logo
25 NİSAN 2024

Asıl savaş şehirde

18.04.2004 00:00:00
Birinci hattaki bir kalemden çıkan ve birinci hattakiler de dahil olmak üzere diğer bütün hatlardakilerin okuması gereken 5. Tim'de, Türkiye'ye 30 bin can ile 100 milyar dolar aşkın para ve hepsinden önemlisi telafisi mümkün olmayan bir "zaman" kaybına sebep olan bölücü terör problemine birinci hat gözüyle teşhiste de bulunuluyor.

Güven yitip gidince

"Dedeören köyü altımızda, üs bölgesi karşımızda gözüküyordu. Köyün üstünü ince bir sis tabakası kaplamıştı. Gizemli görüntünün altında masum bir köy yaşantısının olduğunu görmeyi en çok biz arzu ederdik. Oysa Güneydoğu'nun masumluğu yıllar öncesinde bozulmuştu. O dupduru manzaranın içerisinde güzelliğe ilişkin bir manzume elbette vardı. Ancak 'güven' yitip gidince, 'şüphe' denilen kurt, gönül ve akılları kemirip durmuş, birliktelikten doğan güzellik, yitik malımız olmuştu." ( 47)

"Çıbanbaşı örgütünü, bizim insanımıza karşı kullananlarla, aramızdaki 'sahte dostluk' ilişkisi öfkemi kabartıyordu... Adamlar fitne çıkarmışlar, bizi birbirimizin üstüne salmışlardı... PKK adı altında halkın çocuğuyla bizleri karşı karşıya getirmeye çalışıyorlardı. Sonra asker, görevinin gereklerini yapınca, gönül bağı olan insanların zafiyetini kullanıyorlardı. Halkı bizden koparmak istiyorlardı... Bana düşmanlık yapana dost gibi davranmak çok zordu." ( 305)

Asıl düşmana karşı yumuşatılan Türkiye

"PKK'nın bizi yenip, özgürlük mücadelesini tamamlamak gibi bir derdi yoktu. Onlar, asıl düşmana karşı, Türkiye'yi yumuşatıyorlardı. Örgüt, bir stratejinin eseriydi. Ve o strateji 'Terörizm, yaptığı mücadeleyi hiç bir zaman kazanamaz. Ama terörle mücadele eden her zaman kaybetmiştir!' diyordu. İşte bizim kaybımız yitip giden bir servetti. Bu , kimi zaman sayılabilen bir değer olurdu. Kimi zaman da, hiç bir şeyle ölçülemeyen bir askerin canı!..." ( 333 )

"Bölücü örgütün ardındaki desteği görüyorum... Bölücülük, çağları ve mekanları kuşatan bir mücadelede, düşmanın avurdumuza geçirdiği zehirli bir çengel; çekiştirip duruyor. Biz de bu zokayı yutmuş balık gibi, canımızı yakan bu zokadan başka hiç bir şeyi hissetmiyoruz. Musibet olarak PKK'dan başka hiç bir şey görmüyoruz." ( 334 )

Şehir dağı solladı

Mücadelenin adını yukarıdaki şekilde koyan Ağar, işin belki de nirengi noktası sayılacak bölümü çözüm konusunda ülkemizin içinde bulunduğu acınası vaziyeti Ankara Gülhane Askeri Hastanesinde yaşadığı tecrübeyle şu şekilde aktarıyor:

"Uğruna mücadele ettiğimiz ve nasibimizce yüreğimizde hissettiğimiz değerlerin mutlaka korunması gerektiğini, ancak bunun, bu devirde çok zor olduğunu kavradım... Bizler mukaddesler için dağdaydık. Peki toplum nerede? Şehrin insanlarında yüce değerlerimizin bayağılaştığını görünce, geleceğimizi düşünerek kaygıya kapıldım. Onur, şeref, gurur, vatan, millet, devlet, bağımsızlık, egemenlik, namus, bayrak, sancak, dil, din, iman, Allah, Peygamber ve asker...Hani bunlar insanımızın yan gözle baktırmadığı değerleriydi? Benim gördüğüm insanların çoğunda böyle bir dert yok gibiydi. Hatta birisi;

'Ya kardeşim! Bu iş, bu kadarcık para için yapılır mı?' diye sormuştu. Gaddarlaştığımı, belki de söveceğimi anlayınca susmuştu. Demek ki mukaddeslerin değeri, artık parayla ölçülüyordu... Kendi insanına bile yaramayan kültüre çanak tutunca insanımız böyle olmuştu."

"Şehirde yaşananın asıl savaş olduğunu, hatta bir 'ölüm kalım savaşı' olduğunu gördüm. Dağdaki savaş bunun yanında hiç kalırdı. Çünkü şehrin savaşında yapılan işler, bizi biz olmaktan uzaklaştırıyordu. İnsanımız, kendisini kendisi yapan hemen her şeyini, kültürünü, dilini, ahlakını, töresini, örfünü, adetini ve inancını; kısacası medeniyetini terk ediyordu... Sonu belirsiz değişim, milleti millet, vatanı vatan, devleti devlet, insanı insan, askeri asker eden değerleri silkeliyor. 'Biz=ben', 'Vatan=Toprak', 'Millet=Topluluk', 'Devlet=Statüko', 'Bayrak=Çaput bezi', 'İnanç=Dinlerden bir din' mi olacak?!.." ( 314)

Gençliğimiz ve

geleceğimiz çalınıyor

"Hani Atatürk'ün emanet edilmesini istediği bir gelecek vardı? Eğer o gelecek bu sokaktaki gençliğe emanet edilecekse, sanırım bizim geleceğimiz olmayacak... Kendi benliğine esir olmuş gençliğe, kim gelecek vermiş ki, gelecek bizim olsun. Hak verilmiyor, alınıyor. Herkes yalnızca kendi hakkını ararsa, milletin hakkını kim arayacak?" ( 317)

"Gözümün gördüğü bu gençlik, keşke bu ülke için savaşacak ve bunu canını verecek kadar, yürekten yapacak gençlik olsa!.. Şırınga ettiği kültürüyle bizi avutanlar, saman altından teröriste destek çıkıyor. Bu strateji, onların tek tek uyguladıkları bir eylem planı da değil. Onların hepsi bir odağın etrafında. Ve o odak, bir inancı anlatıyor. Orası, 'düşmanlık miti' oluşturup, ayakta durmaya çalışan 'inancın' odağıdır. O inanış şimdi benim gençliğimi benden çalıyor. Bizi kendilerine benzetmeye çalışıyor. Amacına ulaşırsa savaşacağı adam zaten kalmıyor."

( 318 )

Gerçeğin üstü

örtülürse

Türkiye'ye çok pahalıya patlayan terör olayının teşhis boyutunu dağ ve şehir boyutuyla böyle kelimelere döken 5. Tim'in yazarı, çözüm haykırışını sitem kokan cümlelerle şöyle gerçekleştiriyor:

"Bölücülüğün karşılığı bütünlükse, bütünlüğün ne olduğuna, neden kimse bakmıyor? Her şey askerin sırtına yıkılmış, geri kalan yatıyor. Gerçeğin üstünü örtmek bize yaramıyor. Yok farz etmek de herkesi ve her şeyi bizden yana zannetmek de yanlışı hepten büyütüyor." ( 322)
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği

Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

 
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" dedi.
24.04.2024 23:34:00
ANADOLU AJANSI
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ihracat yaptıkları ülke sayısını 86'ya çıkardıklarını dile getirerek, "ASELSAN'ın bu yıl yeni ihracat sözleşmeleri açısından 1 milyar dolara yaklaşma hedefi var" dedi. Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'nın konuğu olan Akyol, ASELSAN olarak denizin derinliklerinden uzayın derinliklerine kadar her alanda her platforma kritik sistemler geliştirdiklerini kaydetti.

Siz mi ambargo uygularsınız?!

Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem Savunma Sanayii Başkanlığımızın liderliğinde bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" ifadelerini kullandı. ASELFLIR-500'ün rakiplerine oranla yüzde 30 daha iyi performans sergilediğine dikkati çeken Akyol, kameranın lazer işaretlemedeki başarısıyla da güdümlü mühimmatların daha hassas vuruş kabiliyeti kazanmasını sağlamış olduğunu vurguladı.

Hava savunma sistemlerinde yeni ataklar

Akyol, ASELSAN'ın alçak irtifada KORKUT sistemi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisine yönelen dron, seyir füzesi ve benzeri tüm tehditleri parçacıklı mühimmatlarla önce tespit edip sonra onları engellemeye dayalı bir teknoloji. Bu envantere kazandırdığımız ve seri üretimini devam ettirdiğimiz bir sistem. Bunun bir üstünde HİSAR-A diye isimlendirdiğimiz bu sefer biraz daha irtifanın arttığı artık füzelerin devreye girdiği bir sistem var. Burada da Roketsan ile güzel bir işbirliğimiz var. Füzeleri onlar bize sağlıyorlar, biz de bütün sistemi bir araya getirerek alçak irtifalı HİSAR-A'yı tamamlayıp envantere kazandırdık.
Bir üstünde de HİSAR-O'muz var. Orta menzilde. Bunun da envantere kazandırıldığını ve seri üretime devam edildiğini söyleyebilirim. Şimdi de uzun menzilli hava savunma sistemimiz SİPER'i Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırıyoruz. Böylece çok alçak irtifadan yüksek irtifaya kadar katmanlı hava savunmasını 2024 yılında tamamlamış oluyoruz."


Lazer silahı GÖKBERK

ASELSAN'ın lazer silahı GÖKBERK'ten bahseden Akyol, lazerin kaynağını da yerli olarak geliştirdiklerini vurguladı. Akyol, otonominin (kendi kendine karar verip çalışma) üzerinde çalıştıkları önemli başlıklardan olduğunu aktararak, "Deringöz isminde yeni bir ürün üzerine çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk dalışını yaptık. Yapay zeka destekli otonom sürüş algoritmalarına sahip. Denizin altına 600 metreye kadar dalabilen sonarları olan, su altında haberleşme ve su altında keşif gözetleme kabiliyetine sahip bir ürün" diye konuştu. ASELSAN'ın Ankara'da 400 milyon dolarlık yeni bir yatırıma başladığının altını çizen Akyol, yatırımla beraber binin üzerinde ilave nitelikli istihdamı Türkiye'ye kazandıracaklarını anlattı.


Yapay zeka robotları kullanıyor

Karar vericilerin yapay zeka destekli algoritmalarla işini kolaylaştırmak ve büyük veriyi işlemek üzere komuta kontrol sistemlerinde yapay zekayı etkin olarak kullandıklarını aktaran Ahmet Akyol, "Gerek insansız kara, deniz araçlarında gerek otonominin olduğu diğer sistemlerde yapay zeka destekli algoritmalarla burada fark yaratmaya çalışıyoruz. ASELSAN içerisindeki bütün çalışmalarda yapay zeka robotlarını kullanır duruma geldik. Bunu içerideki süreçlerimizde adım adım yaygınlaştırıyoruz" dedi. Akyol, çip teknolojisinin çok kritik olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çip teknolojisinin askeri ve sivil boyutu var. Bizim açımızdan askeri boyutunda bağımsızlık stratejik öncelik. Bu amaçla Bilkent Üniversitesi ile ortak bir şirketimiz var. Yine ASELSAN'ın İstanbul'da MKR-IC ve TÜYAR isimli iki ayrı çipe odaklanmış alt şirketi var. Bu üç alt şirketle ve kendi bünyemizdeki çip tasarım ekiplerimizle buraya önemli miktarda kaynak ve yatırım yapıyoruz. Özellikle radar ve elektronik harpte kullanılan son derece stratejik olan galyum nitratta, transistör seviyesinde millileştirmeyi tamamladık. Bir radarda yaklaşık 1000'den fazla çip bulunuyor. Bu çipleri kendimiz tasarlıyoruz. 2024 itibarıyla bu çipleri Ankara'da seri üretebilme imkanına kavuştuk. Alt transistörlerini Bilkent Üniversitesi ile ortak şirketimizde, üstündeki çip seviyesi üretimleri de ASELSAN'da çoklu adetlerde yapabilecek duruma geldik. Binlerce çipi seri ürettiğimizi söyleyebilirim. Bu, askeri alandaki bağımsızlığımız açısından önemli."

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 21. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı

24.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:31:28
AA
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.

Seçimin ilk 20 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 21. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu Mehmet Akarca 100, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 96, 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk ise 112 oy aldı. Seçime katılım 324 olarak kayıtlara geçerken, 2 boş oy kullanıldı, 14 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 22. tur oylamayla devam edilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı

Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı
24.04.2024 10:31:00
İhlas Haber Ajansı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı. Kurşunların hedefi olan camlar tuz buz olurken, binada görevli özel güvenlikçi ise saldırıdan yara almadan kurtuldu.

Olay, merkez Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir grup şüpheli cadde üzerinde bulunan holdingin ana binasına saldırı düzenlemek için beyaz bir otomobille geldi.

Binanın önünden geçtiği esnada aracın camından çıkan saldırganlar, otomatik silahla arka arkaya tetiğe bastı. Tam 43 merminin isabet ettiği binada bulunan bir bekçi ise arka arkaya gelen kurşunlardan son anda kurtuldu.

Silah sesleri üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Ekipler, olayla ilgili tahkikat başlatırken, olay yerinden otomobille kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Polisin titiz soruşturmasının sürdüğü bildirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.