Gümüşhane'nin Köse İlçesi'ne bağlı Kabaktape köyünde yaşadığı söylenen Çağırgan Baba'nın kaldığı evde, düşmanlara karşı kullandığı ardıç ağacından topuzu koruma altına alındı. ~|~
Kabaktepe Köyü (Şurut) Muhtarı Yusuf Korkmaz, Çağırgan Baba'nın 17. yüzyılda köylerinde yaşadığını belirterek, "Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü görevi yapmış ve 1997 yılında vefat eden Prof. Dr. İsmet Miroğlu 'Bayburt Sancağı' adlı kitabında köyümüzde yaşadığını belgelerle birlikte kanıtlamıştır.
Hocamız kitabında köyümüze yerleştikten sonra halkın iyiliğine çok önemli işler yapmış, ancak onun yaptığı bu iyi işler bazılarının işine gelmemişti. Çağırgan Baba çok güçlü ve kuvvetli bir zat olmasının yanında çok da iyilikseverdi. Ancak onu çekemeyenler dönemin şeyhülislamına şikayet ederler. Bunun üzerine Çağırgan Baba İstanbul'a giderken hanımına 'Beni götürüyorlar. Beni ateşe atacaklar. Sen şu evin önündeki karataşa dikkat et. Karataş terledikçe sen üzerine su dök' demiş. Çağırgan Baba'yı İstanbul'da fırına atarlar ve fırının ağzını kapatırlar. Hanımı karataş terledikçe taşa su dökermiş. Bir ara fırının ağzını açtıklarında Çağırgan Baba'nın bıyığının bir tarafından ter akıyor, diğer tarafından buz asılıyor. Bunun üzerine Çağırgan Baba'yı fırından çıkarırlar. Şeyhülislam pişman olur. Köyün tapusunu Çağırgan Baba'ya verir" dedi.
Kabaktepe Köyü (Şurut) Muhtarı Yusuf Korkmaz, Çağırgan Baba'nın 17. yüzyılda köylerinde yaşadığını belirterek, "Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü görevi yapmış ve 1997 yılında vefat eden Prof. Dr. İsmet Miroğlu 'Bayburt Sancağı' adlı kitabında köyümüzde yaşadığını belgelerle birlikte kanıtlamıştır.
Hocamız kitabında köyümüze yerleştikten sonra halkın iyiliğine çok önemli işler yapmış, ancak onun yaptığı bu iyi işler bazılarının işine gelmemişti. Çağırgan Baba çok güçlü ve kuvvetli bir zat olmasının yanında çok da iyilikseverdi. Ancak onu çekemeyenler dönemin şeyhülislamına şikayet ederler. Bunun üzerine Çağırgan Baba İstanbul'a giderken hanımına 'Beni götürüyorlar. Beni ateşe atacaklar. Sen şu evin önündeki karataşa dikkat et. Karataş terledikçe sen üzerine su dök' demiş. Çağırgan Baba'yı İstanbul'da fırına atarlar ve fırının ağzını kapatırlar. Hanımı karataş terledikçe taşa su dökermiş. Bir ara fırının ağzını açtıklarında Çağırgan Baba'nın bıyığının bir tarafından ter akıyor, diğer tarafından buz asılıyor. Bunun üzerine Çağırgan Baba'yı fırından çıkarırlar. Şeyhülislam pişman olur. Köyün tapusunu Çağırgan Baba'ya verir" dedi.