21. yüzyıl kapitalizm yılı oldu galiba. Dünya nüfusu çoğaldıkça dolaylı sömürü yolları da artıyor gibi. Sistemin acımasızlığı ve bencilliği zengin ülkeleri daha zengin fakir ülkeleri ise daha fakirleştirmektedir. Yurt içinde de benzer yaklaşım yok değil. Kısa zamanda orta sınıf yok oldu. Dünün fakirleri bugünün zengini oldular. Bunlar elbette ki iktidar yanlılarıdır. Allah sonumuzu hayır etsin.
Bence BOP'tan önce BİP daha etkili Ortadoğu'ya. Çünkü asırlar öncesinden beri İsrailoğulları'nın bir ideali vardır. "Nil'den Fırat'a Büyük İsrail Devleti kurmak". BOP bu ideali gerçekleştirmek için taşeron görevi görmektedir.
Batı ve Amerika kendi çıkarları için Ortadoğu'yu karıştırmaktadır. Peki, bizim bu ülkelerle aramızın açılmasının nedeni ne? Emperyalizmle beslenen ülkelere destek vermekten başka ne olabilir ki? Bakıyorum da 20. yüzyılın sonunda komşularımızla sıfır sorunumuz varken şimdi barışık olduğumuz bir komşumuz yok. "Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Komşun aç yatmışsa sen de karnını tutacaksın" bunlar ve bunlara benzeyen o kadar çok atasözlerimiz var ki.
Aslında tarihin derinliklerine gömülmüş ve hem dinimize zarar vermiş, hem de dinimizin ileri gelenlerini yok etmiş Emevi politikalarını yeniden diriltmenin İslam âlemine ne kazandıracak Allah aşkına? Ülkeyi mezhep ayırımcılığına sokmak kime yarar getirir ki? Getirse getirse bizim büyümemizi istemeyen ve dışa bağımlı kılmak isteyenlere getirir.
14. yüzyıldan itibaren Balkanları İslamlaştırmak ve Türkleştirmek için gönderdiğimiz Anadolu Halkı elbette ki onlar, soydaşlarımızdır ve anavatanı Anadolu'dur. O insanlara sahip çıkmak gerekirse ülkemize davet etmek insani görevimizdir. Haydi, soydaşımız olmayan Arapları ülkemize davet ettik, kapılarımızı açtık. Canlarını korumayı bir borç bildik de bu insanları disipline edebildik mi? Üç ile beş milyon insanın ancak yarım milyonunu çadır kentlere yerleştirdik, geri kalanı kontrol altına alabildik mi? Saldım çayıra Mevla'm kayıra politikaları ülkemizi dilenenler ülkesi yaptı. Her sokakta 5-10 yaş arasında acınacak durumda çocuklara dilencilik yaptırılıyor. Şehirde her trafik ışığının yanında en az on çocuk arabalara yaklaşıyor ellerini uzatıyorlar. Bu çocuklara okul ve sıcak yuva temin etmek bu insanları buraya davet edenlerin görevi olmalıdır.
NATO, BM, UNESCO gibi dev kuruluşlar tavşana kaç taziye tut diyorlar gibi. Önce olayların çıkmasına seyirci kalıyorlar sonra çözüm arar gibi devreye giriyorlar. Çünkü bu kuruluşlar da emperyalizmin savunucusudurlar. Ülkemizde toplanan BM Dünya İnsani Zirvesi tüm dünyada görülen insani krizlerin ele alınacağı önemli bir platform. Mülteci krizi ve dünyanın karşılaştığı çıkmazlar tartışıldı da sonuç ne olacak? Bakıp göreceğiz.
Ülkemizde 700 bin civarında okul çağında mülteci çocuğu var. Bunların ancak üçte biri okula gidebiliyor. Bu konu umarım bu toplantıda ele alınır ve bir çözüm üretilir.
Dileğimiz mülteci çocuklarının sokaklarda dilenmelerini önlemek ve onlara kendi anadilleriyle eğitim verimlisidir.
Fazla bir istek de bulunmadım galiba.
Bence BOP'tan önce BİP daha etkili Ortadoğu'ya. Çünkü asırlar öncesinden beri İsrailoğulları'nın bir ideali vardır. "Nil'den Fırat'a Büyük İsrail Devleti kurmak". BOP bu ideali gerçekleştirmek için taşeron görevi görmektedir.
Batı ve Amerika kendi çıkarları için Ortadoğu'yu karıştırmaktadır. Peki, bizim bu ülkelerle aramızın açılmasının nedeni ne? Emperyalizmle beslenen ülkelere destek vermekten başka ne olabilir ki? Bakıyorum da 20. yüzyılın sonunda komşularımızla sıfır sorunumuz varken şimdi barışık olduğumuz bir komşumuz yok. "Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Komşun aç yatmışsa sen de karnını tutacaksın" bunlar ve bunlara benzeyen o kadar çok atasözlerimiz var ki.
Aslında tarihin derinliklerine gömülmüş ve hem dinimize zarar vermiş, hem de dinimizin ileri gelenlerini yok etmiş Emevi politikalarını yeniden diriltmenin İslam âlemine ne kazandıracak Allah aşkına? Ülkeyi mezhep ayırımcılığına sokmak kime yarar getirir ki? Getirse getirse bizim büyümemizi istemeyen ve dışa bağımlı kılmak isteyenlere getirir.
14. yüzyıldan itibaren Balkanları İslamlaştırmak ve Türkleştirmek için gönderdiğimiz Anadolu Halkı elbette ki onlar, soydaşlarımızdır ve anavatanı Anadolu'dur. O insanlara sahip çıkmak gerekirse ülkemize davet etmek insani görevimizdir. Haydi, soydaşımız olmayan Arapları ülkemize davet ettik, kapılarımızı açtık. Canlarını korumayı bir borç bildik de bu insanları disipline edebildik mi? Üç ile beş milyon insanın ancak yarım milyonunu çadır kentlere yerleştirdik, geri kalanı kontrol altına alabildik mi? Saldım çayıra Mevla'm kayıra politikaları ülkemizi dilenenler ülkesi yaptı. Her sokakta 5-10 yaş arasında acınacak durumda çocuklara dilencilik yaptırılıyor. Şehirde her trafik ışığının yanında en az on çocuk arabalara yaklaşıyor ellerini uzatıyorlar. Bu çocuklara okul ve sıcak yuva temin etmek bu insanları buraya davet edenlerin görevi olmalıdır.
NATO, BM, UNESCO gibi dev kuruluşlar tavşana kaç taziye tut diyorlar gibi. Önce olayların çıkmasına seyirci kalıyorlar sonra çözüm arar gibi devreye giriyorlar. Çünkü bu kuruluşlar da emperyalizmin savunucusudurlar. Ülkemizde toplanan BM Dünya İnsani Zirvesi tüm dünyada görülen insani krizlerin ele alınacağı önemli bir platform. Mülteci krizi ve dünyanın karşılaştığı çıkmazlar tartışıldı da sonuç ne olacak? Bakıp göreceğiz.
Ülkemizde 700 bin civarında okul çağında mülteci çocuğu var. Bunların ancak üçte biri okula gidebiliyor. Bu konu umarım bu toplantıda ele alınır ve bir çözüm üretilir.
Dileğimiz mülteci çocuklarının sokaklarda dilenmelerini önlemek ve onlara kendi anadilleriyle eğitim verimlisidir.
Fazla bir istek de bulunmadım galiba.
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023