logo
19 NİSAN 2024

Doğunun altı kapısı

23.07.2001 00:00:00
Geçtiğimiz günlerde Mustafa Nadir Önay'ın 'Yaylaktan Kışlağa' isimli kitabını tanıtmıştık. Bu kez yine aynı içerikli bir başka kitabı daha geniş olarak tanıtıyoruz. 'Doğunun Altı Kapısı' Anadolu'muzun ruhunu aktarmaya çalışan bir eser. Önsöz'de Mustafa Nadir Önay kitabıyla ilgili şu tespitleri yapıyor: "Eskiden kalesi olan şehirler dışarıya kapılarla açılır, kapılarla kapanırdı. Bugün de kalesi ayakta olan şehirlerde bu kapılar adlarıyla yaşamaktadır. Hatta surlardan geriye bir iz kalmamış olsa bile adları durmaktadır. Van'da Tebriz Kapı, Diyarbakır'da Mardin Kapı, Urfa'da Harran Kapı...

Bazı şehirler zamanın acımasız tahribatı karşısında tutanamamış. Ya kimsesiz birer harabeye dönüşmüş ya da gittikçe küçülmüşler. Bazıları da var ki surlara sığmamış gittikçe büyümüşler. Diyarbakır, Van, Mardin, Şanlıurfa bu şehirlerdendir. Şuayp Şehri, Soğmatar, Harran ya harap olmuş ya küçülmüşler. Hoşap gibi sadece yoldan geçenleri selamlamakla yetinenleri de var.

Anadolu'ya Malazgirt'ten girdiğimiz söylenir hep, bu bir yönüyle doğrudur da, Alparslan'ın Malazgirt'e Suriye, Diyarbakır taraflarından geldiğini hatırlamayız. Sadece Van Gölü ile Ağrı Dağı arasından değil, Güneydoğu Anadolu'nun Kale Kapıları'ndan da girmişiz.

Bin yıldır, dağına taşına ad vererek, efsaneler, hikayeler, şiirler, türküler söylediğimiz; geleneklerle sürdürdüğümüz, yenileyerek yaşattığımız; kaleler, kapılar, sokaklar, evler yaptığımız topraklarda 80'li yılların sonundan başlayarak belgesel filmler için çıktığımız gezilerde, bütün bu birikimlere okuyarak, görerek ve dinleyerek şahitlik ettik.

Gördük ki, bu topraklarda yaşayan insanları anlamak için önce bu kapılardan girerek işe başlamak lazım. Yoksa, Kerem ve Aslı, Süphan, Ağrı ve Karacadağ, Kevgir ve Keven, Selçuklu ve Artuklu, Mardin'de Kasımiye, Şanlıurfa'da Balıklıgöl, Diyarbakır'da Ulu Cami, Doğubeyazıt'ta İshak Paşa olmadan her şey eksik kalır.

Eksik kalır sofralarımız, Van'ın otlu peyniri, Şanlıurfa'nın çiğ köftesi, Diyarbakır'ın şehriyesi, Erzincan'ın tulumu olmasa...

Sabit bin Kurra'lar, Cabir El Hayyan'lar, Ebu'l İz'ler, Vani Mehmet Efendi'ler, Nabi'ler, Ali Emiri Efendi'ler hep bu toprağın yeşerttiği insanlar.

TAŞRADAN MERKEZE...

Büyük medeniyetler büyük birikimlerin eseridir. Bu yüzden taşra, kalpten vücuda, vücuttan kalbe, hayat taşıyan kılcal damarlara benzer. Onlar olmadan merkezde yeni birikimler elde etmek, yeni üretimler yapmak mümkün değildir. Bundan dolayı oraları iyi tanımamız, taşradan merkeze, merkezden taşraya bilgi ve birikim aktarmayı başarmamız gerekir. Urfalı Nabi, Erzurumlu Nef'i, Ağırnaslı Mimar Sinan, Diyarbakırlı Ali Emiri olmasaydı çok şey eksik ve öksüz kalırdı".

Kitap Urfa'yla açılış yapıyor. Peygamberler şehri Urfa'nın günlük yaşantısına kadar sinmiş lahuti hava bütün yönleriyle aktarılmaya çalışılmış.

ATEŞİ BASTIRAN SU

Bir inanışa göre; hayat dört şeyle mümkündür. Toprak, hava, ateş ve su... İnsan için gerekli olan bu dört maddeden ateş ve su bazan karşı karşıya gelmiştir. Ateş yoksulluğu ve gazabı; su hayatı ve bereketi simgelemiştir. Bu su, ateşi bastıran sudur. Bir kısım tarihçilere göre, insanlığın tarihi, bir bakıma peygamberlerin tarihidir. Onlar, ateşin karşısında suyun, yani bereketin ve şifanın temsilcileridir. Şanlıurfa'da yaşadıklarına inanılan Hz. Eyyüp ve Hz. İbrahim de su ile birlikte anılan peygamberlerdir. Hayatı algılamak için insanoğlu, eskiden dini kıssalardan yararlanmışlar. Hz. İbrahim kıssası hem insanlığın hem Şanlıurfa tarihinin önemli olaylarından biridir. Edessa'dan Ruha'ya, Ruha'dan Urfa'ya kadar defalarca isim değiştiren bu kentin değişmeyen ünvanı Peygamberler Şehri'dir. Hz. Eyyüp yıllarca çile çektikten sonra, buradan çıkan suyla yıkanmış ve şifa bulmuştur. Bugün buraya gelen ziyaretçiler, Hz. Eyyüp'ün hatırasının hep canlı tutuyor. Hz. İbrahim kıssasında da suyun rahmeti anlatılır. Nemrut kendisini adalete ve hak dine çağıran Hz. İbrahim'i ateşe atar. "Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol" emri gereğince ateş söner ve Hz. İbrahim'in düştüğü yerde su kaynağı belirir. Bu su kaynağı, Halilü'r-Rahman Gölü diye anılır. Peygamber adıyla anılan, sadece Balıklıgöl değildir. Şanlıurfa'da Şuayp Şehri de Hz. Şuayp'ten adını alır. Bu yapı kalıntıları, yüzyıllara değil bin yıllara uzanan tarihiyle geçmişten mesajlar taşıyor insanoğluna. Taşlar taş değil hepsi birer tarih şahidi burada.

Peygamberlerle ilgili rivayetler, bu beldenin niçin peygamberler diyarı diye anıldığını anlatmaya yetecek yoğunlukta. Harabeleri soğuğa sıcağa, sayısız yaza kışa direnen tarihi şehir Soğmatar'da da Hz. Musa'nın yaşadığı rivayet ediliyor.

BAŞTANBAŞA MÜZE ŞEHİR

Pek az yerde tarih, Şanlıurfa'daki kadar cömerttir. Verimli Hilal diye adlandırılan Mezopotamya'nın bu önemli yerleşim yerinde, bulgular bizi M.Ö ikibinli yıllardan ötelere taşıyor. Bir çok yerde gerçekleştirilen kazılarda bulunan eserler tarihin değişik dönemlerine aittir. Bütün bu bulgular, bölgenin tarihinin ne kadar eskilere gittiğinin belgeleridir. Hurriler, Sümerler, Akadlar Şanlıurfa toprakları üzerinde yaşamış kavimlerin birkaçıdır. Bu kavimlerden sonra Keldaniler, Asurlular, Persler egemen olmuşlar. Osroen Krallığının uzun süren hakimiyetine, Romalılar son vermişlerdir. Hz. Ömer döneminde Bizanslılardan kazanılarak İslam topraklarına katılan Şanlıurfa, Selçuklu Sultanı Melikşah döneminde Selçuklu-Türk idaresine girmiştir. Bunca devlet mücadelelerine, savaşlara rağmen bölge önemli bir ilim, kültür ve sanat merkezi olmuştur.

HARRAN'DA YILDIZLAR

Şanlıurfa ile birlikte hatırlanan Harran, adını ilk defa dört bin yıl önce duyurur. Taşa yazılı bir anlaşmada Harran adına yer verilir. Soğmatar ve Harran'da yaşayan Sabiiler, bu geleneğin başlatıcısı olmuşlardır. Sabiiler vasıtasıyla başlayan gökyüzü ile ilişki günümüze kadar kesilmemiştir Harran'da. İslami dönemde de adını astronomi ile duyuran harran için, şair Ali Akbaş şöyle der:

'Yıldızlar

Derin, Harran göklerinin Solmaz çiçekleri Naz çiçekleri'.

Harran asıl şöhretini okullarıyla yapmıştır. Özellikle Harun Reşit zamanında kurulan Harran Üniversitesi'nden dünyaca ünlü bilim adamları yetişmiştir. Meşhur matematikçilerden Sabit bin Kurra; Dünya'nın Ay'a olan uzaklığını şaşırtıcı bir doğrulukla hesaplayan, batılıların Albatanius dedikleri El-Battani; daha o zamanlar atomun parçalanabileceğini söyleyen ve atomun mucudi sayılan fizikçi-kimyacı Cabir bin Hayyan ve diğerleri... Harran'da yetişen bilim adamları sayılamayacak kadar çoktur.

İki ırmağın suladığı ovalarıyla bu şehir tam bir cazibe merkeziydi. Üç kilometre genişliğinde, dört kilometre uzunluğundaki bir alanı çevreleyen surlarıyla Harran iyi korunan bir beldeydi. İçkale diye bilinen hükümdarlık sarayı yer yer yıkılmakla birlikte hala ayaktadır. süslemeli camisidir. Surlarıyla, kalesiyle iç kalesiyle, üniversitesi ve camiiyle Harran tam bir tarih şehridir. Dünya konut mimarisinin en ilginç yapıları da Harran'dadır.
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı

'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma

31 Mart yerel seçimlerinde oy vermek için Ömer Keçecigil Okuluna giden askeri ve polis personellerine 'Konuş, sen nerelisin'' diyen DEM Partili Süleyman Salğucak, seçim kanuna muhalefet suçundan dolayı Şırnak İl Emniyet Müdürlüğünde ifadesi alındı.
19.04.2024 16:21:00
İhlas Haber Ajansı
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
'Konuş, sen nerelisin' diyen DEM Partili Salğucak'a soruşturma
Avukat Ramazan Demir, Şırnak'ta taşımalı seçmen olduğunu düşündüğü kişilere 'Konuş sen nerelisin'' diyerek tepki gösteren Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldığını duyurdu.

31 Mart günü Şırnak'a oy vermek için taşınan asker ve polisler tek sıra içeri girerken tepki gösteren 61 yaşındaki Süleyman Salğucak'a soruşturma açıldı.

Avukat Ramazan Demir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Şırnak savcılığı 'Konuş, sen nerelisin' sözünden dolayı Süleyman Salğucak'a 'Seçim kanununa muhalefetten' soruşturma açmış" diye belirtti.

Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Salğucak hakkında 'Seçim kanununa muhalefet' ve 'Seçmenin oy kullanmasını engelleme' iddialarıyla ilgili soruşturma açtı.

Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması

Beypazarı Maden Suyu firması, ürün değerlerinin Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygun olduğunu belirterek, durumun Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de mevzuatın farklılığından kaynaklandığını açıkladı.
19.04.2024 14:17:00 / Güncelleme: 19.04.2024 14:39:00
İhlas Haber Ajansı
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
Beypazarı Maden Suyu firmasından 'İsviçre' açıklaması
İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu, Beypazarı Maden Suyu firmasının bazı ürünlerinden alınan numune sonrası "ürünlerde bor miktarının yüksek olduğu" gerekçesiyle teslim edilen ürünler hakkında satış durdurma kararının alınmasını istemişti.

Geçtiğimiz günlerde firma tarafından yapılan açıklamada ise sosyal medyada ürün hakkında atılan iddialar yalanlanmıştı.

Firma, tartışmalara konu olan iddialar hakkında talep edilen İsviçre kaynaklı analiz sonucunun taraflarına ulaştığını açıkladı.



Firma tarafından analiz kaynaklarına ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Maden suyumuzun değerleri Avrupa Birliği mineralli su kriterlerine ve Türkiye Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik limitlerine uygundur. Avrupa Birliği üyesi olmayan İsviçre'de yaşanan bu durum Avrupa Birliği ve İsviçre mevzuatının farklılığından kaynaklanmaktadır. Doğal maden suyumuz, Sağlık Bakanlığı ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğü denetiminde olup üretim sıklığı ile orantılı olarak düzenli bir şekilde denetlenip, analiz edilmektedir. Yer altında doğal olarak oluşan maden suyumuz tam 68 yıldır aynı kaynaktan, el değmeden şişelenmekte ve bütün ülkelere aynı içerikte ürün gönderilmektedir" ifadelerine yer verildi.

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde geçtiğimiz gün etkili olan depremlerde 338 konut hasar gördü.
19.04.2024 10:50:00
İhlas Haber Ajansı
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde en şiddetlisi 5.6 büyüklükteki depremler Tokat'ta 3, Yozgat'ta da 3 ilçede hasara neden oldu.

Hasar tespit çalışmaları sürerken şuana kadar yapılan tespitlere göre 338 konut, 99 ahır ve 12 cami ve 1 fırında hasar oluştu.

Panikle kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı.

Yozgat ve Tokat'ta hasar tespit çalışmalarının akşam saatlerinde tamamlanması bekleniyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.