Kanunda, özel kuruluşlar tarafından verilecek işlerde dahi ihaleye çıkılmasının zorunlu tutulmasının, basımevinin rekabet gücünü zayıflattığı ileri sürülüyor. İhale zorunluluğu nedeniyle işlerin tamamlanmasının çok büyük zaman aldığı, neredeyse baskı süresinin tamamının kağıt ihalesi için geçtiği belirtiliyor.
Kamu İhale Kanunu'nda bir değişiklik yapılmadığı takdirde, basımevinin gelecek aylarda kapatılabileceği kaydediliyor. Basımevinin kapanması halinde, 106 kişi işini yitirecek.
Bütçeden pay alamıyor
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Kamu İhale Kanunu'nda basımevinin kamu kuruluşu olarak görüldüğünden, her iş için ihaleye çıkmak durumunda olduklarını belirtti.
Şu anda rekabet edemez durumda bulunduklarını ifade eden Prof. Dr. Halaçoğlu, "İşlerimiz büyük oranda azaldı. İş alamıyoruz" diye konuştu.
Türk Tarih Kurumu'nun bütçeden herhangi bir pay almadığını dile getiren Prof. Dr. Halaçoğlu, "Zaten devlete yük değiliz. Basımevi eskiden olduğu gibi çalışırsa, kendi yağımızda kavruluruz, bilimsel çalışmalarımızı bu parayla yapabiliriz" dedi.
Hükümet nezdinde çeşitli girişimlerde bulunduklarını belirten Prof. Dr. Halaçoğlu, konunun çözüme kavuşturulmasını umduklarını söyledi.
Çalışanlar yarım maaş alıyor
Basımevinde çalışan 106 kişinin tamamının üyesi olduğu Basın-İş Sendikası'nın Genel Sekreteri Yakup Akkaya ise basımevinin, daha önce serbest piyasa koşullarında çalıştığını ve birçok kamu kuruluşunun işini yaptığını bildirdi.
Ancak Kamu İhale Kanunu'nda, verilen en küçük işlerde dahi hammadde ihtiyacı için ihaleye çıkılmasının zorunlu tutulduğunu kaydeden Akkaya, basımevinin rekabet gücünün sıfıra düştüğünü söyledi. Akkaya, "İşi teslim etmeniz gereken süreyi ihale için harcıyorsunuz. Bu koşullarda sözleşme şartlarını yerine getiremiyorsunuz" dedi.
Yetkililerin, daha önce, 31 Aralık itibariyle basımevinin faaliyetlerine son vermeyi kararlaştırdığını bildiren Akkaya, fakat, yapılan görüşmelerin ardından basımevinin kapatılmasının şu an için ertelendiğini açıkladı.