Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, 100 bini aşkın söz varlığına, 5 bin yıllık bir geçmişe sahip Türk dilinin dünyada 200 milyon insan tarafından konuşulduğunu söyledi.
Türkçe yabancı dillerin etkisinden kurtulmalı
Prof. Dr. Akalın, Türkçe'nin kökleri yüzyıllar ötesine uzanan ve geniş bir coğrafya parçasında konuşulan yazı, sanat, edebiyat, kültür ve bilim dili olduğunu belirtti.
Kitle iletişim araçlarının Türkçe'yi doğru kullanması gerektiğine dikkat çeken Akalın, "Toplumda doğru ve güzel Türkçe'nin yaygınlaştırılması, Türkçe'nin bütün zenginlikleriyle kullanılması, gelecek kuşaklara daha gelişmiş bir dil bırakılması, Türkçe'nin yabancı dillerin etkisinden kurtulması ve zenginleşmesi için kitle iletişim araçlarına büyük görev düşüyor" dedi.
Kasap bile işyerine yabancı isim koyuyor!
Türkçe'nin zengin söz varlığından yeterince yararlanılamadığına işaret eden Akalın, şöyle konuştu:
"100 bini aşkın söz varlığına, 5 bin yıllık geçmişe sahip Türk dili, dünyada 200 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. Türkçe bilinci toplumda yeterince yaygınlaşmamış. Kasap bile işyerine yabancı isim koyuyor. Kent merkezlerindeki işyerlerine başta İngilizce olmak üzere değişik dillerden isimler konuluyor. Bu, dilimizin zenginliğinin farkında olmadığımızı gösteriyor. Kitle iletişim araçlarının da yabancı kökenli kelimeleri kullanması dildeki olumsuzlukları hızla artırıyor.
Türkçe'nin özellikleri ve kuralları bozulmadan konuşma dili olarak kullanılması, milli birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak çağdaş kültür, eğitim ve bilim dili halinde gelişmesinin sağlanması gerekir. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Türk dili dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil şuurla işlensin" sözü Türkçe'nin zenginliğini ve önemini ortaya koyuyor."
Türkçe'yi doğru ve güzel kullanmalıyız
Prof. Dr. Akalın, Türk dilinin doğru ve güzel kullanılmasının amaçlarını şöyle sıraladı:
"Toplumun büyük kesimine seslenen radyo ve televizyon sunucularının, muhabirlerin ve spikerlerin Türk dilini doğru kullanmalarını sağlamak, radyo ve televizyonlarda yanlış ve kuralsız kullanımların zamanla birtakım yaygın yanlışlar haline gelip dile yerleşmesini önlemek, Türkçe'yi dağınıklık ve başıboşluktan kurtarmak, keyfi kullanımların önüne geçmek, rahat ve kolay anlaşmayı esas alıp toplumda dil ve düşünce birliğinin kurulmasına yardımcı olmak, Türkçe'nin gelişmesi, özelleşmesi, zenginleşmesi, çağdaş kavramları karşılayacak düzeye ulaşması için radyo ve televizyonların katkılarını sağlamak, radyo ve televizyonların yayınlarıyla Türkçe'nin bilim dili olarak görülmesini sağlamak, bu duruma engel olan yanlış kullanımları göstermek ve gerekli önlemleri almak."