logo
25 NİSAN 2024

Hoşgeldin YaŞehr-i Ramazan

31.10.2003 00:00:00
Yerlilerin kökünü kazıyorlarCumhuriyet gazetesinin 25 Ağustos 1993 tarihli bir haberinden de şunları öğreniyoruz:"Brezilya'da altın madencilerinin 73 yerliyi öldürmeleri üzerine Devlet Başkanı Franco, Ulusal Savunma Konseyi'ni acil önlem için toplantıya çağırdı. Ordudan katillerin bulunması için yardım istendi. Askerî ve sivil yetkililerden oluşan konsey ulusal savunma konusunda devlet başkanına bilgi vermekle yükümlü.Brezilya ordusu yerli halklara pek sıcak bakmıyor. Ancak Brezilya'nın yıllardır tanık olduğu yerli kıyımının bu boyutlara varması karşısında kamuoyu olağanüstü tepki gösteriyor.

Toplu katliamlar

Ağustos ayının 15'inde altın arayan madencilerin Venezüella sınırı yakınlarında Yanomami bölgesinde gerçekleştirdikleri toplu kıyımda ölenlerin sayısı büyük güçlükle belirlenebildi. Çünkü olay yerinde yalnızca 5 ceset bulundu. Brezilya yerlileri koruma örgütünde görevli Yanomami yerli dilini konuşan Bezerra di Lima öldürülen 73 kişinin arasında 34 çocuk ve iki hamile kadının olduğunu belirtiyor. Di Lima sağ kalan 4 kişiyi sorgulayarak ölenlerin kimliğini saptayabildi. Tanıklar olaydan hemen sonra geri gelerek cesetleri yakınlardaki bir nehre attıklarını tahmin ettiklerinden, nehrin dalgıçlar tarafından aranmasını istedi.

Bölgede yapılan araştırma ve incelemeler Yanomami yerlilerinin gelenek ve görenekleri yüzünden sürekli engelleniyor. Dış dünya ile çok kısıtlı ilişkiler içinde olan yerliler ölülerinin isimlerini vermeye pek istekli görünmüyor. Ölülerini yakmaları ve ikiden fazla sayı saymayı bilmemeleri araştırmacıların işini güçleştiriyor.

1980 yılında altın arayıcılarının Yanomami yerlilerinin bulunduğu ormanlık araziye el koyması, yerlilerin sonunun başlangıcı oldu. Brezilya'da ve Venezüella'da yaşayan 20 bin Yanomami yerlisi 1987 yılından sonra dış dünya ile ilişkiye girmeleri sonucu sıtma ve verem başta olmak üzere, çeşitli hastalıklardan yaşamını yitirdi.

Yayın organlarının bildirdiğine göre Yanomami yerlileri Venezüella sınır karakolunda görevli askerlere rehberlik yaparak sınırın Venezüella tarafında altın arayan Brezilyalı madencilerin çalışmalarını görmezlikten gelmelerini sağlıyor. Buna karşılık askerler, madencilerden büyük miktarda altını rüşvet alarak sızdırıyor. Brezilyalı madenciler aralarından bazılarının kayırılmasına kızarak misilleme yapıyor ve bölgedeki yerlilerin hemen hemen tümünün kökünü kazıyor".



Hz. Peygamberin insanlığa selamı:Veda Haccı ve HutbesiVeda Haccı'ndan sonra türeyen yalancı peygamberler

Vedâ Haccından sonra herkes memleketine dönmüş, aldıkları talimatı halka anlatmışlardı. Son dînin ışıkları bütün Arabistan yarımadasını aydınlatmıştı. Hz. Muhammed'in (sav) bu parlak muvaffakiyetini görünce, Araplardan bazıları, aynı şeyi yapmaya kalkıştılar. Neticede, birkaç yalancı peygamber türedi. Medine'den uzakta bulunan bazı kabilelerden, irtidat edip bunlara uyanlar dahi oldu. Yemenliler, Medine'nin hakimiyetine ısınamamışlardı. İslâmiyet kalplerinde henüz kökleşmemişti. İslâmiyet güneşi Hicaz'da doğduğu için Yemenliler asabiyet güdüyordu. Bu sebeple içlerinden çıkan yalancı peygamberlere birçoğu uymuşlardır.

Bu yalancı peygamberlerin başında Müseylimetü'l-Kezzap gelir. Müseylime yalancı peygamberliği, yükselmek için bir basamak yapmak istiyordu. Yemame'den ve Benî Hanif'ten idi. Benî Hanif heyetiyle Medine'ye gelip Müslüman olanlardan idi. Kabilesi arasına dönünce, aslı faslı olmayan bir davaya kalkıştı. "Ben de Muhammed gibi peygamberim", demeye başladı. Cür'etini o kadar artırdı ki, Peygamber Efendimize şu pervasız mektubu bile gönderdi: "Allah'ın elçisi Müseylime'den, Allah'ın Resûlü Muhammed'e selam. Ben senin ortağınım; mülk aramızda taksim olunmalıdır. Arzın yarısı benim, yarısı Kureyşîlerin olsun. Fakat Kureyşîler adalete riâyet etmezler ki!".

Hz. Peygamber, ona şu karşılığı gönderdi:

"Allah'ın Resûlü Muhammed'den, yalancı Müseylime'ye: Doğru yolda gidenlere selam. Arz Allah'ındır. Onu, dilediği kullarına ihsan eder. Hayırlı akıbet muttakilerindir".

Müseylime, zinayı ve şarabı helâl kılıyor; böylelikle kendisine taraftar topluyordu. Bir aralık Secah isminde bir kadın da peygamberlik iddiasına kalkışmış, Müseylime onunla çölde bir çadırda görüşüp buluşmuş, pek romantik olan bu hadiseden sonra onunla evlenmiş, ona yüzgörümlüğü olarak sabah ve yatsı namazlarını da bağışlamıştır.

Yine bu esnada Yemen'de Esvedü'l-Ansi diye anılan Abhele b. Ka'b peygamberlik iddiasına kalkışmış, Yemen'de isyan çıkarmıştı. Halkı birbirine karıp katan bu adamı, uzun maceralardan sonra yeni karısı boğarak öldürmüş ve böylece halk onun belasından kurtulmuştur. Benî Esed kabilesinden Tuleyha b. Hüveylid de, peygamberlik iddiasında idiyse de bunu gizli tutmuş, ancak Hz. Muhammed'in irtihalinden sonra davasını açığa vurmuştur. İslâm tarihinde ilk sarsıntıyı yapan bu yalancı peygamberler ve irtidat hadiseleri, Hz. Ebubekir devrinde devletin başına büyük gâileler açmıştır.*



Fıkıh Köşesi

Orucun müstahabları

t Oruç tutacak kimsenin sahur yemeği yemesi müstahabdır. Bunun vakti, gecenin sonudur. Alimlere göre, gecenin sonu, altıda biridir. Sahur yemeği, insana oruç için kuvvet verir. Sahurun geciktirilmesi müstahab ise de, ikinci fecrin doğup doğmadığından şüphe edilecek bir zamana kadar geciktirilmesi mekruhtur.

Sahur, seher vaktinde yenecek yemektir. Bu yemeğe "Sahur Yemeği" denir. Seher de, ikinci fecirden biraz öncesine kadar olan vakittir.

t İftarı acele yapmak, yani akşam namazından önce oruç açmak müstahabdır. Böylece oruç hali, namazda kalbin huzuruna engel olmaz. Fakat hava bulutlu olunca, iftar için acele edilmez, ezan okunmuş olsa bile... Minare gibi çok yüksekte bulunan kimse, güneşin batışını görmedikçe iftar edemez. Aşağıda bulunanların güneşin batması ile iftar etmeleri ona tesir etmez.

''Size kötülük gelmez''

Bize doğru söylemeyi, emânete ve akrabalık bağına riayet etmeyi, komşularla güzel geçinmeyi, haramdan, kan dökmekten sakınmayı emrediyor. Fuhuştan, yalandan, yetim malı yemekten, namuslu kadınlara iftira etmekten, dil tecavüzünden nehyediyor. Allah'a ibadet edip, O'na hiçbir surette şirk koşmamayı emrediyor. Namaza, sadaka ve ihsana, oruca davet ediyor. Biz de ona inanıp, getirdiği dine tâbi olduk. Allah tarafından getirdiklerini tasdik ettik. Onun emrettiği vechile ibadet ettik. Onun haram dediğini haram bildik, helâl dediğini helâl tanıdık. Bundan dolayı kavmimiz bize düşman kesildi. Bize türlü türlü işkenceler yapmağa kalkıştılar. Bizi dinimizden çevirip yine putlara ibadete zorladılar. Bize zulüm ettiler. Bizimle dinimiz arasına giriyor, Allah ile kulu ayırmak istiyorlar. Biz de, onlardan kaçarak sizin ülkenize iltica ettik; size sığındık. Sizi başkalarından daha iyi gördüğümüz için burayı tercih ettik. Sizin komşuluğunuzu başa devlet bildik. Sizi emin bulduk. Sizin nezdinizde zulme uğramayacağımızı, haksızlık görmeyeceğimizi umduk" dedi.

"Allah'tan başkasına

secde etmeyiz"

Necaşi'nin yanına geldiklerinde selâm vermişler fakat secde etmemişlerdi. Bu tutumlarını fırsat bilen saray eşrafı ve elçiler de Müslümanları Necaşi'ye kötülemişlerdi. Bu yüzden Hz. Cafer (ra), bu tutumlarının gerekçesini de şöyle izahta bulunarak Necaşi'yi ikna etti: "Selâm verme meselesine gelince; biz seni Rasûlüllah'ın selâmı ile selâmladık. Biz birbirimizi hep böyle selâmlarız. Cennet'e gireceklerin selâmlaşmalarının da bu şekilde olacağını Peygamberimiz'den öğrendik. Bu yüzden seni böyle selâmladık... Secde etme hususuna gelince, biz Allah'tan başkasına secde etmekten yine Allah'a sığınırız!"

Bu sözlerden oldukça etkilenen Necaşî, Kur'ân'ı dinlemek istedi. Hz. Cafer (ra), Meryem sûresinin şu ayetlerini okudu: "Hz. Meryem, Hz. İsa'ya işaret etti. Onlar; 'Beşikte olan bir çocukla nasıl konuşabiliriz?' dediler. İsa dedi ki: Ben Allah'ın kuluyum; bana O, kitap verdi, beni peygamber kıldı. Sağ olduğum müddetçe bana namaz ve zekâtı tavsiye etti. Anam hakkında da hayırlı olmayı tavsiye etti ve beni cebbâr ve şaki kılmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve tekrar ba's olunacağım gün, benim üzerime selâmet vardır".

Okunan ayetler karşısında Necaşi de, rahipler de gözyaşlarını tutamadılar. Necaşi; "Bu aynı kandilden fışkıran bir nurdur ki, Musâ da, İsa da onunla gelmişti" dedi. Bu itiraftan sonra elçilere dönerek şunu söyledi: "Bunları size teslim edemem. Böylece bilin!"

Pes etmeyen Amr b. As, ertesi gün Necaşi'nin huzuruna çıkarak Müslümanların Hz. İsa hakkında garip şeyler söylediklerini arzetti. Bunun üzerine Necaşi, Müslümanların bir kısmını huzuruna davet ederek Hz. İsa hakkındaki fikirlerini sordu. Müslümanlar adına söz alan Hz. Cafer (ra):

"O, Allah'ın kulu, Resulü ve Allah'ın gönderdiği bir ruhtur. O, dünyadan ve erkekten vazgeçen iffetli bir kız olan Meryem'e ilkâ edilen Allah'ın bir Kelime'sidir". Bu cevap Necaşi'yi çok sevindirdi. Eline bir çubuk aldı ve yere bir çizgi çizerek: "Bizim ile sizin aranızda, bu hususta, şu çizgi kadar bir fark var", dedi. Necaşi, sözlerine devamla şu hayret verici ifadeleri kullandı: "Sizi ve yanından geldiğiniz Zât'ı tebrik ederim ki o, Allah'ın Rasûlü'dür. Zaten biz, onun vasıflarını kitabımız olan İncil'de okumuştuk. O Peygamberi, Meryemoğlu İsa da insanlığa müjdelemişti. Allah'a yemin olsun ki, eğer o, ülkemde bulunmuş olsaydı, ayakkabılarını taşır, ayaklarını yıkardım. Gidiniz; ülkemin el sürülmemiş kısmında her tecavüzden mahfuz, emniyet ve huzur içerisinde yaşayınız. Size kötülük eden helâk olur (Bu sözleri üç kere tekrar etti). Ben sizden herhangi birinizi üzüp de, bir dağ kadar altına sahip olacağımı bilsem, yine de buna teşebbüs etmem".

Bu kesin tavırdan sonra elçiler, hediyeleri de kendilerine iade edilmek suretiyle geri dönmek zorunda kaldılar. Haberi duyduklarında, Mekke müşriklerinin hayret ve yıkımlarının boyutunu siz düşünün: Tam bir iflas...

Eski Ramazanlarİbrahim Efendi Konağındaki İftarlar

Ramazan gelir, oruç ayının ilk gecesi ile beraber teravih, iftarlar ve dolayısıyla eğlenceler de başlamış olurdu.Ramazanda zengin, orta halli hatta fakir, herkesin kapısı ve sofrası herkese acıktı. Akraba ve yakın dostlar arasında, davetsiz olarak iftara gitmek, bir saygı ve nezaket kaidesi idi. Buna mukabil akrabalık, ahbaplık ve komşuluk münasebetleri gereğince yapılan iftar davetleri de gene, davet edilene karşı davet edenin alaka, itibar ve saygısının bir nişanesi demekti. Onun için bir yandan eşi dostu, hısımı akrabayı ağırlamak, bir yandan fakiri fukarayı kollamak için kurulan iftar sofraları. Kadir Gecesi'ne kadar devam eder ve böylece otuz ramazan İstanbullunun kapısı açık bulunurdu.

İftara yarım saat kala, evlerin içinde sessiz ve sabırsız bir telaş başlardı. Yüzler ruhanîleşip hafifçe solar, her zamankinden daha anlayışlı daha mülayim olurdu. Hatta tiryakilerin abus ve kavgacı çehrelerinde bile bir imanın felsefesini okumak mümkündü.

İslam'da ZikirZikrin vasıtaları"İlmin vasıtaları zikrin vasıtalarıdır" desek, bu söz mübalağa olmaz. Nedenini tetkik edelim:

İlmi kaynaklarından alıp sistemli bir şekilde ortaya koyan ilim vasıtaları üçtür: 1. Akl-ı selim, 2. Havass-ı Selime (beşduyu), 3. Sadık haber.

Bunlara ilmin sebepleri de denir. Hiçbir ilim ya da ilim dalı yoktur ki, bu üç temel vasıta ile kazanılmamış olsun. Şimdi bunları kısaca ele alalım.

Akl-ı selim; sağlam akıl, düşünce demektir ki, akla 'selim' yahut 'sağlamlık' şartını getirmiştir. Yani her akıl değil; düşünce tarzı gelişigüzel, dağınık, tutarsız ve asılsız malzemeleri kullanan fikir anarşisi şeklinde bir düşünce tarzı değil... Fıtratın sesini duyan, kâinat kitabını okuyan, hakikatlerin şifresini çözen, naklin rehberliğinin hayatiyetini kavrayan, kısaca tefekkür sistem ve nizamına ulaşmış akıl. Selim akıl, tahrip olmamış selim fıtratın ürünüdür. Bu akıl, nakil güneşinden istifade ile gören sıhhatli göz gibidir. Sağlam tefekküre muvaffak olur, hayatın anlamını, yaratılış gayesini anlar. Böyle bir akıl, övülür ve sevilir. Zira bu akıl, âlemin sahibini tanımış ve bir sır yakalamıştır: Zikir sırrı...

Havâss-ı Selime; sıhhatli beşduyunun ilmin kaynaklarından kâinata yönelmesi; âlemin şifresini çözmek, varlığın yaratılış hikmetini kavramak, kâinat içinde insanın yerini, hayatın gayesini anlamak bakımından büyük önem arzeder.

Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı

Irak yönetimi PKK'yı 'yasaklı örgüt' ilan etti, Türkiye 'terör örgütü' ilan edilmesini istiyor

Milli Savunma Bakanlığı(MSB), PKK terör örgütünün Irak tarafından 'yasaklı örgüt' ilan edilmesi yönünde alınan kararı memnuniyetle karşıladıklarını, bu yöndeki tasavvurun terör örgütü ilanına doğru evrilmesini beklediklerini açıkladı.
25.04.2024 12:23:00
İhlas Haber Ajansı
Irak yönetimi PKK'yı 'yasaklı örgüt' ilan etti, Türkiye 'terör örgütü' ilan edilmesini istiyor
Irak yönetimi PKK'yı 'yasaklı örgüt' ilan etti, Türkiye 'terör örgütü' ilan edilmesini istiyor
Milli Savunma Bakanlığı tarafından basın bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Bakanlıkta gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Millî Savunma Bakanlığı olarak düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Gazi Meclisin açılışının 104'üncü yıl dönümü kapsamında gerçekleşen etkinlikler hakkında bilgi verdi.


Aktürk, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in şehit ve gazilerin kıymetli çocukları ile 'Vatan Marşı'nı seslendiren TRT Çocuk Korosuyla Bakanlıkta bir araya geldiğini, komuta kademesi ile birlikte Ankara Ulus'taki Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisinde düzenlenen törene ve Meclis'teki özel oturum ile resepsiyona katıldığını hatırlattı. Aktürk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM açılışının 104'üncü yıl dönümü kapsamında 23 Deniz Kuvvetler tarafından 23 gemi ile 23 liman ziyareti gerçekleştirildiğini, Çanakkale'de SOLOTÜRK, Antalya'da Türk Yıldızları Akrobasi Timi gösterisinin yanı sıra Düzce'de 3 uçak ile muharip uçak geçişi yapıldığını belirtti. Aktürk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Gazi Meclisin açılışının 104'üncü yıl dönümünü bir kez daha kutladı. Aktürk, Çanakkale Kara Muharebeleri'nin 109'uncu yıl dönümünde Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Çanakkale'yi geçilmez kılan kahramanlar ile tüm şehit ve gazileri rahmet, minnet ve saygıyla anarken Çanakkale Kara Muharebeleri'nin yıl dönümü ve 57'nci Alay Vefa Yürüyüşü Etkinliği kapsamında, 24-25 Nisan'da SOLOTÜRK tarafından Çanakkale'de (Şehitler Abidesi) gösteri uçuşları icra edildiğini vurguladı.

Terörle mücadele harekâtı

Türk Silahlı Kuvvetlerinin, terörle mücadelesini; sahanın gerekliliğine uygun, alışılmadık ve öngörülemez düzeyde, artan bir etki ve yoğun bir baskıyla sürdürdüğünün altını çizen Aktürk, 'Bu kapsamda Irak ve Suriye'nin kuzeyi dâhil; Son bir haftada 54, 1 Ocak 2024'ten bugüne kadar ise 360'ı Irak'ın, 442'si Suriye'nin kuzeyinde olmak üzere 802 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Kararlı operasyonlarımız sonucu Irak'ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 2 PKK'lı terörist daha 21 Nisan'da Habur'daki Hudut Karakolumuza teslim olmuştur' ifadelerini kullandı.

Hudut güvenliği

Aktürk, birliklerin imkân ve kabiliyetlerinin sürekli olarak geliştirildiği, dünya standartlarında ve teknoloji yoğunluklu sistemlerle korunan hudutlarda son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 6'sı terör örgütü mensubu olmak üzere 284 şahıs yakalanmış, 2 bin 291 şahıs ise hududu geçemeden engellendiğini böylelikle, 01 Ocak'tan bugüne kadar hudutlardan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 2 bin 769'a, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 48 bin 596'ya yükseldiğini açıkladı.
Aktürk, Milli Savunma Bakanı Güler'in 22 Nisan'da Sayın Cumhurbaşkanımızın Irak ziyaretine refakat ettiğini, 24 Nisan'da Vietnam Savunma Sanayi Başkanı'nı kabul ettiğini, aynı gün Avustralya Savunma Bakanı ile Gelibolu/Çanakkale'de savunma ve güvenlik konularının ele alındığı bir görüşme yaptığını belirtti.

Aktürk, Milli Savunma Bakanı Güler'in dün ve bugün de resmî ziyaret kapsamında bulunduğu Romanya'da mevkidaşıyla ikili ve askerî ilişkiler başta olmak üzere NATO ve bölgesel güvenlik konularında görüşmeler gerçekleştireceğini ifade etti.

Aktürk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak'ın 18-19 Nisan'da Pakistan'a resmî ziyaret gerçekleştirdiğini ikili ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirerek Savunma Bakanı tarafından kabul edildiğini ve iki ülke ilişkileri ile silahlı kuvvetler arasındaki iş birliğine sağladığı katkılardan dolayı Pakistan Cumhurbaşkanı tarafından kendisine 'Pakistan İmtiyaz Nişanı' tevdi edildiğini vurguladı.

Bölgesel ve küresel barış ve istikrara katkılar, ikili ilişkiler

Türk Silahlı Kuvvetler; ikili ilişkiler ve uluslararası misyonlar çerçevesinde birçok coğrafyada başarıyla görev yapmakta; bölgesel ve küresel barış ve istikrara önemli katkılar sunduğunu ifade eden Aktürk, 'Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirilen Irak ziyaretinde; 'Askerî Eğitim İş Birliği Mutabakat Muhtırası' ve 'Askerî Sağlık Alanında Eğitim ve İş Birliği Protokolü' imzalanmıştır. Anlaşmaların imzalanmasıyla askerî eğitim iş birliği faaliyet alanlarının genişleyeceğini ve askerî ilişkilerimizin daha ileri seviyeye taşınacağını değerlendiriyoruz. Ayrıca, ziyaret esnasında akdedilen 'Stratejik Çerçeve Hakkında Mutabakat Zaptı' ile ülkelerimizin, kalıcı hâle gelecek iş birliği vesilesiyle terörle mücadele konusunda daha sağlam zeminde ilerlemesini amaçlıyoruz. PKK terör örgütünün Irak tarafından 'yasaklı örgüt' ilan edilmesi yönünde alınan kararı memnuniyetle karşılıyor, bu yöndeki tasavvurun 'terör örgütü' ilanına doğru evrilmesini bekliyoruz' ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Yunanistan heyetleri arasında Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı

22 Nisan'da Atina'da gerçekleştirildiğini ifade eden Aktürk, 'Olumlu bir havada geçen toplantıda; 2024 yılı boyunca daha önce mutabık kalınan Güven Artırıcı Önlemler ile 2025 yılı uygulama planında yer alacak faaliyetler ele alınmış, bir sonraki toplantının Türkiye'de icra edilmesi konusunda karara varılmıştır' dedi.

İsrail'in Gazze'ye yönelik başlattığı saldırılar karşısında Türkiye'nin önceliğinin saldırıların durdurulması ve bölgesel barış adına kalıcı ateşkesin bir an önce tesis edilmesi olduğunun vurgulayan Aktürk, 'Masum Filistinlilerin özellikle çocukların öldürülmesinin ve yerlerinden edilmesinin hiçbir bahanesi olamaz. Hem bölge ülkeleri hem de uluslararası toplum yaşanan bu vahşet karşısında seslerini yükseltmeli, bu haksızlık ve hukuksuzluğun tüm dünyaya da yansıyabileceğini unutmamalıdır' şeklinde konuştu.

Aktürk, sözde Ermeni soykırımı olarak çarpıtılan olaylarda Ermeniler tarafından katledilen savunmasız ve masum Türkleri bir kez daha rahmetle andıklarının altını çizdi.

Eğitim-tatbikat faaliyetleri / uluslararası görevler

Türk Silahlı Kuvvetlerinin, hâlihazırda yürüttüğü tüm operasyonları ve görevleri ile eş zamanlı olarak eğitim ve tatbikat faaliyetlerini de aralıksız sürdürdüğünü aktaran Aktürk, 'Bu kapsamda; Fransa'da Mayın Harekâtına yönelik düzenlenen OLIVES NOIRES-2024 ile Romanya ev sahipliğinde Batı Karadeniz'de Temel Deniz Harekâtına yönelik icra edilen SEA SHIELD-2024 tatbikatlarına katılım sağlanmıştır. Birleşik Arap Emirlikleri'nde DESERT FLAG-9/2024, Estonya'da LOCKED SHİELDS (Kilitli Kalkan) -24, Cezayir'de Tehlike Altındaki Yolcu Gemisine Yardım-2024, Aksaz/Muğla'da KURTARAN-2024 tatbikatları ile, Millî Anadolu Kartalı Eğitimi icra edilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin planlı en büyük tatbikatlarından olan EFES-2024'ün Bilgisayar Destekli Komuta Yeri Safhası bugün (25 Nisan) başlamış olup 08 Mayıs'a kadar devam edecektir. Söz konusu tatbikatın Fiilî Atışlı Safhası ise 09-30 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Şu ana kadar 49 ülkeden bin 567 personelin katılacağı bildirilen tatbikat son yılların en geniş katılımlı EFES tatbikatı olacaktır. 26 Nisan-10 Mayıs tarihleri arasında NATO'nun Artırılmış Teyakkuz Faaliyetleri kapsamında Arnavutluk'ta NEPTUNE STRIKE 24.1 faaliyeti ile 29 Nisan-10 Mayıs tarihleri arasında ise Mayın Harekâtına yönelik eğitimler kapsamında İspanya'da SPANISH MINEX-2024 tatbikatları icra edilecektir. NEPTUNE STRIKE faaliyetinin 26-30 Nisan arasındaki bölümüne TCG Anadolu'nun liderliğinde Anadolu Görev Grubu ile ilk defa katılım sağlanacaktır. İspanya Deniz Kuvvetlerine ait BLAS DE LEZO gemisi İzmir'e, JUAN CARLOS gemisi İstanbul'a, Bangladeş Deniz Kuvvetlerine ait SANGRAM gemisi Mersin'e, Almanya Deniz Kuvvetlerine ait GROMITZ gemisi de Aksaz'a liman ziyareti gerçekleştirmiştir' şeklinde konuştu.

Aktürk, Türkiye-Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 100'üncü, ERTUĞRUL fırkateyninin Japonya seyrinin 134'üncü yıl dönümü kapsamında, 20 ülke 24 liman ziyareti gerçekleştirecek olan TCG KINALIADA korvetinin, Cidde ve Cibuti'nin ardından 23 Nisan'da Mogadişu/Somali'ye ulaştığını belirtti.

Somali'de liman ziyareti yapan TCG KINALIADA korvetinin, Somali Cumhurbaşkanı tarafından ziyaret edildiğini bildiren Aktürk, Gemimizi bizzat ziyaret ederek onurlandıran Somali Cumhurbaşkanı, konuşmasında iki ülke arasındaki dostluk, kardeşlik ve stratejik ortaklığa vurgu yapmıştır. Bu vesileyle Somali'de güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik eğitim, danışmanlık ve destek faaliyetlerimizin artarak devam edeceğini bir kez daha vurguluyoruz. KINALIADA korvetimiz bugün bir sonraki liman olan Maldivler'e doğru seyre başlayacak ve Japonya'ya intikaline devam edecektir' açıklamalarında bulundu.

Aktürk, NATO Müşterek Hava ve Deniz Komutanlıkları iş birliği kapsamında; Muharebe Görev Kuvveti tarafından 22 Nisan'da Doğu Akdeniz'de icra edilen Hava Savunma Eğitimine 4 adet F-16 uçağımız ile katılım sağlandığını dile getirdi.

Aktürk, Yarın Çanakkale 18 Mart Üniversitesinde SOLOTÜRK pilotlarının, 27 Nisan'da ise Yeşilköy/İstanbul'da bulunan Hava Kuvvetleri Müzesinde Türk Yıldızlarının söyleşi ve imza etkinlikleri yapılacağını söz konusu etkinliklere tüm halkın davetli olduğunu söyledi.

Savunma Sanayi, envantere giren yeni silah sistemleri

Aktürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan, liderliğinde geliştirilen yerli, millî ve modern teknolojiyi haiz savunma sanayisi ürünleri ile Türk Silahlı Kuvvetlerimizin etkinlik ve caydırıcılığı daha da arttırdığını kaydetti. Aktürk, Kara Kuvvetleri Komutanlığınca muhtelif miktarda Taşınabilir Elektronik Taarruz Sisteminin (MİLKAR) muayene ve kabul faaliyeti tamamlandığını açıkladı.

Öğrenci ve personel temini faaliyetleri

Personel ve askerî öğrenci alım/temin faaliyetlerinin de planlandığı şekilde devam ettiğini belirten Aktürk, '03 Nisan'da başlayan '2024 Yılı Millî Savunma Üniversitesi Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokulları Askerî Öğrenci Aday Tercih İşlemleri' 10 Mayıs'a kadar, 24 Nisan'da başlayan '2024 yılı Millî Savunma Bakanlığına Açıktan İşçi Temini' başvuruları ise 29 Nisan'a kadar devam edecektir. Sonuç olarak dünyanın en güçlü ordularından biri olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, asil milletimizin sevgisi ve güveninden aldığı ilhamla üstlenmiş olduğu tüm görevleri başarıyla yerine getirmeye, başta yakın coğrafyamız olmak üzere küresel güvenlik, barış ve istikrarın tesisine yönelik faaliyetlerine artan bir gayretle devam edecektir' şeklinde konuştu.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.
25.04.2024 10:49:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı.

Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'de duruşmayı takip ediyor.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı
25.04.2024 10:48:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.



Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.


7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonlarında 23 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
25.04.2024 08:15:00
İhlas Haber Ajansı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonları düzenlendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlüklerince Çanakkale, Hatay, Konya, Sakarya, Tekirdağ, Yalova ve Yozgat olmak üzere 7 ilde düzenlenen operasyonlar sonucu DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten, Hatay'da 10, Yalova'da 5, Konya'da 1, Yozgat'ta 3, Çanakkale'de 1, Sakarya'da ise 2 şüpheli yakalandı.


Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz' ifadelerini kullanırken 1 Haziran 2023 - 22 Nisan 2024 tarihleri arasında 10 aylık süre içinde DEAŞ terör örgütüne yönelik toplam bin 422 operasyon düzenlendiğini açıkladı.

Operasyonlarda 2 bin 991 şüpheli yakalanırken bunlardan 718'i tutuklandı. 566'sı hakkında ise adli kontrol kararı verildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.