Bir zamanların tarımda kendi kendine yeten 7 ülkesinden biri olan güzelim cennet ülkemizin bugünkü hali elbette yüz kızartıcıdır. Elbette affedilir bir durum değildir. Hele son 10 yılda tarım adına yapılanlar hiç ama hiç affedilir cinsten değildir.Dibe vuran gayri milli bir tarım politikası ile karşı karşıyayız.Elin ecnebi köylüsünü ve global firmasını zengin eden bir tarım anlayışı yürürlüktedir bugün.İktidar partisi mensuplarının milletin önüne çıkacak yüzleri kalmamıştır. Hele köylü ile yüzleşmeleri hiç mümkünattan değildir.Geçtiğimiz günlerde AKP İzmir milletvekili Ali Aşlık Bey'in Dünya Çiftçiler gününde Bayındır'lı çiftçilerle buluşması az kalsın bir vukuata sebebiyet verecekti. Haber aynen şöyle sevgili okurlar:“Bayındır Ziraat Odası’nın düzenlediği 14 Mayıs dünya çiftçiler günü etkinliğine katılan AKP İzmir Milletvekili Ali Aşlık “Çiftçimizin durumu iyi. 2023 yılında 50 milyar dolarlık tarım ihracatı yapacağız” şeklinde konuşmasına devam ederken kalabalıktan “bizi bitirdiniz” ve yuh sesleri yükseldi. Uzun süre yuhalanan Aşlık konuşmasını yarıda kesmek zorunda kaldı. Ancak bazı çiftçilerin tepkisi durulmadı. Ali Aşlık’ın üstüne yürüyen çiftçileri polis engelledi.”Evet sevgili okurlar yukarıdaki tablo, bundan böyle AKP vekillerinin köylünün önüne çıkamayacağının resmidir. Köylünün durumu yukarıda ayniyle vakidir de esnafın durumu da ondan arda kalır değildir. Önümüzdeki seçimler bu tablonun sandığa yansıyacağın resmi gibi.* * *Son 15-16 yılda gıda ve tarım ürünleri ithalatı 7 kat birden arttı.2008 yılında tarım dış ticaret açığı Cumhuriyet tarihinin en yüksek değerine ulaştı.Başta pamuk olmak üzere hububat, bitkisel yağ ve yağlı tohumlar ithal ettiğimiz ürünlerin başında geliyor.Ülkemizde 2006 yılının başında faaliyet gösteren 358 yabancı gıda sanayi firması varken, son yıllardaki şirket evlenmeleri, sermaye ortaklığı ve hisse devirleriyle bu sayı kısa sürede 2 bin dolaylarını geçti.1998 yılında 2 bin civarında hipermarket, süpermarket, AVM bulunurken bu sayı bugünlerde 10 binlerin üzerinde.Tarım ve ticarette ekonomik bağımsızlığın teminatı olan küçük-orta işletmeler bugünlerde can çekişmekte. Ülkemizdeki gıda perakendeciliğinde de yabancı tekelleşmesi ağırlık kazanmakta. Sosyal yapının en önemli dayanaklarından biri olan bakkallar da gün geçtikçe iflas bayrağını çekerek kepenk indirmede.Asıl önemlisi emniyet sübabı olan köylerimizin yeni büyükşehir yasası ile işlevsiz bir şekilde mahalle haline dönüştürülmesi. Bu yasa ile ürettiğinden hiçbir şey kazanamayan köylüye yeni yükler getirilecek. Anlayacağınız sevgili okurlar üretim -köylerde değil mahallelerde- biraz daha zorlaşacak.Her şey ama her şey kapitalizme feda ediliyor. Yaklaşık 16 bin köyün tüzel kişiliğinin kaldırılarak mahalleye dönüştürülmesi buralarda yaşayan insanlarımız için bir takım sıkıntıların başlangıcı anlamına geliyor. Üreten, ürettiği ürününü zor şartlarda satarak kıt kanaat geçinen köylümüzü önümüzdeki yıllarda daha zor günler beklemekte... Dünyada küçük ve orta ölçekli tarım işletmeleriyle yapılan köylülük bu yasa ile endüstriyel dev ölçekli işletmelere devredilmesinin arifesinde.Bu gidişle ne köy ne köylü ne de üretim kalacak… Üretmeyen ithalata dayalı bir tüketim toplumu olan milletimiz 'el'den gelmeyince bakalım ne yiyecek?..
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023