Haram-helal ölçüsünü dikkate almadan bir hayat yaşayan insanlık, huzuru hemen her şeyde aramış olmasına rağmen hâlâ bulamamış, aksine gün geçtikçe bunalıma düşmüştür. Ferdin yaşam biçimini etkileyen bu durum toplumların gidişatını da etkilemiş, sokaklar mutsuz insanlarla dolup taşmaktadır. Fakir-zengin, genç-ihtiyar hemen herkes kendi hayatından bezmiş bir vaziyettedir. Haram-helal sınır tanımazlığından yine insanın kendisi etkilenmiş, adeta kendi eştiği kuyuda boğulmaktadır. "Kul hakkı" yiyerek yaşamayı marifet sanan insanlar, neticede bu davranışın kendine döneceğini hesap etmeden yaşadılar. Birbirlerinin haklarına tecavüz ettiler, sonunda toplumsal bir davranış haline dönüşen bu davranıştan herkes etkilenince; doğal olarak sebep olanlar da nasiptar olmaya başladılar. Bu işte çığır açtıkları ya da sebep oldukları için ahiretteki hesapları da çetin olacaktır.
Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.v.) Müslüman'ın tarifini yaparken; "Eliyle ve diliyle zarar vermeyen" (Buhari, İman, 4,5) Bir başka deyişle Müslüman, hiç kimseye hiç bir şekilde haksızlık etmeyen kişi olarak da tanımlanabilir. Eğer bu ölçüye riayet edilseydi "kul hakkı" konusunda problemler yaşanmazdı.
Hz. Peygamber (s.a.v.), bir hadisinde Allah'ın huzuruna "kul hakkı" ile gelen kimseyi müflis olarak tanımlayarak şöyle buyurur: "Müflis şu adama derler ki, dünyada yaptığı bütün ibadet ve taatın sevabı ile Kıyamet gününde Allah'ın huzuruna gelir. Bu adam dünyada birçok hayırlar, ibadetler yapmış olmakla birlikte başkalarına zulmetmiş, kimini dövmüş, kiminin gönlünü kırmış, şuna buna eliyle ve diliyle eziyet etmiş... İşte bu hak sahiplerinin hepsi o adamın çevresine toplanacaklar, haklarını isteyecekler: 'Bana dünyada iken şöyle yaptı, hakkımı al ya Rab!' diye davacı olacaklar. Allah bunun hayır ve iyiliklerinden hasıl olan sevapları bunlara taksim edecek, fakat borcu yine kapanmayacak. Nihayet onların günahlarını bunun üzerine yükleyecek, Cehennem'e gönderecek. İşte asıl müflis böyle bir adamdır." (Müslim, Birr, 60; Tirmizi, Kıyame, 2). Aradığımız huzuru bulmak istiyorsak, mutlaka ilahi ölçülere riayet etmek zorundayız. Ve çare; önce kendimizden başlayarak, kul hakkına da riayet ederek toplumsal huzuru sağlamaktır. "Herkes kendi evinin önünü temiz tutarsa sokaklar temiz kalacaktır."
Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.v.) Müslüman'ın tarifini yaparken; "Eliyle ve diliyle zarar vermeyen" (Buhari, İman, 4,5) Bir başka deyişle Müslüman, hiç kimseye hiç bir şekilde haksızlık etmeyen kişi olarak da tanımlanabilir. Eğer bu ölçüye riayet edilseydi "kul hakkı" konusunda problemler yaşanmazdı.
Hz. Peygamber (s.a.v.), bir hadisinde Allah'ın huzuruna "kul hakkı" ile gelen kimseyi müflis olarak tanımlayarak şöyle buyurur: "Müflis şu adama derler ki, dünyada yaptığı bütün ibadet ve taatın sevabı ile Kıyamet gününde Allah'ın huzuruna gelir. Bu adam dünyada birçok hayırlar, ibadetler yapmış olmakla birlikte başkalarına zulmetmiş, kimini dövmüş, kiminin gönlünü kırmış, şuna buna eliyle ve diliyle eziyet etmiş... İşte bu hak sahiplerinin hepsi o adamın çevresine toplanacaklar, haklarını isteyecekler: 'Bana dünyada iken şöyle yaptı, hakkımı al ya Rab!' diye davacı olacaklar. Allah bunun hayır ve iyiliklerinden hasıl olan sevapları bunlara taksim edecek, fakat borcu yine kapanmayacak. Nihayet onların günahlarını bunun üzerine yükleyecek, Cehennem'e gönderecek. İşte asıl müflis böyle bir adamdır." (Müslim, Birr, 60; Tirmizi, Kıyame, 2). Aradığımız huzuru bulmak istiyorsak, mutlaka ilahi ölçülere riayet etmek zorundayız. Ve çare; önce kendimizden başlayarak, kul hakkına da riayet ederek toplumsal huzuru sağlamaktır. "Herkes kendi evinin önünü temiz tutarsa sokaklar temiz kalacaktır."
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- Çanakkale geçildi mi, geçilmedi mi? / 18.03.2024
- Yıldızlar topluluğu / 16.03.2024
- Şeytanlar tiyatrosu / 15.03.2024
- Gönülden sitemimiz var! / 14.03.2024
- Gençler BTP'de karar kılıyor / 13.03.2024
- Eskimişleri değiştirin, yeniliğin önünü açın / 12.03.2024
- Ramazan Kur’an, rahmet, oruç, sabır ayıdır / 11.03.2024
- Çalıyor ama çalışıyor öyle mi? / 09.03.2024
- ‘Bizi kavga ettirmeye çalışanlara lanet olsun’ / 07.03.2024
- Çanakkale geçildi mi, geçilmedi mi? / 18.03.2024
- Yıldızlar topluluğu / 16.03.2024
- Şeytanlar tiyatrosu / 15.03.2024
- Gönülden sitemimiz var! / 14.03.2024
- Gençler BTP'de karar kılıyor / 13.03.2024
- Eskimişleri değiştirin, yeniliğin önünü açın / 12.03.2024
- Ramazan Kur’an, rahmet, oruç, sabır ayıdır / 11.03.2024
- Çalıyor ama çalışıyor öyle mi? / 09.03.2024
- ‘Bizi kavga ettirmeye çalışanlara lanet olsun’ / 07.03.2024