Adliye mi, Külliye mi derken, yeni adli yıl açılışının Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılmasına karar verildi. Cumhurbaşkanı'nın 15 Temmuz sonrası davetine icabet eden Türkiye Barolar Birliği(TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, 1 Eylûl 2016'da başlayacak yeni adli yıl töreninin Erdoğan ile birlikte yapılacağını, bunun Yenikapı mitinginin mutluluğunun devamı olacağını açıklamıştı.
Olayları hatırlayalım;
Adli yıl açılış törenleriyle ilgili sıkıntı 2014'te Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde TBB Başkanı Feyzioğlu ve dönemin Başbakanı Erdoğan arasındaki gerginlikle başlamıştı. Erdoğan'ın töreni terk etmesi gerginliği tırmandırmış, nihayetinde adli yıl açılış törenlerinin bundan böyle yapılmamasına gidilmişti. Pire için yorgan yakılmıştı. Bir tartışma yüzünden Yargı'nın sorunlarının masaya yatırılacağı ve kamuoyuna, devlet erkânına anlatılacağı önemli bir gün olan adli yıl açılış törenlerine yasak getirilmişti.
Neyse ki, darbe şerri bir hayra vesile olmuş, birlik ve beraberlik ruhu Milletin dirilişini de beraberinde getirmişti. Küskünler en azından görüntü olarak barış gülücükleri dağıtıyordu.
Bu minvalde dargın olan Feyzioğlu ve Erdoğan Saray'da el sıkıştılar. Ve yeni adli yıl açılış töreninde birlikte olmaya karar verdiler. Buraya kadar işler güzeldi, Yargı'nın kaderi değişiyor muydu ne?
Ama öyle olmadı, kaderim aynı, adresim ayrı oldu. Açılış töreninin adresi değişince yine aralar açıldı. Yargıtay, tören davetiyesinde bir otelin kongre salonunu adres göstermişken, adres değişti ve törenin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde (Saray) yapılacağı duyuruldu.
Bunun üzerine TBB Yönetim Kurulu, Saray'da yapılacak törene katılmama kararı aldı.
Diyeceksiniz ki, TBB pişmiş aşa su katıyor, barışa ihtiyaç duyduğumuz ortamda tören orda olmuş, burada olmuş ne farkeder!..
Kazın ayağı öyle değil! Çok şey farkeder." Evli evine köylü köyüne" diye, çocukluğumuzda oyun sonrası dağılırken söylediğimiz okul şarkısı gibi bir ezgi vardı.
Kuvvetler ayrılığı olan bir sistemde, özellikle bağımsız ve tarafsız olan Yargı'nın Saray'ın buyurgan ortamında kendi açılış törenini yapması, en azından şık olmaz! Adliye ve Külliye ayrı güçlerin mekânlarıdır.
Sorun "Hukuk ve Mekân" sorunudur. Belki de yazımızın başlığı bu olmalıydı.
Saray, yönetimin zirvesinin, üstünlerin mekânıdır. Yargıyı bu mekânla ilişkilendirir ve buraya taşırsak önümüzde bulacağımız şey "Üstünlerin Hukuku" olacaktır. Oysa "Hukukun Üstünlüğü" esastır. Hukukun karşısında herkes eşittir ve hukuk, başta Devlet olmak üzere tüm kurum, kişi ve makamları bağlar.
Her adli yıl başlangıcında, Yargıtay Başkanı, TBB Başkanı, Adalet Bakanı, törenlerde önemli konuşmalar yaparlar ve ülkemizde yargının, yargıçların, ceza ve hukuk davalarının durumunu, sorunlarını ortaya koyarlar.
Törenin yargı organının başı olan Yargıtay Başkanı'nın belirleyeceği adreste yapılması ve dahi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılımı örnek ve özlenen bir davranış olur.
Olayları hatırlayalım;
Adli yıl açılış törenleriyle ilgili sıkıntı 2014'te Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde TBB Başkanı Feyzioğlu ve dönemin Başbakanı Erdoğan arasındaki gerginlikle başlamıştı. Erdoğan'ın töreni terk etmesi gerginliği tırmandırmış, nihayetinde adli yıl açılış törenlerinin bundan böyle yapılmamasına gidilmişti. Pire için yorgan yakılmıştı. Bir tartışma yüzünden Yargı'nın sorunlarının masaya yatırılacağı ve kamuoyuna, devlet erkânına anlatılacağı önemli bir gün olan adli yıl açılış törenlerine yasak getirilmişti.
Neyse ki, darbe şerri bir hayra vesile olmuş, birlik ve beraberlik ruhu Milletin dirilişini de beraberinde getirmişti. Küskünler en azından görüntü olarak barış gülücükleri dağıtıyordu.
Bu minvalde dargın olan Feyzioğlu ve Erdoğan Saray'da el sıkıştılar. Ve yeni adli yıl açılış töreninde birlikte olmaya karar verdiler. Buraya kadar işler güzeldi, Yargı'nın kaderi değişiyor muydu ne?
Ama öyle olmadı, kaderim aynı, adresim ayrı oldu. Açılış töreninin adresi değişince yine aralar açıldı. Yargıtay, tören davetiyesinde bir otelin kongre salonunu adres göstermişken, adres değişti ve törenin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde (Saray) yapılacağı duyuruldu.
Bunun üzerine TBB Yönetim Kurulu, Saray'da yapılacak törene katılmama kararı aldı.
Diyeceksiniz ki, TBB pişmiş aşa su katıyor, barışa ihtiyaç duyduğumuz ortamda tören orda olmuş, burada olmuş ne farkeder!..
Kazın ayağı öyle değil! Çok şey farkeder." Evli evine köylü köyüne" diye, çocukluğumuzda oyun sonrası dağılırken söylediğimiz okul şarkısı gibi bir ezgi vardı.
Kuvvetler ayrılığı olan bir sistemde, özellikle bağımsız ve tarafsız olan Yargı'nın Saray'ın buyurgan ortamında kendi açılış törenini yapması, en azından şık olmaz! Adliye ve Külliye ayrı güçlerin mekânlarıdır.
Sorun "Hukuk ve Mekân" sorunudur. Belki de yazımızın başlığı bu olmalıydı.
Saray, yönetimin zirvesinin, üstünlerin mekânıdır. Yargıyı bu mekânla ilişkilendirir ve buraya taşırsak önümüzde bulacağımız şey "Üstünlerin Hukuku" olacaktır. Oysa "Hukukun Üstünlüğü" esastır. Hukukun karşısında herkes eşittir ve hukuk, başta Devlet olmak üzere tüm kurum, kişi ve makamları bağlar.
Her adli yıl başlangıcında, Yargıtay Başkanı, TBB Başkanı, Adalet Bakanı, törenlerde önemli konuşmalar yaparlar ve ülkemizde yargının, yargıçların, ceza ve hukuk davalarının durumunu, sorunlarını ortaya koyarlar.
Törenin yargı organının başı olan Yargıtay Başkanı'nın belirleyeceği adreste yapılması ve dahi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılımı örnek ve özlenen bir davranış olur.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023