- Okan EGESEL
Müzik dünyasında, özenilmesi gereken starlar oluşturulması çokça tartışılan bir konu. Onların hayat tarzını, giyimini, saç modelini taklit etmeye çalışan gençlerimizin bir müddet sonra çok ciddi ruhsal problemlerin içine yuvarlandığı artık bilimsel bir gerçek. Buna rağmen bu furya bütün şiddetiyle sürüyor; özellikle Tarkan'ın şahsında... Fakat burada altı çizilmesi gereken önemli bir husus var. Tarkan sadece giyimiyle değil, bir inanç sistemi olan 'Karma Felsefesi'yle de gündemde. Reklam filmlerinde sık sık karşımıza çıkıyor bu felsefe. Peki nedir bu felsefe. Arkadaşım Cem Kayalı bu felsefe ile ilgili bir yazı gönderdi bana ve ben de bu yazıyı dikkatlerinize sunuyorum.
"Son zamanlarda pop sanatçılarından birisinin kaset ismi ile gündeme gelen ve o sanatçının reklamında da vurgulanan "Karma Felsefesi" hakkında bazı açıklamalar yapma ve toplumu bilgilendirme zarureti doğdu sanırım. Zira boşluk ve bunalım içerisinde çalkalanan toplumumuzda insanlarımızın aklı da yeteri kadar karışmış durumda zaten. Karma ile de daha fazla karışmamalı...
Bu inanışa Batı dünyasında da ilgi doğmuştur; bunun bir nedeni de bazı sinema oyuncularının Uzakdoğu- Tibet kıyafetleri ile pozlar vermesi ve bu içerikte filmlerde rol almaları, yogo ve meditasyon kavramlarının moda haline gelmesi. Haddizatında Avrupa ve Amerika insanlarında manevi boşluk ve tatminsizlikten dolayı böylesi arayışlar baş göstermiştir. (Batı toplumunda hızla yayılan İslam'a karşı alternatif olarak sunulan Karma inancı; sosyal ve psikolojik açıdan saadet verecekmiş gibi lanse edilse de, bu inancın hüküm sürdüğü yerlerde bunun pratikte gerçekleşemediği görülecektir...).
Temelinde reenkarnasyon var
Sanskritçe bir kelime olan Karma, "hareket, fiil" anlamına gelmekte olup; "sebep-sonuç kanunu" olarak bilinmektedir. Karma inancı, Hinduizm, Budizm ve Caynizm gibi doğu dinlerinin temel taşlarındandır. Karma inancını savunanlara göre, bir insan geçmişte ne yapmışsa, gelecekte onu görecek ve dolayısıyla insanın bugünü geçmişinin bir sonucu.
Buraya kadar herşey kabul edilebilir gözükse de, işin bamteli; Karma'da ölümden sonrasının reenkarnasyon inancına dayandırılması... Yani insanın ölümden sonra dünyaya tekrar başka bir bedenle gelmesi ve bu ölüp dirilmenin sürekli devam ettiği inancı. Dolayısıyla Karma'ya inanan biri, öldükten sonra gerçekleşecek olan sözde yeni hayatındaki başarılarının, mevkiinin veya hayat şeklinin bir önceki hayatındaki davranışlarına ve ahlakına bağlı olduğuna inanır. Sözgelimi, bugün zengin veya başarılı olan bir kişinin, geçmiş hayatında iyi bir insan olduğu için, bu hayatında zenginlikle ödüllendirildiği düşünülür. Aynı şekilde fakir, sakat ya da başarısız olan bir kişinin geçmiş hayatında kötülükler yaptığı ve bunun karşılığını şimdiki hayatında bu şekilde aldığı iddia edilir. Hatta bu batıl iddiaya göre, insan yaptığı kötülüğe göre bir sonraki hayatında bir bitki veya bir hayvan görünümünde de olabilmektedir.
Karma'da felsefesinde
ahiret inancı yoktur
Buradan da çıkan netice, Karma inancının yer aldığı dinlerde ahiret inancı yoktur ve buna göre bir insan her ölümünden sonra tekrar dünyaya gelir ve bu dönüşüm sürekli devam eder. Yani mütemadi bir ölüp dirilmeler... ve bu döngü bu dünya ile sınırlı. Bunun temelleri de Hindistan'daki kast sistemine dayanmaktadır. Karma'ya göre insan dünyaya her gelişinde bir üst kastta doğar ve bu, "Hayat Çemberi"nin sona erdiği "Nirvana"ya kadar sürer! Bu da, "Dünya Ruhu" olarak nitelendirilen Brahman ile birleşmesi anlamına gelmektedir. Bu aşamada da insanların ilahlaşacağı gibi sapkın bir noktaya varılmaktadır, bu inanışa göre! Halbuki, tek bir ilah vardır, o da "doğurmamış ve doğrulmamış" olan Allah'tır (İhlas Suresi).
Cennet ve Cehennem geçici
Bu inanışa göre ayrıca cennet ve cehennem; ferdin yeryüzündeki fiillerinin karşılığını gördüğü geçici varoluş katmanlarından başka bir şey değildir... Halbuki Kur'an'da bu meseleye şöyle açıklık getirilmiştir: "Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler." (Enbiya Suresi, 95) "Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman, der ki: Rabbim, beni geri çevirin. Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım. Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır." (Mü'minun Suresi, 99-100) "Dünya hayatı her insan için, Allah'ın karşısına çıkardığı olaylarla denendiği, güzel ahlak gösterip göstermeyeceğinin sınandığı bir imtihan yeridir. Allah Kuran'da insanların "iman ettik demekle bırakılmayacaklarını ve mutlaka sınanacaklarını" bildirmektedir." (Ankebut Suresi, 2)
Kaderini kendin belirlersin (!)
Anlatılanlardan, Karma felsefesinde kadere imanın da olmadığı anlaşılacaktır. Her insanın kendi kaderini kendisinin belirlediğine inanılır. Mesela; Hintli bir insanın içinde bulunduğu kast ve hayat şekli tamamen kendisinin bir önceki hayatındaki tavrına bağlıdır ve kaderini bir önceki hayatından belirlemiştir. Ama gerçekte bir insanın kaderini belirleyen, her karşılaştığı olayı yaratan, bu olayları ve hayatını daha o insan doğmadan önce belirleyen Allah'tır: "Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre pek kolaydır." (Hadid Suresi, 22)
Karma inanca göre bir insan tekrar dünyaya geldiğinde en iyi koşullarda yaşamak için şu anki hayatını, bir sonraki dünya hayatını kazanmak için en doğru şekilde yaşamaya gayret edecektir. Böylelikle güzel ve insanca yaşamaya çalışacaktır; bu noktadan güzel ahlaka teşvik edici gözükse de gerçek ahlak kaynağı varken ve keçi boynuzu tat için bu kadar vartalara ne hacet!
Binaenaleyh insanoğlu için yegane kurtuluş yolu ve kaynağı beyan edilmiştir: "... Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik." (İbrahim Suresi, 1) Ve de "Kalpler ancak Allah'ı anmakla itminana" ermiş olacaktır... Ayrıca alemi yoktan var eden, kıştan sonra baharın gelmesi gibi bu dünyadan sonra -aksini iddia edenlere rağmen- ahireti var edecektir... Gözünü bu hakikate kapayanlar ise sadece kendi dünyalarını zindan etmiş olacaklardır!"
Müzik dünyasında, özenilmesi gereken starlar oluşturulması çokça tartışılan bir konu. Onların hayat tarzını, giyimini, saç modelini taklit etmeye çalışan gençlerimizin bir müddet sonra çok ciddi ruhsal problemlerin içine yuvarlandığı artık bilimsel bir gerçek. Buna rağmen bu furya bütün şiddetiyle sürüyor; özellikle Tarkan'ın şahsında... Fakat burada altı çizilmesi gereken önemli bir husus var. Tarkan sadece giyimiyle değil, bir inanç sistemi olan 'Karma Felsefesi'yle de gündemde. Reklam filmlerinde sık sık karşımıza çıkıyor bu felsefe. Peki nedir bu felsefe. Arkadaşım Cem Kayalı bu felsefe ile ilgili bir yazı gönderdi bana ve ben de bu yazıyı dikkatlerinize sunuyorum.
"Son zamanlarda pop sanatçılarından birisinin kaset ismi ile gündeme gelen ve o sanatçının reklamında da vurgulanan "Karma Felsefesi" hakkında bazı açıklamalar yapma ve toplumu bilgilendirme zarureti doğdu sanırım. Zira boşluk ve bunalım içerisinde çalkalanan toplumumuzda insanlarımızın aklı da yeteri kadar karışmış durumda zaten. Karma ile de daha fazla karışmamalı...
Bu inanışa Batı dünyasında da ilgi doğmuştur; bunun bir nedeni de bazı sinema oyuncularının Uzakdoğu- Tibet kıyafetleri ile pozlar vermesi ve bu içerikte filmlerde rol almaları, yogo ve meditasyon kavramlarının moda haline gelmesi. Haddizatında Avrupa ve Amerika insanlarında manevi boşluk ve tatminsizlikten dolayı böylesi arayışlar baş göstermiştir. (Batı toplumunda hızla yayılan İslam'a karşı alternatif olarak sunulan Karma inancı; sosyal ve psikolojik açıdan saadet verecekmiş gibi lanse edilse de, bu inancın hüküm sürdüğü yerlerde bunun pratikte gerçekleşemediği görülecektir...).
Temelinde reenkarnasyon var
Sanskritçe bir kelime olan Karma, "hareket, fiil" anlamına gelmekte olup; "sebep-sonuç kanunu" olarak bilinmektedir. Karma inancı, Hinduizm, Budizm ve Caynizm gibi doğu dinlerinin temel taşlarındandır. Karma inancını savunanlara göre, bir insan geçmişte ne yapmışsa, gelecekte onu görecek ve dolayısıyla insanın bugünü geçmişinin bir sonucu.
Buraya kadar herşey kabul edilebilir gözükse de, işin bamteli; Karma'da ölümden sonrasının reenkarnasyon inancına dayandırılması... Yani insanın ölümden sonra dünyaya tekrar başka bir bedenle gelmesi ve bu ölüp dirilmenin sürekli devam ettiği inancı. Dolayısıyla Karma'ya inanan biri, öldükten sonra gerçekleşecek olan sözde yeni hayatındaki başarılarının, mevkiinin veya hayat şeklinin bir önceki hayatındaki davranışlarına ve ahlakına bağlı olduğuna inanır. Sözgelimi, bugün zengin veya başarılı olan bir kişinin, geçmiş hayatında iyi bir insan olduğu için, bu hayatında zenginlikle ödüllendirildiği düşünülür. Aynı şekilde fakir, sakat ya da başarısız olan bir kişinin geçmiş hayatında kötülükler yaptığı ve bunun karşılığını şimdiki hayatında bu şekilde aldığı iddia edilir. Hatta bu batıl iddiaya göre, insan yaptığı kötülüğe göre bir sonraki hayatında bir bitki veya bir hayvan görünümünde de olabilmektedir.
Karma'da felsefesinde
ahiret inancı yoktur
Buradan da çıkan netice, Karma inancının yer aldığı dinlerde ahiret inancı yoktur ve buna göre bir insan her ölümünden sonra tekrar dünyaya gelir ve bu dönüşüm sürekli devam eder. Yani mütemadi bir ölüp dirilmeler... ve bu döngü bu dünya ile sınırlı. Bunun temelleri de Hindistan'daki kast sistemine dayanmaktadır. Karma'ya göre insan dünyaya her gelişinde bir üst kastta doğar ve bu, "Hayat Çemberi"nin sona erdiği "Nirvana"ya kadar sürer! Bu da, "Dünya Ruhu" olarak nitelendirilen Brahman ile birleşmesi anlamına gelmektedir. Bu aşamada da insanların ilahlaşacağı gibi sapkın bir noktaya varılmaktadır, bu inanışa göre! Halbuki, tek bir ilah vardır, o da "doğurmamış ve doğrulmamış" olan Allah'tır (İhlas Suresi).
Cennet ve Cehennem geçici
Bu inanışa göre ayrıca cennet ve cehennem; ferdin yeryüzündeki fiillerinin karşılığını gördüğü geçici varoluş katmanlarından başka bir şey değildir... Halbuki Kur'an'da bu meseleye şöyle açıklık getirilmiştir: "Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler." (Enbiya Suresi, 95) "Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman, der ki: Rabbim, beni geri çevirin. Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım. Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır." (Mü'minun Suresi, 99-100) "Dünya hayatı her insan için, Allah'ın karşısına çıkardığı olaylarla denendiği, güzel ahlak gösterip göstermeyeceğinin sınandığı bir imtihan yeridir. Allah Kuran'da insanların "iman ettik demekle bırakılmayacaklarını ve mutlaka sınanacaklarını" bildirmektedir." (Ankebut Suresi, 2)
Kaderini kendin belirlersin (!)
Anlatılanlardan, Karma felsefesinde kadere imanın da olmadığı anlaşılacaktır. Her insanın kendi kaderini kendisinin belirlediğine inanılır. Mesela; Hintli bir insanın içinde bulunduğu kast ve hayat şekli tamamen kendisinin bir önceki hayatındaki tavrına bağlıdır ve kaderini bir önceki hayatından belirlemiştir. Ama gerçekte bir insanın kaderini belirleyen, her karşılaştığı olayı yaratan, bu olayları ve hayatını daha o insan doğmadan önce belirleyen Allah'tır: "Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre pek kolaydır." (Hadid Suresi, 22)
Karma inanca göre bir insan tekrar dünyaya geldiğinde en iyi koşullarda yaşamak için şu anki hayatını, bir sonraki dünya hayatını kazanmak için en doğru şekilde yaşamaya gayret edecektir. Böylelikle güzel ve insanca yaşamaya çalışacaktır; bu noktadan güzel ahlaka teşvik edici gözükse de gerçek ahlak kaynağı varken ve keçi boynuzu tat için bu kadar vartalara ne hacet!
Binaenaleyh insanoğlu için yegane kurtuluş yolu ve kaynağı beyan edilmiştir: "... Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik." (İbrahim Suresi, 1) Ve de "Kalpler ancak Allah'ı anmakla itminana" ermiş olacaktır... Ayrıca alemi yoktan var eden, kıştan sonra baharın gelmesi gibi bu dünyadan sonra -aksini iddia edenlere rağmen- ahireti var edecektir... Gözünü bu hakikate kapayanlar ise sadece kendi dünyalarını zindan etmiş olacaklardır!"