logo
18 NİSAN 2024

Batının Endülüs'ten görünen yüzü

05.06.2004 00:00:00
Mehmet MARUF

" İspanyollar Gırnata'yı aldıkların zaman halkı dinlerini değiştirmeleri için ateşle yaktılar. Biz İstanbul'u aldığımız vakit, her türlü din sahibine dinini yaşayabilmeleri için tam bir din hürriyeti tanıdık."

- Namık Kemal -

Hikayelerinin sonunda tarihler 1609 yılını göstermektedir ve İberik Yarımadası'nda bir katliam havası hüküm sürmektedir. İspanyol krallığının dört bir yandan topladığı Müslümanlar yaya olarak limana getirirler zaten bir çoğu yolda açlıktan, susuzluktan ve bitkinlikten ölmüştür. Sağ kalanları taşıtmak için Napoli'den, Ceneviz'den ve başka yerlerden gemiler kiralanıp kaptanlar Müslümanları nakil etmek için kelle başı ücret alırlar. Fakat İspanyol limanlarından uzaklaşıp, gözle görünmez olunca denize atmayı ve hemen dönüp yeni bir yükleme yapmayı daha kârlı bulurlar. Sonuçta altıyüzbin Müslüman limana götürülürken, yolda ya da açık denizde ölmüştür. Bu durum birçok tarihçiye göre hemen hemen Nazi soykırımına benzer bir durumdur. (Prof. Rodrigo de Ziyas; Endülüste Binlerce Müslüman Katledildi isimli makale, Endülüsten İspanya'ya, T.D.V)

Yukarıda anlatılanlar tamı tamına 781 sene İspanya'da hüküm süren Endülüs Müslümanlarının acı sonudur. Oysa işin başında 711 yılında Tarık b. Ziyad "gemileri yakarak" İspanya'ya girmiş ve üç sene zarfında Müslümanlar bütün İspanya'yı fethetmişlerdi. Amaç ise Akdenizi bir göl haline getirerek Balkanlar üzerinden İstanbul'a kadar gelmek ve Hz. Peygamber (sav)'in fetih arzusunu gerçekleştirmekti.

Eşsiz bir medeniyet

Bu gayeyle önce İberik Yarımadası'na tutunan Endülüsler burada muhteşem bir medeniyet kurarlar. Öyle ki; başkent Kurtuba daha 12. yüzyılda geceleri aydınlatılan sokakları ve anestezi yoluyla ameliyatların yapıldığı hastaneleriyle bir milyon nüfuslu bir şehirdir. 10. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa'nın öteki ülkelerinde din adamları dışında okuma-yazma bilen yok denecek kadar azken, Endülüs'te halkın büyük bir çoğunluğunun okur-yazar olduğu rivayet edilmektedir. Ayrıca Kurtuba Üniversitesi'nde din, dil ve ırk ayrımı gözetilmeden dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilere hizmet verilmektedir. Aynı üniversite Kahire'deki El-Ezher Medresesi'nden 193 yıl, Bağdat'taki Nizamiye Medresesi'nden 289 yıl önce faaliyete geçmiştir. Şehir kütüphanesinde 600 bin cilt kitap bulunmaktadır ve sadece bu kitapların kataloğu 44 cilt tutmaktadır. Batı'da 18 yüzyılda bile su az kullanılan bir nesne iken hatta Paris'teki bütün çeşmelerin sayısı 40 iken, Endülüs'ün Kurtaba'sında 70 kütüphane ve 900 halk hamamı bulunuyordu.

Avrupa'da onunla mukayese edilebilecek şehir olarak sadece Konstantaniye vardı. Özellikle tıp alanında zamana göre çok ileri seviyede olan Kurtuba'ya krallar tedavi olmak amacıyla geliyorlardı. Leon Kralı I. Sancho 960 tarihinde ameliyat olmak için, daha sonra II. Silvester adıyla papa olan rahip Gilbert fizik ve matematik tahsili için Kurtuba'ya gitmişlerdir. Ayrıca İspanyol krallardan hangisi olursa olsun, bir cerrah, bir mühendis, bir şarkıcı, bir terzi veya bir mimara ihtiyaç duyduklarında medeniyet merkezi Kurtuba'ya elçi göndererek temin ederlerdi. Nitekim Navar kralı veliaht oğlunun eğitimi için Kurtuba'dan hocalar istemişti. (Lütfü Şeyban; Reconquista, İz Yay. sy. 339)

Pirinç, şeker kamışı ve pamuğu Avrupa'ya sokanlar, suyun buharlaşarak azalmasını önlemek için yeraltından kanallarla naklini gerçekleştirenler, kağıdın, pusula ve barutun Batıya intikalini sağlayanlar, palamut ve hurma ağaçlarından katran elde etmeyi öğretenler 12 yüzyıldan itibaren İspanya ve Portekiz saray yapımına hatta Kuzey Afrika ve Doğu Amerika mimarisine etki edenler Endülüslü Müslümanlardır. (Age sy. 99)

Batı'nın defterinin en kara sayfalarından biri

İşte böylesine muazzam bir medeniyet, gerek Batı kültürüne kompleksli yaklaşımıyla, gerek Haçlı zihniyetinin sinsice yürüttüğü misyonerlik faaliyetleriyle, gerekse felsefecilerin fikirlerine kapılmalarıyla 1492 senesinde siyasi hakimiyetini kaybetti. (Prof. Dr. Haydar Baş; Dini ve Milli Büt.Yön.Tehditler, sy.61, İcmal Yay.)

Kısaca ifade etmek gerekirse 1031 senesinde yıkılan Endülüs Emevi halifeliğinden sonra Endülüsle, Hıristiyan İspanya arasında yaşanan mücadele; idealist bir toplumla idealini yitirmiş bir toplumun mücadelesinden ibarettir. Kazanan idealist taraftır ki bu da Hıristiyan İspanya'ydı. (Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir; Endülüs'ün Yıkılış Süreci Üzerine Mülahazalar adlı makale, Endülüs'ten İspanya'ya, T.D.V.)

1492 senesinde Gırnatanın işgaliyle İspanya'da siyasi bakımdan İslam sona erdiyse de bu ülkede kendilerine yapılan taahhütlere güvenerek yığınla Müslüman kalmıştır. Verilen sözlere bakılırsa Müslümanlar canlarını, mallarını, dinlerini, dillerini, örf ve adetlerini muhafaza hakkına sahiptirler.

Müslümanlar arasında bu teminatların birer aldatmacadan ibaret olduğunu fark edenler yok değildi. Nitekim Gırnata'nın teslimi için hazırlanan anlaşma metninin meşhur El-Hamra Sarayı'nda imzalanması esnasında devlet ricali arasında ağlaşmaların başlaması üzerine ünlü komutan Musa b. Ebil-Gassân'ın şu sözleri oldukça dikkat çekicidir:

"Ağlamayı çocuklara ve kadınlara bırakınız. Kendinizi aldatmayın. Hıristiyanların vaatlerine sadık kalacaklarını da beklemeyin. Ölüm daha az korkulacak bir iştir. Önümüzdeki günlerde evlerimizin yağmalanması, mescitlerimizin kirletilmesi, kadın ve kızlarımızın tecavüze uğraması, vahşet, zorbalık, kırbaçlar, zincirler, diri diri yakılacağınız ateş çukurları sizleri bekliyor. Ölümden korkan zayıf nefisler bunları görecektir. Ben ise Allah'a yemin ederim ki bunları görmeyeceğim." (A.g.m.)

Ve zaman onu haklı çıkardı. İşgalin üzerinden daha beş yıl bile geçmeden tarihte eşine ender rastlanan bir imha hamlesiyle karşı karşıya kaldılar. Ayrıntılarını zorla Hıristiyanlaştırma, katliam, engizisyon mahkemeleri ve toplu sürgünlerin oluşturduğu bu hamle 1609 yılında tamamlandı. İspanyol tarihçi Marmol Carvajal'ın konuyla ilgili şu tespiti dikkate sayandır:

"Gırnata işgal edilir edilmez, kilise çevreleri, kral Ferdinand'dan ısrarla Muhammed'in taifesinin kökünün kazınması için çalışmasını onlardan İspanya'da kalmak isteyenleri ya Hıristiyanlığa girmeye ya da İspanya'yı terke zorlamasını istediler. Böyle davranmasının anlaşmayı ihlal etmek anlamına gelmeyeceğini, ülkenin selameti, Hıristiyanlığın safiyeti için bunun gerekli olduğunu söylediler. Onlara göre Hıristiyanlarla Müslümanların bir arada yaşamaları kesinlikle mümkün değildi." (A.g.m.)

Neticede ne hayatta kalan bir Müslüman, ne de ayakta kalan bir cami bırakıldı. Kısacası sekiz asır İspanya'nın kaderinde söz sahibi olan Müslümanlar sanki bu ülkeye hiç ayak basmamışlardı.

Yarın: Endülüs'te üç filozof
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor

Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi

Deprem dolayısıyla Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.
18.04.2024 21:25:00
İhlas Haber Ajansı
Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi
Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremden etkilenen Yozgat'ın 3 ilçesinde okullar 1 gün süreyle tatil edildi.

Yozgat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Afet ve Acil Durum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehtap Aras, Tokat'ta beklenen depreme yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Aras, '6 ila 7,2 arasında bir deprem muhakkak başımıza gelecek, bundan kaçış yok' dedi.
18.04.2024 17:11:00
İhlas Haber Ajansı
Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz
Doç. Dr. Mehtap Aras: Tokat'ta 6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz
Sulusaray ilçesinde yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin bir öncü sinyal olmadığını belirten Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Afet ve Acil Durum Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehtap Aras, ancak bu tür sarsıntıların ciddiye alınması gerektiğini ifade etti.

Aras, geçmişte yaşanan depremlerde olduğu gibi, beklenmedik şekilde art arda sarsıntılar yaşanabileceğini ve depremin şiddetinin önceden tahmin edilemediğini dile getirdi. Bu nedenle, her zaman hazırlıklı olunması ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

'Depremin şiddetini bilmek ve buna göre tavır almak doğru değil'

Depremin şiddetine göre hareket etmenin yanlış olduğunu belirten Aras, 'Şimdi depremin şiddetine göre tavır sergilemememiz gerekiyor. Yani '4,7 çok düşük bir şiddette aslında dışarı çıkmamız gerekmiyor, 6'nın üzerinde olursa anca dışarı çıkarız' gibi bir tavır, bir tutum çok yanlış. Sonuçta bu bir deprem ve binalarımıza elbette güveniyoruz ve araştırmasını yaptık ama tedbir amaçlı bizim bulunduğumuz yeri terk etmemiz gerekiyor. Ta ki yetkili kurum ve kuruluşların, valilik bağlı olarak il AFAD veya AFAD Başkanlığının bir problem yok. Evlerinize geçebilirsiniz. Güvendesiniz uyarısı ya da bilgilendirmesiyle tekrar evlerimize dönebiliriz ama depremin şiddetini küçümsemek ve buna göre tavır almak doğru değil. Depremin şiddetini biliyoruz ama derinliğini bilmiyoruz. Yüzeye yakın şiddette olan depremler, örneğin beş şiddetindeki bir deprem ve çok yüzeye yakın. Onun etkisiyle çok derinde olan 5 şiddetindeki bir depremin etkisi aynı olmayacaktır. Dolayısıyla biz bunu o anda o bilgiye sahip değiliz. Yani hemen hepimiz telefonlarımıza sarılıp AFAD verisine bakamıyoruz. Dolayısıyla sarsıntı geçince tedbir amaçlı mutlaka bulunduğumuz binaları terk etmemiz gerekiyor' dedi.

'6 ila 7,2 arasında bir deprem muhakkak başımıza gelecek'

Doç. Dr. Aras, Tokat'ta yaşayanların deprem gerçeğiyle yüzleşmeleri gerektiğini ve bu felakete karşı her zaman tetikte olmaları gerektiğinin altını çizen Aras, 'Tokat'ta beklenen bir deprem var. 6 yada 7,2 arasında Tokat'ın üzerinde bulunan fayın bir deprem bekleniyor. Böyle bir elbette senaryo var. Fakat bunun tarihini ve zamanını ön görmemiz, söylememizin ihtimali yok. Şu an hemen burada da olabilir. Beş sene sonra da olabilir, üç gün sonra da olabilir. Ayrıca bunun saatini de bilmiyoruz. Yani genelde gece olduğu için geceye alışkınız fakat gündüz de olabilir, okulda olabiliriz, yolda olabiliriz, herhangi bir kamu kurum kuruluşunda bir işlem yaptırıyorken olabiliriz. Dolayısıyla her türlü senaryoya hazır olmamız gerekiyor. AFAD-RED diye bir simülasyon programı var. Burada Tokat'ın üreteceği örneğin 7 şiddetinde bir deprem veya 6 şiddetinde bir depremde alacağı hasar öngörülebiliyor. Elbette Tokat için de böyle bir senaryo var. 6 şiddetindeki depremdeki senaryoyla 7,2 şiddetindeki senaryo farklı. Dolayısıyla bizim burada vatandaşlar olarak Tokat'ta yaşayan insanlar olarak yapacağımız en önemli şey tedbir almak. Yani olası riskleri azaltmak ve buna hazırlıklı her an olacakmış gibi tetikte olmamız gerekiyor. Yani bugün de olabilir. Beş dakika sonra da olabilir. Bir sene sonra da olabilir. Ama bu bizim başımıza gelecek. Bunu bekliyoruz. Yani bundan kaçış yok. Bu deprem üretilecek. Dolayısıyla bizim buna hazırlıklı olmamız gerekiyor ve önlemleri almamız gerekiyor' diye konuştu.

Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde yaklaşık bir buçuk saat arayla 4,7 ve 4,1 büyüklüğünde iki deprem oldu. Depremden etkilenen 3 ilçede eğitim öğretime 1 gün süreyle ara verildi.
18.04.2024 07:15:00 / Güncelleme: 18.04.2024 07:29:36
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu
Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 01.06'da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntının çevre illerden de hissedildiği öğrenildi.

Yaklaşık bir buçuk saat sonra aynı yerde 4,1 büyüklüğünde bir deprem daha kaydedildi.

Yerlikaya: Saha taramaları devam etmektedir

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, depremin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:

"Tokat ili Sulusaray ilçesinde 4,7 büyüklüğünde meydana gelen depremde AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına devam etmektedir. An itibarıyla olumsuz bir durum yoktur. Gelişmeleri takip ediyoruz. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun."

AFAD: Olumsuz bir durum yok

AFAD'ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Tokat ilimizin Sulusaray ilçesinde saat 01.06'da meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki deprem sonrası, an itibarıyla, olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Saha tarama çalışmaları devam etmektedir. Etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunarız."

Deprem anındaki panik kamerada

Tokat'ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. 

Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

'Yıkılan, hasarlı bir bina yok'

Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, 'Saat 01.06'da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun' dedi.

Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.

3 ilçede okullar tatil edildi

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde okulların bugün tatil edildiğini bildirdi.

Hatipoğlu, Sulusaray ilçesinde gece saatlerinde 4,7 ve 4,1 şiddetinde depremlerin olduğunu söyledi.

Bölgede ara ara artçı depremlerin yaşandığını ifade eden Hatipoğlu, "Çok şükür depremde her herhangi bir olumsuzluk yok. Kaymakamlığımız, AFAD, emniyetimiz ve jandarmamız bölgede tarama çalışmaları yaptılar. Herhangi bir olumsuzluk olmadı. Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde okulların bugün tatil ettik" dedi.

Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi

Tokat merkezli 2 depremin merkez üssü olan Sulusaray ile depremden etkilenen Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde eğitime ara verildi.
18.04.2024 07:12:00
Haber Merkezi
Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi
Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi
Tokat Valiliği gece yaşanan 2 depremin merkez üssü olan Sulusaray ile depremden etkilenen Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde eğitime ara verildiğini açıkladı.

Yapılan açıklamada "Tokat ilimiz Sulusaray ilçemizde 4,7 ve 4,1 büyüklüğünde meydana gelen 2 deprem nedeniyle Sulusaray, Yeşilyurt ve Artova ilçelerimizde eğitim ve öğretime 1 (bir) gün ara verilmiştir" denildi.


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.