logo
08 MAYIS 2024

Depolarda saklanan TARİHİMİZ

09.09.2003 00:00:00
Zaman zaman yurdumuzun yeraltı ve yerüstü servetlerinden söz edilir, bunların değerlendirilmesi yapılarak, kah işletemediğimiz, onaramadığımız için üzüntü duyulur, kah Allah'ın yurdumuza bahşettiği bu lutuf ve bereketten doğan kıvanç ve öğünç paylaşılır. Lakin, aslında yeryüzünde olmakla beraber, zenginliği, ehemmiyeti, toplumumuza maddi ve manevi sahada sağlayabileceği faydaları çoğunluğun meçhulü olduğu, bazan sandıklar içinde, bazan rutubetli yerlerde bizlere, insan yüzüne, temiz havaya, güneşe hasret kaldıkları için, saklı, gizli, gözlerden ırak bir hazinemiz daha vardır: Arşivlerimiz. İçerisindeki bakım bekleyen, tozdan, nemden sahifelerini bazan dantela gibi işleyen kurtlardan arınmaya muhtaç, ancak bir kısmının sayısı hakkında tahminler yürütülebilen bir yığın evrak, tam deyimi ile "yükte hafif, bahada ağır'' bir sürü kağıt parçası.

Arşivlerimiz hem kemiyet, hem keyfiyet bakımından çok zengindirler. Her iki yönü ile de, bunların haşmetlisi olan İstanbul'da Başbakanlık Arşivi'nde mevcut belgelerin çekirdeğini sadârete, yani Divan-ı Humâyun'a ve Bâb-ı Âsafî'ye ait bulunanlar meydana getirir. Türkiye'nin bu en büyük, ismi ansiklopedilere girmiş arşivinin dışında, yine İstanbul'da Deniz ve Topkapı Sarayı Müzesi, Defterdarlığın alt katındaki Hariciye, Süleymaniye'deki Müftülük Arşivleri'nin, Ankara'da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kızılay Genel Müdürlüğü, bir kısım Bakanlık Arşivlerinin yanı sıra, İstanbul'da Belediye Kitaplığı'nda Muallim Cevdet yazmaları arasında, Anadolu'nun çeşitli şehirlerindeki müzelerde, tekke ve zaviyelerde, bazı özel ellerde sayıları henüz tahmin bile edilemeyen pek çok evrak ve defter bulunduğunu belirtmek gerekir.

Dış ilişkiler açısından önemleri

Bu belgelerin Osmanlı İmparatorluğu'nun Fas'tan İran'a, Habeşistan'dan Budin'e ve Rusya'ya kadar uzanan geniş toprakları üzerindeki bir çok milletlerin tarih ve kültürlerini ilgilendirmesi, onların mahiyet bakımından da kıymetlerini, şüphe bırakmayacak şekilde, ortaya koyar. Bu sebeple, arşivlerimizde sık sık yabancı devlet uyruklularının müsaade alarak çalıştıkları, yine arşivlerimizin öneminin bir çok yabancı dilde yayınlanmış ilmi makalelere konu olduğu görülür . Bu belgeler içerisinde Osmanlı Türk Tarihi'ni olduğu kadar, bilhassa sosyal ve kültürel hayat bakımlarından Anadolu'nun Osmanlı Türklerinden önceki devrelerini de aydınlatanlarının bulunması pek tabiidir. Kültürü, bir toplumun sosyal ve ekonomik yaşayışına hakim olan ihtiyaç, inanç ve düşüncelerin, yine ilkinin teminine, son ikisinin ise, ifade olunmasına imkan veren dil, sanat, mimarlık ve benzeri alanlarda meydana getirdiği eserlerin, başarıların bir bütünü olarak tarif etmek hoş görülürse, konunun da çerçevesi kendiliğinden ortaya çıkar.

Arşivlerimiz sayesinde

öğrendiklerimiz

Arşivlerimizde geçmişe ışık tutacak pekçok belge mevcuttur. Bu belgeler sayesinde günümüze kadar gelen sosyal hayat sürecini, siyasi, ekonomik gelişmeleri ve kültür ve sanat dünyamızdaki ilerlemeleri keşfetmek mümkündür.

Örneğin arşiv kaynakları Anadolu'da ve diğer yerlerde Osmanlı devri yapılarının tam bir sayısını tesbit bakımından ve bu yapıların o zamanlar uğradıkları değişiklikleri anlamak yönünden son derecede ehemmiyetlidirler. XVI. yüzyıla ait Tapu-Tahrir Defterleri'nde yer yer cami, mescid, medrese, hamam, kervansaray, köprü gibi eserlerin miktarlarını gösteren listelere rastlanabildiği gibi, bunlara ait münferit vesika ve kayıtlar da bol miktarda mevcuttur. Bir örnek olmak üzere, 1526 senesinde kuzeyde Bingöl çevrelerinden güneyde Musul'a kadar geniş bir sahayı kaplayan 15 sancaklı Diyarbekir Beylerbeyiliği'nde 32 cami, 162 mescid, 20 medrese, 57 Zâviye, 15 muallimhâne (Kur'an okulu), 14 kervansaray ve 45 hamam bulunduğunu belirtelim.

Arşivlerimizdeki bir kısım belgeler de yapılan veya tamir edilen eserleri bütün ayrıntıları ile, ölçüleri ile tanıtmaktadır. Bunlar, doğrudan doğruya, inşaata ve tamire ait keşif raporlarıdır. 1637'de inşaatı biten, Eski Malatya'daki Silahdar Mustafa Paşa Hanı'nın, aynı tarihteki bir keşif sureti, bize halen iç-han kısmı ile, cephesindeki, kendisine aidiyeti bile zor fark edilebilen bir kaç dükkanı ile çok harap portali kalmış bu eserin, mahiyeti hakkında sağlam bir fikir vermiş, hatta 1932'de bu hanı ziyaret ederek, pek kıymetli bir planını yapmış olan ünlü Fransız Sanat Tarihçisi Albert Gabriel 'in planının da tashihine imkan sağlamıştır .

Depolara mahkum tarihimiz

Yukarıda, ancak pek azı hakkında bazı örnekler verebildiğimiz arşiv belgeleri, Türk toplumunun engin tarihi içerisindeki yaşantısı, sosyal, sanat ve iktisadî hayatı hakkındaki kanılarımızı değiştirebilecek niteliktedir. Bugün faydalanılabilen belgeler hem okuyucuya sunulanların çok azını teşkil ederler, hem de onların bütünü, var olanların çok azıdırlar. Pek çok belgeler sandıklar içerisinde, depolarda, beton zemin üzerinde, tozunu çamurlaştıran, çatıdan damlayan yağmur tanecikleri altında görücüye çıkacakları günü beklemektedirler. Bakımları ve ihtimamları, az sayıdaki fedakar arşiv memurlarının insan-üstü güçlerine, kendilerine karşı besledikleri hudutsuz bağlılık ve sevgiye kalmıştır. Türk siyasi hayatını olduğu kadar, Türk Kültür Tarihi'ni de aydınlatacak olan bu belgelerin daha fazla istifade edilebilir hale getirilebilmelerinin tek yolu, günlük gaileler arasında bunalan yöneticilerimize, arşivlerle ilgili meselelerin önemini anlatabilmenin imkanlarını yaratabilmek, onların da bu sorunlarımıza eğilebilmelerini sağlayabilmektedir.
'4 aydır dükkana musallat oldular'
Pilavcıya haraç kurşunu!
Dervişoğlu ilk grup toplantısında
Küskünlere çağrı yaptı
İstanbul Valisi, 2024'ün ilk 4 aylık asayiş verilerini açıkladı
"576 operasyonda 1256 şüpheli yakalandı"
Türkiye'de besiciliğin geldiği durumu
Diyanet İşleri Başkanı itiraf etti
Yabancı uyruklu bir öğrenci okul müdürünü öldürmüştü
Eğitimciler cuma günü iş bırakacak
İsrail'in saldırıları Refah'ı mezarlığa çevirebilir
İsrail acilen durdurulmalı
Komşu kavgasında vahşet
Arabaya bağlayıp sürükledi!
İstanbul Havalimanı'nda kaza
Uçak gövde üzeri iniş yaptı
İBB personelinden Özgür Özel'e tepki
Haddinizi bilin lütfen!
İsrail, Refah'ta yıkıma başladı
Belediye binasında yangın çıktı
İlginç diyalog kamerada
Polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ayakkabı
Belediye aracına vatandaştan suçüstü
Dereye atık boşalttılar
AKP’nin ‘muktedir’ olma başlığı: Yeni Anayasa
Ne yapacaktınız da anayasa engel oldu?
Kartal finale uçtu
Maçın tek golünü Muci attı
İmamoğlu ekibi tepki gösterdi, Özel geri adım attı
Adaylık kavgası şimdilik yatıştı!
'4 aydır dükkana musallat oldular'
Pilavcıya haraç kurşunu!
Dervişoğlu ilk grup toplantısında
Küskünlere çağrı yaptı
İstanbul Valisi, 2024'ün ilk 4 aylık asayiş verilerini açıkladı
"576 operasyonda 1256 şüpheli yakalandı"
Türkiye'de besiciliğin geldiği durumu
Diyanet İşleri Başkanı itiraf etti
Yabancı uyruklu bir öğrenci okul müdürünü öldürmüştü
Eğitimciler cuma günü iş bırakacak
İsrail'in saldırıları Refah'ı mezarlığa çevirebilir
İsrail acilen durdurulmalı
Komşu kavgasında vahşet
Arabaya bağlayıp sürükledi!
İstanbul Havalimanı'nda kaza
Uçak gövde üzeri iniş yaptı
İBB personelinden Özgür Özel'e tepki
Haddinizi bilin lütfen!
İsrail, Refah'ta yıkıma başladı
Belediye binasında yangın çıktı
İlginç diyalog kamerada
Polis ehliyet istedi, alkollü sürücü ayakkabı
Belediye aracına vatandaştan suçüstü
Dereye atık boşalttılar
AKP’nin ‘muktedir’ olma başlığı: Yeni Anayasa
Ne yapacaktınız da anayasa engel oldu?
Kartal finale uçtu
Maçın tek golünü Muci attı
İmamoğlu ekibi tepki gösterdi, Özel geri adım attı
Adaylık kavgası şimdilik yatıştı!

Ahmet Ömeroğlu, Yargıtay Birinci Başkan Vekili seçildi

Yargıtay Büyük Genel Kurulunca yapılan seçim sonucunda Yargıtay Birinci Başkan Vekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanlığına Üçüncü Ceza Dairesi Üyesi Ahmet Ömeroğlu seçildi.
08.05.2024 14:38:00
İhlas Haber Ajansı
Ahmet Ömeroğlu, Yargıtay Birinci Başkan Vekili seçildi
Ahmet Ömeroğlu, Yargıtay Birinci Başkan Vekili seçildi
Yargıtay Birinci Başkan Vekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanlığı seçimleri bugün yapıldı.

Yargıtay'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Üçüncü Ceza Dairesi Üyesi Ahmet Ömeroğlu, 182 üyenin oyunu alarak Yargıtay Birinci Başkan Vekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanlığına seçildi.

Ahmet Ömeroğlu kimdir?

05.03.1969 tarihinde doğan Ömeroğlu, İvriz Öğretmen Lisesini bitirip Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra, askerliğini Hademköy/İstanbul'da kısa dönem olarak yaptı.

Ankara hâkim adayı olarak mesleğe başlayan Ömeroğlu; sırasıyla Ürgüp/Nevşehir, Kırlıova/Bingöl, Dalaman/Muğla Hâkimliği, Zile/Tokat, Mardin, Konya Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı ve Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı görevlerinde bulundu.

15.12.2014 tarihinde Yargıtay Üyeliğine seçilen Ahmet Ömeroğlu, Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi Üyesi iken Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 08.05.2024 tarihinde Birinci Başkan Vekilliğine (Ceza Bölümü) seçilmiş olup halen bu görevi sürdürüyor. İngilizce bilen Ömeroğlu, evli ve dört çocuk babası.

Türkiye Kamu-Sen: Okul Müdürü Oktugan için eğitimciler cuma günü iş bırakacak

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, İstanbul'da özel bir lisenin okul müdürü İbrahim Oktugan'ın, öğrencisinin silahlı saldırısıyla öldürülmesini protesto etmek için Türk Eğitim-Sen öncülüğünde, 10 Mayıs Cuma günü okullarda iş bırakma eylemi yapılacağını bildirdi

08.05.2024 12:32:00 / Güncelleme: 08.05.2024 12:40:07
AA
Türkiye Kamu-Sen: Okul Müdürü Oktugan için eğitimciler cuma günü iş bırakacak
Türkiye Kamu-Sen: Okul Müdürü Oktugan için eğitimciler cuma günü iş bırakacak

Kahveci, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde özel bir lisede okul müdürü olan İbrahim Oktugan'ın, okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu yabancı uyruklu bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatarak, Oktugan'a Allah'tan rahmet, öğrencilerine, eğitim camiasına ve yakınlarına baş sağlığı diledi.

Her türlü şiddetin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Kahveci, "Hayatımızı emanet ettiğimiz sağlık çalışanlarımız, geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz, postacılarımız, zabıtalarımız, güvenlik görevlilerimiz sokak ortasında, kurumlarında, iş yerlerinde, görevleri başında darp ediliyor, hayatları ellerinden alınıyor. Böyle bir vandallığa izin veremeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Kurumlarda bu tür hadiselerin önüne geçebilmek için güvenlik sorununun çözülmesi gerektiğine işaret eden Kahveci, bunun için okullarda yetkin güvenlik görevlisi kadrosunun tahsis edilmesi, kamu çalışanlarına yönelik şiddeti önleyici ve faillere yönelik caydırıcı müeyyideleri içeren yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini bildirdi.

Kahveci, şunları kaydetti:

"Türk Eğitim-Sen'in aldığı karar gereğince 9 Mayıs Perşembe günü kamu çalışanlarına yönelik şiddeti protesto etmek amacıyla öğretmenlerimiz ilk derslere girmeyecek, cuma günü ise iş bırakma eylemi yapılacaktır. Sendikamızın aldığı bu kararı destekliyor, imkanı olan tüm kamu çalışanlarımızın da bu haklı protestoya destek vermesini bekliyoruz.

Toplumumuzda kamu görevlilerimizin hak ettiği değeri ve saygıyı görmesi için yetkililerimizi gerekli tedbirleri almaya, eylem ve söylemlerinde daha hassas davranmaya davet ediyoruz."

5 yılda 20 bine yakın kişi trafik kazalarına kurban gitti

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Karayolu Trafik Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen sergide '5 yılda 20 bine yakın kişi trafik kazalarına kurban gitti' dedi.
08.05.2024 10:38:00 / Güncelleme: 08.05.2024 10:40:54
İhlas Haber Ajansı
5 yılda 20 bine yakın kişi trafik kazalarına kurban gitti
5 yılda 20 bine yakın kişi trafik kazalarına kurban gitti
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'nun, (TŞOF) Karayolu Trafik Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlediği 'Trafik Kazalarında Kaybettiğimiz Değerler' konulu fotoğraf sergisi, TESK Sanat Galerisi'nde açıldı.

Karayolu Trafik Haftası kapsamında açılan sergi hakkında bilgi veren TESK Genel Başkanı Palandöken, 'Son 5 yılda meydana gelen 4 milyon 143 bin 376 trafik kazasında 18 bin 546 vatandaşımız hayatını kaybetti, 1 milyon 251 bin 310 kişi yaralandı. Bu yılın ilk 4 ayında ise 184 bin 590 trafik kazasında 665 kişi hayatını kaybederken 107 bin 410 kişi de yaralandı. Canımızı acıtan bu trafik kazalarına dur demek için her yıl geleneksel haline gelen sergimizde trafik kurallarına uymamanın doğurduğu sonuçlara dikkat çekmek istedik' ifadelerine yer verdi.

'Kazaların başlıca sebebi eğitimsizlik ve dikkatsizlik'

Her yıl mayıs ayının ilk haftasının Karayolu Trafik Güvenliği Haftası olarak belirlendiğini hatırlatan Palandöken, 'Tüm sürücü ve yayaların trafik kazaları konusunda duyarlılığının artırılması, trafik kuralları hakkında daha çok bilinçlenmesi gerekiyor. Trafik kazalarının en büyük sebebi trafik canavarı değil, eğitimsizliktir. 2020'de 983 bin 808 olan kaza sayısı 2021'de 1 milyon 186 bin 353'e yükseldi. 2022 yılında ise toplam kaza sayısı 2020 ve 2021 yılına göre daha da artarak yüzde 10'a yakın yükseldi. 2023 yılında ise toplam kaza sayısı ciddi bir şekilde gerileyerek 555 bin 668 oldu. 2023 yılında meydana gelen trafik kazalarında 2 bin 424 kişi hayatını kaybederken 354 bin 323 kişi de yaralandı. Ancak trafik kazası sayılarındaki düşüş yeterli değil' ifadelerini kullandı.



'Trafikte kaybettiklerimizi sergi ile anıyoruz'

'Trafikte Kaybettiğimiz Değerler' isimli sergi ile trafik kazalarına yönelik farkındalık oluşturmak istediklerinin altını çizen Palandöken, 'Trafik kurallarına uyulması ve bu kazaların önüne geçilmesi için duyarlılık oluşturmak istiyoruz. Trafik kazaları can alırken yaşa, cinsiyete veya unvana bakmıyor. Bu durumun örnekleri olan trafik kazalarında kaybettiğimiz değerler arasında maalesef siyasetçilerimizden futbolcularımıza, gazetecilerimizden şarkıcılarımıza kadar birçok önemli isim var. Vali Recep Yazıcıoğlu, Eski Bakanlarımızdan Mustafa Taşar, Sanatçılarımızdan Barış Akarsu, Kıvırcık Ali, Sporcularımızdan Metin Oktay, Ahmet Çalık ve niceleri gibi' şeklinde konuştu.

'Daha çok dikkat etmeliyiz'

Sürücü kusurlarından kaynaklanan kazaların oranının yüzde 90'ın üzerinde olduğuna dikkat çeken Palandöken, "Kültürümüzü, devlet adamlarımızı, siyasetçilerimizi, birçok değerimizi bu kazalar neticesinde yitiriyoruz. Bu değerler geri gelmiyor. Yola, araca, yayaya haddinden fazla dikkat etmeliyiz' diye konuştu.

Kandilli Rasathanesi Müdürlüğüne Prof. Dr. Nurcan Meral Özel atandı

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü görevine Jeofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurcan Meral Özel getirildi.

 
08.05.2024 10:32:00 / Güncelleme: 08.05.2024 10:37:46
AA
Kandilli Rasathanesi Müdürlüğüne Prof. Dr. Nurcan Meral Özel atandı
Kandilli Rasathanesi Müdürlüğüne Prof. Dr. Nurcan Meral Özel atandı

Boğaziçi Üniversitesinden yapılan açıklamaya göre, ataması gerçekleşen Özel, 1991-1996 yılları arasında Japonya Hokkaido Üniversitesi'nde sismoloji alanında doktora yaptı.

Prof. Dr. Özel, akademik ve idari kariyeri boyunca birçok uluslararası proje yürüttü, deprem araştırma altyapılarının Türkiye'deki gelişimi ve teknoloji transferi konularında rol oynadı.

Özellikle yer bilimleri alanında, Japonya ve Türkiye ortak bilimsel ve operasyonel çalışmalarında platformlar yaratılması konularında görevler üstlenen Özel'in jeofizik alanında yetiştirdiği 20'den fazla yüksek lisans ve doktora öğrencisi ile 100'den fazla uluslararası yayını bulunuyor.

Doğa olaylarının yüksek teknolojilerle izlenmesi konusunda uzmanlaştı

Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, aynı zamanda "UNESCO Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu" çatısı altında, Türkiye'de bölgesel nitelikli Doğu Akdeniz, Ege ve Karadeniz'e tsunami uyarı hizmeti veren "KRDAE Ulusal Tsunami Uyarı Merkezi"nin kurulmasına öncülük etti.

"Birleşmiş Milletler (BM) Nükleer Silahların Yasaklanması" organizasyonunda 184 devlet tarafından göreve seçilen Özel, bu doğrultuda 98 ülkede konuşlanmış 4 ayrı yüksek teknolojiyi içeren Uluslararası İzleme Ağı'nın 8 yıl boyunca yönetimini üstlendi.

Dünyanın çeşitli yerlerinde çok boyutlu bilimsel teknolojik projeler ile idari sorumluluklar üstlenmesi, Özel'in yüksek teknolojilerle doğa olaylarını izleme konusundaki uzmanlığını ve tanınırlığını artırdı.

Japonya Devlet Nişanı'na layık görüldü

Görev süresi boyunca dünya izleme sisteminin teknolojik ve bilimsel olarak iyileştirilmesi ve geliştirilmesi konusunda çalışmalara imza atan Özel, 2017'de "Uluslararası Platformda Teknolojiye Damgasını Vuran Altı Kadın Lider" arasında yer aldı.

Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, bu yıl Japonya devlet nişanına layık görüldü.

Görev süresi tamamlanan Prof. Dr. Haluk Özener, 9 yıldır Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü olarak görev yapıyordu.
 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.