Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mâl olmuş, öğüt verici nitelikteki söz, darb-ı mesellere atasözü denmektedir. Atasözü milletler için adeta bir kültür, bir okul niteliği taşımaktadır. Hemen herkesin dağarcığında birkaçı bulunur.Söze başlarken, "Bizim orda derler ki", "Rahmetli babam derdi ki", "Atalarımız demiş ki" diye başlarlar. Söylenilen atasözleri, kelimelerin yan yana basitçe dizilişi olarak algılanmamalıdır. Eğer söylenen bir söz halka mâl olmuşsa; onun içerdiği mana basitlikten çıkmış, özellik arz etmektedir. Bu özellik de, o toplumun yapısını oluşturmaktadır. Onun içindir ki atasözleri bir milletin kültürüdür.Söz, sözden açılmışken; söz hakkında söylenmiş atasözleriyle devam edelim: "Ağızdan çıkan söz bil ki, yaydan fırlayan ok gibidir. O ok gittiği yerden geri dönmez. Seli baştan bağlamak gerek" Hz. Mevlana."Güzel sözler petekten damla damla sızan bala benzer, insanın ruhuna tat verir" Hz. Süleyman."Kuru kaşık ağza, kuru söz kulağa yakışmaz" Kaşgarlı Mahmut."Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır" Ataullah İskenderi."Söylenmediği müddetçe söze sen hakimsin. Bir kere söylendi mi, o sana hakim olur" Sadi."Söz ola kestire başı/Söz ola kestire savaşı/Söz ola ağulu aşı/Bal ile yağ eder bir söz" Yunus Emre. Halka mâl olmuş atasözleri derin bir tecrübe ürünüdür. O atasözü son şeklini almadan önce, yaşanmış birçok tecrübeleri vardır. Bakın Hz. Mevlana tecrübe konusunda ne buyurmuş: "Gençlerin aynada gördüklerinden daha fazlasını; ihtiyarlar bir tuğla parçasında görürler." Tarihten günümüze gelinceye kadar söylenmiş birçok sözün, kim tarafından söylendiği belli değildir. İşte halka mâl olma nüktesi burada yatmaktadır. Yaşanmış, tecrübe edilmiş, acısı ya da tatlısı tadılmış sözlerdir. Adı üstünde topluma mâl olmuş sözlere atasözü denilmiştir.Büyükler deler ki: "Dünyaya iki defa gelmeyi istemektense ,senden önceki bir büyüğün sözünü dinle kâfidir."Yine bu konuda söylenmiş çok manidar sözlerden biri de: "Yanında bir büyüğün yok ise, büyük bir taş parçası bulundur."Söylenen sözler gelecek kuşakların ihyası adına söylenmiş sözler olmasına rağmen, maalesef yeterince istifade edilmediği kanaatini taşımaktayım. Kuşak çatışması nitelemesi, bu toplumun kültürüne yapılan en büyük ihanettir. "O eskidendi", "Onlar ne bilir" gibi sözler ve de sinsi planlarla bu milletin en önemli kültürü yok sayılmış, eski kuşağın engin tecrübelerinin yeni kuşaklara aktarılması engellenmeye çalışılmıştır. Yaşlılar tecrübelerinden ve sözlerinden istifade edilmediğini görünce çekilmişler köşelerine, sitemkâr bir hal lisanıyla, "Madem dinlemiyorsunuz ne haliniz varsa görün" dercesine suskunluklarını korumaktalar. Gençler ise tecrübesizlik içinde acılarla kıvranıp "hazine üstünde oturan dilenci" misali çare aramakla meşguller. Halbuki ata yanı başlarında; sözü yanı başlarındaHemen çevrenizde bir ata bulun ve sözünü dinleyin ya da bir atasözüyle kültürünüze renk katın. Göreceksiniz faydalanacak ve mutlu olacaksınız.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024