Geçtiğimiz hafta Soma'da yürekler pareleyen, kömür karası gibi kara günler yaşadık. Soma'da yaşanan vahim maden kazasında resmi açıklamalara göre 302 insanımızı kaybettik. Soma giriş tabelası üzerinde -302+? rakamları olayın boyutlarını ortaya koyuyordu... Bir kısmı hayatının baharında insanlarımız, maden kazasına kurban gittiler. Yerin kilometrelerce altında elleri, yüzleri, bedenleri kömür karasına bulanarak rızık mücadelesi veren yürekler hem kendileri kavruldu hem de onların acısı milletimizin yüreğini derinden yaraladı.Soma aile kabristanlığına ülkemizin dört bir tarafından gelenler bunun delili idi. Şehitlerimiz kör olası kara kömür madenine, ardından kara toprağa ve ardından da milletimizin gönüllerine gömülmüşlerdi...Soma ilçe kabristanlığında ağlaşan şehit yakınlarımızı, M. Emin Koç hocamız teselli ediyordu: "Ağlamayın kardeşlerim, asıl ağlaması gerekenler; göz göre göre işçilerimizi madene gömen yetkililerdir"...Kabristanda yanyana yatan baba-oğul ikilisi ve mezarları üzerindeki "kömür bitti", "biz yanarken siz kömür mü yanıyor zannettiniz" yazıları-seslenişleri- bizleri gözyaşlarına boğmaya yetti ve arttı bile... İnşallah bu sesleri sayın etkili ve yetkililerde duyuyorlardır...Madencilik en zor iş... Çalışma şartları, çalışanların aldıkları düşük ücretler, perişan olmuş ailelerinin görüntüleri bizlere ister istemez "bu işten sorumlu olan kalpler huzurlu mu?" sorusunu aklımıza getirtti.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Vekili ve Yardımcıları ile ziyaret ettiğimiz şehit Erdoğan Köse'nin eşi Gülfidan Köse hanımın anlattıkları, olayı tamda bam telinden yakalıyor. Eskiden tarımla uğraşıp tütün yaptıklarını ev ve arsa aldıklarını dile getiren Gülfidan Köse; "ne zaman ki tarımı bitirdiler rahmetli eşim kömür madenine gitmek ve o madene gömülmek zorunda kaldı" diyor. Yüksek maliyetler, gübre ve mazotun pahalılığı, ürünün satılamaması, kotalar tarımı bitirdiği gibi çiftçilik mesleğini de yok etti.Başka bir işte çalışma yeterliliği olmayan çiftçiler de, kalifiye olmayan işçi sınıfından ucuz eleman olarak madenlere yönelmek zorunda kaldılar. Ve acı tablo ortada...Soma... Sözün, tarımın, insanlığın ve vicdanın bittiği yer.
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023