Seni Allah'ın fazlından ve her işe, O'nun nimetini görerek başlamaktan ne alıkoydu? Ancak seni bu hale koyan, Halikı bırakıp mahluka güvenmen olmuştur. Yaratanı unuttun; yaptığın kâra güvendin, seni nimetlerini görmekten mahrum etti.
Halk seni Peygamberin çalıştığı gibi çalışıp helal yemekten alıkoyuyor. Sen bu halle kaldıkça onlardan iyilik bekledikçe... Müşrik sayılırsın... Allah-ü Teala, seni bu halinden dolayı helal yemekten mahrum eder. Helal kazançtan, Hakka güvenerek çalışmaktan, seni geri koyar; azarlar.
Sonra... Hele bir zaman halkı bırak. Yaptığın büyük günahtan dön. Helal kazan, helal ye. Yaptığın işlere güvenme; Allah'ın fazlını gör. Allah'ın sana verdiği ihsanı unutma; O'nun ihsanını unutursan yine şirk yolunu tutmuş olursun. İlki kadar büyük olmaz ama yine adı şirktir. Bir gün büyür. Hafi iken, açık ve büyük şirk olur.
Bu haline de tevbe et; şirkin bu derecesini de kaldır. Kârına, kesbine güven ama asıl kuvveti vereni gör. Bu işleri sana kolaylıkla yaptırana ve sebepleri yaratana bağlan seni her hayra muvaffak eder. Çünkü her hayra O götürür, rızık O'nun elindedir.
Sen devam et; yani O'na güven, rızkını O'ndan bil; nasibini çeşitli yollardan sana gönderir.. Bazan seni halka gönderir istetir; ama bu senin için bir iptila, ya da riyazet nevinden bir şey olur. Bu halde çok dikkatli olmak lazım gelir... Bazan da rızkını, sana bir mükafat olarak, vasıtaları göstermeden, onları hakiki sebep göstermeden gönderir. Sen de rahatça ona dönersin. Bu kere perde kalkar; O'nun fazlını görürsün. Mevla sana bir doktordan daha çok mizacına uyanı fazlı ve ihsanı icabı verir. Bunları yapmakla, seni kötü huylardan muhafaza eder; başkasına meyil etmekten esirger. Nihayet sana verdiği güzel, büyük nimetlerle gönlünü alır.
Halk seni Peygamberin çalıştığı gibi çalışıp helal yemekten alıkoyuyor. Sen bu halle kaldıkça onlardan iyilik bekledikçe... Müşrik sayılırsın... Allah-ü Teala, seni bu halinden dolayı helal yemekten mahrum eder. Helal kazançtan, Hakka güvenerek çalışmaktan, seni geri koyar; azarlar.
Sonra... Hele bir zaman halkı bırak. Yaptığın büyük günahtan dön. Helal kazan, helal ye. Yaptığın işlere güvenme; Allah'ın fazlını gör. Allah'ın sana verdiği ihsanı unutma; O'nun ihsanını unutursan yine şirk yolunu tutmuş olursun. İlki kadar büyük olmaz ama yine adı şirktir. Bir gün büyür. Hafi iken, açık ve büyük şirk olur.
Bu haline de tevbe et; şirkin bu derecesini de kaldır. Kârına, kesbine güven ama asıl kuvveti vereni gör. Bu işleri sana kolaylıkla yaptırana ve sebepleri yaratana bağlan seni her hayra muvaffak eder. Çünkü her hayra O götürür, rızık O'nun elindedir.
Sen devam et; yani O'na güven, rızkını O'ndan bil; nasibini çeşitli yollardan sana gönderir.. Bazan seni halka gönderir istetir; ama bu senin için bir iptila, ya da riyazet nevinden bir şey olur. Bu halde çok dikkatli olmak lazım gelir... Bazan da rızkını, sana bir mükafat olarak, vasıtaları göstermeden, onları hakiki sebep göstermeden gönderir. Sen de rahatça ona dönersin. Bu kere perde kalkar; O'nun fazlını görürsün. Mevla sana bir doktordan daha çok mizacına uyanı fazlı ve ihsanı icabı verir. Bunları yapmakla, seni kötü huylardan muhafaza eder; başkasına meyil etmekten esirger. Nihayet sana verdiği güzel, büyük nimetlerle gönlünü alır.