logo
19 NİSAN 2024

ARAŞTIRMA: Arif Nihat Asya

09.01.2003 00:00:00
Bir bayrak dalgalanmak için rüzgar bekliyor

hazırlayan: adem birinci e-mail: ademb@netbulmail.com

Eserlerinde tarihimizi, coğrafyamızı, kültürümüzü, imanımızı, sanatımızı ve insanımızı dile getiren bayrak şairi A. Nihat Asya; vefatının 71. yıldönümünde Fatiha'larla, Yasin'lerle anıldı. Büyük şair, 5 Ocak 1904'te doğmuş, meşhur 'Bayrak' şiirini Adana'nın kurtuluş günü olan 5 Ocak'ta yazmış ve 5 Ocak 1975'te de Hakk'a yürümüştü

A. Nihat Asya ismiyle tanışmam lise yıllarında abone olduğum İcmal Dergisi'nin 9. sayısındaki 'Fetih Marşı' şiiri ile olmuştu. Ve bir solukta ezberlemiştik Fetih Marşı'nı arkadaşlarla...

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan

Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan

Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan...

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştansın;

Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Yine, İcmal Dergisi kadrosunun yayın hayatına kazandırdığı Öğüt Dergisi'nin 2. sayısında okuduğum A.Nihat Asya'nın 'Dua' isimli şiiri gönüllerimizi süslemişti.

Bizi sen sevgisiz susuz havasız

Ve vatansız bırakma, Allah'ım!

Müslümanlıkla yoğrulan yurdu

Müslümansız bırakma Allah'ım.

Ve derken Arif Nihat Asya'nın 'Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor', 'Dualar ve Aminler', 'Kökler ve Dallar' şiir kitapları kütüphanemin başköşesinde oturmuştu.

Edebiyatımıza 'Bayrak şairi' olarak ün yapan A. Nihat Asya 5 Ocak 1904'te İstanbul Çatalca'da doğdu. Bir aylık iken babasını kaybeden Asya, akrabalarının yanında büyüdü, bu yüzden şiirlerinde öksüzlüğün acısını derinden duymuş ve duyurmuştur. İstanbul Yüksek Öğretim Okulu'nun Edebiyat bölümünden mezun olduktan sonra çeşitli liselerde edebiyat hocalığı ve müdürlük yaptı.

1950-54 yılları arası Adana milletvekili olarak mecliste vazife yapan Asya'nın gazete ve dergilerde yayınlanmış birçok yazılarının yanında 25 adet eseri bulunmaktadır.

İlahi bir tevafuk olarak 5 Ocak 1904'te doğmuş, meşhur 'Bayrak' şiirini Adana'nın kurtuluş günü olan 5 Ocak'ta yazmış ve 5 Ocak 1975'te de Hakk'a yürümüştür. Şiirlerinde hece, aruz ve serbest vezinleri büyük bir ustalıkla, başarıyla kullanan A. Nihat Asya, eserlerinde tarihimiz, coğrafyamız, kültürümüz, imanımız, sanatımız ve insanımızı dile getirmiştir.

Ama öncelikle vatan, millet ve bayrak... Bayrak denince akla A. Nihat Asya; A. Nihat Asya denince akla bayrak gelir.

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü

Kızkardeşinin gelinliği, şehidimin son örtüsü,

Işık ışık, dalga dalga bayrağım,

Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

***

Bir çocuksam kucaksız, oyuncaksız;

Bir delikanlıysam atsız, pusatsız olabilirim

Bayraksız olamam!

***

Şehitler tepesi boş değil

Toprağını kahramanlar bekliyor...

Ve bir bayrak dalgalanmak için

Rüzgar bekliyor.

***

İlle vatan, ille vatan...

Olmazsa olmaz vatan!...

Kalk yiğidim, yine dağ başını duman aldı

Parçalandı bir kıtanın toprakları;

Aslan payını aslan olmayan aldı...

Kalk yiğidim, yine dağ başını duman aldı.

***

Bayraksız olmadığı gibi Oğuz'suz, Yavuz'suz, Yesevi'siz; üçler, yediler, kırklarsız da olamaz şairimiz...

Yoksa şu yaprakta Yavuz

Yoksa şu sayfada Oğuz

Biz de yoğuz, biz de yoğuz!

Siz gelin imdadımıza,

Elimizden siz tutunuz;

Mevlana, Yesevi, Yunus!

Sizlere üçler, yediler,

Bizlere kırklar dediler...

Daha çoğuz, daha çoğuz

Ayasofya'sız da olamaz. Ama çaresiz eli böğründedir.

Beş vakit, loşluğunda, saf saftık;

Davetin vardı -dün- ezanlarda.

Seni -ey mabedim- utansınlar

Kapayanlar da, açmayanlar da!

Ve; Fatih Sultan Cennet mekana seslenmeden edemez:

Bakıp ağlar destan...

O da der, ağlayarak:

'Ha sukut onda, ha çan!'

Uyan ey Fatih uyan!

Sıcak gündem Kıbrıs... Dün olduğu gibi bugünde hainler ve satılmışlar kontenjanı devrededir...

Kıbrıs'ında kurbanlar var,

Ki, yüzler kan içinde!

Yabanın da haydutun da

Yürekten vuran içinde

'Macaristan Ağıtı' şiirinde A.Nihat Asya Haçlı barbarlığının vicdansız yüzünü bir kez daha koyar ortaya...

Siz söyleyiniz nerdedir.

Varsa birşey 'vicdan' diye:

Çocuk vurulur mu, bayrak

Çıkardı koynundan diye!

Vatan, millet, bayrak, doğruluk, güzellik namına her şeyle barışık olmasına rağmen herkes gibi nefsin elinden el-aman demektedir.

'Şurada herkesle iyi geçinen

Biri...' derlermiş söz açılsa benden;

Yazık ki kendimle geçinemem ben!

Pehlivan yüce Peygamberin de buyurduğu şekliyle elbette nefsini mağlup edendir...

Yere getirmek ne hoştur

Bu yıkılmadık belleri!

Yenmek, yenmek... fakat önce

Kendini, sonra elleri!

Ey geçenler hayatın yarısını,

Ey gelenler hayatın yarısına,

Ey hepsi benim kadir bilir ziyaretçilerim;

Sizindir göğsüm, yerin...

Yine buyurun Evliya'nın

Kapısına...

Gider felaket gelir saadet..

Seninle izzet, seninle nusret...

Bakmamıştır dönüp, hayatımıza

Ağlayanlar, bugün, vefatımıza!

***

Ve son söz olarak o muhteşem "NAAT"ını, bilmem ki nasıl anlatsam ve özetlesem sizlere... Sizler iyisi mi Meltem TV'de Hayri Küçükdeniz'in sunumuyla NAAT'ı dinleyin, dinleyin...

NAAT

Seccâden kumlardı...

Devirlerden, diyarlardan

Gelip göklerde buluşan

Ezanların vardı!

Mescit Mü'min, minber Mü'min...

Taşardı kubbelerden Tekbir,

Dolardı kubbelere "amin!"

Ve mübârek geceler; duâlarımız,

Geri gelmeyen duâlardı...

Geceler, ki pırıl pırıl,

Kandillerin yanardı!

Kapına gelenler, ya Muhammed,

-Uzaktan, yakından-

Mü'min döndüler kapından!

Besmele, ekmeğimizin bereketiydi;

İki dünyâda aziz ümmet,

Muhammed ümmetiydi.

Konsun -yine- pervazlara güvercinler;

"Hu, hu"lara karışsın aminler...

Mübârek akşamdır;

Gelin ey Fatihalar, Yâsinler!

Şimdi seni ananlar,

Anıyor ağlar gibi...

Ey yetimler yetimi,

Ey garipler garibi;

Düşkünlerin kanadıydın,

Yoksulların sâhibi...

Nerde kaldın ey Resûl,

Nerde kaldın ey Nebi?

Günler, ne günlerdi yâ Muhammed:

Çağlar ne çağlardı:

Daha dünyâya gelmeden

Mü'minlerin vardı...

Ve bir gün, ki, gaflet

Çöller kadardı,

Halîme'nin kucağında

Abdullah'ın yetimi,

Amine'nin emâneti ağlardı!

Hatîce'nin goncası,

Âişe'nin gülüydün.

Ümmetinin gözbebeği,

Göklerin Resûlüydün...

Elçi geldin, elçiler gönderdin...

Rûhunu Allah'a,

Elini ümmetine verdin.

Beşiğin, yurdun, yuvan

Mekke'de bunalırsan

Medine'ye göçerdin.

Biz bu dünyâdan nereye

Göçelim, ya Muhammed?

Yeryüzünde riyâ, inkâr hıyânet

Altın devrini yaşıyor..

Diller, sayfalar, satılır.

"Ebû Leheb öldü" diyorlar.

Ebû Leheb ölmedi, yâ Muhammed,

Ebû Cehil, kıt'alar dolaşıyor

Neler duydu şu dünyâda

Mevlîd'ine hayra kulaklarımız:

Ne adlar ezberledi, ey Nebi,

Adına alışkın dudaklarımız!

Artık, yolunu bilmiyor

Artık yolunu unuttu ayaklarımız!

Kâ'be'ne siyahlar kakışmamıştır,

Yâ Muhammed, bugünkü kadar!

Hasret, gururla savaşta;

Gurur Kaf Dağı'nda derebeyi...

Onu da yaralarlar kanadından,

Gelse bir şefkat meleği..

İyiliğin türbesine türbedâr oldu iyi!

Vicdanlar sakat çıkmadan yarına

İyilikler getir, güzellikler getir

Âdem oğullarına!

Şu gördüğün duvarlar ki,

Kimi Tâif'tir, kimi Hayber'dir...

Fethedemedik, ya Muhammed,

Senelerdir!

Ne doğruluk ne doğru;

Ne iyilik, ne iyi..

Bahçende en güzel dal,

Unuttu yemiş vermeyi..

Günahın kursağında

Haramları peteği!

Bayram yaptı yabanlar:

Semave'yi boşaltıp Save'yi dolduranlar..

Atını hendeklerden

Bir atlayışta aşırdı aşıranlar...

Ağlasın Yesrip,

Ağlasın Selman'lar!

Gözleri perdeleyen toprak,

Yüzlere serptiği topraktı..

Yere dökülmeyecekti, ey Nebi,

Yabanların gözünde kalacaktı!

Konsun yine pervazlara güvercinler;

"Hû hû"lara karışsın aminler..

Mübarek akşamdır :

Gelin ey Fatiha'lar, Yasin'ler!

Ne oldu, ey bulut,

Gölgelediğin başlar?

Hatırında mı, ey yol,

Bir aziz yolcuyla

Aşarak dağlar taşlar,

Kafile kafile, kervan kervan

Şimale giden yoldaşlar?

Uçsuz bucaksız, çöllerde,

Yine izler gelenlerin,

Yollar gideceklerindir.

Şu tekbir getiren mağara,

Örümceklerin değil,

Peygamberlerindir,

Meleklerindir...

Örümcek ne havada,

Ne suda, ne yerdeydi..

Hakkı göremeyen

Gözlerdeydi!

Şu kuytu, cinlerin mi;

Perilerin yurdu mu?

Şu yuva ki bilinmez,

Kuşları hûd hûd müdür,

Güvercin mi, kumru mu?

Kuşlarını, bir sabah

Medine'ye uçurdu mu?

Ey Ebva'da yatan ölü

Bahçende açtı dünyanın

En güzel gülü;

Hatıran, uyusun çöllerin

Ilık kumlarıyla örtülü!

Dinleyene, hâlâ,

Çöller ses verir;

"Yaleyl!" susar,

Uğultular gelir.

Mersiye okur Uhud,

Kaside söyler Bedir.

Sen de bir Hac günü

Başta Muhammed, yanında

Ebubekir

Gidenlerin yüz bin olup

dönüşünü

Destan yap, ey şehir!

Ebubekir'de nur, Osman'da

nurlar...

Kureyş uluları, karşılarında

Meydan okuyan bir Ömer

bulurlar;

Ali'nin önünde kapılar açılır,

Ali'nin önünde eğilir surlar.

Bedir'de, Uhud'da, Hayber'de

Hakk'ın yiğitleri şehit olurlar..

Bir mutlu günde, ki ölüm tatlıydı;

Yerde kalmazdı ruh.. kanatlıydı.

Konsun yine, pervazlara güvercinler

"Hû hû"lara karışsın aminler..

Mübarek akşamdır;

Gelin ey Fatiha'lar, Yasin'ler!

Yüreklerden taşsın

Yine, imanlar!

Itri, bestelesin Tekbirini;

Evliya okusun Kur'anlar!

Ve Kur'an'ı göz nuruyla çoğaltsın

Kayışzade Osman'lar!

Naatini Galip yazsın, Mevlid'ini Süleyman'lar!

Sutunları, kemerleri, kubbeleriyle!

Geri gelsin Sinan'lar!

Çarpılsın, hakikat niyetine

Cenaze namazı kıldıranlar!

Gel ey Muhammed, bahardır..

Dudaklar ardında saklı

Aminlerimiz vardır!..

Hacdan döner gibi gel;

Mi'rac'tan iner gibi gel;

Bekliyoruz yıllardır!

Bulutlar kanat, rüzgar kanat;

Hızır kanat, Cibril kanat;

Nisan kanat, bahar kanat;

Ayetlerin ezber bilen

Yapraklar kanat..

Açılsın göklerin kapıları,

Açılsın perdeler kat kat!

Çöllere dökülsün yıldızlar;

Dizilsin yollarına

Yetimler, günahsızlar!

Çöl gecelerinden, yanık

Türküler yapan kızlar

Sancağını saçlarıyla dokusun;

Bilal-i Habeşi sustuysa

Ezanlarını Davûd okusun!

Konsun yine pervazlara güvercinler;

"Hû hû"lara karışsın aminler..

Mübarek akşamdır;

Gelin ey Fatiha'lar, Yasin'ler!.
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'

Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından Yozgat'ın Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluşurken vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçiriyor
19.04.2024 00:24:00
İHA
Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu
Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde saat 18.11 sıralarında meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki sarsıntı, Yozgat merkez ve ilçelerinde de hissedildi. Özellikle Kadışehri ilçesinde ve köylerinde hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar büyük panik yaşadı. Özellikle Kadışehri ilçesine bağlı Gümüşsu, Elmalı Çiftliği, Halı köy ve Yeltenli köylerinde deprem nedeniyle evlerde ve ahırlarda hasar oluştu. Evleri zarar gören vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçirirken jandarma ekipleri de artçı sarsıntıların devam ettiğini ve vatandaşların geceyi evlerinde geçirmemeleri konusunda uyardı.

Sokaklara çıkan vatandaşlar, evlerinin bahçelerinde ve uygun arazilerde ateş yakarak ısınmaya çalışırken geceyi dışarıda geçireceklerini ifade ettiler.

Öte yandan Yozgat Valiliğince sarsıntıdan etkilenen Aydıncık, Kadışehri ve Çekerek ilçelerinde eğitim ve öğretime bir gün süre ile ara verildiği duyuruldu.

Geceyi sokakta geçiren vatandaşlardan Nazlı Doğan, "Önce bir gürültü geldi. Daha sonra sallanmaya başladı. Çocuklarımı yanıma aldım ama dışarı çıkamadım. Ayaklarımın bağı çözüldü. Sonra küçük oğlumu alıp dışarı çıkabildim. Şok oldum, çok şiddetliydi. Evimiz küçük bir hasar aldı, ahırımızda hasar var, hayvanlarımız dışarıda." dedi.

Hacı Ahmet Gün de deprem dolayısıyla evlerinde hasar olduğunu söyleyerek, 'Tavanlar kırıldı. Deprem olduğunda ben balkondaydım. Sallantı başladı. Tavanlar düşmeye başladı." şeklinde konuştu.

Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi

Eyüpsultan'da yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlunun karıştığı kaza sonucu Oğuz Murat Aci'nın hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada anne ile oğlu havalimanına götürdüğü iddia edilen çalışanın tahliyesine karar verildi.
18.04.2024 23:27:00
İhlas Haber Ajansı
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C.'nin karıştığı trafik kazası sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine ve anne oğulun ABD'ye kaçmasına ilişkin soruşturma sürüyor.

Anne ile oğulu havalimanına götüren çalışana tahliye

Soruşturma çerçevesinde baba Bülent Cihantimur'un şirketinde reklam-pazarlama bölümünde çalışan ve olay günü şüpheli Eylem Tok ile suça sürüklenen çocuk T.C.'yi havalimanına götürdüğü iddiasıyla tutuklanan şüpheli Ayşe Ceren S., İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nce tahliye edildi.

Olayın geçmişi

Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de iddiaya göre yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C., saat 23.50 sıralarında 34 EEG 06 plakalı araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarpmış, kaza sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken orada bulunan diğer kişiler yaralanmıştı. Kazanın ardından polis ekiplerinden önce olay yerine gelen anne Eylem Tok, oğlu T.C.'yi olay yerinden kaçırmış, ekiplerce yapılan incelemeler sonucunda anne ile oğlunun ertesi gün saat 03.50 sıralarında havalimanından Mısır'a çıkış yaptıkları tespit edilmişti.

Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde ise aynı gün şüpheli Eylem Tok hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan, şüpheli T.C. hakkında 'bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak' suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılırken, kırmızı bülten çıkarılması da talep edilmişti. Soruşturma çerçevesinde daha sonra şüphelilerin ABD'ye kaçtıkları ortaya çıkmıştı ve iade talebinde bulunulduğu da öğrenilmişti. Ayrıca baba Bülent Cihantimur'a 'yurt dışına çıkış yasağı' ve 'imza atma' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmıştı.

Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki deprem sonrası vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor.
18.04.2024 22:39:00 / Güncelleme: 18.04.2024 22:43:07
İhlas Haber Ajansı
Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor
Sulusaray'da vatandaşlar geceyi dışarıda geçiriyor
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve işyerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.



Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.

Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi

Tokat'ta meydana gelen deprem nedeniyle il genelinde okullarda eğitime 1 gün ara verildi.
18.04.2024 21:34:00 / Güncelleme: 18.04.2024 21:39:10
Haber Merkezi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla il genelinde okullarda Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.