafta boyunca çeşitli etkinliklerle şenlikler düzenlenir. Karikatür sergileri, yarışmalar düzenlenir.
Uluslararası Nasreddin Hoca Şenlikleri'nden birine gönderdiği mesajda Cumhurbaşkanı A. Nejdet Sezer Nasreddin Hoca'nın, Türkiye'nin zengin kültür mirasında seçkin yeri bulunan, tarihe ve topluma malolmuş önemli bir kişilik olduğunu belirtmişti. Sn. Sezer, şunları kaydetmişti: "Onun yapıcı, farklı güldürü anlayışı, doğruluğu ön plana çıkaran nükteleri, anlamlı öğretiler içeren fıkraları kaynağını toplumsal yaşamın gerçeklerinden almaktadır.
Nasreddin Hoca'nın günümüze kadar ulaşan özlü ve öğretici düşünceleri, bugün de geçerliliğini korumaktadır.
Yalın anlatımı ve büyük espri yeteneği ile güldüren, güldürerek düşündüren ve düşündürerek öğreten Nasreddin Hoca, ulusal kimliğinden sıyrılarak, dünyanın ortak kültürel mirasında yer almış ve saygınlık kazanmıştır. Bugün birçok ülkede, kendi dillerinde yayımlanan Nasreddin Hoca kitaplarının bulunması, Nasreddin Hoca'nın evrenselliğinin kanıtıdır.''