logo
25 NİSAN 2024

Ehl-i Kitap'la ilişkiler

04.10.2001 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kalemindenDini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler

Hz. Muhammed'in geldiğini bilip anladıktan sonra kendi dininde kalmayı tercih edip, O'na iman etmeyen Yahudi ve Hıristiyanların veya başka gruptan kimselerin cennetlik olmalarının mümkün olmadığı beyan ediliyor.

"Ehl-i Kitaba bir şey sormayınız. Çünkü onlar sapıtmış oldukları için sizi hidayete eriştiremezler. Eğer siz böyle yaparsanız ya bâtıl bir sözü doğrular ya da doğru bir sözü yalanlamış olursunuz. Allah'a yemin olsun ki eğer Musa bile hayatta olsaydı, bana uymaktan başka yapacağı bir şey yoktu".

Burada Resulullah (sav) Efendimiz adeta bugünkü diyalog çalışmalarına bir cevap olarak Ehl-i Kitap ile fikir alış verişinde, görüş değerlendirmesinde bulunmamalarını ümmetine emrediyor ve bu yapıldığı takdirde doğacak tehlikeyi beyan buyuruyor.

"Muhammed'in nefsi elinde olan Allah'a yemin olsun ki, bu ümmetten hiç kimsenin Yahudi veya Hıristiyan olduğunu duymak istemiyorum. Eğer böyle bir kişi bana inanmadan önce ölürse o cehennemliktir"

"Her kim Rab olarak Allah'a, din olarak İslam'a, nebi olarak da Muhammed'e inandım derse ve üç gün, üç sabah bu şekilde yaşayarak ölürse kıyamet gününde Allah ondan râzı olacaktır"

"Kelbi'den rivayet edildiğine göre "Yahudi ve Hıristiyanlar, kendilerinin Hz. İbrahim'e en yakın ve en layık oldukları hususunda tartışarak Allah Resulü'nün hakemliğine başvurdular. Bunun üzerine Resulullah "her iki topluluk da İbrahim'in dininden uzaktır" buyurdular. Allah Resulü'nün bu beyanının ardından "Allah'ın dininden gayri din mi arıyorlar?" ayeti indi.

"İbrahimî dinler" "Hz. İbrahim'de buluşma" projelerinin ortaya atıldığı son yıllarda, bu gibi gayretlerin boş ve bâtıl olduğunu Allah Resulü'nün bu kesin beyanlarından bir kez daha anlıyoruz.

"İbn-i Abbas anlatıyor. Resulullah Muaz b. Cebel'i Yemen'e gönderdiği zaman ona şöyle buyurdu: "Sen Ehl-i Kitap olan bir kavme gidiyorsun. Vardığın zaman onları Allah'tan başka ilah bulunmadığına, Muhammed'in O'nun kulu ve Resulü olduğuna, şehadete (kelime-i şehadete) davet et. Kabul ederlerse Aziz ve Celil olan Allah'ın onlara günde beş vakit namazı farz kıldığını bildir. Bunu da kabul ederlerse Aziz ve Celil olan Allah'ın kendilerine zenginlerden alınıp fakirlere verilen zekatı farz kıldığını bildir. Bunu da kabul ederlerse mazlumun bedduasından sakının."

"Ebu Abdurrahman el-Cüheni (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki, yarın ben Yahudilere kadar gideceğim. Sakın onlara önce siz selam vermeye kalkmayın. Onlar size selam verirse sadece "ve aleyküm" deyin".

Enes bin Malik'ten gelen bir rivayete göre: "Resulullah'ın hizmetinde bulunan Yahudi bir genç vardı. Bir gün hastalandı. Resulullah kendisini ziyarete gitti ve O'na "Müslüman ol" buyurdu. Genç o sırada orada bulunan babasına baktı, babası "Ebul Kasım'a (yani peygambere) itaat et" dedi. Genç de şehadet getirerek Müslüman oldu. Resulullah oradan çıkarken "hamd, onu ateşten kurtaran Allah'a mahsustur" buyurdu".

Burada dikkati çeken husus şudur. Allah Resulü bahsi geçen Yahudi genci İslam'a davet ediyor ve onun bu daveti kabul edip Müslüman olmasından sonra "Onu ateşten kurtaran Allah'a hamd ediyor". Eğer Yahudi dininde kalması gencin kurtulması için kâfi olsaydı Allah Resulü onu İslam'a davet etmezdi. Diğer din mensuplarıyla uzlaşma, yakınlaşma, ortak noktalarda buluşma vb. gayretler devam ederken, bir de Allah Resulü'nün Ehl-i Kitaba muhalefet etme hususundaki hadislerine ve uygulamalarına bakalım.

"Ubade bin Samit anlatıyor: Resulullah (sav) bir cenazeyi teşyi edince cenaze kabre konuncaya kadar oturmazdı. (Bir defasında) bir Yahudi âlimi gelerek "Ey Muhammed! Biz de böyle yapıyoruz" dedi. Bunun üzerine Resulullah hemen oturarak cemaate emretti: "Oturun ve Yahudilere muhalefet edin!"

"Ebu Hureyre'den Nebi (sav)'in "Ashabım! Yahudiler ve Hıristiyanlar sakallarını boyamazlar. Siz onlara muhalefet ediniz. Kına ile boyayınız buyurduğu rivayet edildi".

"Resulullah Cumartesi ve Pazar günleri oruç tutmayı emretmemiş ve Cumartesi ve Pazar (Ehl-i Kitab) kafirlerinin bayram günleridir. Ben onlara muhalefeti severim buyurmuştur".

Bugünün diyalogcuları dinlerin ortak yönlerini bulup ortaya çıkarmak için büyük gayret sarf ederken Cenab-ı Hak müminlerin kıblesini bile değiştirmiş ve Ehl-i Kitaptan ayırmıştır:

"Yüzünü artık Mescid-i Haram tarafına çevir. Ey iman edenler! Siz de nerede olursanız olun (namazda) yüzlerinizi o tarafa çevirin. Şüphesiz ki Ehl-i Kitap onun gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapmakta olduklarından habersiz değildir.

Yemin olsun ki, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü ayeti (mucizeyi) getirsen yine onlar sana uyup, kıblene dönmezler. Sen de onların kıblesine dönecek değilsin. Sana gelen ilimden sonra eğer sen onların arzularına uyacak olursan işte o zaman haksız davrananlardan olursun".

Bu ayet nâzil olduğu zaman Resulullah (sav) Ehl-i Kitaba muhalefet etmek maksadıyla yüzünü Kudüs'teki Mescid-i Aksa'dan, Mekke'deki Mescid-i Haram'a çevirmiştir. Ve namazlar oraya dönülerek kılınmaya başlanmıştır. Zira Yahudiler Müslümanların kendi kıblelerine dönerek namaz kılmalarını bir kibirlenme vesilesi haline getirmişlerdi. "Kıblelerini bilmiyorlardı. Biz onlara gösterdik" deyip duruyorlardı. Cenab-ı Hak bu ayetle müminlerin kıblesini kesin olarak ayırmış ve Resulü'ne Yahudilerin arzularına hiçbir şekilde uymamasını emretmiştir. Adiy İbnu Hakim anlatıyor: "Boynumda altından yapılmış bir haç olduğu halde Resulullah'a geldim. Bana "Ey Adiy boynundan şu putu çıkar, at" dedi. Ve arkadan şu ayeti okuduğunu işittim: "Onlar Allah'ı bırakıp hahamları, papazları ve Meryem oğlu Mesih'i Rableri olarak kabul ettiler. Oysa tek ilahtan başkasına kulluk etmemekle emrolunmuşlardı. Ondan başka ilah yoktur. Allah koştukları eşlerden münezzehtir".

Resulullah devamla "Aslında onlar bunlara (ruhbanlarına) tapınmadılar. Ancak bunlar (yani ruhbanları) (Allah'ın haram ettiği bir şeyi) kendileri için helal kılınca hemen helal addediverdiler. (Allah'ın helal kıldığı bir şeyi de) kendilerine haram edince hemen haram addediverdiler buyurdu".

Hz. Ömer (ra) Kitap Ehli olan bazı kimselerden elde ettiği bir kitabı Resulullah'a getirip okumak isteyince, Hz. Peygamber kızmış bir halde "And olsun ki ben, size bu şeriatı bembeyaz ve tertemiz olarak getirdim. Din konusunda onlara (yani Kitap Ehline) hiçbir şey sormayınız. Çünkü onlara sorarsanız gün olur, hak olan bir şey söylerler de siz onun yalan olduğunu söylersiniz. Veya bâtıl bir şey söylerler de siz tasdik edersiniz. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, eğer Musa hayatta olsa, bana uymaktan başka bir yolu olmazdı".

Arap Yarımadası'nda bulunan Ehl-i Kitap hükümdarlara gönderilen mektuplar

Resulullah (sav) Hicretin 6. yılında Dıhyetü-l Kelbi aracılığıyla Hıristiyan Bizans hükümdarı Heraklius'a kendisini ve tebaasını İslam'a davet eden bir mektup göndermiştir.

Resulullah'ın Bizans İmparatoru Heraklius'a gönderdiği mektup:

"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla!

Allah'ın kulu ve elçisi Muhammed'den Rumların başbuğu Heraklius'a!

Allah'ın selamı hidayet yoluna girmiş bulunan kimseye olsun. Buna göre ben, seni tam bir İslam daveti ile (İslam'a) çağırıyorum. İslam'a gir. Sonunda emniyet ve selamet içinde olursun ve Allah sana iki defa sevap verecektir. Şayet bundan kaçınacak olursan köylülerin (yani tebaanın) günahı senin üzerinde toplanacaktır. Ve (siz) ey kitap sahipleri! Gelin sizinle bizim aramızda bir tek kelimede (yani) Allah'tan başka hiçbir tanrıya tapınmamak, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamak, Allah'tan başka aramızdan hiç kimseyi amir ve efendi yapmamak (hususunda) birleşelim. Şayet onlar sırtlarını dönüp (bundan) kaçınacak olurlarsa şöyle deyiniz: "Siz şahit olun ki, kesinlikle bizler (Allah'a) itaat edip, teslim olan Müslümanlarız".

Bizans İmparatoru kendisine yapılan daveti tebaasının Hıristiyanlığa olan bağlılığını gerekçe göstererek reddetmiştir. Buhari'de nakledildiğine göre hiç beklemediği bu davet karşısında şaşkınlığa düşen Heraklius o sırada Bizans topraklarında bulunan Mekkeli tüccarları huzuruna çağırmıştır. Bunlar arasında bulunan Ebu Süfyan, Resulullah'ı tanıtmak ve bilgi vermek üzere söz almış ve Bizanslıların daha şimdiden İslamiyet karşısında bir korku duyduklarını görmüştür.
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!

23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı

Taksim'deki 23 Nisan töreninde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanına gelerek saygı duruşunda bulunan 8 yaşındaki çocuğun adının Efe Ercan olduğu ve İstanbul doğumlu bir Türk olduğu ortaya çıktı.
25.04.2024 07:33:00 / Güncelleme: 25.04.2024 07:40:22
Gazete Pencere
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
23 Nisan töreninde İmamoğlu'nun yanındaki çocuğun kimliği ortaya çıktı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ile birlikte, 104'üncü 23 Nisan kutlamaları kapsamında Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda düzenlenen resmi törene katıldı.

15 farklı ülkeden gelen çocuklarla anı fotoğrafları çektiren İmamoğlu'nun yanında bir çocuk dikkat çekti.

Sosyal medyada hızla paylaşıma giren o anlar ise; İmamoğlu'na kurulan "siyahi çocuk" kumpası olarak lanse edildi.


Gerçekte ise Türk olan Efe Ercan törene ailesi ile katıldı. Annesi Gineli Safiatou Diallo ve babası Malatyalı Emre Ercan'ın oğlu olan Efe, "siyahi çocuğu getiren Alman ajanı" olarak tanıtılan kadın ise, Efe'nin babaannesi çıktı.



Malatyalı olan babası Emre Ercan, 11 yıl önce bir iş gezisinde tanıştığı Gine vatandaşı Safiatou Diallo'ya aşık olarak evlendi. Çift Türkiye'de yaşamaya başlayarak Efe adında bir çocuğu oldu.



Efe ile babaannesi dün Taksim'deki 23 Nisan töreninde dikkat çekerek sosyal medyada "Siyahi çocuğu İmamoğlu'nun yanına getiren Alman ajanı" olarak yansıtıldı. O kadının Efe'nin babaannesi olduğu kendisinin bir Türk kadını olduğu ortaya çıktı.



Öte yandan Gine Cumhuriyeti'nden 11 yıl önce Türkiye'ye gelin gelen ve Türk vatandaşı olan Safiatou Diallo Ercan, 2024 yerel seçimleri için İstanbul'da oy kullandı.

Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

 
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" dedi.
24.04.2024 23:34:00
ANADOLU AJANSI
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ihracat yaptıkları ülke sayısını 86'ya çıkardıklarını dile getirerek, "ASELSAN'ın bu yıl yeni ihracat sözleşmeleri açısından 1 milyar dolara yaklaşma hedefi var" dedi. Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'nın konuğu olan Akyol, ASELSAN olarak denizin derinliklerinden uzayın derinliklerine kadar her alanda her platforma kritik sistemler geliştirdiklerini kaydetti.

Siz mi ambargo uygularsınız?!

Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem Savunma Sanayii Başkanlığımızın liderliğinde bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" ifadelerini kullandı. ASELFLIR-500'ün rakiplerine oranla yüzde 30 daha iyi performans sergilediğine dikkati çeken Akyol, kameranın lazer işaretlemedeki başarısıyla da güdümlü mühimmatların daha hassas vuruş kabiliyeti kazanmasını sağlamış olduğunu vurguladı.

Hava savunma sistemlerinde yeni ataklar

Akyol, ASELSAN'ın alçak irtifada KORKUT sistemi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisine yönelen dron, seyir füzesi ve benzeri tüm tehditleri parçacıklı mühimmatlarla önce tespit edip sonra onları engellemeye dayalı bir teknoloji. Bu envantere kazandırdığımız ve seri üretimini devam ettirdiğimiz bir sistem. Bunun bir üstünde HİSAR-A diye isimlendirdiğimiz bu sefer biraz daha irtifanın arttığı artık füzelerin devreye girdiği bir sistem var. Burada da Roketsan ile güzel bir işbirliğimiz var. Füzeleri onlar bize sağlıyorlar, biz de bütün sistemi bir araya getirerek alçak irtifalı HİSAR-A'yı tamamlayıp envantere kazandırdık.
Bir üstünde de HİSAR-O'muz var. Orta menzilde. Bunun da envantere kazandırıldığını ve seri üretime devam edildiğini söyleyebilirim. Şimdi de uzun menzilli hava savunma sistemimiz SİPER'i Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırıyoruz. Böylece çok alçak irtifadan yüksek irtifaya kadar katmanlı hava savunmasını 2024 yılında tamamlamış oluyoruz."


Lazer silahı GÖKBERK

ASELSAN'ın lazer silahı GÖKBERK'ten bahseden Akyol, lazerin kaynağını da yerli olarak geliştirdiklerini vurguladı. Akyol, otonominin (kendi kendine karar verip çalışma) üzerinde çalıştıkları önemli başlıklardan olduğunu aktararak, "Deringöz isminde yeni bir ürün üzerine çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk dalışını yaptık. Yapay zeka destekli otonom sürüş algoritmalarına sahip. Denizin altına 600 metreye kadar dalabilen sonarları olan, su altında haberleşme ve su altında keşif gözetleme kabiliyetine sahip bir ürün" diye konuştu. ASELSAN'ın Ankara'da 400 milyon dolarlık yeni bir yatırıma başladığının altını çizen Akyol, yatırımla beraber binin üzerinde ilave nitelikli istihdamı Türkiye'ye kazandıracaklarını anlattı.


Yapay zeka robotları kullanıyor

Karar vericilerin yapay zeka destekli algoritmalarla işini kolaylaştırmak ve büyük veriyi işlemek üzere komuta kontrol sistemlerinde yapay zekayı etkin olarak kullandıklarını aktaran Ahmet Akyol, "Gerek insansız kara, deniz araçlarında gerek otonominin olduğu diğer sistemlerde yapay zeka destekli algoritmalarla burada fark yaratmaya çalışıyoruz. ASELSAN içerisindeki bütün çalışmalarda yapay zeka robotlarını kullanır duruma geldik. Bunu içerideki süreçlerimizde adım adım yaygınlaştırıyoruz" dedi. Akyol, çip teknolojisinin çok kritik olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çip teknolojisinin askeri ve sivil boyutu var. Bizim açımızdan askeri boyutunda bağımsızlık stratejik öncelik. Bu amaçla Bilkent Üniversitesi ile ortak bir şirketimiz var. Yine ASELSAN'ın İstanbul'da MKR-IC ve TÜYAR isimli iki ayrı çipe odaklanmış alt şirketi var. Bu üç alt şirketle ve kendi bünyemizdeki çip tasarım ekiplerimizle buraya önemli miktarda kaynak ve yatırım yapıyoruz. Özellikle radar ve elektronik harpte kullanılan son derece stratejik olan galyum nitratta, transistör seviyesinde millileştirmeyi tamamladık. Bir radarda yaklaşık 1000'den fazla çip bulunuyor. Bu çipleri kendimiz tasarlıyoruz. 2024 itibarıyla bu çipleri Ankara'da seri üretebilme imkanına kavuştuk. Alt transistörlerini Bilkent Üniversitesi ile ortak şirketimizde, üstündeki çip seviyesi üretimleri de ASELSAN'da çoklu adetlerde yapabilecek duruma geldik. Binlerce çipi seri ürettiğimizi söyleyebilirim. Bu, askeri alandaki bağımsızlığımız açısından önemli."

Meteorolojiden 17 il için sarı kod

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 17 il için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı. Peki toz taşınımı neden olur ve toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri nelerdir 
24.04.2024 12:18:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:21:49
Fahri Fatih Özcan
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurdun batı ve iç kesimleri için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı.

Bu hafta Libya üzerinden gelen çöl sıcağı etkili olacak. Sıcağın yanı sıra çöl tozları da yurtta etkisini gösterecek.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, tarafından Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Burdur, Çanakkale, Denizli, Eskişehir, Isparta, İzmir, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak için sarı kodlu uyarı yapıldı. Marmara, Ege, Batı Akdeniz ve İç Anadolu'nun batısı ile Batı Karadeniz'de yer yer toz taşınımı beklendiğinden, görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istendi.


Toz taşınımı nedir?


Toz taşınımı, atmosferdeki toz partiküllerinin hareket etmesi veya taşınması sürecidir. Bu partiküller genellikle rüzgar, termal hareketler, fırtınalar veya insan etkisiyle atmosferde taşınabilirler.

Toz taşınımı, çoğunlukla çöllerden veya kuru arazilerden kaynaklanan toz fırtınalarıyla ilişkilendirilir, ancak sanayi, tarım faaliyetleri veya araç trafiği gibi insan faaliyetleri de toz taşınımına katkıda bulunabilir. Mineral toz partiküllerinin atmosferde belirgin varlığının ana nedenleri arasında kuraklık ve çölleşme yer almaktadır.


Toz taşınımının sağlık etkileri nelerdir?


Toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri, özellikle solunum yolu rahatsızlıkları olan kişiler için önemli olabilir.

Toz partikülleri, astım, KOAH ve kronik bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olan kişilerde rahatsızlıkları tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.

Toz partikülleri, özellikle astım hastalarında alerjik reaksiyonlara ve astım ataklarına neden olabilir.

Toz taşınımı sırasında hava kalitesinin düşmesi, görüş mesafesinde azalmaya yol açabilir.

Toz taşınımı dönemlerinde, hava kalitesinin düşmesi nedeniyle halsizlik, kırgınlık, solunum sıkıntısı ve baş ağrısı gibi genel sağlık sorunları yaşanabilir.

Yaşlılar ve çocuklar gibi hassas gruplar, toz taşınımından daha fazla etkilenebilir ve ciddi sağlık sorunları yaşayabilir.

Bu nedenle, toz taşınımı beklenen dönemlerde, özellikle solunum yolu rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar için evde kalmak ve dışarı çıkarken maske kullanmak gibi önlemler almak önemlidir. Ayrıca, evdeyken pencere ve kapıların kapalı tutulması ve dışarıdan eve gelindiğinde duş alınması gibi koruyucu önlemler de önerilmektedir.

Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı

Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı
24.04.2024 10:31:00
İhlas Haber Ajansı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı. Kurşunların hedefi olan camlar tuz buz olurken, binada görevli özel güvenlikçi ise saldırıdan yara almadan kurtuldu.

Olay, merkez Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir grup şüpheli cadde üzerinde bulunan holdingin ana binasına saldırı düzenlemek için beyaz bir otomobille geldi.

Binanın önünden geçtiği esnada aracın camından çıkan saldırganlar, otomatik silahla arka arkaya tetiğe bastı. Tam 43 merminin isabet ettiği binada bulunan bir bekçi ise arka arkaya gelen kurşunlardan son anda kurtuldu.

Silah sesleri üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Ekipler, olayla ilgili tahkikat başlatırken, olay yerinden otomobille kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Polisin titiz soruşturmasının sürdüğü bildirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.