Ruhunu almadan FETÖ bitmez

Hafta sonu Beyazıt Meydanı'ndaki dini kitaplar fuarına gittim. Her yıl yapılan bu fuarı bir türlü zenginleştiremediler. Bu alandaki köklü yayınevlerinin stantlarına tek tek baktım. Da'rul Mensur, Esbab-ı Nuzül gibi İslam tarihinin en eski ve sağlam eserlerini aradım, bulamadım. Israrla Muhittin Arabi Hazretlerinin, Fütuhattı Mekkiye eserini en az 6 yayınevine sordum. Yok, dediler. Yani fuar kısır?   
Stantlarda ilginç kitaplar veya kitap vari şeyler de vardı. Bazıları dikkatimi çekti. Ansiklopedi boyundan daha büyük ve kapaklar lüks, sayfalar kuşe kağıt. Üzerinde F. Gülen'in Vatikan ve 15 Temmuz resimleri. Birinin adı dikkatimi çekti; 'İhanete giden yol'.
Bu standın karşısında ise F. Gülen ve anlayışının kitaplarını yayınlayan yayınevlerinin standı ve her tarafı sarmış ateş kızılı Said Nursi'nin kitapları.
Tutamadım kendimi ve güldüm. Stanttaki 5, 6 kişi bana bakmaya başladı. "Kardeşim! 20 yıldır Gülen ve ekibini anlattık. Bize, fitneci dediniz. Şimdi ne oldu, hayırdır" dedim. Tabi stanttaki gençler garip bakmaya başladılar. Dayak yemek orucu bozar, düşüncesiyle oradan uzaklaştım. (Şaka, şaka. Elhamdülillah gözümüzün gördüğünden korkmayız.) 
Evet, FETÖ'ye karşı bir mücadele hem de çok büyük maliyetli bir mücadele veriliyor. Milyonlarca kitaplar, dergiler, broşürler vs. basılıyor ve dağıtılıyor. Bu yayınları basan yayınevleri, matbaalar herhalde içten içe mutlu oluyorlardır.
Gerçek olan ise 11 ay olmasına rağmen FETÖ'nün hangi boyutu ile mücadele edildiğinin açıklanmamasıdır. Hemen sorayım; FETÖ, iktidara kastettiği için mi mücadele ediliyor yoksa milletimizin dinine ve o dinin yaşadığı topraklarımıza kastettiği için mi mücadele ediliyor? 
İktidara kastettiği için mücadele ediyorsanız, FETÖ'yü asla bitiremezsiniz. Türkçeleştireyim mi? Birisinin elini, parmaklarını veya ayaklarını kırarsınız ama öldürmüş olmazsınız. Zamanla o kırıklar iyileşir ve daha zalimane işler yapar. 
Yandaş yazar ve çizerlerin de seslendirdiği 'yeni bir kalkışma, darbe' söylemleri, Pensilvanya'dakinin şifreli mesajları bu kırıkların iyileşmeye gittiğini gösteriyor gibi.
Eğer FETÖ'yü bitirmek istiyorsan, onun ruhunu alacaksın, ruhunu. Ama görünen o ki, FETÖ'nün ruhuna dokunan yok. Ufaktan parmaklarını kırıyorlar. O kadar.  
Bakın! Gülen'in ruhundan bahsetmiyorum. Onun ruhunu alacak olan belli. Ben, FETÖ'nün ruhundan bahsediyorum. 
FETÖ'nün ruhu iki yönlüdür. Biri maneviyata dönük, diğeri maddiyata (siyaset, ekonomi, askeri). 
Maneviyata dönük ruhunun sahibi F. Gülen değildir. Said Nursi ve Vatikan'dır. Bu ruh, milletimizin gönlünden, gözünden ve topraklarımızdan silinip atılmalıdır. Bu ruh atılmadan FÖTÖ'nün diğer boyutunu bitiremezsiniz.
Bu ruhu nasıl bitireceksiniz?
"Allah katında tek din İslam'dır" (Ali İmran 19) ilahi gerçeğini gönüllere ve beyinlere nakşederek. Bu ilahi gerçek ışığında yine Allah'ın ayetleri ve Resûlullah'ın hadislerinde beyan ettiği üzere İslam dairesinin dışında kalan her inanç sahibinin Allah ile cennet ile bir alakası olmadığının, ebedi azaba duçar olacaklarının, "Müslümanım" diyen herkese anlatılmasıdır. 
Tabi bu gerçeği ortaya koymak, insanımızı manen uyanışını sağlamak için bu ilahi gerçeğe inanmak lazım. Papazlar ile iftar yapanların bu ilahi gerçeğe inandığını şahsen sanmıyorum. 
Bu adımlar atıldığında Said Nursi, talebesi F. Gülen ve hizmet ettikleri Vatikan'ın ülkemizdeki fonksiyonları otomatikman bitecek. İnsanımız manen özgürlüğüne kavuşacak.
FETÖ hareketinin maddi yönü ise AB'dir, ABD'dir, İsrail'dir. Kısaca Haçlı zihniyettir, emperyalizmdir. 
Bunların bu topraklar ve milletimiz üzerindeki hesaplarını bitirmek için ise ekonomin milli olacak, paran milli olacak, ağır sanayin milli olacak, savunma sanayin yerli ve milli olacak. Dostunu, düşmanını görebilecek siyasetçilerin, milli olacak.
Bunlar gerçekleştirilirse FETÖ biter. Gerçekleştirilmedi diyelim. FETÖ bitmez. İsim değiştirir ama bitmez. Aynen Taliban, El-Kaide, IŞİD gibi isim değiştirir bugün FETÖ, yarın İTÖ, öbürsü gün MÖTO gibi adlarla efendilerine (ABD, AB, İsrail) hizmet için devlet ve milletimize kastederler.