Ordu Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer Günay, Ordu yöresindeki geleneksel el sanatlarının yok olmaya yüz tuttuğunu belirterek, "El sanatlarımızı yok olmaktan kurtarmalıyız" çağrısı yaptı
Ordu Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü'nce düzenlenen Karadeniz Bölgesi El Sanatları Sempozyumu'nda bir bildiri sunan Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer Günay, Ordu yöresinde geçmişi yüz yıllara dayanan çok zengin ve çeşitli el sanatlarının bir kısmının tamamen kaybolduğunu, bir kısmının ise kaybolmak üzere olduğunu söyledi. Ordu'da dokumacılık, örücülük, tarakçılık, ağaç ve ahşap işleri, sepetçilik, ahşap yakma-dağlamacılık, kavalcılık-neycilik-zurnacılık, kemençecilik, bastonculuk, beşikçilik, klarnetçilik, taş yontuculuğu ve bakırcılık sanatlarının hala var olduğunu, ancak bu sanatı icra edenlerin yanında çalışacak bir çırak bulunamadığını kaydeden Günay, "Şu anda bu saydığımız el sanatlarını yapan ustalarımızdan sonra bu işleri yapacak adam yok" dedi. Dokumacılık ve örücülük sanatının yüksek ve orman içi köylerde halen devam ettiğini, ancak ciddi ve kalıcı tedbirler alınmadığı takdirde zaten kaybolmaya yüz tutan bu nadide el sanatının tümüyle tarih olmasının önüne geçilemeyeceğini ifade eden Günay, "Akkuş, Ulubey, Gölköy, Aybastı, Mesudiye, Gürgentepe gibi iç kısımda bulunan ilçelerimizin bazı köylerinde tamamen ihtiyaca yönelik olarak sürmekte olan bu sanatlarımızın yoğun olarak yapıldığı yöre, Gölköy'ün Kozören köyüdür. Ancak sipariş olursa köylü kadınlar hediyelik ürünler de yapmaktadırlar. Defalarca inceleme ve araştırma yaptığımız bu köyde, yeni kuşakların artık dokuma ve örücülükle ilgilenmediklerini tespit ettik. Bu son derece üzüntü vericidir. Mutlaka gereken tedbirler alınmalıdır. Maddi kültürümüzün yüzlerce yıllık çok önemli parçası olan el sanatları, özellikle turizm için değerlendirilebilir. Çünkü, el sanatları kültür turizmin yarısıdır" diye konuştu.
Nasıl korunacak?Günay, el sanatlarının yok olmaktan korunması ve geleceğe aktarılması için yapılabilecek önerilerini şöyle sıraladı: "Bu sanatların halen sürdüğü köy ve yerleşmelere resmi ve özel kurum ve kuruluşlarca toplu ziyaretler yapılarak medya vasıtası ile tanıtım yapılması sağlanmalıdır. Bu işlerle geçimini temin edenlere destek kredisi verilmesi için imkanlar araştırılmalı ve bu mutlaka sağlanmalıdır. Müşteri ve piyasa bulunması için gereken her türlü profesyonel çalışma ilgili kurum ve kuruluşlarca yapılmalıdır. Usta-Çırak geleneğinin canlandırılması için formüller geliştirilmelidir. Şehir merkezinde veya uygun görülen yerlerde el sanatları atölye ve imalathanelerinin kurulması için mümkün olan bütün yollar döşenmelidir. Turizm merkezleri ile irtibat kurularak yapılan eserlerin oralarda satışlarının sağlanması için gereken çalışmalara başlanmalıdır. El Sanatlarının tanıtımı ve satışı için zaman zaman sergi ve fuarlar düzenlenmelidir. El sanatı ile uğraşanların bir araya getirilerek kaynaşmaları için geceler, programlar ve panayırlar düzenlenmelidir. Çeşitli yarışmalar tertip edilerek yeni kuşakların ve halkın bu alana ilgisinin çekilmesi için çalışılmalıdır. Ordu yöresi el sanatlarının ülkemiz ve dünya ölçeğinde tanıtımı için görsel ve yazılı belgeseller, kitaplar, broşürler, CD'ler hazırlanmalıdır. Bunun için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili özel sanat kuruluşları işbirliği yapmalıdır. İl merkezinde bulunan El Sanatları Çarşısı ve bu çarşıyı kuran EL-SAN Derneği, başta Valiliğimiz ve Belediyemiz olmak üzere, Üniversitemiz ve Odalarımızca desteklenmelidir".
Ordu Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü'nce düzenlenen Karadeniz Bölgesi El Sanatları Sempozyumu'nda bir bildiri sunan Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer Günay, Ordu yöresinde geçmişi yüz yıllara dayanan çok zengin ve çeşitli el sanatlarının bir kısmının tamamen kaybolduğunu, bir kısmının ise kaybolmak üzere olduğunu söyledi. Ordu'da dokumacılık, örücülük, tarakçılık, ağaç ve ahşap işleri, sepetçilik, ahşap yakma-dağlamacılık, kavalcılık-neycilik-zurnacılık, kemençecilik, bastonculuk, beşikçilik, klarnetçilik, taş yontuculuğu ve bakırcılık sanatlarının hala var olduğunu, ancak bu sanatı icra edenlerin yanında çalışacak bir çırak bulunamadığını kaydeden Günay, "Şu anda bu saydığımız el sanatlarını yapan ustalarımızdan sonra bu işleri yapacak adam yok" dedi. Dokumacılık ve örücülük sanatının yüksek ve orman içi köylerde halen devam ettiğini, ancak ciddi ve kalıcı tedbirler alınmadığı takdirde zaten kaybolmaya yüz tutan bu nadide el sanatının tümüyle tarih olmasının önüne geçilemeyeceğini ifade eden Günay, "Akkuş, Ulubey, Gölköy, Aybastı, Mesudiye, Gürgentepe gibi iç kısımda bulunan ilçelerimizin bazı köylerinde tamamen ihtiyaca yönelik olarak sürmekte olan bu sanatlarımızın yoğun olarak yapıldığı yöre, Gölköy'ün Kozören köyüdür. Ancak sipariş olursa köylü kadınlar hediyelik ürünler de yapmaktadırlar. Defalarca inceleme ve araştırma yaptığımız bu köyde, yeni kuşakların artık dokuma ve örücülükle ilgilenmediklerini tespit ettik. Bu son derece üzüntü vericidir. Mutlaka gereken tedbirler alınmalıdır. Maddi kültürümüzün yüzlerce yıllık çok önemli parçası olan el sanatları, özellikle turizm için değerlendirilebilir. Çünkü, el sanatları kültür turizmin yarısıdır" diye konuştu.
Nasıl korunacak?Günay, el sanatlarının yok olmaktan korunması ve geleceğe aktarılması için yapılabilecek önerilerini şöyle sıraladı: "Bu sanatların halen sürdüğü köy ve yerleşmelere resmi ve özel kurum ve kuruluşlarca toplu ziyaretler yapılarak medya vasıtası ile tanıtım yapılması sağlanmalıdır. Bu işlerle geçimini temin edenlere destek kredisi verilmesi için imkanlar araştırılmalı ve bu mutlaka sağlanmalıdır. Müşteri ve piyasa bulunması için gereken her türlü profesyonel çalışma ilgili kurum ve kuruluşlarca yapılmalıdır. Usta-Çırak geleneğinin canlandırılması için formüller geliştirilmelidir. Şehir merkezinde veya uygun görülen yerlerde el sanatları atölye ve imalathanelerinin kurulması için mümkün olan bütün yollar döşenmelidir. Turizm merkezleri ile irtibat kurularak yapılan eserlerin oralarda satışlarının sağlanması için gereken çalışmalara başlanmalıdır. El Sanatlarının tanıtımı ve satışı için zaman zaman sergi ve fuarlar düzenlenmelidir. El sanatı ile uğraşanların bir araya getirilerek kaynaşmaları için geceler, programlar ve panayırlar düzenlenmelidir. Çeşitli yarışmalar tertip edilerek yeni kuşakların ve halkın bu alana ilgisinin çekilmesi için çalışılmalıdır. Ordu yöresi el sanatlarının ülkemiz ve dünya ölçeğinde tanıtımı için görsel ve yazılı belgeseller, kitaplar, broşürler, CD'ler hazırlanmalıdır. Bunun için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilgili özel sanat kuruluşları işbirliği yapmalıdır. İl merkezinde bulunan El Sanatları Çarşısı ve bu çarşıyı kuran EL-SAN Derneği, başta Valiliğimiz ve Belediyemiz olmak üzere, Üniversitemiz ve Odalarımızca desteklenmelidir".