"Dip dalga" su yüzeyindeki dalgaları şekillendirmeye başladı. Bağımsız Türkiye Partisi lideri Sayın Haydar Baş'ın, uzun yıllardan beri Cumhuriyet ve kurucusu Atatürk hakkında ısrarla söylediği hakikatler nihayet toplum katmanlarında karşılık bulmaya başladı.
Geçtiğimiz aylarda büyük şehirlerde büyük büyük katılımlarla yapılan "Atatürk Vatandır" sempozyumları da elbette bu süreci hızlandırdı.
Sayın Baş'ın uzun yıllardan beri her fırsatta seslendirdiği gerçekleri bir kitap halinde hazırlayıp baskıya vermiş olması, yani halen baskıda olan ve "Haydar Baş" imzasını taşıyan Atatürk kitabı da sözünü ettiğimiz bu "dil değişimini" hızlandıran ana sebeplerden biridir.
Kitap çıkmadan toplumda sebep olduğu dalgalanmalar hissedilmeye başladı.
Cumhuriyetin ilanının 94. Yıldönümü kutlamaları geçen yıllara nazaran bu yıl çok daha coşkulu, çok daha geniş katılımlı oldu.
Bu yılki Cumhuriyet kutlamaları sırasında hem Cumhuriyet hem de Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki söylemlerin hissedilir derecede değiştiğine şahit olduk.
En tepeden başlamak üzere iktidar çevrelerinin dili değişmiş, bu konulardaki katı tavırları öteden beri bilinen gurupların söylemleri büsbütün değişmiş.
Baştan beri sözünü ettiğimiz bu "dip dalganın" etkileri hem siyasiler nezdinde hem de halk kitleleri nezdinde öylesine ayan-beyan görüldü ki, yaygın medya ve sosyal medya haber yapmak zorunda kaldı.
Cumhuriyet ve kurucusu Atatürk hakkında "bizim mahallede" yaşanan dil değişimi artık hereksin dilinde, adeta dillere destan oldu.
Bu konularda, kimler samimi, kimler değil, zaman içinde elbette göreceğiz, ama yapılan haberlerden de gördük ki iktidar çevreleri şahit oldukları oy kaybını, taban kaymasını önlemek için böylesine bir dil değişimine gitmişler.
Hem yaygın medyanın hem de sosyal medyanın iddiası böyle, zaman içinde elbette gerçekler ortaya çıkacaktır.
Artık saklanamaz bir hakikat var ki, o da; sayın Haydar Baş'ın seslendirdiği gerçekler, topluma takdim ettiği projeler yavaş yavaş da olsa bir "dip dalgası" olarak toplumun bütün katmanlarını etkilemeye başlamıştır.
"Bizim mahalledeki" dil değişimine bakarak bir kez daha; "bugün edebiyata geçen yarın hayata geçer" sözünün doğruluğuna şahit oluyoruz.
Sayın Baş'ın "Atatürk" kitabı piyasaya çıktığında çok daha fazla dalgalanmalara ve değişimlere sebep olacağını şimdiden rahatlıkla söyleyebiliriz.
Geçtiğimiz aylarda büyük şehirlerde büyük büyük katılımlarla yapılan "Atatürk Vatandır" sempozyumları da elbette bu süreci hızlandırdı.
Sayın Baş'ın uzun yıllardan beri her fırsatta seslendirdiği gerçekleri bir kitap halinde hazırlayıp baskıya vermiş olması, yani halen baskıda olan ve "Haydar Baş" imzasını taşıyan Atatürk kitabı da sözünü ettiğimiz bu "dil değişimini" hızlandıran ana sebeplerden biridir.
Kitap çıkmadan toplumda sebep olduğu dalgalanmalar hissedilmeye başladı.
Cumhuriyetin ilanının 94. Yıldönümü kutlamaları geçen yıllara nazaran bu yıl çok daha coşkulu, çok daha geniş katılımlı oldu.
Bu yılki Cumhuriyet kutlamaları sırasında hem Cumhuriyet hem de Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki söylemlerin hissedilir derecede değiştiğine şahit olduk.
En tepeden başlamak üzere iktidar çevrelerinin dili değişmiş, bu konulardaki katı tavırları öteden beri bilinen gurupların söylemleri büsbütün değişmiş.
Baştan beri sözünü ettiğimiz bu "dip dalganın" etkileri hem siyasiler nezdinde hem de halk kitleleri nezdinde öylesine ayan-beyan görüldü ki, yaygın medya ve sosyal medya haber yapmak zorunda kaldı.
Cumhuriyet ve kurucusu Atatürk hakkında "bizim mahallede" yaşanan dil değişimi artık hereksin dilinde, adeta dillere destan oldu.
Bu konularda, kimler samimi, kimler değil, zaman içinde elbette göreceğiz, ama yapılan haberlerden de gördük ki iktidar çevreleri şahit oldukları oy kaybını, taban kaymasını önlemek için böylesine bir dil değişimine gitmişler.
Hem yaygın medyanın hem de sosyal medyanın iddiası böyle, zaman içinde elbette gerçekler ortaya çıkacaktır.
Artık saklanamaz bir hakikat var ki, o da; sayın Haydar Baş'ın seslendirdiği gerçekler, topluma takdim ettiği projeler yavaş yavaş da olsa bir "dip dalgası" olarak toplumun bütün katmanlarını etkilemeye başlamıştır.
"Bizim mahalledeki" dil değişimine bakarak bir kez daha; "bugün edebiyata geçen yarın hayata geçer" sözünün doğruluğuna şahit oluyoruz.
Sayın Baş'ın "Atatürk" kitabı piyasaya çıktığında çok daha fazla dalgalanmalara ve değişimlere sebep olacağını şimdiden rahatlıkla söyleyebiliriz.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024