Sakarya Müzesi Müdür Vekili Mürşit Yazıcı, definecilerin kaçak kazılarda geçmişte kalan kültürlere ait eserleri ve izleri tahrip ettiklerini söyledi Sakarya Müzesi Müdür Vekili Yazıcı, "Kaçak kazılarda geçmişte kalan kültürlere ait eserler ve izleri tahrip ediliyor. Bilinçli insan bunu yapmaz. Oysa kaçak kazı yapmaya gerek yok. Yasal yollardan define aranması gerekir. Devlet define bulunduğunda zaten yarısını vatandaşa veriyor" dedi. Define kazılarına müzelerce uygunluk görüldüğü takdirde kolayca izin verildiğini ifade eden Yazıcı, kazılarda kültür ve tabiat varlığına rastlanıldığında devletin bu eserlere el koyduğunu kaydetti. Kazı yapanların bilimsel yeterliliğinin olması gerektiğini bildiren Yazıcı, şunları söyledi: "Ne yazık ki ülkemizde insanlar define merakıyla kaçak kazılar yapıyor. Bunlar zaten kulaktan dolma bilgilerle hareket ediyorlar. Hepsi masalımsı olaylar. Bunlara da insanlar inanıyor. Definecilik bir hastalık haline dönüşmüştür. Birçok kişi bu uğurda mal varlıklarını tüketmiştir. Ülkemizde bugüne kadar, öyle anlatıldığı gibi büyük bir define de bulunmamıştır. Definelerde kilolarca altın arıyorlar. Eskiden insanlar ne kadar zengindi ki o kadar çok altını olsun. İnsanlar kısa yoldan zengin olma hayaliyle bu işle uğraşıyor. Bir kısmı da bunun ticaretini yaparak gerçekle ilgisi olmayan haritalar satıyor. Anadolu bir açık hava müzesi gibidir. Geçmişte birçok medeniyet yaşamıştır. Bunlara ait tarihi eserler var. Bazı eserler vatandaşın eline geçtiğinde ise kaçakçılar, kandırarak alıyor. Bu eserler ise dışarıya kaçırılıyor. Oysa bunlar bize ait eserler ve sahip olmamız gerekir." Altın bulacağız diye eserleri kırıyorlarTahrip olan tarihi eserlerin, değerlerinin yüzde 80 oranında düştüğünü belirten Yazıcı, eserlerin geçmişe yönelik önemli bilgiler taşıyabileceğini söyledi. Nerede, nasıl, kim tarafından bulunduğunun, kültürel eserlerde önem taşıdığını belirten Yazıcı, "İnsanlar altın merakıyla birçok eseri kırıyor. Eğer rastlantı sonucu bir çömlek veya vazo bulduğunda, onu yere atıp parçalıyor ve içinden altın çıkmasını bekliyor. Bu biçimde her yıl çok sayıda eser yok ediliyor. Oysa eldeki eser belki de umut edilen altından daha kıymetli olabilir. Bunlar korunmalı ve ilgili müzelerden destek istenmeli" diye konuştu. Vatandaşların herhangi bir eser bulduğunda üç gün içinde bulunduğu yerin mülki amirliğine bilgi vermesi gerektiğini, aksi takdirde suç işlemiş sayılacağını belirten Yazıcı, bu eserlere değer biçilerek vatandaşa parasının ödendiğini sözlerine ekledi.