Türk Musıkisi'nin en önemli simalarından biri Tanburi Cemil Bey... Fakat, kendisi de, eserleri de, ömrü boyunca hizmet verdiği Türk Musıkisi de garip şimdi. İlginçtir, bu gariplik O'nun ölümüyle başlıyor.
Musıkimiz, Tanburi Cemil'in ölümüyle büyük kan kaybediyor fakat bir başka Cemil'le yani Mes'ud Cemil'le de meyhane musıkisine dönüşmemek için direniyor. Ne hazindir ki bir musıki adamı, bir edebiyat adamı kısaca bir kültür adamı olan Mes'ud Cemil Bey, bütün çabalarına rağmen bu kötü gidişe dur diyemiyor.
Oğlunun gözüyle Tanburi Cemil
Yukarıda kısaca özetlediğimiz bu bilgileri Mes'ud Cemil'e bizzat arkadaşlık yapmış insanların ağzından dinlemek, buruk da olsa güzeldi. Bu nedenle Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı'na teşekkür borçluyuz.
Mes'ud Cemil'in doğumunun yüzüncü yıldönümü nedeniyle düzenlenen programda hem tarih, hem edebiyat, hem nostalji hem de musıki vardı. Mes'ud Cemil, bundan 45 yıl önce babası Tanburi Cemil Bey'in hayatını anlattığı bir eser kaleme almış. Zamanla eserin mevcudu tükenmiş. Sayın Uğur Derman'ın gayretleriyle bu eser, şimdi yeniden kültür hayatına kazandırıldı. Derman, bu eser ve Mes'ud Cemil Bey için şu anlamlı cümleleri söyledi programda, "Günümüzden tam yüz yıl önce dünyaya gelen Mes'ud Cemil Bey, ancak babasınınkiyle ölçülebilecek bir mûsıki kabiliyeti taşıyarak gelişti. Doğduktan 45 yıl sonra da 'Tanbûrî Cemil'in Hayatı' ismiyle, Türk Mûsıkisi'nin bu insanüstü varlığını tanıtan kitabını yazdı. Edebi kıymetiyle muhtevası yarışan ve çoktandır mevcudu kalmayan bu kitabı, Mes'ud Cemil Bey'in yüzüncü doğum yıldönümü münasebetiyle Türk okuyucusuna yeniden kazandırmanın keyfini taşıyoruz".
Güzel Türkçe'yle kültüre adanan bir ömür
Uğur Derman, Türkiye'nin ilk spikerinin Mes'ud Bey olduğunu ve Türkçe'yi ne kadar güzel kullandığını örnekleriyle anlattıktan sonra bir radyo programını kasetten dinletti bizlere. Eski bir kayıt olmasına rağmen akıcı bir üslup ve derin bir bilginin yansıdığı bu kayıt şimdi bizim neleri kaybettiğimizi bir manada belgeliyordu. Ve bir müjdeyle tamamladı konuşmasını Uğur Derman, "Eğer bu eser yeterli ilgiyi görürse, Mes'ud Bey'in diğer makalelerini ve bilinmeyen mektuplarını da 2003'teki kırkıncı ölüm yıldönümünde, onun latif Türkçesinin zevkine varanlar için neşretmek arzusundayız".
Programın bir diğer konuşmacısı Nevzat Atlığ'dı. Mes'ud Bey'in Türk Musıkisi'ni ayakta tutma çabasına birinci dereceden şahit olmuştu Sayın Atlığ. O'nun Ankara Radyosu'nda gerek yönetici olarak, gerekse programcı olarak yaptıklarını detaylandırarak anlattı. Ve yazımızın girişinde belirttiğimiz şu tespitin altını çizdi, "Mes'ud Cemil Bey, Türk Musıkisi'nin, meyhane müziğine dönüşmemesi için elinden geleni yaptı".
Hatıralar ve musıki ziyafeti
Daha sonra kürsüye gelen Tanburi Necdet Yaşar, arkadaşlık yaptığı Mes'ud Cemil Bey'le ilgili hoş hatıralar anlattı dinleyenlere. Mizahla hüznün içiçe olduğu bu bölümün ardından ise programın en güzel kısmı başlıyordu. Necdet Yaşar ve genç arkadaşlardan oluşan saz ekibi Tanburi Cemil Bey'in o enfes eserlerinden bazılarını icra ettiler.
Musıkimiz, Tanburi Cemil'in ölümüyle büyük kan kaybediyor fakat bir başka Cemil'le yani Mes'ud Cemil'le de meyhane musıkisine dönüşmemek için direniyor. Ne hazindir ki bir musıki adamı, bir edebiyat adamı kısaca bir kültür adamı olan Mes'ud Cemil Bey, bütün çabalarına rağmen bu kötü gidişe dur diyemiyor.
Oğlunun gözüyle Tanburi Cemil
Yukarıda kısaca özetlediğimiz bu bilgileri Mes'ud Cemil'e bizzat arkadaşlık yapmış insanların ağzından dinlemek, buruk da olsa güzeldi. Bu nedenle Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı'na teşekkür borçluyuz.
Mes'ud Cemil'in doğumunun yüzüncü yıldönümü nedeniyle düzenlenen programda hem tarih, hem edebiyat, hem nostalji hem de musıki vardı. Mes'ud Cemil, bundan 45 yıl önce babası Tanburi Cemil Bey'in hayatını anlattığı bir eser kaleme almış. Zamanla eserin mevcudu tükenmiş. Sayın Uğur Derman'ın gayretleriyle bu eser, şimdi yeniden kültür hayatına kazandırıldı. Derman, bu eser ve Mes'ud Cemil Bey için şu anlamlı cümleleri söyledi programda, "Günümüzden tam yüz yıl önce dünyaya gelen Mes'ud Cemil Bey, ancak babasınınkiyle ölçülebilecek bir mûsıki kabiliyeti taşıyarak gelişti. Doğduktan 45 yıl sonra da 'Tanbûrî Cemil'in Hayatı' ismiyle, Türk Mûsıkisi'nin bu insanüstü varlığını tanıtan kitabını yazdı. Edebi kıymetiyle muhtevası yarışan ve çoktandır mevcudu kalmayan bu kitabı, Mes'ud Cemil Bey'in yüzüncü doğum yıldönümü münasebetiyle Türk okuyucusuna yeniden kazandırmanın keyfini taşıyoruz".
Güzel Türkçe'yle kültüre adanan bir ömür
Uğur Derman, Türkiye'nin ilk spikerinin Mes'ud Bey olduğunu ve Türkçe'yi ne kadar güzel kullandığını örnekleriyle anlattıktan sonra bir radyo programını kasetten dinletti bizlere. Eski bir kayıt olmasına rağmen akıcı bir üslup ve derin bir bilginin yansıdığı bu kayıt şimdi bizim neleri kaybettiğimizi bir manada belgeliyordu. Ve bir müjdeyle tamamladı konuşmasını Uğur Derman, "Eğer bu eser yeterli ilgiyi görürse, Mes'ud Bey'in diğer makalelerini ve bilinmeyen mektuplarını da 2003'teki kırkıncı ölüm yıldönümünde, onun latif Türkçesinin zevkine varanlar için neşretmek arzusundayız".
Programın bir diğer konuşmacısı Nevzat Atlığ'dı. Mes'ud Bey'in Türk Musıkisi'ni ayakta tutma çabasına birinci dereceden şahit olmuştu Sayın Atlığ. O'nun Ankara Radyosu'nda gerek yönetici olarak, gerekse programcı olarak yaptıklarını detaylandırarak anlattı. Ve yazımızın girişinde belirttiğimiz şu tespitin altını çizdi, "Mes'ud Cemil Bey, Türk Musıkisi'nin, meyhane müziğine dönüşmemesi için elinden geleni yaptı".
Hatıralar ve musıki ziyafeti
Daha sonra kürsüye gelen Tanburi Necdet Yaşar, arkadaşlık yaptığı Mes'ud Cemil Bey'le ilgili hoş hatıralar anlattı dinleyenlere. Mizahla hüznün içiçe olduğu bu bölümün ardından ise programın en güzel kısmı başlıyordu. Necdet Yaşar ve genç arkadaşlardan oluşan saz ekibi Tanburi Cemil Bey'in o enfes eserlerinden bazılarını icra ettiler.