Tayyip Erdoğan AKM'nin (Atatürk Kültür Merkezi) yıkılıp yerine bir opera binası yapılacağını açıklarken, Cumhuriyet döneminde dünya çapında sanatçı yetişmediğini ifade etti.
AKP iktidarı Cumhuriyet dönemi sanatçılarından hoşnut olmayabilir. Kendi düşüncesinden başkasına tahammül edemeyen seçilmişler ve onların atadığı bürokratlar kusura bakmasınlar, ama yöneticiler sanattan bahseder oldu mu, asgari tarih bilinci olan herkes elektrik çarpmış gibi irkilir: Zira, ülke yönetiminin ülke sanatını kendi dünya görüşünün çerçevesine sıkıştırmayı amaçlaması düpedüz sanata ve sanatçıya saygısızlık değil de nedir?
Cumhurbaşkanına yanlış bilgi vermişler. Cumhuriyet döneminde dünya çapında sanatçılarımız yetişmiştir;
1. Ayla Erduran: Ünlü kemancımız birçok ülkede konserler verdi. 1957'de Polonya'da keman yarışmasında birincilik ödülü aldı. 1959-61 arası Avrupa, Amerika ve Kanada'da 80'i aşkın konser verdi. 1962'de Londra'da Henriette Cohen Ödülü'nü kazandı.
2. Suna Kan: Keman virtüözü, 1954 Cenevre yarışmasında birincilik, 1955 Viotti yarışmalarında ikincilik, 1956 Münih yarışmasında ikincilik ödüllerini kazandı.
3. Fazıl Say: Piyano virtüözü, besteci. Berlin Senfoni Orkestrası'nın siparişi üzerine bestelediği, Yansımalar adlı keman ve piyano için konçertosunu bu ünlü orkestra eşliğinde ilk kez (dünya prömiyeri) kendisi yorumladı. 21. yüzyılın en büyük sanatçılarından biri olarak kabul edildi. Amerika ve Avrupa'nın ünlü orkestraları ve seçkin şefleri eşliğinde müziğini tüm dünyaya dinletmektedir.
4. Leyla Gencer: Opera sanatçısı (dramatik soprano), 1953'te Milano'da, La Scala'da sahneye çıkan ilk Türk sanatçısı olarak alkışlandı. Sahne tekniğini geliştiren Gencer, uluslararası alanda ün kazandı.
5. Ahmet Adnan Saygun: Ünlü bestecimiz. Bestelediği Yunus Emre Oratoryosu 1947'de Paris Lamoureux Orkestrası tarafından kendi yönetiminde seslendirildiğinde dünyanın en güçlü oratoryosu olarak kabul edilmiştir.
Sayın Erdoğan! Bu saydıklarımız dünya çapında sanatçılarımızdır ve Cumhuriyet döneminin ürünüdür. Size, dünya çapında sanatçı yetişmemiştir bilgisini veren danışmanınız kimdir, bilmiyorum ama ya sanat tarihimizden haberi yok, ya da görmezden geliyor; hesaba çekilmesinde fayda var.
İşte bu nedenle AKP, sosyal ve kültürel alanda egemen olamamaktadır.
AKM simge bir yapı. Hükümetlerin kültüre bakışını simgeliyor. Bugünkü metruk hali de bu hükümetin bakışı olarak görülüp yadırganmıyor.
Türkiye'nin sanatı destekleyen, sanatsever yöneticileri olduğu kadar, sanata ilgisiz siyasetçileri de olmuştur.
Bugünkü gerek merkezi gerek yerel yöneticilerimiz arasında Fuzuli'den, Baki'den, Nedim'den dem vuranına rastlamadığımız gibi, Namık Kemal, Tevfik Fikret gibi son dönem Osmanlı şairlerine de itibar edenini duymadık.
Yöneticilerimiz arasında Itri'yi, Dede Efendi'yi benimsemişler var mıdır? Varsa bile kamuoyu olarak bilgimiz yoktur.
Yerel yöneticilerimizin ise ne Osmanlı'nın mimarisinden, ne gerek Osmanlı'nın ne gerek Selçuklu'nun taş ve çini işçiliğinde zerrece feyz almadıkları ortada; aksi halde şehirlerimizi bürüyen çirkinlik nedir?
AKM'yi yıkmayalım; restore edelim. Mevcudu yıkma yerine kazanalım.
Atatürk'e kulak verelim ve gereğini yapalım: "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür", "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir", "Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, yüksek kültürde ve yüksek fazilette, dünya birinciliğini tutmaktır."
AKP iktidarı Cumhuriyet dönemi sanatçılarından hoşnut olmayabilir. Kendi düşüncesinden başkasına tahammül edemeyen seçilmişler ve onların atadığı bürokratlar kusura bakmasınlar, ama yöneticiler sanattan bahseder oldu mu, asgari tarih bilinci olan herkes elektrik çarpmış gibi irkilir: Zira, ülke yönetiminin ülke sanatını kendi dünya görüşünün çerçevesine sıkıştırmayı amaçlaması düpedüz sanata ve sanatçıya saygısızlık değil de nedir?
Cumhurbaşkanına yanlış bilgi vermişler. Cumhuriyet döneminde dünya çapında sanatçılarımız yetişmiştir;
1. Ayla Erduran: Ünlü kemancımız birçok ülkede konserler verdi. 1957'de Polonya'da keman yarışmasında birincilik ödülü aldı. 1959-61 arası Avrupa, Amerika ve Kanada'da 80'i aşkın konser verdi. 1962'de Londra'da Henriette Cohen Ödülü'nü kazandı.
2. Suna Kan: Keman virtüözü, 1954 Cenevre yarışmasında birincilik, 1955 Viotti yarışmalarında ikincilik, 1956 Münih yarışmasında ikincilik ödüllerini kazandı.
3. Fazıl Say: Piyano virtüözü, besteci. Berlin Senfoni Orkestrası'nın siparişi üzerine bestelediği, Yansımalar adlı keman ve piyano için konçertosunu bu ünlü orkestra eşliğinde ilk kez (dünya prömiyeri) kendisi yorumladı. 21. yüzyılın en büyük sanatçılarından biri olarak kabul edildi. Amerika ve Avrupa'nın ünlü orkestraları ve seçkin şefleri eşliğinde müziğini tüm dünyaya dinletmektedir.
4. Leyla Gencer: Opera sanatçısı (dramatik soprano), 1953'te Milano'da, La Scala'da sahneye çıkan ilk Türk sanatçısı olarak alkışlandı. Sahne tekniğini geliştiren Gencer, uluslararası alanda ün kazandı.
5. Ahmet Adnan Saygun: Ünlü bestecimiz. Bestelediği Yunus Emre Oratoryosu 1947'de Paris Lamoureux Orkestrası tarafından kendi yönetiminde seslendirildiğinde dünyanın en güçlü oratoryosu olarak kabul edilmiştir.
Sayın Erdoğan! Bu saydıklarımız dünya çapında sanatçılarımızdır ve Cumhuriyet döneminin ürünüdür. Size, dünya çapında sanatçı yetişmemiştir bilgisini veren danışmanınız kimdir, bilmiyorum ama ya sanat tarihimizden haberi yok, ya da görmezden geliyor; hesaba çekilmesinde fayda var.
İşte bu nedenle AKP, sosyal ve kültürel alanda egemen olamamaktadır.
AKM simge bir yapı. Hükümetlerin kültüre bakışını simgeliyor. Bugünkü metruk hali de bu hükümetin bakışı olarak görülüp yadırganmıyor.
Türkiye'nin sanatı destekleyen, sanatsever yöneticileri olduğu kadar, sanata ilgisiz siyasetçileri de olmuştur.
Bugünkü gerek merkezi gerek yerel yöneticilerimiz arasında Fuzuli'den, Baki'den, Nedim'den dem vuranına rastlamadığımız gibi, Namık Kemal, Tevfik Fikret gibi son dönem Osmanlı şairlerine de itibar edenini duymadık.
Yöneticilerimiz arasında Itri'yi, Dede Efendi'yi benimsemişler var mıdır? Varsa bile kamuoyu olarak bilgimiz yoktur.
Yerel yöneticilerimizin ise ne Osmanlı'nın mimarisinden, ne gerek Osmanlı'nın ne gerek Selçuklu'nun taş ve çini işçiliğinde zerrece feyz almadıkları ortada; aksi halde şehirlerimizi bürüyen çirkinlik nedir?
AKM'yi yıkmayalım; restore edelim. Mevcudu yıkma yerine kazanalım.
Atatürk'e kulak verelim ve gereğini yapalım: "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür", "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir", "Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, yüksek kültürde ve yüksek fazilette, dünya birinciliğini tutmaktır."
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023