logo
29 MART 2024

Alnımız ak başımız dik mi?

02.09.2005 00:00:00
Mesele "yol"dan açılmışken isterseniz içinde yol olan bir hikaye ile devam edelim de ülkemiz Türkiye'nin bugünkü halini kimlere borçlu olduğumuzu, borcumuzu ödeme konusunda alnımızın ak, başımızın dik mi, yoksa kara lekeler içinde bir alınla boynumuz eğik mi dolaşmakta bulunduğumuzu, 30 Ağustos Zafer Bayramının 83. Yıldönümünü idrak ettiğimiz şu günlerde bir kez daha tefekkür süzgecinden geçirelim. "Halil dedem, İstiklal Harbinde asker iken Erzincan'daki birliğinden taa Afyon'a kadar yürüme gitmiş... Terhisini Sapanca'dan almış. Oradan köye yine yürüme gelmiş." Bu sözler doğduğu yerden doyduğu yere savrulma olgusundan nasibini alan Geyikli beldelilerden Köksal Bayraktar'a ait.  Beyaz mı beyaz sakalı, biraz ağır işiten kulağıyla yakından tanıdığım Delihalioğlu Hacı Halil amca da meğer İstiklal Harbi gazisi imiş. Torunu Köksal'dan bu gerçeği duyunca şoke oldum; çünkü, eli öpülecek insanlardan biri daha burnumuzun dibinde olduğu halde kendisinden istifade edememiştim. Sevindim; çünkü, sağlıklarında istifade edemediğimiz bu insanların varlığından haberdar olması gerekenleri haberdar edebilmek için adeta iğne ile kuyu kazarcasına yapmakta olduğum "vefa borcu"nu inşa için bir tuğla daha bulmuştum. Erzincan'dan Afyon'a... Hem de yayaTorun Köksal'ın anlattıklarına göre, dedesi Halil'in babası Mehmet ve amcası Hasan, 1910 yılında askere alınmışlar. Köyden gidişleri bu gidiş olup her ikisinin de geriye dönüşü olmamış. Yalnız Mehmet'i, yine Geyikli'den asker olan ve daha sonra subay rütbesine kadar ulaşan Hafız Temel Dural, Doğu Beyazıt'ta, bir savaş kargaşası içerisinde görmüş. Mehmet'e, "burada ne yapıyorsun?" demiş. O da "Birliğimi, taburumu kaybettim. Taburumu arıyorum" cevabını vermiş. Bunun üzerine Temel amca, "Mehmet! Tabur mu kaldı. Her taraf darmadağın oldu. Sen benim yanımdan ayrılma" demiş. Buna rağmen Mehmet, "Yok. Ben illa taburumu bulacağım" demiş ve ayrılmış. Ondan sonra da Mehmet ve Hasan'ı  gören olmamış. Tarihi kesin olmamakla birlikte 1919-1920 yıllarında Halil amca askere alınmış. Önce Trabzon'a, Trabzon'dan da Erzincan'a gitmiş. Kazım Karabekir komutasındaki 3. Orduda bir birliğe katılmış. Rusya'da komünist devrim gerçekleşip, Çarlık Rusyası askerleri topraklarımızı terk edip, Doğu sınırımız garanti altına alınınca önemli bir kuvvet, Batıya kaydırılmış. Kaydırılan birliklerde Halil amca ile Temeloğlu Mustafa amca, Kuşoğlu Osman ve Ahmet amcalar da varmış ve yaya olarak Afyon'a kadar gitmişler. Bir asker disiplini içinde, açlıklarını, susuzluklarını hiç çaktırmadan giden Halil amcalara, köylüler, ellerinde bulunan neyse onunla yardım etmek için yarışırlarmış. Hatta bir yağmurlu havada büyük bir han sahibi zengin bir Anadolu anası, bütün askeri o handa misafir etmiş, ne var ne yok askere getirmiş, yedirmiş. Halil amca, "eğer o kadın bizi yedirmeseydi açlıktan ölecektik" dermiş. Bitlenmenin, pirelenmenin gayet olağan olduğu Türkiye'nin bir ucundan bir ucuna bu yaya yolculukta geçtikleri bütün yerleri tek tek sayarmış Halil amca. Afyon cephesine ulaştıktan, Afyon'u, gökyüzüne kalkan bir toz bulutu içerisinde 15-20 dakikada aldıktan sonra Yunan düşmanını kovalaya kovalaya, savaşa savaşa İzmir'e kadar gitmişler. İzmir'de Karadeniz'den gelen askerleri ayırmışlar. Onlara "Siz bir daha geriye dönemezsiniz. Buradan oraya yaya gidemezsiniz. Biz sizi buraya yerleştireceğiz" demişler, bir kamp kurmuşlar. Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra, Halil amca ve bir kısım asker Manisa üzerinden İstanbul'a, İngiliz işgalini kaldırmaya yardımcı olmak için götürülmüşler. Onlar gidene kadar zaten İngilizler, kendiliğinden çekilirken oradan Adapazarı'na geçip, Abaza ayaklanmasını bastırma harekâtına katılmışlar. Sapanca'dan da terhis edilmiş, yanındaki askerlerle yine yürüme olarak Trabzon'a, köyü Geyikli'ye dönmüş.Konak'ta denizi atılan anahtarlarTorun Köksal'ın, bizzat dedesinden duyduğu şekliyle naklettiğine göre daha İstanbul ve Adapazarı seferi planlanmadan, yukarıda da bahsedildiği gibi Erzincan'dan gelen askerleri İzmir'de bir kampta toplamışlar. "Yaya geldiniz. Yaya olarak geriye dönmeniz mümkün olmaz. Sizleri buraya yerleştireceğiz. Hiç birinizi mağdur etmeyeceğiz. İzmir'in en güzel yerlerinden size ev, arazi vereceğiz" demişler ve hatta kaçan Rumlardan kalma evlerin anahtarlarını vermişler. Fakat anahtar alanların çoğu, bu anahtarları Konak'ta denize atarak, "Biz burada kalamayız. Memleketimize döneceğiz. Biz seferberliğe çıktık. Çoluk çocuğumuz hep askerdi. Kimler kırıldı, kimler kaldı, dönmemiz lazım" dediklerini söylermiş. Kendisinin kalmayış sebebini ise İstanbul ve Adapazarı'na göreve göndermenin yanısıra, "Kalmadım. Çünkü babam, amcam askerdi. Köyden de birçoğu askere gitmişti. Kim öldü, kim kaldı? Onun için köyüme döndüm" diye izah edermiş. "Al sana merhamet!" Torun Köksal, yine bir gün kendisine "Atatürk'ü hiç gördün mü?" diye sormuş ve şu cevabı almış: "Bir akşam saatlerinde arazide yemek yerken bize komutanlar tarafından 'Kemal Paşa gelecek' dendi ve bizi ayağa kaldırdılar. Sıra yaptılar. 'Kemal Paşa geldi' dediler. Orta boylu, mavi gözlü, sarı bir adam olduğunu gördüm. Hatta, 'bu askeri yemekten niye kaldırdınız, içtima ettiniz?' diye bizim subaylarımıza çıkıştığını duydum."  Torun Köksal'ın bir başka sorusu ve dedesi Halil amcanın cevabı ise  Anadolu'da gerçekleştirmedikleri mezalim kalmayan Megalo İdea'cıların, "merhamet etmeyene merhamet edilmez" düsturunun adaletinden hisselerine düşeni nasıl aldıklarını göstermesi bakımından manidardı: "Birinde yine sordum. 'Hiç düşman askeri öldürdün mü?' dedim. 'Yunan askeri ile karşılaştık. Bana 'merhamet' diye bağırdı. Ben de 'al sana merhamet' diyerek tüfeğimi sıktım' dedi. 'Onlar merhamet etti mi?' diye de ekledi."Göğsüne madalya takamadıErzincan'dan İzmir'e, İzmir'den İstanbul'a, Adapazarı'na, Sapanca'dan tezkere alarak tekrar Trabzon'a yürüyerek dönme gerçeğini de bünyesinde barındıran bir İstiklal Savaşı hikayesi gazilerinden biri olmasına rağmen Halil amca ne İstiklal Madalyası alabilmiş, ne de kendisine gazilik maaşı bağlanabilmiş. Çünkü askere alındığına dair şubesinden belge getirilmesi istenmiş. Belgeyi almak ise mümkün olmamış. Kayıtlara ulaşılamamış. Çünkü Vakfıkebir askerlik şubesi bir yangın geçirmiş ve Halil amcanın göğsünde gururla taşıyacağı, oğullarına, torunlarına miras bırakacağı madalya için istenen belgeler bu yangında yok olmuş. Torun Köksal'ın anlattığı bu bilgiler bizzat Halil amcanın ağzından çıkmış olup yarım saatlik bir kasete kaydedilmiş. Kasetin hikayesini torun Köksal, şöyle anlatıyor: "Dedem, sağlığında bu olayları pek anlatmazdı. Üç gün hasta yattı. Dördüncü gün öldü. Hasta yatağında biz sorduk, o da anlattı. Hatta zaman zaman ölümü yaklaştığı zamanlarda 'ben de geliyorum' diye söylendiği duyuldu. Yanında Yasin okumak için bulunanların söyledikleri bu."
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti

AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi

Sancaktepe Belediye Başkanı ve başkan adayı Şeyma Döğücü, emeklilere market alışverişi için her ay 2 bin TL bütçe içeren 'Sancaktepe Emekli Kart' vaadinde bulundu. Kart için oluşturulacak isim listesine adını yazdırmak isteyen vatandaşlar izdiham yarattı.
29.03.2024 11:50:00
Haber Merkezi
AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi
AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi

Geçtiğimiz günlerde Sancaktepe'nin AK Partili Belediye Başkan Adayı Şeyma Dövücü, seçildiği takdirde her ay kadınlara yarım gram altın vereceğini ileri sürdü.

Dövücü, vaadini gerçekleştireceği takdirde bunun belediyeye maliyeti ortalama olarak aylık 56 milyon 250 bin lira, yıllık 675 milyon lira olacak. Başkan adayı Dövücü'nün vaadi tartışma konusu olurken Sancaktepe'den yeni görüntüler geldi.



İKİ BİN LİRALIK YARDIM KARTI

Sokakta isim almak için kurulan çadırın önünde onlarca insanın kuyruk oluşturduğu görüntülerde gerilimin yaşandığı görüldü.


"İNSANLARI ORADAN ORAYA KOŞTURUYORSUNUZ"

İBB Meclis üyesi İbrahim Özkan, görüntülere tepki gösteren isimlerden biri oldu. Sosyal medyadan paylaşım yapan Özkan, "Sancaktepe Belediyesi Emeklilere 2.000 TL lik yardım kartı vereceğim diye insanları oradan oraya koşturuyorsunuz. Mübarek ramazan ayında; Yazıktır, günahtır, ayıptır" ifadelerini kullandı.



'SONRA VERECEĞİZ' DEYİP İSİM ALDILAR

Gazeteci Şaban Sevinç de konuyla ilgili paylaşımda bulunurken, belediye çalışanlarının vaat edilen parayı vermek yerine, "Sonra vereceğiz" deyip isim aldıklarını belirtti.

Konuyla ilgili olarak, Sevinç, "İnsanlar belediyenin önüne koştu. Ancak parayı vermek yerine, sonra vereceğiz denilerek gelenlerin isimleri listeye yazıldı" dedi.

180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama

Mersin polisinin, bilinen alışveriş sitelerinin kopya linkini üreten, sahte hukuk bürolarından arama ve sazan sarmalı yöntemi ile dolandırıcılık yaparak 180 milyon lira haksız kazanç elde eden çeteyi çökertti, yakalanan şüphelilerden 20'si tutuklandı. 
29.03.2024 09:21:00 / Güncelleme: 29.03.2024 09:25:23
İhlas Haber Ajansı
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, çeşitli yöntemlerle dolandırıcılık yapan şüphelilere yönelik çalışma gerçekleştirildi.

Polisin planlı çalışmasında Facebook Market Palace ve bilinen sitelerin sahte linkini üretmek sureti ile bungalov ev, elektrikli ev aletleri ilanları veren, sahte hukuk bürosundan uzlaştırmacı olarak arayarak para talep eden ve internet sitelerinden araç almak isteyen kişileri sazan sarmalı yöntemi ile organize bir şekilde dolandıran şüphelileri belirledi. Şüphelilerin bu yöntemle 180 milyon TL haksız kazanç elde ettiklerini tespit eden polis 4 gün öne Mersin merkezli 4 ilde eş zamanlı operasyon yaptı. Operasyonda aralarında suç örgütü liderinin de bulunduğu 36 şüpheli yakalandı. Şahısların ev, iş yeri ve araçlarında yapılan aramalarda ise 70 adet cep telefonu, 4 adet ruhsatsız silah, 1 adet para atma makinesi, farklı şahıslara ait 62 adet banka kartı ile 120 bin TL para ele geçirildi.

Gözaltına alınan 36 şüphelinin emniyette ifadeleri tamamlandı, adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüphelilerden 20'si tutuklandı, 10'u ev hapsi alırken, 6'sı ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı.



Şüphelilerin paraları döviz ve altına çevirirken görüntüsü ortaya çıkmıştı

Polisin teknik takip çalışmasında şüphelilerin güven sağladıkları vatandaşlardan paraları aldıktan sonra döviz büroları ve sarraflara götürdükleri belirlenmişti. Nakit parayı altın ve dövize çevirdiği belirlenen şüphelilerin o anlara ait güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri de ortaya çıkmıştı.

Tutuklanan zanlıların ortaya çıkan görüntüsünde mağdurlardan dolandırıp nakit olarak getirdikleri yüklü miktardaki TL'yi altın ve dövize çevirdiği anlar yer almıştı.

Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Maxat Rakhishov'un İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-23' Operasyonuyla yakalandığını açıkladı.
29.03.2024 08:28:00
Haber Merkezi
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Bakan Yerlikaya X hesabından yaptığı paylaşımda Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen 'MAHZEN-23' Operasyonu sonucu İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan aranan Maxat Rakhishov'un yakalandığını duyurdu.

Kıskaç operasyonlarında 70 şüpheli yakalandı

Bakan Yerlikaya ayrıca, 20 ilde FETÖ'ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını duyurdu.


"FETÖ'cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" diyen Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı.

"Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri, TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Bolu, Gaziantep, Sakarya, Muğla, Mersin, Manisa, İstanbul, Kayseri, Kars, Erzurum, İzmir, Elazığ, Adana, Uşak, Denizli, Sivas, Mardin, Edirne ve Bursa'da FETÖ'ye yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında şüphelilerin:
  • Örgütün sözde "Emniyet Mahrem Yapılanması" içerisinde faaliyette bulundukları,
  • Örgütün kripto haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı oldukları,
  • Ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları,
  • Örgütün "Gaybubet Evi" olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barındıkları,
  • İfade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.

Operasyonlar sonucu: Çok sayıda dijital materyale el konuldu."

Yerlikaya, operasyonlara katılan polisleri de tebrik etti.

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.