Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sadık Tural, dünyanın en zengin dillerinden Türkçe'ye sahip Türkiye'de, tabelaların ve sokak isimlerinin yabancı dilde olmasının kabul edilemeyeceğini söyledi. Prof. Dr. Tural, Türkçe'nin korunması için mücadele ettiklerini belirterek, "Yabancı kelimelerle yazılan reklam ve tabelalar, kurumlar ve sokak adları mutlaka Türkçe yazılmalı. Bu konudaki yasa teklifimiz, 2 yıldan beri Meclis gündeminde bekliyor" dedi. "Bu coğrafyada ilelebet ayakta kalacaksak, öncelikle dil bayrağını her şeyden önce muhafaza etmeliyiz" diyen Prof. Dr. Tural, şöyle devam etti: "Şayet bu dili yok eder ve 600 kelimelik dile dönersek, zaten isetesek de buralarda kalamayız. Başka kültürlerin bombardımanı, o dili tercih edenleri yok eder. Türk dilinin korunması için bilimsel çalışmalar yaptık. Türkçe'nin korunması için yalnız Milli Eğitim Bakanlığı'nın çabası yetmez. Basın da üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli. 50 yıldan beri dil konusunda lüzumsuz kavgalar yapıyoruz. Bu alanda kaybedilen enerjiyi başka alanlara yöneltebilseydik, çok daha yararlı işler yapılırdı. Kelimelerin şunu, bunu olmaz. Kelime yaşamayacaksa kaybolur gider. Bu noktada birleşebilseydik, zamanı dil kavgasıyla geçirmek durumunda kalmazdık. Bizden başka hiçbir ülkede dil kavgası yok. Dilimizi geliştirme derdine düşmeliydik."

YENİ SÖZLÜK

Eskisinden çok daha geliştirilmiş yeni sözlük hazırladıklarını anlatan Prof. Dr. Tural, "Sözlüğümüzde 250 bin kelime var. Buna sahipçıkmakla ne kaybederiz? Başka ülkeler, yıllar sonra buldukları bir kelimeyi bile sözlüklerine alıyorlar. Sonra o kelimelerden dilimize girenler oluyor" diye konuştu. Prof. Dr. Tural, dil konusunun, her türlü siyasi düşüncenin üzerinde tutularak korunması ve geliştirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.