logo
16 NİSAN 2024

Bırakın arşivimiz konuşsun

13.06.2005 00:00:00
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Saray, Ermeni sorununun çözümü için Başbakanlık Osmanlı Arşivleri ve ATASE'de (Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı) bulunan Ermenilerle ilgili belgelerin tamamının neşredilmesi gerektiğini belirtti. Saray, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran Atatürk ve arkadaşlarıyla devrin bilim adamları, Türk halkının 1. Dünya Savaşı ve sonrasında uğradığı büyük saldırıların Türk halkını ne kadar mağdur ettiğini bilmelerine rağmen intikam peşinde koşmamayı ve ne kadar acı da olsa harp yıllarında cereyan eden bu olayları sineye çekmeyi ve herkesle barışık bir Türkiye yaratmayı yeğledikleri için konunun üzerine gitmemişlerdir" dedi. Belgelerin tamamı neşredilmelidirErmeni sorununun çözümü için izlenmesi gereken yol konusunda açıklamalarda bulunan Saray, "İtham edilen taraf biz olduğumuz için Başbakanlık Osmanlı Arşivleri ve ATASE'de bulunan Ermenilerle ilgili belgelerin tamamı neşredilmelidir" diye konuştu. Bu neşir yapılırken kronolojik bir yol takip edilmesi gereğine işaret eden Saray, "Örneğin, 1890'larda başlayan Ermeni isyanlarıyla birlikte tehcir ve sonrasında gelişen olaylarla ilgili belgeleri sırasıyla neşredip 1922 yılına kadar tamamlamak gerekir" dedi. Bu belgelerin verdiği Türk ve Ermeni kayıpların da kronolojik bir şekilde gösterilmesi gerektiğini kaydeden Saray, bu şekilde taraflarınkayıplarının otomatikman açığa çıkacağını söyledi. Saray, bu yayınların İngilizce başta olmak üzere ilgili dillere çevrilmesi gerektiğini bildirdi. Konunun uzmanı olan ve yabancı dil bilen Türk bilim adamlarının yerli ve yabancı belgeleri kullanarak Ermenilerin neşrettiği kitap ve makaleleri ilmi tenkite tabi tutmasının önemine işaret eden Saray, böylece Ermenilerin gerçekleri nasıl saptırdığının örnekleriyle gösterilmesi gerektiğini belirtti. Bir milyonu aşkın Azeri Türkünü katlettilerAzerbaycan'da bir facia yaşandığına işaret eden Saray, Ermenistan'ın devletlerarası hukuku çiğneyerek bu ülkenin beşte birlik toprağını işgal ettiğini, onbinlerce insanın ölümüne sebep olduğunu, Hocalı'da fiilen katliam yaptığını ve bir milyonu aşkın Azeri Türkü'nün evinden ve toprağından ayrı kalmasına ve 12 yıldır barakalarda son derece kötü şartlarda yaşamasına neden olduğunu anımsattı. Saray, "Büyük bir ihtimalle Ermeniler Azerbaycan'da işledikleri bu insanlık dışı cinayet, katliam ve sürgünü kamufle etmek için Türkiye'nin Ermenileri katletmediğini bildikleri halde, katliam yapmışgibi propaganda yaparak hem Türkiye'den birşeyler koparmak hem de dünya kamuoyunu yanıltarak Azerbaycan'da yaşanan insanlık dışı olayları dünya kamuoyunun dikkatinden kaçırmak istemektedirler. Türk ve Azeri bilim adamları Ermeniler'in Azerbaycan'da ve Türkiye'de yaptıkları katliam ve tahribatı bütün Avrupa ülkelerinde veABD'de konferanslarla anlatmalıdır. Bu arada bugün Ermenistan'ın başında bulunan ve birinci sınıf çete teşkilatı olan Taşnak Partisi'nin üyesi ve militanı Robert Koçeryan'ın Azerbaycan'da işlediği cinayetler belgeleriyle dünya kamuoyuna açıklanıp, onun da tıpkı Miloseviç'e uygulandığı gibi harp suçlusu ve insan katili olarakyargılanması için her türlü girişimde bulunulmalıdır."     Tarih, tarihçilere bırakılmalı TürkErmeni ilişkilerinde ortaya çıkması gereken pek çok şey olduğunu ifade eden Saray, gerçekleri tarihçilerin araştırmalarının ortaya çıkaracağını söyledi. Ermeni konusunu objektif bir şekilde ele alarak tarihçilik prensiplerinden ayrılmadan işleyen bilim adamı sayısının az olduğuna işaret eden Saray, tarih ilmini icra etmenin zor olduğunu belirtti. Saray, sözlerini şöyle sürdürdü.  "Çünkü, objektiflikten ayrılmadan yapılan çalışmalar ve öğrenilmesi gereken kaynak dilleri, araştırmacının büyük zamanını almaktadır. Bu kahırlı mesleği icra eden bilim adamlarına yeterli malidestek verilmemektedir. Örneğin, Ermeni konusunu tarih biliminin prensiplerine göre işleyen, konu ile ilgili Türkçe (Osmanlı Türkçesi),Ermenice, Rusça, İngilizce, Fransızca, Almanca dillerini öğrenerek bu dillerin konuşulduğu ülkelerin arşivlerinde yıllarını vererek çalışan ve belgeleri objektif bir şekilde inceleyen bir bilim adamını görmek fevkalade zordur. Peki bu zorluklar dolayısıyla tarihçiler Ermeni konusunu işlemekten vaz mı geçmelidir? Elbette hayır. Bugün inanıyorumki sayıları az da olsa konuyla ilgilenen her ülkede tarihçiliğin prensiplerini ve etiğini bozmadan tarih ilmini icra eden meslektaşlarımız bulunmaktadır." Gerçekleri Lozan'dan sonra neşretmeliydikErmenilerin Türk idaresine girdikleri 11. yüzyıldan itibaren, Haçlı seferleri dönemi hariç, Türk halkı ile iç içe dostça yaşadığını vurgulayan Saray, ayrı din ve kültürlere mensup olmalarına rağmen, Türk ve Ermeni halkları arasında dostluğun geliştiğini, Ermenilerin Türk kültürüne, mimarisine, sanatına, maliyesine ve ticaret hayatına büyük katkılarda bulunduklarını söyledi. Saray, 1. Dünya Savaşı öncesinde, harp esnasında ve sonrasında İngiliz, Fransız ve Rus yetkililerin isyan eden Ermeni teşkilatlarını Osmanlı ordusu aleyhinde mücadeleye nasıl teşvik ettiklerinin belgelerinin görülmesi gereğine işaret etti. Saray, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran Atatürk ve arkadaşlarıyla devrin bilim adamları, 1. Dünya Savaşı ve sonrasında uğradığı büyük saldırıların Türk halkını ne kadar mağdur ettiğini bilmelerine rağmen, intikam peşinde koşmamayı ve ne kadar acı da olsa harp yıllarında cereyan eden bu olayları sineye çekmeyi ve herkesle barışık bir Türkiye yaratmayı yeğledikleri için konunun üzerine gitmemişlerdir" diye konuştu. Türkiye'nin ve Türk yöneticilerinin en büyük kabahatinin, Türkiye'ye ve Türk milletine yönelik bu amansız saldırıyı tertip eden İngiliz, Fransız, Rus ve Amerikan misyoner teşkilatlarının Ermenilerle Rumları nasıl maşa olarak kullandıklarını gösteren belgeleri Lozan'dan sonra neşretmemesi olduğunu belirten Saray, "Eğer bu belgeler o zaman neşredilmiş olsaydı, Türk insanının uğradığı bu haksızlığı herkes görür, hiç kimse başta Ermeni konusu olmak üzere, Türkiye aleyhinde problem yaratmaz ve Türk insanını rahatsız etmeye yeltenmezdi" diye konuştu.
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Tarladaki fiyatı 7 liraya kadar düştü
Enkaz kentte bereketli hasat
Uğur Dündar'dan 'babalık davası' hakkında açıklama
'Benim için konu kapanmıştır'
Yapılmaması gereken 5 yanlış
AKP'ye kurtuluş reçetesi yazdı
31 Mart sonuçları da masada olacak
Seçim sonrası ilk kabine toplantısı
2 metrelik engerek yılanı görüntülendi
Isırığı bir insanı öldürmeye yetiyor
İran korkusu geçti, katliam devam ediyor
İsrail ordusu camiyi bombaladı
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Tarladaki fiyatı 7 liraya kadar düştü
Enkaz kentte bereketli hasat
Uğur Dündar'dan 'babalık davası' hakkında açıklama
'Benim için konu kapanmıştır'
Yapılmaması gereken 5 yanlış
AKP'ye kurtuluş reçetesi yazdı
31 Mart sonuçları da masada olacak
Seçim sonrası ilk kabine toplantısı
2 metrelik engerek yılanı görüntülendi
Isırığı bir insanı öldürmeye yetiyor
İran korkusu geçti, katliam devam ediyor
İsrail ordusu camiyi bombaladı

Ticaret Bakanlığı'ndan Metin Cihan'ın ortaya çıkardığı sevkiyat hakkında açıklama: 9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı

"Kısıtlama kararının alındığı 9 Nisan'dan önce gümrükte ihracat tescili yapılmış herhangi bir yasak kapsamındaki ürünün yola çıkmasını tezvirat haline getirme çabası, sadece uluslararası dış ticaret, gümrükleme, lojistik mevzuatını ve prosedürlerini bilmemekle ya da kötü niyetle açıklanabilir"
16.04.2024 12:45:00
Haber Merkezi
Ticaret Bakanlığı'ndan Metin Cihan'ın ortaya çıkardığı sevkiyat hakkında açıklama: 9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Ticaret Bakanlığı'ndan Metin Cihan'ın ortaya çıkardığı sevkiyat hakkında açıklama: 9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Metin Cihan'ın İsrail'e çimento sevkiyatının sürdüğünü gemi trafik belgeleri ile ortaya çıkarması üzerine açıklama yapan Ticaret Bakanlığı, yasak kapsamındaki ürünlerin İsrail'e ihracatının kesinlikle yapılmadığını belirterek, "Kısıtlama kararının alındığı 9 Nisan'dan önce gümrükte ihracat tescili yapılmış herhangi bir yasak kapsamındaki ürünün yola çıkmasını tezvirat haline getirme çabası, sadece uluslararası dış ticaret, gümrükleme, lojistik mevzuatını ve prosedürlerini bilmemekle ya da kötü niyetle açıklanabilir." ifadelerini kullandı.

Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "yasak kapsamındaki ürünlerin İsrail'e ihracatının devam ettiği" yönündeki iddialara yanıt verildi.

Paylaşımda, "İsrail ile ihracat kısıtlamasına tabi olan 54 ürün grubundaki 1019 ürüne 9 Nisan saat 09.00'dan itibaren gümrüklerimizde ihracat tescil işlemi kesinlikle yapılmamaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Söz konusu 1019 ürünün, antrepolar, serbest bölgeler, geçici depolama yerleri ve transit ticaret yoluyla dahi İsrail'e gönderilmelerinin kısıtlama kapsamına dahil edildiği vurgulanan paylaşımda, şunlar kaydedildi:

"Kısıtlama kararının alındığı 9 Nisan'dan önce gümrükte ihracat tescili yapılmış herhangi bir yasak kapsamındaki ürünün yola çıkmasını tezvirat haline getirme çabası, sadece uluslararası dış ticaret, gümrükleme, lojistik mevzuatını ve prosedürlerini bilmemekle ya da kötü niyetle açıklanabilir. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetinin bu konuda aldığı karar, üzerinde kötü niyetli spekülasyonlara fırsat vermeyecek kadar açık ve nettir ve sıkı bir şekilde uygulanmaktadır. Vatandaşlarımızın bu tür yalan ve yanlış haberlere itibar etmemelerini ve müsterih olmalarını rica ederiz. Türkiye Cumhuriyeti olarak ilk günden beri yanlarında olduğumuz Filistinli kardeşlerimizin her zaman, her alanda, her platformda yanlarında olmaya devam edeceğiz."

Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor

Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı 54 ürün arasında yer alan çimentonun İsrail'e sevkiyatının sürdüğü ortaya çıktı.
16.04.2024 10:08:00
Haber Merkezi
Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor
Metin Cihan: Bize yalan söylediler! İsrail'e çimento ihracatı devam ediyor
Gazeteci Metin Cihan, Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı 54 maddelik İsrail'e ihracat kısıtlaması kararına rağmen listede yer alan ürünlerin ihracartının devam ettiğini ortaya çıkardı. Metin Cihan, kısıtlama kapsamındaki çimentonun hala Türkiye üzerinden İsrail limanlarına gittiğini belgeledi.

Kamuoyunun tepkisi üzerine, Gazze'de 35 bin kişiye yakın sivili katleden İsrail ile ticaretin kısıtlandığı iddia edilmişti. Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da açıkladığı kararda, 54 ürünün İsrail'e ihracatına kısıtlama getirilmişti.

"Çimento sevkiyatı devam ediyor"

Gazeteci Metin Cihan, Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da İsrail'e yapılan ihracatı kısıtlama kararı aldığını duyurduğu 54 ürün arasında yer alan çimentonun, gerçekte halen İsrail'e sevk edildiğini açıkladı. Cihan, Çanakkale'deki Akçansa limanından kalkan ve İsrail'in Aşdod limanına doğru yola çıkan "Kazime Ana" adlı geminin güzergahını ve sevkiyat bilgilerini sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı. Gazeteci, bu bilgilerin uluslararası deniz trafiği kayıtları ile teyit edilebileceğini de ekledi.

Gazze'deki savaş ortamında İsrail ile ticareti devam ettiren Türkiye'nin bu politikası, kamuoyunda ve muhalefet çevrelerinde büyük tepkilere neden olmuştu. "Utanç sevkiyatını durdurun" çağrılarına rağmen devam eden ticaret faaliyetleri, seçimler sonrası yapılan kısıtlama açıklamalarıyla son bulacağı umulmuştu. Ancak Metin Cihan'ın ortaya koyduğu belgeler, hükümetin bu yöndeki adımlarının yetersiz kaldığını gözler önüne serdi.

Bakan'a çağrıda bulundu

Gazeteci Metin Cihan, toplum adına yapılan çağrılara kulak asmayan ve İsrail ile ticareti sürdürdüğü tespit edilen Türkiye'nin, bu ikiyüzlü politikasına son vermesi gerektiğini vurguladı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat'a seslenen Cihan, yaptırımların gerçekten uygulanması gerektiğini ifade etti.


Metin Cihan'ın sosyal medya hesabı X'ten yaptığı paylaşım şu şekilde:

"Bize yalan söylediler. Maalesef, Ticaret Bakanlığı'nın "İsrail ile ticareti kısıtlama" açıklamasının gerçeği yansıtmadığını tespit etmiş bulunuyorum. Aşağıda kanıtları sunuyorum. Bildiğiniz gibi, İsrail'e düzenli gönderdiğimiz ürünlerden biri çimento idi. Hatta şöyle de diyebiliriz, İsrail'in neredeyse bütün çimento ihtiyacını biz karşılıyoruz. Ticaret Bakanlığı'nın 9 Nisan'da duyurduğu İsrail ile ticareti kısıtlama kararının içeriğinde 54 ürün listelenmiş ve Çimento bu listede yer almıştı. Bugün net olarak görüyor ve gösteriyorum ki, resmi açıklamaya rağmen, İsrail'e çimento göndermeye devam ediyoruz.

Düzenli Çimento gönderen şirketlerden biri de Sabancı Holding'e bağlı Akçansa. Dün Çanakkale'deki Akçansa limanından kalkan Kazime Ana adlı Türk gemisi şu an Ege Denizinde yoluna devam ediyor ve istikameti İsrail. İki gün sonra Aşdod limanına varıp çimentoyu teslim edecek. Akçansa'dan çok sayıda gemi İsrail'e çimento taşıyor. Kazime Ana bunlardan sadece biri ve şimdiye dek 168 kez İsrail'e sevkiyat yapmış. Çanakkale - Aşdod arasında düzenli olarak gidip geliyor. Verdiğim tüm bilgiler uluslararası deniz trafiği kayıtlarından teyit edilebilir. Ekran görüntülerini de paylaştım. Bilgilerin netliği karşısında Ticaret bakanlığı'nın ya da gönderici şirket Akçansa'nın bir yalanlamaya yelteneceğini düşünmüyorum ancak herhangi bir açıklama yaparlarsa burada paylaşacağımı bilmenizi istiyorum. Toplum adına Ticaret Bakanı Ömer Bolat'tan şunu talep ediyorum: Bu ikiyüzlülüğe ve halkı kandırmaya artık son verin. Listelediğiniz ürünler dahil olmak üzere İsrail ile ticaretin devam ettiğini açıkça söyleyin. Yaptırım uyguluyorsanız da gerçekten uygulayın. Uyguluyormuş gibi yapmayın."

Kırmızı bültenle aranan Nurlan Zharımbetov İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-27' operasyonuyla hakkında İnterpol'ün kırmızı bültenle dolandırıcılık suçundan, sarı bültenle 2 ayrı hırsızlık suçundan aranma kaydı bulunan Kazakistan uyruklu Nurlan Zharımbetov'un yakalandığını açıkladı.
16.04.2024 08:44:00
İhlas Haber Ajansı
Kırmızı bültenle aranan Nurlan Zharımbetov İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan Nurlan Zharımbetov İstanbul'da yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın verdiği bilgilere göre, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce aranan şahıslara yönelik yapılan çalışmalar sonucu Kazakistan tarafından "Dolandırıcılık ve Hırsızlık" suçlarından kırmızı ve sarı bülten ile aranan Nurlan Zharımbetov İstanbul'da düzenlenen "Mahzen-27" operasyonuyla yakalandı.


Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun, hangi bülten ile aranırsa aransın, halkımızın huzurunu kaçıran uluslararası organize suç örgütlerine, zehir tacirlerine nefes aldırmayacağız. Hepsini tek tek adalete teslim edeceğiz' ifadelerine yer verdi.


Avrupalı havayolları İran'ın hava sahasını kullanmıyor

İran, İsrail'e İHA ve füze saldısını gerçekleştirdiği gün dahil hava sahasını yabancı hava yolu şirketlerine kapatmadı. Ancak Güney Asya ve Uzakdoğu seferi yapan Avrupalı hava yolu şirketleri İran'ın hava sahasını halen daha kullanmıyor.

15.04.2024 23:04:00 / Güncelleme: 15.04.2024 23:15:34
AHMET TURAN YİĞİT
 Avrupalı havayolları İran'ın hava sahasını kullanmıyor
 Avrupalı havayolları İran'ın hava sahasını kullanmıyor

İran, İsrail'e İHA ve füze saldısını gerçekleştirdiği gün dahil hava sahasını yabancı hava yolu şirketlerine kapatmadı. Ancak Güney Asya ve Uzakdoğu seferi yapan Avrupalı hava yolu şirketleri İran'ın hava sahasını halen daha kullanmıyor. Yenimesaj.com.tr'nin tespitlerine göre KLM, British Airways, Air Canada gibi şirketler 'kestirme rota' olmasına rağmen İsrail'in missilleme ihtimaline karşı İran hava sahasını kullanmıyor. Bu şirketler Afganistan hava sahasını da kullanmıyor, zaten bu ülkenin hava sahasını kullanan yabancı havayolu şirketi yok! Örnek vermek gerekirse Hindistan'ın başkenti Delhi'den Pazartesi akşam saatlerinde kalkan Air Canada'nın Toronto'ya giden uçağı Pakistan-İran rotası yerine Pakistan-Tacikistan-Türkmenistan rotasını kullandı. THY uçakları ise İran hava sahasından uçmaya devam ediyor. 
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.