logo
29 MART 2024

DÜNYANIN ATEŞİ YÜKSELİYOR

27.04.2004 00:00:00
Uzmanlar Türkiye'yi uyarıyorTürkiye, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke. Deniz suyu seviyesinin biraz yükseldiğini, turizmin can damarı Antalya sahillerinin, hem de kalıcı olarak su altında kaldığını düşünün. Düşünün ki denizin içine yapılan Karadeniz Otoyolu kullanılamaz, 10 milyarlarca dolar yatırdığımız GAP planlanan bir çok fonksiyonunu icra edemez hale geldi. Çokça bel bağladığımız hidroelektrik santrallerinde elektrik üretimi aksar, Van Gölü'nde su taşımacılığı zorlaşır oldu. Suriye'ye, Irak'a, Dicle ve Fırat'tan bırakmayı taahhüt ettiğimiz suyu vermemizin mümkün olmadığı bir duruma geldiğimizi, sonuçları ile birlikte düşünün. Buna bir de İsrail ile Manavgat suyu konusunda yaptığımız anlaşma ile girdiğimiz yükümlülüğü yerine getirememenin doğuracağı sonuçları da ekleyin. Ayrıca, sırf güneş için en çok turist gelen ülkelerden, Almanya'dan, İngiltere'den ihtiyaç kalmadığı için artık daha turist gelmemesi ile müthiş bir kuraklığın kapımızı çalması üzerine yoğun bir göç hareketine maruz kalmayı da unutmayın.

"Düşünün" dediğimiz bütün bu gelişmeler bir senaryo değil, takriben 27 yıl sonra, 2030 yılında kapımızı çalacak gerçekler hanesinde yer alıyor. Bu gerçeğin belirtileri ise Ağrı, Nemrut, Erciyes, Süphan gibi dağlarda kar ve buzulların daha tepelere çekilmesi, Hint Okyanusu menşeli balıkların Akdeniz'de de görülmeye başlaması, narin bazı kuş türlerinin ortadan kaybolması, özellikle gece sıcaklıklarının hissedilir derecede yükselmesi şeklinde kapımızı çalmış bulunuyor. Halkımız meseleye "2030 yılına kim öle kim kala" mantığıyla yaklaşadurur, etkili ve yetkililer dünyanın en büyük afeti kuraklığı, afetten bile saymayacak, günü kurtaracak bir mesai takvimine kendilerini kilitlerken, uzmanlar, 31 tabii afetten 28'inin müsebbibi olan meteorolojik olaylardan "Küresel İklim Değişiklikleri"nin semptomlarından biri "Küresel ısınma" konusunda uyarıda bulunuyorlar. Bu uyarıyı yapanlardan bir bilimadamı, İ.T.Ü. Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ile "Küresel Isınma"yı ve özellikle Türkiye'yi etkileyecek sonuçlarını konuştuk.

- Sayın Mikdat Kadıoğlu, sizinle, iklim değişikliğinin semptomlarından biri olarak telakki ettiğiniz "küresel ısınma"yı konuşacağız. Dünya, küresel ısınma olgusu, problemi ile ilk defa ciddi bir şekilde ne zaman tanıştı?

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu- 1980'lerden sonra ortaya çıktı. 1980 öncesinde nükleer kış konuşuluyordu. Eğer bir nükleer savaş olursa nasıl bir buzul çağına girileceği konuşuluyordu. Buzulların erimesinin gözlemlenmesi üzerine de birdenbire insanlar küresel ısınmayı konuşmaya başladılar. Bazı bilim adamları bunun insan kaynaklı olduğunu, bazı bilim adamları ise normal tabii bir ısınma olduğunu iddia etti. 10 yıl, "bu ısınma insan kaynaklı mı, yoksa doğal bir ısınma mı?" tartışması ile geçti. Bu 10 yıldan sonra ortaya çıkan bulgular, şu anda yaşanan ısınmanın doğal bir ısınma olmadığını, insan kaynaklı olduğunu, belli başlı kaynağın da fosil yakıtlar olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.

- Bu ısınma yüzde yüz denilecek şekilde mi insan kaynaklı, yoksa, yardımcı faktörler de var mı?

Kadıoğlu- Doğal olarak çok az bir ısınma olabiliyor. Ama insan kaynağı işin içine girdiğinde bugünkü probleme ulaşıyorsunuz. Son 100 yılda 0.6 derecelik bir ısınma var ki dünyanın ortalama hava sıcaklığı 15 derecedir.

Dünya 18 bin yıl önce bir buzul çağı yaşamış, 18 bin yılda buzul çağından çıkmak için 5 derece ısınmıştı. Şimdi ise biz neredeyse 100 yılda 1 dereceden bahsediyoruz. 18 bin yılda 5 derece, 100 yılda 1 derece; bu, aslında büyük bir ısınma demektir. Bir de bu ısınma artarak devam edecek.

Küresel ısınmanın net işaretleri

- Bir bilimadamı gözü ile bakıldığında, küresel ısınma, tam mânâsıyla dünyanın kapısını çalmış durumda mı? Sonuçlarıyla birlikte, etkileyici, hissettirici biçimde "artık ben geldim" dedi mi? Yoksa daha zamanımız var mı?

Kadıoğlu- Aslında dedi. Kayıtlara bakıyoruz. Son 1400 yılın en sıcak yazlarını yaşıyoruz. "Bunun nedeni ne?" diye baktığımız zaman doğal bir nedeni yok. Ortalıkta bir tek sera gazlarının artması var. Ağaçların yaş halkalarında, son yıllarda çok büyük genişlemeler var. Türkiye'deki Süphan, Nemrut gibi dağların tepelerindeki buzullarda çok büyük azalmalar var. Hint Okyanusu'ndan tropikal balıkların kalkıp Antalya'ya geldiğini görüyorsunuz. Bu balıklar eskiden bu suda yaşayamazdı. Şimdi yaşıyorsa, demek ki bu su, o balıkların yaşayacağı şartlara ulaşmış. Hint Okyanusu'ndaki tropikal sular kadar ısınmış. Eskiden burada büyüyen bir cins ağaç, bakıyorsunuz ki daha kuzeyde büyümeye başlamış. Güneyde o ağaç için müsait şartlar şimdi kuzeyde de müsait hale gelmiş. Ağaçların göç ettiğini görüyorsunuz. Bitkilerde, ağaçlarda, kuzeye doğru bir kayma var. Balıklarda var, kuşlarda var. Bütün bunlar bize bir ısınmanın çok net işaretlerini veriyor.

Antarktika gibi yerlerde dağ gibi buzullar eriyor. 30-50 sene önce çekilmiş buzulların resimleri ile şimdikinin resimlerini karşılaştırıyorsunuz ortada korkunç farklar var. Alpler'de eskiden buzlar içinde ölmüş, kalmış, asırlardır buzullar içinde saklanmış avcı cesetlerinin erime ile ortaya çıktığını görüyorsunuz. Denizin kıyılarında yaşayan penguenler içeri doğru göç ediyor. Penguenlerin yaşadığı yerler bile onlar için sıcak hale gelmiş. Bütün bunlar ısınmayı gösteren işaretler.

Yarın: Mısır diye bir ülke kalmayacak

Kamil BAYRAKTAR

e-mail: editor@yenimesaj.com.tr
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'

'Para sayma' soruşturmasında Hüseyin Köksal ifade verdi

CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen 'para sayma' görüntülerine ilişkin soruşturmada iş adamı Hüseyin Köksal'da şüpheli olarak Savcılıkta ifade verdi.
29.03.2024 15:36:00
İhlas Haber Ajansı
'Para sayma' soruşturmasında Hüseyin Köksal ifade verdi
'Para sayma' soruşturmasında Hüseyin Köksal ifade verdi
Sosyal medyada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen 'para sayma' görüntülerine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için re'sen soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma çerçevesinde aralarında CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, CHP eski İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, söz konusu binayı sattığı öne sürülen Ali Rıza Braka, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ve Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, CHP Meclis Üyesi Turgay Özcan'ın da aralarında bulunduğu 13 kişi 'şüpheli' sıfatıyla Savcılığa ifade vermişti.

Hüseyin Köksal ifade verdi

13 şüphelinin ifade verdiği soruşturma çerçevesinde İş adamı Hüseyin Köksal'da ifade vermek üzere Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek ifade verdi.

Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı

Seçil Erzan tarafından Selçuk İnan'a verilen ve üzerinde Denizbank yetkilisinin imzası olduğu iddia edilen belge sahte çıktı!
29.03.2024 11:14:00
12 Punto
Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı
Seçil Erzan davasında mahkemeye sunulan belgedeki imza sahte çıktı
Türkiye'de gündem yaratan olaylardan biri olan Denizbank'ın eski Levent Şube Müdürü Seçil Erzan'ın davasına yeni bir rapor girdi.

8 Mart'ta yapılan ve 13 saat süren son duruşmada bazı kararlar alındı. 24 Mayıs'a ertelenen duruşma için, müştekilerden Selçuk İnan'ın ifadesinin alınması için Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı yazılmasına hükmeden heyet, Fatih Terim'in tanık olarak dinlenmesi talebinin daha sonra değerlendirilmesine hükmedildi.

Alınan kararlar arasında "Müşteki Selçuk İnan vekilinin talep ettiği belgelerde sanıklardan Asiye Öztürk'e ait imzalarının Sanık Asiye 'ye ait olup olmadığı hususunda ATK 'dan ek rapor alınmasına," dair kararda yer aldı.

ADLİ TIP KURUMU "İMZA SAHTE" DEDİ

12 Punto'dan Müslim Sarıyar'ın haberine göre, mahkemeye sunulan Seçil Erzan ve yardımcısı Asiye Öztürk'ün imzası yer aldığı iddia edilen ıslak imzalı antetli Denizbank yazısı Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Adli Tıp Kurumu belgede iddia edilen banka şube müdür yardımcısı Asiye Öztürk'ün imzası olduğu belirtilen imzayı inceledi. Yapılan incelemede sözde belgede atılan imzanın, Asiye Öztürk'ün imzası olmadığını belirtti.

BU RAPOR DAVA DOSYASINA GİRDİ

Hazırlanan raporda şöyle denildi:

"Fotokopi belgeler, bilgisayar ortamında hazırlanmış belgeler, faks çıktısı ve karbon suret belgelerde bazı tanı unsurları kayba uğrayabileceği gibi bu tür belgelerin sair usullerle elde edilebilme olasılığının da bulunduğu, ayrıca belgeye imza, yazı ya da artefakt gibi harici unsurlar eklenebileceğinden fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılması sakıncalı olup genel olarak belge asılları üzerinde inceleme yapılmasının gerekli olduğu, söz konusu belgelerin orijinal belgelerden elde edilmiş olduğunun kabulü halinde tersim biçimi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu belgelerdeki imzalar ile Asiye Öztürk'ün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR."

Adli Tıp Kurumu tarafından mahkemeye gönderilen bu rapor dava dosyasına konuldu.

180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama

Mersin polisinin, bilinen alışveriş sitelerinin kopya linkini üreten, sahte hukuk bürolarından arama ve sazan sarmalı yöntemi ile dolandırıcılık yaparak 180 milyon lira haksız kazanç elde eden çeteyi çökertti, yakalanan şüphelilerden 20'si tutuklandı. 
29.03.2024 09:21:00 / Güncelleme: 29.03.2024 09:25:23
İhlas Haber Ajansı
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, çeşitli yöntemlerle dolandırıcılık yapan şüphelilere yönelik çalışma gerçekleştirildi.

Polisin planlı çalışmasında Facebook Market Palace ve bilinen sitelerin sahte linkini üretmek sureti ile bungalov ev, elektrikli ev aletleri ilanları veren, sahte hukuk bürosundan uzlaştırmacı olarak arayarak para talep eden ve internet sitelerinden araç almak isteyen kişileri sazan sarmalı yöntemi ile organize bir şekilde dolandıran şüphelileri belirledi. Şüphelilerin bu yöntemle 180 milyon TL haksız kazanç elde ettiklerini tespit eden polis 4 gün öne Mersin merkezli 4 ilde eş zamanlı operasyon yaptı. Operasyonda aralarında suç örgütü liderinin de bulunduğu 36 şüpheli yakalandı. Şahısların ev, iş yeri ve araçlarında yapılan aramalarda ise 70 adet cep telefonu, 4 adet ruhsatsız silah, 1 adet para atma makinesi, farklı şahıslara ait 62 adet banka kartı ile 120 bin TL para ele geçirildi.

Gözaltına alınan 36 şüphelinin emniyette ifadeleri tamamlandı, adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüphelilerden 20'si tutuklandı, 10'u ev hapsi alırken, 6'sı ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı.



Şüphelilerin paraları döviz ve altına çevirirken görüntüsü ortaya çıkmıştı

Polisin teknik takip çalışmasında şüphelilerin güven sağladıkları vatandaşlardan paraları aldıktan sonra döviz büroları ve sarraflara götürdükleri belirlenmişti. Nakit parayı altın ve dövize çevirdiği belirlenen şüphelilerin o anlara ait güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri de ortaya çıkmıştı.

Tutuklanan zanlıların ortaya çıkan görüntüsünde mağdurlardan dolandırıp nakit olarak getirdikleri yüklü miktardaki TL'yi altın ve dövize çevirdiği anlar yer almıştı.

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.