logo
29 MART 2024

Osmanlı'yı çözme çalışmaları

18.08.2001 00:00:00
Mısır

Aynı düşünce sisteminin daha sinsi ve kontrollü bir devamı Mısır'da Cemaleddin Afgani tarafından yaygınlaştırılmıştı. O, Ahmet Han gibi Kur'an'ı doğrudan tartışmaya açmamış, geleneksel değerleri ve kurumları hırpalamaya çalışmıştır.

Cemaleddin Afgani, Afganistan'ın Kâbil yakınlarında bir köyde doğmuştur. Hindistan'da aklî ve naklî ilimleri okumuş, Mısır'a gitmiştir. Ancak Mısır hükümeti kendisini sürgün etmiş, bunun üzerine Paris'e giderek öğrencisi M. Abduh ile birlikte 'El Urvetü-l Vüska' gazetesini çıkarmıştır. Bir ara İstanbul'a da davet edilen C. Afgani Sultan Abdülaziz devrinde yaptığı bir konuşması yüzünden azası olduğu Dar'ul Fünun'un kapatılmasına sebep oldu. Fesatçılığı anlaşılınca Türk uleması tarafından İstanbul'dan kovulmuştur. Afgani, Fransız müsteşrik E. Renan'ın hayranıdır. Le Journal Des Debats gazetesinin 29 Mart 1883 tarihli nüshasına gönderdiği mektupta Afgani, büyük bir düşünür ve ünü Doğu ve Batıyı tutan bir filozof olarak tanımladığı Renan'a övgüler düzerek mektubuna başlamaktadır. Renan'ın İslam dininin mahiyeti icabı, ilmin genişlemesine mâni olduğu fikrine tamamen katıldığını söyleyen Cemaleddin Afgani mektubunun devamında İslamiyet hakkındaki görüşlerini şöyle ortaya koymaktadır:

"Hıristiyan toplumları işaret ettiğim terakki ve ilim yolunda dev adımlarla ilerlemektedirler. İslam cemiyeti ise dinin vesayetinden kurtulamamıştır. Burada, Mösyö Renan'ın huzurunda İslam dininin müdafaasını yapıyorum. Bu ümit gerçekleşmez ise Müslümanlar barbarlık ve cehalet içinde mahvolurlar. Filhakika İslam dini ilmi boğmaya ve terakkiyi durdurmaya gayret etmiştir".

Afgani açık ve net olarak İslamiyet'in ilerlemeye mâni bir din olduğunu iddia etmekte, samimi müminlerin Allah'ın ayetlerine olan bağlılıklarını, sabana bağlanan bir öküzün durumuna benzetmektedir:

"Biliyorum ki Müslümanların Avrupa ile aynı medeniyet seviyesine yükselmeleri çok güçtür. Felsefe ve ilmî usullerle hakikate ulaşmak onlara yasaktır. Gerçek şu ki; bir Müslüman, konusu ilmî hakikat olan her çeşit araştırmadan kaçınmalıdır. Kölesi olduğu nass'a sabana bağlanan bir öküz misali bağlanan mümin ilanihaye şeriat tefsircileri tarafından çizilen yolda yürümeye mahkûmdur".

Cemaleddin Afgani İslam'ın bir zorbalık dini olduğunu da iddia etmekten çekinmemiştir:

"Peki, Arap medeniyeti bu kadar şaşı-kör olduktan sonra nasıl birden sönüverdi? Meşale o zamandan beri neden tekrar tutuşmadı? Arap dünyası neden uzun zamandan beri karanlıklarda bocalıyor? Burada İslam dininin bütün sorumluluğu ortaya çıkmaktadır. Şurası âşikar; bu din nerede yerleşmişse ilmi boğmuştur. Bu uğurda istibdatla elele vermekte tereddüt etmemiştir".

İslamiyet hakkında bu fikirlere sahip olan C. Afgani Kahire'deki "Şark'ın Yıldızı" isimli locada 1878 yılının Temmuz ayında resmen Mason olmuştur. Mason loca numarası 1355'dir. Afgani aynı zamanda gittiği her yerde Mason locaları açmakla ünlenmiştir. Kardeşinin oğlunun ifadesine göre onun bariz vasfı "her gün yeni bir tipleme ve yeni bir kimlikle ortaya çıkmasıdır".

Muhammed Abduh

C. Afgani'nin öğrencisidir. Mısır'daki ilk Mason locasını kurmuştur. Abduh, melek, şeytan, cin, mucize gibi Kur'an'da haber verilen gaybî hakikatleri kabul etmemiştir. M. Abduh'a göre peygamber üstün bir yaradılışa sahip ve herkesin kendisine itimat ettiği kimsedir. Bu tarife göre peygamber vahiyle yönlendirilen biri değil, dâhi yaradılışlı kimsedir. M. Abduh, Kur'an'da mevcut olan mucizevî hadiseleri anlatan ayetleri, İslam tarihinde eşi görülmemiş bir tarzda tefsir etmiştir. Mısır'da Reşid Rıza, Abdülmümin el Meragi gibi isimler de aynı fikrî ekolün temsilciliğini yapmışlardır.

Pakistan

Pakistan'da Fazlurrahman bu görüşleri devam ettirip, yaygınlaştırmış ve bu vesile ile İngiliz çıkarlarına hizmet etmiştir.

Tarihselliğin hararetli bir savunucusu olan ve vahyi tarihsel ve toplumsal bir hadise olarak gören Fazlurrahman, Kitab-ı Mukaddes'te uygulanan tenkid metodunun aynısını Kur'an-ı Kerim'e uygulamaya kalkmıştır.

Bütün bu İslam'ın özüne ve hakikatine hiçbir şekilde uymayan görüş ve düşünceler, başta İngiltere olmak üzere Batılı devletlerin Ortadoğu'yu Osmanlı'dan koparmak ve sömürgeleştirmek için bu bölgelerde İslam'ın temel esaslarını zedeleme ve farklı itikadî akımlar oluşturma gayelerinin birer tezahürüdür. Zira buralarda Osmanlı'ya olan bağlılığın yok olması, birliğin çözülmesi için her zaman vurguladığımız gibi Ehl-i Sünnet akaidine aykırı görüşler hâkim olmalıydı ki siyasi sahada da karışıklık çıksın. Dikkat edilirse yukarıda adı geçen bu şahısların fikirleri tamamen Batılı müsteşrik görüşlerinin aynısıdır.

İslam ülkelerinde Batı tarzı bir fikir yapısının ve sosyal yaşantının hâkim olabilmesi için Kur'an'ın kural ve kaideleri devreden çıkarılmalıydı. Bunun için de tarihsellik prensibi devreye konmuştur. Tarihselliği savunan Seyyid Ahmet Han Hindistan halkına Kur'an'ın sosyal hayattaki hükümlerinin uygulanamayacağını telkin ederken, diğer yandan da onları İngiltere'nin hayat tarzına uymaya ısrarla çağırması bu hakikatin ifadesi bakımından dikkat çekicidir.

Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler

Prof. Dr. Haydar BAŞ
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'

Murat Ağırel’den Altınok’un gizli serveti hakkında iki yeni belge

AKP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Turgut Altınok, Ağırel’e mal varlığı üzerinden meydan okumuştu. Ağırel’den yine belgeli yanıt geldi.
29.03.2024 15:59:00
Haber Merkezi
Murat Ağırel’den Altınok’un gizli serveti hakkında iki yeni belge
Murat Ağırel’den Altınok’un gizli serveti hakkında iki yeni belge
AK Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Turgut Altınok'un, Mansur Yavaş'ın ısrarlı çağrısından günler sonra açıkladığı mal varlığı listesi kadar listede yr alamayan serveti tartışma konusu oldu.

Gazeteci Murat Ağırel, Altınok'un Antalya'da sahip olduğu 660 dairenin mal varlığı listesinde yer almadığını ortaya çıkarmıştı. Altınok ise Antalya'daki 660 daire için önce 'Babadan kalan, belediye başkanlığından önce' dedi, ardından da Antalya'da kendisine ait bir taşınmaz olmadığına dair belge paylaştı.

Ağırel'den iki yeni belge: Akaryakıt istasyonu kime ait

Altınok'un paylaştığı 'Antalya'da kendisine ait tapu yoktur' belgesine, Ağırel'den iki farklı belge ile yanıt geldi.

Murat Ağırel, Altınok'un kardeşi ve ortağına ait tapu kaydını, "Ne güzel değil mi? Keçiören Belediye Başkanıyken oğlunun, kardeşinin, yeğeninin üzerine yap herşeyi sonra sözde kardeşinin üzerine olan arazinin imarı için git Belediye Başkanı ile bizzat görüş sonra "üzerime gayrimenkul yoktur" diye belge al ve açıklama yap. Şahane!" notuyla paylaştı.

Ağırel ayrıca, "660 dairenin yapıldığı parselin hemen karşısında bulunan 15451 Ada 1 Parsel 3591 m2 arazi kime ait? Belgesi yine aşağıda . Abdülkadir Kart ve Hacı Altınok. Ama ne hikmetse burasına istasyon açmak için Belediye Başkanı ile görüşen sizsiniz. Sahi Akaryakıt İstasyonu kime ait?" diye sordu.



Murat Ağırel ayrıca, "Ankara Yenimahalle deki 63354 Ada 5,6 Parsel de yapılan 160 dairelik Mood Altınok size mi ait?" diye sordu ve yanıtını da kendisi verdi:

"Özür dilerim yine size ait değil .Kardeşiniz Hacı Altınok ve Türker Altınok'a ait. Babadan kalma arazi. Hani kardeşiniz Sultan Altıok'un ''verdiğim vekaleti kötüye kullandılar malları üzerine geçirdiler '' diye açılan davada mahkemenin mevcut hisseleri iptal edip Sultan Altıok'u da ortak yaptığı yer!"

Ağırel, "Seçimler sonrasında çok konuşacağız" diyerek konunun takipçisi olacağını da ifade etti.

Amasya'da mercimek yüklü tırdan 40 kaçak göçmen çıktı

Amasya'da polis tarafından durdurulan mercimek yüklü tırdan Afganistan uyruklu 40 kaçak göçmen çıktı. Tırın sürücüsü gözaltına alındı
29.03.2024 15:23:00 / Güncelleme: 29.03.2024 15:25:43
İHA
Amasya'da mercimek yüklü tırdan 40 kaçak göçmen çıktı
Amasya'da mercimek yüklü tırdan 40 kaçak göçmen çıktı
Edinilen bilgiye göre, Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinden yurda giriş yapıp İstanbul'a doğru gitmekte olan Gürcistan plakalı 22 ton mercimek yüklü tır, Amasya merkez Taşova kavşağı uygulama noktasında durduruldu.

Amasya Emniyet Müdürlüğü'ne çekilen tırda Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şubesi ekipleri tarafından arama yapıldı.

Tırın dorsesinden 1'i kadın toplam 40 Afganistan uyruklu göçmen çıktı.

Tır sürücüsü Ş.G (50) gözaltına alındı.

Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı

Seçil Erzan tarafından Selçuk İnan'a verilen ve üzerinde Denizbank yetkilisinin imzası olduğu iddia edilen belge sahte çıktı!
29.03.2024 11:14:00
12 Punto
Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı
Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı
Türkiye'de gündem yaratan olaylardan biri olan Denizbank'ın eski Levent Şube Müdürü Seçil Erzan'ın davasına yeni bir rapor girdi.

8 Mart'ta yapılan ve 13 saat süren son duruşmada bazı kararlar alındı. 24 Mayıs'a ertelenen duruşma için, müştekilerden Selçuk İnan'ın ifadesinin alınması için Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı yazılmasına hükmeden heyet, Fatih Terim'in tanık olarak dinlenmesi talebinin daha sonra değerlendirilmesine hükmedildi.

Alınan kararlar arasında "Müşteki Selçuk İnan vekilinin talep ettiği belgelerde sanıklardan Asiye Öztürk'e ait imzalarının Sanık Asiye 'ye ait olup olmadığı hususunda ATK 'dan ek rapor alınmasına," dair kararda yer aldı.

ADLİ TIP KURUMU "İMZA SAHTE" DEDİ

12 Punto'dan Müslim Sarıyar'ın haberine göre, mahkemeye sunulan Seçil Erzan ve yardımcısı Asiye Öztürk'ün imzası yer aldığı iddia edilen ıslak imzalı antetli Denizbank yazısı Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Adli Tıp Kurumu belgede iddia edilen banka şube müdür yardımcısı Asiye Öztürk'ün imzası olduğu belirtilen imzayı inceledi. Yapılan incelemede sözde belgede atılan imzanın, Asiye Öztürk'ün imzası olmadığını belirtti.

BU RAPOR DAVA DOSYASINA GİRDİ

Hazırlanan raporda şöyle denildi:

"Fotokopi belgeler, bilgisayar ortamında hazırlanmış belgeler, faks çıktısı ve karbon suret belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği gibi bu tür belgelerin sair usullerle elde edilebilme olasılığının da bulunduğu, ayrıca belgeye imza, yazı ya da artefakt gibi harici unsurlar eklenebileceğinden fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olduğu, söz konusu belgelerin orijinal belgelerden elde edilmiş olduğunun kabulü halinde tersim biçimi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu belgelerdeki imzalar ile Asiye Öztürk'ün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR."

Adli Tıp Kurumu tarafından mahkemeye gönderilen bu rapor dava dosyasına konuldu.

Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Maxat Rakhishov'un İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-23' Operasyonuyla yakalandığını açıkladı.
29.03.2024 08:28:00
Haber Merkezi
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Bakan Yerlikaya X hesabından yaptığı paylaşımda Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen 'MAHZEN-23' Operasyonu sonucu İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan aranan Maxat Rakhishov'un yakalandığını duyurdu.

Kıskaç operasyonlarında 70 şüpheli yakalandı

Bakan Yerlikaya ayrıca, 20 ilde FETÖ'ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını duyurdu.


"FETÖ'cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" diyen Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı.

"Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri, TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Bolu, Gaziantep, Sakarya, Muğla, Mersin, Manisa, İstanbul, Kayseri, Kars, Erzurum, İzmir, Elazığ, Adana, Uşak, Denizli, Sivas, Mardin, Edirne ve Bursa'da FETÖ'ye yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında şüphelilerin:
  • Örgütün sözde "Emniyet Mahrem Yapılanması" içerisinde faaliyette bulundukları,
  • Örgütün kripto haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı oldukları,
  • Ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları,
  • Örgütün "Gaybubet Evi" olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barındıkları,
  • İfade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.

Operasyonlar sonucu: Çok sayıda dijital materyale el konuldu."

Yerlikaya, operasyonlara katılan polisleri de tebrik etti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.