Sahip olunduğu halde değeri bazen iyice anlaşılmayan kavramlar vardır. "Özgürlük" bunlardan biri. "Özgür yaşamak nasıl olur?" sorusunu bir hikâye ile anlamaya çalışalım sevgili çocuklar.
"Çocuk bahçesinin duvarının köşesinde kanadı kırık bir kuş bulur çocuk. Onu alıp evine götürür. Bir sepetin içine saklar. Kuş iyileşir birkaç gün içinde. Annesi:
-Kuş uçmak istiyor, onu dışarı sal. Serçeler, özgür yaşamak isteyen canlılardır, der. Çocuk:
-O artık benim kuşum. Yemini ve suyunu veriyorum. Balkonda yaşıyor işte. Babama söyleyeceğim ona bir kafes alsın, diye yanıt verir.
Annesi çocuğa kızmıştır. Onu evde bırakıp çarşıya giderken kapıyı da kilitlemiştir. Daha sonra oynamak üzere arkadaşına gitmek isteyen çocuk dışarı çıkamaz. Öyle canı sıkılır ki ne yapacağını bilemez. Sonra kuşa doğru giderek onu serbest bırakır. Serçe, mavi göklere doğru kanat çırparak uçarken hayranlıkla seyreder onu.
O sırada anne gelip kapıyı açmıştır. Çocuk bahçesinde kendini bekleyen aradaşlarına doğru koşar çocuk kollarını açarak. Aynı özgürce uçan kuşlar gibi..."
Özgür yaşamak, ulusumuzun büyük önem verdiği değerli bir kavram. Tarih boyunca özgür ve bağımsız yaşamayı ilke edinmiş Türk Milleti bu uğurda savaşmıştır. Canını, malını, namusunu korumanın ancak özgür olmakla mümkün olduğuna inanmıştır.
Sahip olduğumuz özgürlüğümüzü korumak; ulusal değerleri öğrenip benimsemekle, kendi kültürümüzü tanımakla sağlanır. Yurt, bayrak, ulus sevgisini de her an yüreğimizde yaşatmalıyız. Güzel yurudumuzun masmavi göklerinde ay-yıldızlı al bayrağımız dalgalandıkça özgür ve bağımsız yaşarız. Onurlu yaşamanın mutluluğunu duyarız.
"Çocuk bahçesinin duvarının köşesinde kanadı kırık bir kuş bulur çocuk. Onu alıp evine götürür. Bir sepetin içine saklar. Kuş iyileşir birkaç gün içinde. Annesi:
-Kuş uçmak istiyor, onu dışarı sal. Serçeler, özgür yaşamak isteyen canlılardır, der. Çocuk:
-O artık benim kuşum. Yemini ve suyunu veriyorum. Balkonda yaşıyor işte. Babama söyleyeceğim ona bir kafes alsın, diye yanıt verir.
Annesi çocuğa kızmıştır. Onu evde bırakıp çarşıya giderken kapıyı da kilitlemiştir. Daha sonra oynamak üzere arkadaşına gitmek isteyen çocuk dışarı çıkamaz. Öyle canı sıkılır ki ne yapacağını bilemez. Sonra kuşa doğru giderek onu serbest bırakır. Serçe, mavi göklere doğru kanat çırparak uçarken hayranlıkla seyreder onu.
O sırada anne gelip kapıyı açmıştır. Çocuk bahçesinde kendini bekleyen aradaşlarına doğru koşar çocuk kollarını açarak. Aynı özgürce uçan kuşlar gibi..."
Özgür yaşamak, ulusumuzun büyük önem verdiği değerli bir kavram. Tarih boyunca özgür ve bağımsız yaşamayı ilke edinmiş Türk Milleti bu uğurda savaşmıştır. Canını, malını, namusunu korumanın ancak özgür olmakla mümkün olduğuna inanmıştır.
Sahip olduğumuz özgürlüğümüzü korumak; ulusal değerleri öğrenip benimsemekle, kendi kültürümüzü tanımakla sağlanır. Yurt, bayrak, ulus sevgisini de her an yüreğimizde yaşatmalıyız. Güzel yurudumuzun masmavi göklerinde ay-yıldızlı al bayrağımız dalgalandıkça özgür ve bağımsız yaşarız. Onurlu yaşamanın mutluluğunu duyarız.