İstanbul Ticaret Odası adına Doç. Dr. Servet Bayram yönetiminde değişik coğrafya ve kültürden insanları biraraya getiren İstanbul'da 504 kişi üzerinde yapılan anket, toplumda okuma alışkanlığı olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Ankete katılanların büyük bir bölümü 18 ile 27 yaş grubu arasında yer alırken, meslek grupları arasında da ilk sırada eğitim, ardından da özel sektör çalışanı ve esnaf-sanatkar geldi.
Büyük bölümünü bekarların oluşturduğu anket katılımcılarının yüzde 46.4'ü lise, yüzde 33.5'i üniversiteyi bitirirken, ilkokulu bitirenlerin sayısı yüzde 7.5 ile 38 kişi olarak belirlendi.
EN İYİ OKUR ÜNİVERSİTELİLER
Anketten derlenen bilgilere göre, katılımcıların yüzde 60.7 oranındaki büyük bölümü okuma alışkanlıklarının olmadığını belirtirken, sadece 39.3'ü buna olumlu yanıt verdi. En iyi okuma alışkanlığı olanlar üniversite mezunları olurken, en az okuyanlar ise ilkokul değil, ortaokul mezunu olarak belirlendi.
Katılımcıların yüzde 49 oranındaki bölümü okuma alışkanlığını kendi kendine kazanırken, bu alışkanlığı kazanmada okulun çok az bir rol üstlendiği ortaya çıktı. Ankete göre bu durum; eğitim kurumlarının öğretimsel fonsiyonlarını veya asli eğitim faaliyetlerini yürütme ve sevdirmedeki eksikliğini gösteriyor.
Verilere göre, okuma alışkanlığı olan 198 kişinin yüzde 55.6'sı ailede en çok babalarının okuduğunu, yüzde 25.8'i kardeşlerinin, yüzde18.7 gibi küçük bir oran da annelerinin okuduğunu belirtti. Yaş gruplarına göre okuma alışkanlığı en çok 53-57 yaşları arasında bulunuyor.
GAZETE EN AZ EV HANIMLARI TARAFINDAN OKUNUYOR
Düzenli olarak gazete okuyan 198 kişiye karşın, 306 kişi ile büyük çoğunluğun buna olumsuz yanıt verdiği ankette, gazete okuma sıklığı bakımından ilk sırayı yüzde 47.7 ile
"3 günden az" alırken, bunu "3 günden fazla" ve "10 günde bir" takip ediyor.
Gençlere nazaran orta yaş grubundaki kişiler daha çok gazete okuyor. Bankacı ile ekonomistler, mali krizler yaşanan Türkiye'de gazeteyi düzenli okumaya en çok gereksinim duyan kesim olarak kendini gösteriyor. Gazeteyi en az okuyan meslek grubu ise ev hanımları. Bunu hukuk ve güvenlik grupları takip ediyor.
Katılımcıların yarısı günlük gazeteyi 1-2 saatte okurken, yüzde 28.3'ü 1, yüzde 9.1'i de günlük gazeteye yarım saatten az zaman ayırıyor. Gazetenin en çok okunan bölümleri haber, politika ve ekonomi olurken, en az da köşe yazıları okunuyor.
Anket, bilgilerin paylaşımının sınırlı olduğunu ve katılımcılardanbüyük bir bölümünün bilgileri sadece yakın kişilerle tartıştığını da ortaya koydu.
SİYASİ KİTAPLAR İLK SIRADA
Gazete okuma alışkanlığı bulguları ile paralellik gösteren kitap okuma alışkanlığı da, yüzde 31.5 ile sınırlı kalırken, katılımcıların yüzde 68.5 ile büyük çoğunluğu bu soruya olumsuz yanıt verdi.
Verilere göre, en çok okunan kitap türü siyasi olurken, en az da bilimsel kitaplar okunuyor. Kamu çalışanları polisiye, sağlıkçılar aşk, bankacılar siyasi, eğitimci ve özel sektör çalışanları da ağırlıklı olarak macera türü kitapları tercih ediyor.
Ankete katılan 504 kişiden 300'ünün evinde kitaplık bulunmasına karşın, kitaplıklarda yeterli sayıda kitap yer almıyor. Büyük çoğunluğun 30'a yakın kitabı bulunuyor.
Dergi, gazete, kitap gibi kültürel okuma faaliyetlerine para ayırmayan 306 kişiye karşın, 198 kişiden 48'i 5 milyon liraya kadar, 87'si aylık 5-10 milyon lira, yine 48'i 10-15 milyon lira ve 15'i de bu faaliyetlere 15 milyon liradan fazla para ayırabiliyor.