logo
19 MART 2024

Sinema sektörüne bir destek daha

Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2018-2 Sayılı Sinema Destekleme Kurulu Kararları'nı açıkladı. İlk filmini gerçekleştirecek yönetmen, uzun metrajlı kurgu film yapım ve yapım sonrası başlıklarında 40 projeye 31 milyon 100 bin lira destek sağlandı

15.04.2018 00:00:00
Kültür ve Turizm Bakanlığınca "ilk filmini gerçekleştirecek yönetmen", "uzun metrajlı kurgu film yapım" ve "yapım sonrası" başlıklarında 40 projeye 31 milyon 100 bin lira destek sağlandı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, 2018-2 Sayılı Sinema Destekleme Kurulu Kararları'na yer verildi.

Buna göre, 376 projenin değerlendirildiği kurul toplantısında, ilk filmini gerçekleştirecek 12 yönetmen projesine 7 milyon 400 bin, 26 uzun uzun metrajlı kurgu film yapım projesine 22 milyon 850 bin, 2 yapım sonrası projesine ise 850 bin lira destek verildi.

Böylelikle toplam 40 projeye sağlanan toplam destek, 31 milyon 100 bin lira oldu. Açıklamada, sinema desteklerinin meslek birliklerince belirlenen isimler ile alanda isim yapmış uzmanlardan ve akademisyenlerden oluşan 14 kişilik destekleme kurulu tarafından ele alındığı ifade edildi.

Umut vaad eden yönetmenlere katkı

Bakanlığın Türkiye'deki tek sinema fonu olarak 2005'ten bu yana sinema sektörüne sağladığı desteklerin seyirci ve hasılat rekorlarının kırılmasında ve sektörün bir endüstriye dönüşmesinde önemli rol oynadığı kaydedilen açıklamada, genç ve umut vaad eden yönetmenlerin ilk sinema filmlerini yapabilmelerine olanak sağlanırken deneyimli sinemacıların yeni projelerine de destek verildiği, ayrıca çocukların yerli animasyon filmleriyle buluşmalarının sağlandığı aktarıldı.

Türk sinemasındaki gelişimin sürdürülebilir hale getirilebilmesi amacıyla Bakanlıkça hazırlanan yeni Sinema Kanunu'nun da çok yakında TBMM'nin gündemine geleceği bildirilen açıklamada şunlar kaydedildi:

"Kanun ile destek mekanizmaları çeşitlendirilirken Türkiye'de film çekecek yabancı yapımcılar harcadıkları tutarın yüzde 30'u kadarını geri alabilecek. Ayrıca, Türkiye'nin uluslararası tanıtımına katkı sağlayacak ve yurt dışında yayınlanacak dizi filmler ile farklı ülkelerden sinemacıları bir araya getirecek, bilgi ve teknoloji aktarımı sağlayacak ortak yapımlar da desteklenecek."
AA
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Irak ve Suriye mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Irak hududumuzun güvenliğini bu yaz itibarıyla komple garanti altına alacak, Suriye'de yarım kalan işimizi de mutlaka tamamlayacağız' dedi.
18.03.2024 21:16:00 / Güncelleme: 18.03.2024 22:27:05
İhlas Haber Ajansı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Irak ve Suriye mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Irak ve Suriye mesajı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4. Kolordu Komutanlığı'nda askerlerle birlikte iftar yaptı. İftar sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanın dört bir yanında ve yurt dışında görev yapan kahraman Türk ordusunun tüm mensuplarını selamladı. Erdoğan, '11 ayın sultanı olan Ramazan-ı Şerifinizi canı gönülden tebrik ediyorum. Rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı bu mübarek ayda sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle bir kez daha devletimizin bekası ve milletimizin güvenliği için canı pahasına görev yapan askerlerimizin her birine başarılar diliyorum. Rabbim askeri, polisi, jandarması, güvenlik korucusu ve istihbaratçısıyla tüm güvenlik güçlerimizin yardımcısı olsun, onları her türlü kazadan, beladan, saldırıdan, ihanetten muhafaza eylesin diyorum' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, 'Sabah ilk olarak Çanakkale'de aziz şehitlerimizi ziyaret ettik. Dünyanın en modern ordularına karşı 'Çanakkale geçilmez' dedirten bu büyük kahramanları rahmetle, tazimle yad ettik. Çanakkale Savaşları'yla birlikte İstiklal Harbimizde, Kıbrıs Barış Harekatı'nda, terörle mücadelede, 15 Temmuz'da vatanı için, bayrağı için, hürriyeti için, onuru için toprağa düşen şehitlerimize de bu vesileyle Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Burada şu hususun altını çizmek istiyorum. Çanakkale sadece bizler için bir deniz zaferi değil, bir milletin küllerinden yeniden doğuşunu müjdeleyen direniş ruhudur. Çanakkale bir iman okyanusudur ve o iman okyanusunda 20. yüzyılın Haçlı ordusu Çanakkale'ye gömülmüştür. Çanakkale tarihin en büyük deniz zaferlerinden birisi olduğu kadar, aynı zamanda parçalanmak istenen bir devletin, yok edilmek istenen bir milletin yeniden ayağa kalktığı, imanını ve inancını tazelediği büyük bir kıyamdır' açıklamasını yaptı.

'Şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz'
'Çanakkale Deniz Zaferi geçen sene 100. yılını gururla kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni doğuran ana, büyüten beşik olmuştur' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Milletçe hep beraber Çanakkale ruhuna ne kadar sıkı sahip çıkarsak, geleceğimize o derece güvenle bakacağımıza inanıyorum. Kahraman Mehmetçiklerimizin yanı sıra istikbalimizin güvencesi olan gençlerimizin de şehitlik ve şehadet bilincine sahip olması çok ama çok önemlidir. 'Asker millet' olarak nam salmış, bu vasfıyla dünyada temayüz etmiş bir milletin mensupları olarak bizi biz yapan temel değerlerden şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz. Her karışında bir aslanın yattığı vatan topraklarını başka türlü muhafaza etmemiz mümkün olmaz. Bu gerçeğe yakın tarihimizde defalarca şahitlik ettik' değerlendirmesinde bulundu.

Kıbrıs Türkleri'nin daha bundan yarım asır önce soykırımın eşiğinden döndüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, '1974 Barış Harekatı'nda ülkemizin dört bir köşesinden subayı, astsubayı, eriyle tam 498 Mehmedimiz şehit oldu. Tüm baskılara rağmen şayet Türkiye'nin müdahalesi olmasaydı bugün ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olurdu ne de Kıbrıs Türkleri kalırdı. Hatta belki de güneye yüklenmiş olsaydık, bugünün bir evladı olarak söylüyorum, artık güney kuzey diye bir şey kalmaz, tamamen Kıbrıs bizim olurdu. Aynı şekilde 40 yıllık bölücü terörle mücadelemizde vatan topraklarının müdafaası için henüz hayatlarının baharında olan binlerce evladımızı şehit verdik. Son olarak 15 Temmuz'da 253 insanımız istiklal ve istikballeri uğrunda kahramanca toprağa düştü. DEAŞ'ından DHKP-C'sine kadar envai çeşit terör örgütlerinin eylemlerinde ve sınır ötesi operasyonlarda nice kardeşimiz vatanımız uğrunda hiç düşünmeden canlarını feda etti. Yani 1071'den beri hem bu toprakları vatan yapmak hem de ebedi ve ezeli vatanımız olarak muhafaza etmek için can verdik, kanımızı döktük, mücadele ettik ve bedel ödedik' diye konuştu.

Bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla vatana, ezana, bayrağa sahip çıkmayı sürdüreceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Şu gerçeği asla unutmamalıyız. Kimsesizlerin kimsesi olan Türkiye Cumhuriyeti var olduğu, köklerine sahip çıktığı, mazluma kol kanat gerdiği müddetçe, emin olun bize yönelik saldırıların da ardı arkası hiç kesilmeyecektir. Bizler millet olarak ilahi kelimetullah davamızı yücelttiğimiz sürece bizi bu topraklardan kazıma planları hiçbir zaman son bulmayacak. Şehit kanlarıyla sulanmış kendi öz yurdumuzda hür, başı dik, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak, oyunları bozmaya, hain emelleri kursaklarda bırakmaya devam etmekten başka çaremiz yoktur. Bu bakımdan güçlü bir orduya sahip olmak, bizim için tercihten öte bir mecburiyettir. Biz, caydırıcılığını her zaman en üst seviyede tutması gereken bir ülkeyiz, bir milletiz, bir orduyuz. Türk milleti olarak bizi hasımlarımıza karşı ancak kendi bileğimiz, kendi kuvvetimiz, kendi geliştirdiğimiz imkan ve kabiliyetlerimiz koruyabilir' dedi.

Savunma sanayiindeki yerlilik oranının yüzde 20'lerden yüzde 80'lere çıkarıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bunu çok daha ilerilere taşımak zorundayız. Şimdi uçak gemimizi yaptık. Ne diyoruz' Yetmez. Şimdi ikinci uçak gemisinin daha da büyüğünü yapma kararlılığımız var. Paşam bu işin başında Deniz Kuvvetleri Komutanımız ekibiyle şu anda çalışıyorlar. Ve şu anda arayışlarımızı da devam ettiriyoruz. Ve malum uçaklarımız ortada. Ve tek koldan çalışmıyoruz. Bunun dışında denizin altında da insansız denizaltıları, bunları da yapmanın gayreti içerisindeyiz. İnşallah bunu da başaracağız. Bu işi de halledeceğiz. Yani elin oğlu yapar da biz niye yapmayalım' Bizde bu kabiliyet var, evelallah bunları da başaracağız. İş başa düştüğünde ne üyesi olduğumuz ittifakların ne de görevi küresel barışı korumak olan uluslararası yapıların hiçbir işe yaramadığını yakın dönemdeki acı tecrübelerden biliyoruz' açıklamasını yaptı.

Savunma sanayiinin yerli ve milli olmasının önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Biz işte bunun için sürekli yerli ve milli savunma sanayii diyor, her alanda tam bağımsız Türkiye için çalışıyoruz. Onun için dikkat ederseniz birçok yerde konuşmalarımızda artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik ve kestik. Bunu Cudi'de yaptık, Gabar'da yaptık, Tendürek'te yaptık, Bestler Deresi'nde yaptık. Yaptık ve yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Sınır ötesinde de yapacağız. Yani sınır ötesi, ne işiniz var orada diyenlere karşı; kimler olduğunu biliyorsunuz. Cevabımız oralara yaptığımız operasyonlardır. İşte bunun için güçlü Türkiye, güçlü ordu diyor, milletimizin birliğinin ve kardeşliğinin en büyük dayanağımız olduğunu ifade ediyoruz. İşte bu anlayışla kahraman ordumuzun vatan müdafaası görevini en güzel şekilde yerine getirebilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Yani ben şöyle bir geriye doğru dönüyorum. Ya biz toplu iğne yapamıyorduk. Bize Amerika'sı, Batısı normal tabanca vermiyordu. Ama şimdi onlara biz yerli tabanca satıyoruz. Onlar sıraya giriyor. İş bu noktaya geldi. Eğer çalışırsan senin de olur. Ama çalışmazsan onların kapısında kul köle olursun. Şimdi bizde tabancanın yanında orta menzilli tüfeklerimizin daniskasını üretiyoruz. Hele hele şimdi mühimmatta çok çok öndeyiz. Onlar sıraya giriyor, istiyorlar. E biz de yetiştiremiyoruz. Ama bu noktaya geldik. Çalışırsan senin de oluyor' şeklinde konuştu.

Eli kanlı terör örgütlerine karşı yürütülen zorlu mücadelenin başarıya ulaşması için her türlü desteğin verildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bir süredir sabırla uyguladığımız terörü kaynağında kurutma stratejimizin müspet neticelerini sınırlarımız içinde ve dışında görmeye başladık. Silahlı insansız hava araçlarımızla kendi ürettiğimiz mühimmatlarla, yerli, milli silahlarımızla nerede bir terörist varsa buluyor ve başını kopartıyoruz. Operasyonlarımız neticesinde artık can çekişen, iyice köşeye sıkışan ve bitme noktasına gelen bu kiralık katil sürülerinin yeniden palazlanmasına, milletimizin başına tekrar bela olmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Kimin projesi olduğuna bakmadan güney sınırlarımızın ötesinde bir teröristan kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Irak hududumuzun güvenliğini bu yaz itibarıyla komple garanti altına alacak, Suriye'de yarım kalan işimizi de mutlaka tamamlayacağız. Amacımız evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinden tamamen kurtulmuş, yolu da bahtı da aydınlık bir Türkiye teslim etmektir. Bölgemizde terörün olmadığı bir iklimi tesis etmeyi sadece şehitlerimize değil, aynı zamanda gelecek nesillere yönelik bir borç olarak görüyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Askerlik mesleğini seçerek bu kutlu yola yöneldiğiniz için ben sizleri tebrik ediyorum. Bir cennet bahçesine girercesine toprağa giren aziz şehitlerimizi şu mübarek Ramazan akşamında rahmetle yad ediyor, gazilerimize sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum' dedi.

En hüzünlü şehitlik: Cepheye gidemeden şehit oldular

Sivas'ın Zara ilçesinde yer alan ve 1914 yılında cepheye asker yetiştirmek üzere kurulan 36'ncı Talimgah Alayı'nda salgına yakalanan 256 asker, 50-60 kişilik toplu mezarlara defnedildi.
18.03.2024 11:54:00 / Güncelleme: 18.03.2024 12:02:48
İhlas Haber Ajansı
En hüzünlü şehitlik: Cepheye gidemeden şehit oldular
En hüzünlü şehitlik: Cepheye gidemeden şehit oldular
Sivas'ın Zara ilçesinde bulunan 36'ncı Talimgah Alayı Şehitliği, hikayesi ile duyanları duygulandırıyor. 1914 yılında Doğu Cephesi'ne asker yetiştirmek maksadıyla kurulan Alay, cephede yaralanan askerlerin tedavisine de hizmet etti. Aynı yıllarda orduda baş gösteren salgın hastalıklar nedeniyle eğitim birliğinde bulunan ve tedavi olmak üzere askeri hastaneye gelen onlarca Mehmetçik şehit oldu. Salgın nedeniyle şehit olan askerlerin defin işlemleri güçleşince 50 ila 60 arasında naaş alabilecek toplu mezarlar kazılarak askerler defnedildi.



1'inci Dünya Savaşı öncesi Sivas'taki 12. Tümen'e bağlı 36. Talimgâh Alayı'nın Zara'da kurulduğunu ifade eden Zara eski İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Hakkı Acar, "Bu alayın amacı doğuya asker yetiştirmek, eğitmek hem de Sivas, Erzincan, Giresun yol ağını kontrol edebilmekmiş. Savaş başladıktan sonra bir Amele Taburu Zara'da bırakılmış, diğer askerler cepheye sevk edilmiş. Ancak 1915 yılında askerler arasında bir salgın hastalık başlamış ve bu Amele Taburu, Zara'daki askeri hastaneyi ve askeri kışlanın binalarını inşa etmiş. Giresun ve Erzincan civarında hem yaralananları hem de bu salgın hatalığa yakalanan askerleri Zara'ya getirerek oradaki askeri hastanede tedavi ederlermiş. Bu hastanede ise üç doktor görev yapmaktaymış ve hastane binasının yetmediği durumda çevre konaklara da asker yatırılırmış, bu bir süre böyle devam etmiş" dedi.



"Halk arasında 20-30 bin şehidin yattığı rivayet edilir"

Tedavi edilen askerlerin yeniden cepheye sevk edildiğini belirten Acar, "Ölümlerin önü alınamamış ve birçok asker şehit olmuş, cenazeleri defnetmek de büyük bir problem olunca 50-60 kişilik çukurlar kazarak buralara şehitleri defnetmişler. 1970'li yıllarda araştırmalara başladığımda 256 şehidin ismine rastladım bir listede ama vatandaşların da ziyaret ettiği bu şehitlikte 20 bin, 30 bin şehidin yattığı rivayet edilir. Bu şehitliğin üzerine bir de 1915 yılında anıt yapımına başlanmıştır. Osman Usta ile Simon Veyani adında iki usta, 1917 yılında bu şehitlik anıtını bitirirler. Bu anıt 1939 Erzincan depreminden etkilenir ve üst kısmından bir bölüm yıkılır ve eğilir. Pisa Kulesi'ne benzer yerli ve yabancı turistlerin odak noktası haline gelir ve 1952 yılına kadar Zara'da 36. Eğitim Alayı Şehitliği diye adlandırılmıştır. Yine 1952 yılında kışlada bir yangın çıkar ve kışla binaları yanar bu nedenle askeri birlik de alay da Zara'dan başka bir yere nakledilir. Benim ilkokul yıllarımda askeri birlik Zara'daydı en azında kalıntıları, depoları vardı onları muhafaza ediyorlardı, 1950'lili yıllarda çok güzel bayramlar yapılır. Şehitlikte 256 şehidimiz yatıyor demiştik ancak o zaman için ama burada görev yaparken şehit olanlar da buraya defnedilmiş, hatta bir yarbay Zara'da görev yaptıktan sora başka bir yerde şehit olmuş ve vasiyeti üzerine buraya defnedilmiş. Ve şu anda 275 civarında şehit yatmaktadır Zara şehitliğinde" şeklinde konuştu.

Sahte kripto para dolandırıcılığına 9 gözaltı

Samsun merkezli "kripto para ve kripto para yatırımı" dolandırıcılığı ile ilgili Adana, Ankara, Isparta ve Manisa'da düzenlenen eş zamanlı operasyonda 9 kişi gözaltına alındı.
18.03.2024 11:54:00
İhlas Haber Ajansı
Sahte kripto para dolandırıcılığına 9 gözaltı
Sahte kripto para dolandırıcılığına 9 gözaltı
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Samsun Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından, Samsun merkezli Adana, Ankara, Isparta ve Manisa illerinde eş zamanlı operasyon düzenledi.

8 şüphelinin birbirleriyle 'Telegram' isimli mesajlaşma programında oluşturdukları gruplarda kendilerini 'kripto para yatırım uzmanı' ve internette kripto para yatırımı yapıp 'yüksek tutarlı kazançlar elde eden kişiler' gibi tanıtarak aldatıcı dekont paylaşımlar ve bu paylaşımlara yapılan olumlu yorumlar ile böyle bir yatırım şekli olduğuna ikna ettikleri ortaya çıktı.

Söz konusu dolandırıcıların mağdurları sahte kripto para sitelerine yönlendirdikleri, sahte kripto sitelerine üye olmalarından sonra yatırım amaçlı transfer ettikleri tutarları ile yüksek tutarlı kazanç elde ettiklerine inandırıp, müştekilerden bu kez sitede kazandıkları tutarları çekebilmeleri için sigorta, vergi, işlem ücreti, ulusal dosya güvenliği gibi gerekçeler ile para talep etmek suretiyle dolandırıcılık yaptıkları ortaya çıktı.

Samsun Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri düzenlenen eş zamanlı operasyonda 9 kişi gözaltına alındı.

Bir kişi ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılırken, Samsun Emniyet Müdürlüğündeki sorguları tamamlanan 8 kişi bugün Samsun Adliyesine sevk edildi.

Tunceli'de dilendirilen ve çalıştırılan çocuk bulunmuyor

Tunceli'de yapılan saha taramaları sonucu, dilendirilen ya da çalıştırılan çocuk bulunmadığı bildirildi
18.03.2024 11:25:00
İhlas Haber Ajansı
Tunceli'de dilendirilen ve çalıştırılan çocuk bulunmuyor
Tunceli'de dilendirilen ve çalıştırılan çocuk bulunmuyor
Tunceli'de yapılan saha taramaları sonucu, dilendirilen ya da çalıştırılan çocuk bulunmadığı bildirildi.

Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından yapılan saha çalışmaları ve kamu kurumlarından teyit edilen verilere göre Tunceli'de dilendirilen, çalıştırılan çocuk bulunmuyor. Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı 'Çocuklar Güvende' birimi tarafından il genelinde başta çocuk işçi çalıştırılabilecek sektörler düzenli şekilde denetlenirken, emniyet müdürlüğü, İş-Kur ve Göç İdaresi ile de koordine sağlanıyor.

Verilere ilişkin bilgi veren Tunceli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Seyfettin Özdemir, "Müdürlüğümüz bünyesinde Çocuklar Güvende Birimleri var. Bu birimimiz sabah 8, akşam 5 sahada çalışma yürütüyor. Yine il müdürlüğümüze bağlı 3 sosyal hizmet birimimiz var. Bu merkezlerimizde de Çocuklar Güvende Birimlerimiz mevcut. Bu birimlerimiz saha çalışmaları gerçekleştiriyor. Bütün verilen İl Göç İdaresi'nde toplanarak bakanlığımıza gönderiliyor. Biz, 16 yaş altı çocukların çalıştırılmasına kesinlikle müsaade etmiyoruz. İlimizde hem çocuklar dilenmiyor ya da dilendirilmiyor hem de çalıştırılmıyor. Bu konuda bir ihbar olması halinde anında değerlendiriyoruz' dedi.

Sahada çalışan ekiplerin çocuk işçi çalıştırma potansiyeli olan yerlere ilişkin yol haritası çizdiğini hatırlatan Özdemir, 'Bu konuda esnaflarımızı ziyaret ediyoruz. Organize sanayi bölgesi, oto sanayi, tekstil fabrikalarını ziyaret ediyoruz. Bu verileri yaptığımız saha çalışmalarında tespit ettik. Valimiz Bülent Tekbıyıkoğlu'nun himayelerinde Tunceli'de çocuk çalıştırılmasına, dilendirilmesine müsaade etmedik etmeyeceğiz de. Bizim bu konudaki nihai kararımız çocukları önlenebilir tüm risklerden korumak' şeklinde konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.