Millet olarak çok kritik günlerden geçtiğimiz malum. Halkımız bir taraftan terör belası ile sıkıntılı günler geçirirken, diğer taraftan ekonomik zorluklar içerisinde kıvranmaktadır. Açlık sınırının çok altında olan asgari ücret, insanımıza yaşam hakkı tanımamaktadır. Özellikle biz ev hanımları bu sıkıntıyı en fazla hissedenleriz maalesef.Belki aile olarak asgari ücretle geçinme zorunluluğumuz yoktur hamd olsun ancak bu insanlık ayıbı ücretle, bırakın geçinmeyi, yaşamaya çalışan insanları üzülerek müşahede ediyoruz. Elbette asgari ücretin ve yaşam standartının olumsuz ya da olumlu olması ülkeyi yönetenlerin ya başarısı ya da başarısızlığıdır. Fakat heyhat ki AKP iktidarına kadar gelen her iktidar suçu bir öncekilere atmıştır. Yaklaşık 14 yıldır bizleri yöneten, aslında yönetemeyen AKP'nin de yaptığı aynı şeydir. Her platformda başarılı siyaset yaptıklarını ballandıra ballandıra anlatan AKP yöneticileri gerçekleri halkımızın gözünden gizlemişlerdir.Öncelikle iyi yönetilen bir ülkede en somut gösterge halkın gelir seviyesidir. Yapılan istatistikler de AKP iktidarından önceki yönetimlerde bile halkın alım gücü çok daha yüksekti.Peki, AKP böyle de diğerleri nasıl?Özellikle halkı yönetmeye talip olan meclisteki CHP, MHP, HDP kendilerinin olmayan projelerle halkın karşısına çıkmışlardır. Ancak işin en garip olan tarafı ise seçim beyannamelerinde sundukları asgari ücret açlık sınırlarında, yoksulluk sınırı olan 4350 TL'nin de çok çok altındadır. Velev ki iktidara geldiler, verecekleri asgari ücretin çok çok fazlasını halkın cebinden almak zorundalar. Neden derseniz, her yıl açık veren bütçe yamalı bohçadan daha vahim durumdadır çünkü. Halkımızın bir an önce ayıkıp insanımızı insanca yaşatacak olan Milli Ekonomi Modeli'ni acilen iktidara getirmesi gerekmektedir. O zaman görülecektir ki kendi kaynaklarımızı kendimiz kullanarak yapacağımız milli bir siyasetle yaşam standartlarımız, insanca yaşayacağımız bir duruma gelecektir. Bu durumda tek pişmanlığımız, Milli Ekonomi Modeli'ni iktidara geç getirmemiz olacaktır.
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018