İran’da nükleer silah çalışmalarında bulunan bir bilim adamı arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti.
Resmi kaynaklar, bu kişinin öldürülen dördüncü nükleer bilimci olduğunu açıkladılar.
Bu terör eyleminin ertesi günü, Fransız Le Figaro gazetesinde; ABD’nin, İsrail’in, İngiltere’nin ve Fransa’nın İran’a karşı birleştiği yazıldı.
Yazıda, İran’a karşı gizli bir savaş yürütüldüğüne ve buna bağlı olarak gizli operasyonların yapıldığına ve devam edeceğine yer verildi.
2001 senesinde ikiz kulelerin vurulmasından sonra İslamı, terör dini ve Müslümanı da terörist olarak ilan eden ve Müslüman alemine karşı yeni bir haçlı savaşı başlattığını ifade eden ABD, dünyadaki pek çok terörist eylemin gizli eli konumunda.
Ayrıca, BOP ve Arap Baharı’nın da mimarı olan ABD, bu projelerin kapsadığı ülkeler içinde açık savaş alanları oluşturuyor.
ABD’nin ve diğer Batı ülkelerinin haçlı seferi diyerek dahil oldukları Müslüman ülkelere yönelik operasyonlarda, milyonlarca Müslüman öldürüldü. Binlerce kadın dul, çocuklar yetim kaldı. Yüzbinlerce kadının namusu kirletildi.
Bu bir manada, Müslüman coğrafyalara yapılan bir soykırımdır. Burada kaynaklara erişim yanında, bu coğrafyalardaki Müslüman kimliğin silinmesi de hedefler arasındadır. Çünkü, BOP 22 İslam ülkesinin Fas’dan Pakistan’a sınırlarının ve kimyasının değiştirilmesi olarak ifade edilmektedir.
İslam aleminin, yaşadıkları vahşet karşısında ayık olması, birlik olması gerekir. Demokrasi gelecek gibi gülünç gerekçelerin yanında, Müslümanların arasına Sünni - Şii çatışmaları ile de nifak sokulmaya çalışılmaktadır.
Türkiye’ye gelen İran Meclis Başkanı Ali Laricani de yaptığı açıklamada bu noktanın altını çizerek, “ABD ve İsrail, İslam coğrafyasında ihtilaf çıkarmaya çalışıyorlar. Şii de Sünni de İslamdır. Aralarında çatışma yoktur” dedi.
Laricani’nin açıklamaları doğrudur. İslam dünyası bugün yaşadığı çatışmaları, savaş ortamını ve ayrılıkları hep Batınınn telkinlerini dinleyerek gelmiştir.
Bundan sonra Müslüman alemi birbirini dinlemeli ve bütünleşmelidir. ABD ve yandaşları ile değil, kendi aralarında birleşerek ona karşı cephe almalıdırlar.
Resmi kaynaklar, bu kişinin öldürülen dördüncü nükleer bilimci olduğunu açıkladılar.
Bu terör eyleminin ertesi günü, Fransız Le Figaro gazetesinde; ABD’nin, İsrail’in, İngiltere’nin ve Fransa’nın İran’a karşı birleştiği yazıldı.
Yazıda, İran’a karşı gizli bir savaş yürütüldüğüne ve buna bağlı olarak gizli operasyonların yapıldığına ve devam edeceğine yer verildi.
2001 senesinde ikiz kulelerin vurulmasından sonra İslamı, terör dini ve Müslümanı da terörist olarak ilan eden ve Müslüman alemine karşı yeni bir haçlı savaşı başlattığını ifade eden ABD, dünyadaki pek çok terörist eylemin gizli eli konumunda.
Ayrıca, BOP ve Arap Baharı’nın da mimarı olan ABD, bu projelerin kapsadığı ülkeler içinde açık savaş alanları oluşturuyor.
ABD’nin ve diğer Batı ülkelerinin haçlı seferi diyerek dahil oldukları Müslüman ülkelere yönelik operasyonlarda, milyonlarca Müslüman öldürüldü. Binlerce kadın dul, çocuklar yetim kaldı. Yüzbinlerce kadının namusu kirletildi.
Bu bir manada, Müslüman coğrafyalara yapılan bir soykırımdır. Burada kaynaklara erişim yanında, bu coğrafyalardaki Müslüman kimliğin silinmesi de hedefler arasındadır. Çünkü, BOP 22 İslam ülkesinin Fas’dan Pakistan’a sınırlarının ve kimyasının değiştirilmesi olarak ifade edilmektedir.
İslam aleminin, yaşadıkları vahşet karşısında ayık olması, birlik olması gerekir. Demokrasi gelecek gibi gülünç gerekçelerin yanında, Müslümanların arasına Sünni - Şii çatışmaları ile de nifak sokulmaya çalışılmaktadır.
Türkiye’ye gelen İran Meclis Başkanı Ali Laricani de yaptığı açıklamada bu noktanın altını çizerek, “ABD ve İsrail, İslam coğrafyasında ihtilaf çıkarmaya çalışıyorlar. Şii de Sünni de İslamdır. Aralarında çatışma yoktur” dedi.
Laricani’nin açıklamaları doğrudur. İslam dünyası bugün yaşadığı çatışmaları, savaş ortamını ve ayrılıkları hep Batınınn telkinlerini dinleyerek gelmiştir.
Bundan sonra Müslüman alemi birbirini dinlemeli ve bütünleşmelidir. ABD ve yandaşları ile değil, kendi aralarında birleşerek ona karşı cephe almalıdırlar.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018