logo
24 NİSAN 2024

GLOBAL SERMAYE KANIMIZI EMİYOR

07.02.2002 00:00:00
Global mantık hiç bir zaman üretimi esas almaz. Global mantığın asıl yapmak istediği şey, para ile para kazanmaktır.Yabancı sermaye köklü bir şekilde gelir, Türkiye'de kalıcı yatırım yapar, üretime eğilir, istihdama vesile olursa, bu sermaye hakikaten faydalı sermayedir. Ama sermaye piyasasına akşamdan girip sabahtan veya sabahtan girip akşamdan çıkan yabancı sermaye hiç bir zaman bize yar olmaz. Böyle bir gerçeği başka yöne çekerek pembe rüyalar tarzında yorumlamak ideolojik ve siyasi yaklaşımdan başka bir şey değildir

Hocam, bu haftaki sohbetimizdeki ilk sorumuz ekonomi üzerine olacak. Ekonomide çok ciddi bir bahar rüzgârı estiriliyor. Dolar, 1 milyon 600 bin TL seviyesinden, 1 milyon 300 bin TL seviyesine indi. Borsa yükselişte. IMF, kredide önümüzü açıyor. Bütün bunların ışığında ekonominin nasıl gittiği konusunda neler söylersiniz? Ayrıca doların bu düşüşü ekonomiyi nasıl etkiler? İhracatı nasıl etkiler?

Prof. Dr. Haydar Baş- Bizi takip eden kardeşlerimize evvela saygılar dileyerek sohbetime başlamak istiyorum. Dilerseniz, sorunuzu, ikinci şıkkından hareketle cevaplandırmaya çalışalım. Dolar, kısa bir zaman önce, serbest kurla beraber, 1 milyon 650 bin TL sınırlarına dayanmıştı. Böyle bir çıkış hakikaten Türk parasının onurunu çok ciddi derecede rencide etmiş ve yok derecesine indirgemişti. Dünyada hiç bir para yoktur ki bizim paramız kadar haysiyetiyle oynansın. Değeri bir anda zigzaglar çizilerek olduğundan çok aşağılara doğru çekilsin. Böyle bir durumdaki Türk Lirasına yine bakıyoruz. Dolar, 1 milyon 300 bin TL'ye iniyor. Türk Lirası, 300-350 bin civarında değer kazanmış oluyor. Bunun, görünüşte çok harikulade bir hal olduğunu zannediyorsunuz. Ama hakikatte ise bu işi perde arkasından yürütenlerin kim olduğunu gördüğünüz zaman hiç de öyle olmadığı kanaatine varıyorsunuz. Doları kim 600 bin TL seviyesinden almış 1 milyon 600 bin TL seviyesine kadar çıkartmış, kim, bu seviyeden 1 milyon 300 bin TL seviyesine kadar indirmiş? Buna baktığınız zaman "dank" diye bir şey kafanıza vuruyor. Bunu görmediğiniz müddetçe sizin sorduğunuz soruya sıhhatli cevap vermeniz mümkün olamaz.

İHRACATÇIYA YÖNELİK OYUNPeki bunu kim yapıyor? Yabancı sermayedarlar, yabancı bankalar, bir anda doların fiyatını yükseltiyor, bir anda indiriyor. Düğme, başkasının elinde. İp başkasının elinde. O halde bu değer, doların sahici değeri değildir. Peki gerçek değeri nedir? Bu soruyu sorduğunuz zaman dalgalı kur politikasına göre ne olduğu da belli değildir. Adamın canı sıkılır. 500 bin liraya kadar da indirir. Bu seviyeye indirdiği zaman çok iyi gibi zannettiğin olayda çok ciddi bir oyun var demektir. Buradaki oyun da dışa dönük ticaret yapmak isteyen işadamlarını aradan çıkarma politikası meğer uygulanıyor demektir. Olayın içerisinde ihracatçıya dönük bir oyun var demektir.

Mesela siz Türk işadamı olarak, bir buçuk ay evvel, yabancı işadamları ile anlaşma yapıyorsunuz. Diyelim ki parça başına 50 dolara anlaşıyorsunuz. Dün 50 doların karşılığı olan TL faraza bin liradır. Bugün 700 liraya düşmüştür. Sizin işçi giderleriniz, vergi giderleriniz, hammadde giderlerinizin tamamı TL'ye endeksli olduğu için giderleriniz aynı noktadadır. Dolara güvenerek % 20 kârla bu işi bağlayalım, diyorsunuz. Ama doların değeri 1 milyon 300 bin liraya düştüğü zaman artık bu % 20 sizi kurtarmıyor. Bu sefer o günler içerisinde yaptığınız bütün bağlantılarda ihracatçı olarak sıfırı tüketiyorsunuz.

Bizde ihracat yapan işadamlarının bütçelerine baktığınız zaman vasat olarak 1-2 milyon dolar civarında olduğunu görürsünüz. Fazlası çok daha iyi ama bizim gördüğümüz, bildiğimiz bağlantılar, işte 10-20 milyon dolarlıktır. Bugünkü kayıp da % 20-25'lerdedir. Adam da zaten bunu % 20 kârla satmaktadır. Türk Lirasının, dolar karşısındaki durumunu hesaba katarak ihracat bağlantısını yapmıştır. Aradaki kur farkı bunu götürüyor. Sigortası, işçiliği, vergisi yanına kâr kalıyor. Onun için bundan hareketle bir buçuk ay evvelki bağlantı ile beraber ihracatçıların tamamı zarar etmiş oluyor. "Ben bu işi biliyorum" diyen kim olursa olsun, kendisine sorduğunuz zaman size bu cevabı veriyor. Manzara bu ise Türkiye'de ekonominin durumu nedir?

İYİYE GİDEN TÜRK EKONOMİSİ DE?İL GLOBAL SERMAYENİN İŞLERİDİRTürkiye'de bir şeyler iyi gidiyor, derken, iyiye giden şey, global sermayenin Türk piyasasına tamamen hakim olması, dengelerini kurmasıdır. Sermaye piyasasında bazı hisse senetlerinin değerleri artıyor. Bu da bir oyundur. Dikkat ederseniz televizyonlarda, "oyuncular" tabiri kullanılıyor, "piyasa oyuncuları" tabiri kullanılıyor. Demek ki bu oyundur. Oyunda parası olan kazanır. Adamın 1-2 milyon dolar sermayesi vardır, sıfırı tüketmiştir. Onlarla oynayamazsınız. Çünkü onların elindeki sermaye devletlerin elindeki sermayenin 20 mislidir. Global sermaye sahiplerinde devletlerin bütçelerinin 20 misli para vardır. Durum bundan ibarettir. Peki ne iyiye gitti? Piyasa üzerinde hakimiyet kurmak isteyenlerin işleri iyiye gitti. Piyasa üzerinde hakimiyetini kurmak isteyen insanların hakimiyeti ile devlet politikamızın iyiye gideceğine inanıyorsan, "iktisadi hayatımız iyiye gitti", inanmıyorsan, "hayır, kötüye gitti" dersin. Onun için "hayır mıdır, şer midir?" sorusunu bana sormayacaksınız. Asgari geçim sınırı, ölüm sınırı 350 milyon TL olarak hesaplanırken bugün biz 175 milyon TL asgari ücret veriyoruz. O zaman vatandaşa, "ekonomi iyiye mi gidiyor, kötüye mi gidiyor?" sorusunu sorduğunuz zaman sana ne cevap verir?

"Kötüye gidiyor" cevabını verir.

Prof. Dr. Haydar Baş- Niye? Çünkü, adamı açlığa mahkum ediyorsun. Peki bu aradaki fark nereye gidiyor? Aradaki fark, piyasaya hakim olmak isteyen güçlerin cebine gidiyor.

Zaten adam bunu para kazanmak için yapıyor. Sana getirdiği siyasi, hukuki, ekonomik müeyyidelerin hepsini kendi çıkarı için getiriyor. Bir Amerikalı, bir İngiliz, bir Alman, senin-benim kârımı düşünerek iş yapacak; bunu aklınız kabul ediyor mu? Ediyorsa, işimiz iyiye gidiyor demektir. Etmiyorsa, ekonomi hayatımızın iyiye gittiğini söylemek biraz hayalperestliktir.

BU MİLLET ASKER MİLLETTİRTürkiye'de bazı şeyler neden olmuyor? Geçenlerde bir sohbetimde ben bunu ifade etmeye çalıştım. Türk milleti, hiç kimsenin olmadığı kadar başına bağlı bir millettir. Biz, hakanlar döneminden gelen bir milletiz. Bakarsınız, hakan, zaman zaman devlet başkanıdır, bakarsınız, ordu komutanıdır. Hatta saltanat döneminde de biz aynı geleneği çok açık ve net olarak yaşadık. Bu ne demektir? Biz, bir an gelir sivil, bir an gelir askeriz, demektir. Çünkü başımız öyledir de ondan. Biz, o terbiyeden, o eğitimden geçmiş bir milletiz. Böyle bir millete sıradan bir millet nazarıyla bakamazsınız. Bu millet asker millettir. Asker millet olan milletin başa bağlılığını, hemen yanı başındaki komşusuyla da ölçemezsiniz. Çünkü ölçüler çok farklıdır.

"Arjantin'de isyanlar çıktı. Millet sokağa döküldü. Niçin bizde olmuyor ?" soruları gündeme geliyor. Bizde olmamasının sebebi işte milletin, bu eğitimden, bu terbiyeden farkında olmadan geçmesindendir. Şayet bizde, Arjantin'de olduğu gibi bir ayaklanma olursa demek ki kıyamet yakındır. Mozaikleri, A'sından Z'sine, bu kadar bir bütün içerisinde tutma eğitiminden geçmiş bir millet bu hale gelirse, dünyada o hale gelmedik hiç bir topluluk kalmadı, manası ortaya çıkar ki işte bu manada kıyamet koptu demektir.

ÇİZİLEN PEMBE TABLOLAR İDEOLOJİKTİRBir de işin farklı bir boyutu ile olaya bakmamız lazımdır. Global mantık hiç bir zaman üretimi esas almaz.

Global mantığın asıl yapmak istediği şey, para ile par kazanmaktır. Yabancı sermaye dediğimiz olay kağıt piyasasına akşamleyin girer, sabahleyin çıkar. Sabahleyin girer, akşamleyin çıkar. Burada para işlem olarak akşam senin hesabında, sabah değildir. Yani paranın senin bankana da geldiği yoktur. Böyle bir ticaret veya maliye anlayışının Türk toplumuna kazandıracağı ne olabilir? Yabancı sermaye köklü bir şekilde gelir, Türkiye'de yatırım yapar, kalıcı yatırımlarıyla beraber üretime eğilir, fevkalade üretimler yapar, o kadar insanın istihdamına vesile olur, dersen, o zaman deriz ki, bu sermaye hakikaten faydalı sermayedir. Ama sermaye piyasasına akşamdan girip sabahtan çıkan veya sabahtan girip akşamdan çıkan yabancı sermaye hiç bir zaman bize yar olmaz. Bir başka yöne bunu çekerek pembe rüyalar tarzında hadiseyi yorumlamak bence ideolojik ve siyasidir.

GLOBAL SERMAYE PİYASADA HEP KENDİSİNİN OLMASINI İSTİYORHocam, son zamanlarda, bankacılık sistemini düzeltmek için devlet, sektöre, 5 milyar doların üzerinde bir kaynak aktararak ve buradan da reel sektöre aktarılması için bir destekleme yapıyor. Burada yapılan nedir? Piyasalara para aktarmanın bundan başka bir yöntemi yok mudur?

Prof. Dr. Haydar Baş- Global mantığın getirdiği kurallardan bir tanesi de budur. Sermaye sahibi istiyor ki piyasanın tamamına benim kanım girsin, çıksın. Ama bu öyle bir alış veriş ki, öyle süratli cereyan eden bir hareket ki bu hareketin hızına bizim yetişmemiz mümkün değildir.

Para kimin elindedir? Banka sahiplerinin elindedir. Banka ne iş yapar? Para satar. Bunun mukabilinde ne alır? Para alır. Yani para satar, para kazanır. Şimdi, "Para, senin devletinin elinde olamaz" diyor. Artı, "İşadamının da elinde olamaz" diyor. Artı, "Şu veya bu kurumun elinde de olamaz" diyor. "Ancak bankada olur. Banka da benim tasarrufumdadır" diyor. "Devletin paraya ihtiyacı olduğu zaman, ben ona parayı satarım" diyor. "İşadamının paraya ihtiyacı olduğu zaman ona da satarım" diyor. Bu, görünüşte gayet güzel gibi görünüyor. Bu olay, paranın piyasadan çekilmesini ve belli ellerde bloke edilmesini vücuda getirir ki onun için para satışı sermayedar bankalar tarafından hızlandırılmak istenir. Sendikasyon kredileri vs. bu şekilde satış yapmanın adıdır. Bu manada Türkiye'nin yılda ödediği faiz, 2002 bütçesi itibariyle 45 katrilyondur. Yani adamlar hiç bir şey yapmasa bile bir yılda Türkiye'den kazandığı para bu kadar. Adam, "Bunu sadece benim kazanmam lazım" der. Banka kanununun özü, "Benim dışımdaki ikinci bir adama ben müsaade edemem"dir.

VERGİLER DE GLOBAL SERMAYEYE GİDİYORDevlet de bunu karşılayabilmek için ne yapacaktır? Öyle ya aldığı borca karşılık ödeme yapacaktır. Adam, parasını istediği zaman, "hayır, ben bunu sana veremiyorum" diyemezsin. Bir de bunu faiziyle beraber ödeyeceksin. Devlet de, "benim bunu rahatlıkla ödeyebilmem için vatandaştan vergimi sağlam bir şekilde almam lazım" diyor. "Şayet gerektiği zaman ben, vergi mükelleflerinden bu kapitali toplayamazsam borcumu ödeyemem. O zaman sıkıntıya düşeriz" diyor. Vergi kanunlarının çıkmasının asıl sebebi de budur. Yoksa bizden alınan vergiler, herhangi bir yatırıma, savunma sanayiine veyahut da bildiğimiz sanayi dallarına veyahut da eğitime, sağlığa gitmiyor. Bu alanlara çok cüz'i miktarları gidiyor. Bu sahalara "gitmiyor" denecek kadar az harcamalar yapılıyor. Ama toplanan vergilerin tamamı bilaistisna bu borçlara kayıyor. Peki bizim topladığımız vergiler 2002 rakamlarına göre kaçtır?

2002'de toplanacağı planlanan rakam 57 katrilyon TL.

Prof. Dr. Haydar Baş- Vereceğimiz faiz borcu da 45 katrilyon lira. Demek ki geriye hiç bir şey kalmıyor. Devlet, böyle bir sorumluluğun da altına girmiş oluyor. Yabancı sermayenin tuzu kurudur. Onun için "Ben, Türkiye'de bankalar yoluyla önümün kesilmesini kabul etmiyorum" diyor. "Bütün bu paralar bana akması lazım. Eğer işadamlarına verilecek krediler varsa da benden alınacak, devlete verilen krediler de varsa benden alınacak. Bütün bunların para satışındaki gelirleri benim kasama akması lazım" diyor. İşin hülasası budur. Yani şu ana kadar ki debdebelerin hepsi bu parayı kazanmak içindir.

Türk milleti,hiç kimsenin olmadığı kadar başına bağlı bir millettir. Biz, hakanlar döneminden gelen bir milletiz. Hakan, zaman zaman devlet başkanıdır, bakarsınız, ordu komutanıdır. Bu, biz, bir an gelir sivil, bir an gelir askeriz, demektir. Böyle bir millete sıradan bir millet nazarıyla bakamazsınız. Arjantin'de millet sokağa döküldü de bizde bu olmuyorsa bu milletin bu eğitimden geçmesindendir. Arjantin'de

olanlar bizde olursa dünyada o hale gelmedik hiç bir topluluk kalmadı, manası ortaya çıkar ki işte bu manada kıyamet koptu demektir

Devam edecek
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'

Steinmeier, Gaziantep'te depremzedelerle bir araya geldi

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde depremzedelerle bir araya gelerek resim sergi alanını gezdi.
23.04.2024 20:45:00 / Güncelleme: 23.04.2024 20:49:35
İhlas Haber Ajansı
Steinmeier, Gaziantep'te depremzedelerle bir araya geldi
Steinmeier, Gaziantep'te depremzedelerle bir araya geldi
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Türkiye temaslarının 2. gününde Gaziantep Gazikent İlkokulu'nu ziyaret sonrası 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Nurdağı ilçesine geçti.

Steinmeier, Nurdağı ilçesinde depremzedelerle bir araya geldi. Steinmeier, Nurdağı'nda konteyner kent içerisinde bulunan deprem sergi alanını ile 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adlı sergi alanını gezdi.



Steinmeier'e Gaziantep Valisi Kemal Çeber ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de eşlik etti.

İsmailağa Cemaati lideri Hasan Kılıç'ın cenazesine Erdoğan ve damadı da katıldı

Fatih Camii'nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.
23.04.2024 19:27:00 / Güncelleme: 23.04.2024 19:35:11
İhlas Haber Ajansı
İsmailağa Cemaati lideri Hasan Kılıç'ın cenazesine Erdoğan ve damadı da katıldı
İsmailağa Cemaati lideri Hasan Kılıç'ın cenazesine Erdoğan ve damadı da katıldı
İstanbul'da hayatını kaybeden İsmailağa Cemaati lideri Hasan Kılıç, son yolculuğuna uğurlandı.

Fatih Camii'nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.



Mahmud Efendi'nin vefatı üzerine İsmailağa Cemaati'nin başına geçen Hasan Kılıç, dün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti.

94 yaşında hayatını kaybeden Hasan Kılıç için Fatih Camii'nde cenaze töreni düzenlendi.



Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Valisi Davut Gül, İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve Kılıç'ın çok sayıda yakını katıldı.



Hasan Kılıç'ın naaşı Sakızağacı Şehitliği'nde toprağa verildi.

BTP Beylikdüzü teşkilatı 23 Nisan'ı kutladı

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Beylikdüzü İlçe Başkanı Mehmet Aksoy ve ilçe teşkilatı Beylikdüzü Yaşam Vadisi'nde gerçekleştirilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarına katıldı ve Çanakkale rölyef anıtının önüne BTP çelenkini koydu
23.04.2024 13:04:00 / Güncelleme: 23.04.2024 13:11:04
Ahmet Haydar Tarhanlı
BTP Beylikdüzü teşkilatı 23 Nisan'ı kutladı
BTP Beylikdüzü teşkilatı 23 Nisan'ı kutladı
Yurdun dört bir tarafında büyük bir coşkuyla kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, İstanbul Beylikdüzü'nde de ilçe portokolü eşliğinde Yaşam Vadisi'nde Çanakkale rölyef anıtının önünde kutlandı.

Törene ilçe kaymakamı, ilçe belediye başkanı, ilçe eğitim müdürü, siyasi parti temsilcileri, Atatürk Düşünce Derneği, Murahip Gaziler Derneği gibi sivil toplum örgütü temsilcileri, ilçede bulunan ilkokul, ortaokul ve liseleri temsilen öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.



Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) de İlçe Başkanı Mehmet Aksoy ve ilçe teşkilatı ile birlikte saat 09.00'da BTP çelenkiyle törende yerini aldı.



Tören, Beylikdüzü İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Koç'un çelenk koymasıyla başladı. Ardından Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'ın da çelenk koymasıyda devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu.

Törene diğer siyasi partilerin çelenk koymasıyla devam edildi.

Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Kocaeli'de de kutlandı
23.04.2024 12:44:00 / Güncelleme: 23.04.2024 12:48:56
Ahmet Haydar Tarhanlı
Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı
Kocaeli'nde 23 Nisan coşkuyla kutlandı
Kocaeli Valiliği'nin önderliğinde İzmit Kent Meydanında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Kocaeli Valisi, Belediye Başkanı, İl Eğitim Müdürü, siyasi parti başkanlarının katılımıyla protokol eşliğinde kutlandı.



Geniş katılımın olduğu 23 Nisan programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından mozoleye çelenk sunumuyla devam etti.



Bayram programına Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kocaeli İl Başkanı Muharrem Can ve İzmit İlçe Başkanı Cahit Barutçu da davetli olarak katıldı.



23 Nisan aynı zamanda 'Çocuk Bayramı' olması nedeniyle BTP İl Başkanı Muharrem Can programda bulunan çocuklarla yakından ilgilendi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.