Eski Türk Sineması Gecelerine katılmak üzere doğum yeri Eskişehir'e gelen sinema sanatçısı Cüneyt Arkın'a hemşehrileri yoğun ilgi gösterdi. Film öncesi vatandaşlarla sohbet eden Arkın, eski Türk sinemasının toplumun etrafında birleştiği değerleri yansıttığını belirterek, bu durumu keşfeden ABD sinemasının salonları ele geçirdiğini söyledi.Zamanla Türk sineması ile halkın arasındaki bağın koptuğunu ifade eden Arkın, şöyle konuştu: "Sonuç olarak Türk sineması bu hale geldi. Son dönemde vizyona giren Türk filmlerinin arkasında medya desteği var. Adamlar bir film çekiyorlar, 6 ay o kanal bu kanal geziyorlar. Bu filmleri yine de en fazla 3 milyon kişi izliyor. Benim filmlerim hiçbir reklamı olmadan 15 milyon kişi tarafından izlendi. İşte bu gönül ilişkisidir. Son olarak 'Dünyayı Kurtaran Adam' filmini çektik. Bakalım kaç kanal gezeceğiz? Artık dünyayı kurtarmayacağım. Dünyanın kurtarılacak hali kalmadı. Herşeyi Bush'a bıraktım. O kurtarıyor dünyayı. Afganistan'dan başladı Irak'ta devam ediyor." "Tarihi film çekmeliyiz" Bu yıl bir dizi teklifi aldığını, ancak teklifi getirenlerin kendisine olan saygı nedeniyle fiyat konusunda bir teklifte bulunmadıklarını anlatan Arkın, şöyle devam etti: "Tarihi filmleri çekmekle çok iyi etmişiz. Bir halk kendi tarihini çok iyi bilmedikçe geleceğini çok iyi kuramıyor. Osmanlı'nın batıya olan seferleri film yapılsa dünyada çok büyük yankı bulur. Neden tarihi filmler yapılmıyor? Paraları Türkiye'ye sığmayan birçok kanal var. Türk halkı artık zor işlere girmekten kaçıyor. Herkes kolay şöhret, kolay para, kolay koltuk peşinde." "Geçmişte çok emek verirdik" Türk sinemasını büyük fedakarlıklarla ayakta tuttuklarını belirten Arkın, son derece disiplinli çalıştıklarını ifade etti. Oynadığı rolü daha iyi yapabilmek için Kazak sirkinde gece gündüz demeden 1 yıl çalıştığını anlatan Arkın, şunları söyledi: "6 yıl da karate çalıştım. Çok zorluklar çektim. Dalaman'da Malkoçoğlu'nu çekiyoruz. Yönetmen atla duvarı yıkarak kaleye girmemi istedi. Ama ata bir şey olmasın diye biraz dekor yaptık. İşçiler çimento kullanarak kale duvarını yaptı. Akşam olduğu için çekim yarınakaldı. Ertesi gün atla duvarı geçmeye çalıştım. At bir tarafa ben bir tarafa ama duvar olduğu gibi duruyor. Çimento bir gece kalınca donmuş kayadan daha sert olmuş. Fark edememişiz. İşte böyle kafamızı duvarlara vura vura Cüneyt Arkın olduk."