Hiç düşündünüz mü? Parası dünyada geçerli bir ülke, karşılıksız para bastığında, gelişmemiş veya gelişmekte olduğu empoze edilen, yabancılardan daha doğrusu küresel tabir edilen ülkelerden mali destekle kalkınacağına inandırılmış, Türkiye gibi bir ülkeye karşılıksız olarak bastığı parasını getirse, her istediği malı almış olsa, parasının karşılığı oluşmuş olacaktır. O ülke yani ABD karşılıksız parasını aklamış yani bize vermiş olacaktır.
Özelleştirmeleri de bu alış verişte borcu ve faizi ile düşünmek gerektir. Sonuçta devletimizin yapacağı üretim için almış olduğu krediler yabancı devletin her türlü ak veya kara parasını aklamanın gerçek yoludur. Al doları, koy bankaya. Karşılığında Türk parasına çevir piyasaya çıkart. Sonuçta yol veya fabrika, alınan kredinin karşılığı olacaktır.
Aslında, karşılığı dolar olarak borç bankada veya borç defterinde faizi ile kalacak, yolun veya tesisin karşılığı Türk parası olarak piyasaya gidecektir. Sonuçta ABD seni borçlandırarak kara parasını veya karşılıksız parasını sana borç olarak vermiş olacaktır.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli (MEM)'nde bahsettiği durum bu dur. Madem devlete yol için para lazım. Senyoraj hakkını (devletin herhangi bir mal varlığı karşılığı kendi parasını basma hakkını) kullan, gerekli parayı bas. Sonra da yolu yap. ABD parasını aklayacağına borçlanmadan kendi paranı piyasaya çıkart.
Bu durumda, bir kısım ülke kredi alarak, diğerleri de vererek, kara para aklamasını yapmaktadır. Bu aşikardır. Hiçbir devlet kendini temize çıkaramaz. Ülkemiz yıllarca ABD'nin tam sömürgesi olarak hayatını sürdürmüş ve yıllarca yaptığı her üretim ve işlediği kaynakları karşılığında BORÇLANMIŞ VE ABD DOLARININ AKLANMASINA TAM HİZMET VERMİŞTİR. Böyle bir sömürgenin lafını kim takar. Ne yaparsa yapsın benim stratejik ortağım dediğiniz bir ülkenin aşağılaması sizi ve ülkenizi kullanmasını, eliyle iktidar yaptığı idarecilere her türlü muameleyi yapmasını yadırgamak mümkün değildir. Soruldu ve derhal cevap geldi. PYD'nin ABD'nin müttefiki olduğu cevabına, bir bakanın cevabı: müttefikler arasında bazı görüş ayrılıkları normaldir.
Elbet normaldir.
Ama düşmanına dostum derse,
Sana onu tercih ederse,
Sana karşı silah verip, seni huzursuz ederse.
Sen zaten AB kapısından da hiç ayrılmadın,
Ülkenin şerefini, namusunu kayırmadın.
Anayasanı yasa saymadın.
Astığın astık kestiğin kestik.
Millet olarak nerede ise umudu kestik.
Özelleştirmeleri de bu alış verişte borcu ve faizi ile düşünmek gerektir. Sonuçta devletimizin yapacağı üretim için almış olduğu krediler yabancı devletin her türlü ak veya kara parasını aklamanın gerçek yoludur. Al doları, koy bankaya. Karşılığında Türk parasına çevir piyasaya çıkart. Sonuçta yol veya fabrika, alınan kredinin karşılığı olacaktır.
Aslında, karşılığı dolar olarak borç bankada veya borç defterinde faizi ile kalacak, yolun veya tesisin karşılığı Türk parası olarak piyasaya gidecektir. Sonuçta ABD seni borçlandırarak kara parasını veya karşılıksız parasını sana borç olarak vermiş olacaktır.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli (MEM)'nde bahsettiği durum bu dur. Madem devlete yol için para lazım. Senyoraj hakkını (devletin herhangi bir mal varlığı karşılığı kendi parasını basma hakkını) kullan, gerekli parayı bas. Sonra da yolu yap. ABD parasını aklayacağına borçlanmadan kendi paranı piyasaya çıkart.
Bu durumda, bir kısım ülke kredi alarak, diğerleri de vererek, kara para aklamasını yapmaktadır. Bu aşikardır. Hiçbir devlet kendini temize çıkaramaz. Ülkemiz yıllarca ABD'nin tam sömürgesi olarak hayatını sürdürmüş ve yıllarca yaptığı her üretim ve işlediği kaynakları karşılığında BORÇLANMIŞ VE ABD DOLARININ AKLANMASINA TAM HİZMET VERMİŞTİR. Böyle bir sömürgenin lafını kim takar. Ne yaparsa yapsın benim stratejik ortağım dediğiniz bir ülkenin aşağılaması sizi ve ülkenizi kullanmasını, eliyle iktidar yaptığı idarecilere her türlü muameleyi yapmasını yadırgamak mümkün değildir. Soruldu ve derhal cevap geldi. PYD'nin ABD'nin müttefiki olduğu cevabına, bir bakanın cevabı: müttefikler arasında bazı görüş ayrılıkları normaldir.
Elbet normaldir.
Ama düşmanına dostum derse,
Sana onu tercih ederse,
Sana karşı silah verip, seni huzursuz ederse.
Sen zaten AB kapısından da hiç ayrılmadın,
Ülkenin şerefini, namusunu kayırmadın.
Anayasanı yasa saymadın.
Astığın astık kestiğin kestik.
Millet olarak nerede ise umudu kestik.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017