logo
23 NİSAN 2024

Konuşuyoruz ama asla dinlemiyoruz

20.08.2003 00:00:00
Ege Üniversitesi (EÜ) İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Durmaz, ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkların temelinde kişiler arasındaki iletişimsizliğin yattığını belirtti.

Ne yazık ki dinlemeyi bilmiyoruz

Prof. Dr. Durmaz, yaptığı yazılı açıklamada, "Ülkemizde bir yönetim sorunu yaşanıyor. Buna, yönetimin iletişimsizlik sorunu da diyebiliriz. Kişiler arası iletişimde, iletişim kurulabilmesine olanak tanıyan bazı unsurlar vardır. Bunların ilki dinlemedir. Biz ne yazık ki dinlemeyi bilmiyoruz" görüşüne yer verdi. Dinlemeyi, "fiziksel, duygusal ve entelektüel girdileri bir anlamanlayışı ile bütünleştiren süreç" olarak tanımlayan Prof. Dr. Durmaz, sağlıklı iletişimin diğer unsurlarının ise ifade netliği ve benlik olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Durmaz, karşılıklı iletişimin sağlıklı olarak kurulabilmesi için, kişinin kendisine güvenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Yönetenler, yönettiklerini ezmeye çalışıyor

Yöneten-yönetilen ilişkisinde, yönetilenin sürekli şikayet ettiğini açıklayan Prof. Dr. Durmaz, "Yönetenler de yönettiklerini ezmeye çalışıyor, o makama geçtiğinde her şeyi unutuyor. Yönetici gücünü makamından, lider ise gücünü yeteneğinden alır. O makama birtakım yetkiler verilmiştir. Önemli olan o yetkileri doğru olarak kullanabilmektir" ifadelerini kullandı. Ekonominin kuralları olan bir bilim, politikanın ise sanat olduğunu belirten Prof.Dr. Durmaz, şunları kaydetti:

"Politika ile bilimi birbiriyle bağdaştıramazsınız. Ekonomik kaideler kendi kendini oluşturur. Arz-talep dengesi kendi kendine işleyen bir mekanizmadır. Biz bunu politikayla karşılaştırarak yozlaştırıyoruz. İnsanlar arasındaki iletişimsizlik, yaşanan ekonomik istikrarsızlıkların temelini oluşturuyor"

Dinlemenin 20 altın kuralı

Prof. Dr. Mustafa Durmaz dinlemenin 20 altın kuralını ise şöyle sıraladı:

"Dinlemeyi iste, iyi bir dinleyici gibi davran, anlamak için dinle, tepki koy, konuşma, konuşan insanın duygularını anla, sorular sor, dikkatini konuşana yönelt, konuşanın yüzüne bak, gülümse, duygularını işe karıştırma, dikkatini dağıtan şeylerden kaçın, temel noktaları kavra, iletişim sağlanması için sorumluluğu onunla paylaş, fikirlere tepki göster, kişilere değil, kafanın içinde onunla münakaşa etme, kendinle ilgili düşünme, konuşanı sinirlendirme, acele yargılardan kaçın, dinlemeyi eğlenceli bir iş olarak gör."
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
Bahçeli’nin Mehmet Şimşek çıkışının şifreleri
Mesaj Erdoğan'a mı verildi?
Irak'la yeni dönem başladı
24 anlaşma imzalandı
Şimşek'e 'yerel halk' tepkisi
'Müfsit zihniyet'
AKP'nin IMF'siz IMF programına tepki gösterdi
'Anlamadıkları şey şu...'
Görüşmede İlber Ortaylı da hazır bulundu
İmamoğlu, Steinmeier'i ağırladı
Sosyal medya boykotu karşısında pes etti
Tunaoğlu özür dileyip istifa etti
'Tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcudur'
DEM Parti'nin kapatılmasını istedi
51 kişi hayatını kaybetmişti, bilirkişi raporu çıktı
Ana taşıyıcı kolon kesilmiş!
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
Bahçeli’nin Mehmet Şimşek çıkışının şifreleri
Mesaj Erdoğan'a mı verildi?
Irak'la yeni dönem başladı
24 anlaşma imzalandı
Şimşek'e 'yerel halk' tepkisi
'Müfsit zihniyet'
AKP'nin IMF'siz IMF programına tepki gösterdi
'Anlamadıkları şey şu...'
Görüşmede İlber Ortaylı da hazır bulundu
İmamoğlu, Steinmeier'i ağırladı
Sosyal medya boykotu karşısında pes etti
Tunaoğlu özür dileyip istifa etti
'Tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcudur'
DEM Parti'nin kapatılmasını istedi
51 kişi hayatını kaybetmişti, bilirkişi raporu çıktı
Ana taşıyıcı kolon kesilmiş!

Yaşasın 23 Nisan

Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak önemli yer tutan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun
23.04.2024 07:00:00
Haber Merkezi
Yaşasın 23 Nisan
Yaşasın 23 Nisan
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Türk milleti ve Türk askerleri Kurtuluş Savaşı'nda büyük bir zafer kazandı. Düşmanın topraklarımızdan atılma sürecinde bundan tam 104 yıl önce 23 Nisan 1920'de TBMM Ankara'da açılmıştır.

Düşman askerleri topraklarımızdan çıkarıldığında da cumhuriyet ilan edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan 1924'te, 23 Nisan'ın bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. 1929 yılında ise 23 Nisan Bayramı'nı çocuklara armağan etmiştir.

23 Nisan, çocukların bayramı olduğu gibi, Türkiye'nin bağımsızlığının da simgesidir. Atatürk, 23 Nisan'ı çocuklara armağan ettikten sonra, uluslararası alanda da çalışmalar yapılmaya devam edilmiş ve 23 Nisan dünya çocuklarının bayramı olarak değer kazanmıştır.

Türkiye'nin bağımsızlığını gösteren 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı yalnızca çocuklar tarafından değil, tüm Türkiye tarafından kutlanmaktadır. Yıllardır türlü eğlencelerle ve coşkuyla kutladığımız bu şenlik, sizin de bildiğiniz gibi, dünyada çocukların sahip olduğu tek bayram. UNESCO, 1979 yılını 'Çocuk Yılı' olarak ilan edince, Türkiye Cumhuriyeti, 23 Nisan bayramını dünya çocuklarıyla kutlamaya karar verdi O yıl kutlamaya 6 ülke katıldı, ama her yıl bu sayı büyüdü ve bütün dünya çocuklarının kutladığı uluslararası bir bayram haline geldi.


TBMM'nin açılması ve ilk hükümetin kurulması


Mustafa Kemal'in Meclis-i Mebusan'ın İstanbul dışında bir yerde toplanması gerektiği düşüncesinde ısrar etmesine rağmen, meclisin İstanbul'da toplanmasını kabul edilmek zorunda kalınmış, Mustafa Kemal'in korktuğu gelişme yaşanarak İstanbul işgal edilmiş ve Meclis-i Mebusan çalışmalarına süresiz ara vermişti.

Bu gelişme millet iradesinin tecelli etmesi imkânını ortadan kaldırmıştı. Dolayısıyla gelişmeler İngilizlerin arzu ettiği yöndeydi. İngilizler Damat Ferit Hükümeti'nin iş başına getirilmesini sağlayarak hazırlayacakları barış şartlarını İstanbul Hükümeti'ne rahatlıkla kabul ettirebilecekleri ortamı oluşturmuşlardı. Bir aksilik halinde Yunan kuvvetleri zaten saldırıya hazır bekletilmekteydi. Ancak Anadolu'ya geçtiği günden itibaren Milli Mücadele hareketini Türk milletine mal etme kararı ile hareket eden Mustafa Kemal boş durmamıştı. Artık

Mustafa Kemal'in millet egemenliğine dayalı yeni bir devlet kurmanın zamanı gelmişti.

Mustafa Kemal ilk adım olarak işe, 19 Mart 1920'de askeri ve sivil yetkililere bir genelge göndermekle başlamıştı. Bu genelge ile durumu yetkililere izah eden Mustafa Kemal, Ankara'da her livadan seçilerek belirlenen beşer temsilcinin bir kurucu meclis oluşturulacağını açıklamıştı. Bu genelgenin yayımlanmasından sonra hızla seçimlere başlanmış ve seçilen üyeler Ankara'ya ulaşmaya çalışmışlardı. Mustafa Kemal 21 Nisan'da ikinci bir genelge daha yayımlayarak, Meclis'in 23 Nisan 1920 Cuma günü çalışmalara başlayacağını açıklamıştı. 23 Nisan günü Ankara'ya ulaşabilen 78 üyenin katılımı ile İlk TBMM resmen, açılmıştı.


Meclis dualarla, hatimlerle açıldı


Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'daki bütün askerî ve mülkî makamlara gönderdiği genelge ile Meclis'in Cuma namazının ardından dualarla, hatimlerle, salâvatlarla, tekbirlerle ve kurbanlarla açılması emredilmişti.

Genelgenin ikinci maddesi şöyleydi: Meclis'in açılışını cumaya rastlatmakla o günün kutsallığından yararlanılacak; bütün milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayram Camii'nde Cuma namazı kılınacak, Kur'an ve salâttan yararlanılacak, namazdan sonra sancağı şerif alınarak Meclis'e gidilecek, toplantıya başlanmadan bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir... YENİ MESAJ

51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı'nda kolon kesildiği bilirkişi raporuyla tespit edildi

Gaziantep'in Nizip ilçesinde 6 Şubat depreminde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne sebep olan Furkan Apartmanı'nda kolon kesildiği KTÜ bilirkişi raporuyla tespit edildi.
22.04.2024 13:58:00
İhlas Haber Ajansı
51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı'nda kolon kesildiği bilirkişi raporuyla tespit edildi
51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı'nda kolon kesildiği bilirkişi raporuyla tespit edildi
Gaziantep'in Nizip ilçesinde 6 Şubat depreminde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne sebep olan Furkan Apartmanı ile ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından hazırlanan bilirkişi raporu açıklandı.

Açıklanan rapora göre apartmanın zemin ya da bodrum katında bulunan kolonların kesildiği tespit edildi.

Ana taşıyıcı kolon kesilmiş

Furkan Apartmanı'na ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda, 'Binanın ana taşıyıcı kolonu olan S11 kolonunun kesildiğine, heyete gelen bütün raporlar ve kanıtları ortak bir şekilde değerlendirildiğinde, S11 kolonunun inşa edildiği ve inşa edildikten sonra kullanıcıları tarafından kesildiğine, yan kısımlarında bulunan S3A ve S4A kolonlarının ise kaydırılarak inşa edildiği değerlendirilmiştir' ifadeleri yer aldı.

S4A ve S3A kolonlarının taşıyıcı özelliği yok

KTÜ Bilirkişi raporunda, "Taşıyıcı sistem elemanlarının bazılarının inşasında statik projeye göre kesit ve yerleşim aksı farklılıklarının olduğundan bahsedilmiştir. Beton değerleri ve demir dayanımı standartlara uygun yapıldığı görülmüştür. S4A kolonu ve S3A kolonlarının bina statiğine ve taşıyıcılığına her hangi bir etkisi olmadığı sabit görülmüş binanın yıkımına sebebiyet veren şeyin kesilen kolonlar olduğu görülmüştür' ifadeleri ise dikkat çekti.

İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 83.1'e yükseldi

İstanbul'da cumartesi günü etkili olan yağmurun ardından barajlardaki doluluk oranı yüzde 83.1'e yükseldi
22.04.2024 10:30:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 83.1'e yükseldi
İstanbul'da barajların doluluk oranı yüzde 83.1'e yükseldi
İstanbul'da cumartesi günü etkili olan yağmurun ardından barajlardaki doluluk oranı yüzde 83.1'e yükseldi. Alibey Barajı'nın doluluk oranı ise yüzde 67.56'ya olurken, su seviyesinin yükselmesiyle birlikte Moğlova Kemeri'nin ayaklarının bir kısmını kapandığı görüldü.

Kurak bir kış geçiren mega kent İstanbul'da cumartesi günü etkili olan sağanak yağmur, barajlara yaradı. Barajlardaki doluluk oranı yüzde 83.1'e yükseldi. Barajlardaki en yüksek su miktarı yüzde 92.4 ile Ömerli Barajı, en düşük su miktarı ise yüzde 61.18'le Sazlıdere Barajı oldu.


Su seviyesi inişli çıkışlı olan Alibey Barajı'nın doluluk oranı yüzde 67.56 oldu. Su seviyesinin yükselmesiyle birlikte Moğlova Kemeri'nin ayaklarının bir kısmını kapandığı görüldü.

İSKİ verilerine İstanbul barajlarındaki doluluk oranları ise şöyle:

"Büyükçekmece: 77.16
Sazlıdere: 61.18
Istarancalar: 87.29
Kazandere: 73.59
Pabuçdere: 72.03
Ömerli: 92.4
Darlık: 85.28
Elmalı: 89.62
Terkos: 90.53
Alibey: 67.56".İHA

AVM’lerdeki boşluklarda neden file yok?

Cevahir AVM’de peş peşe yaşanan intihar vakalarının ardından ‘güvenlik filesi neden yok’ sorusu bir kez daha gündeme geldi.
22.04.2024 10:26:00
Atakan Akbal
AVM’lerdeki boşluklarda neden file yok?
AVM’lerdeki boşluklarda neden file yok?
Türkiye'de alışveriş hayatının kalbi haline gelen AVM'lerde yaşanan intihar vakaları ve yüksekten düşmeye bağlı ölümler giderek sıklaşıyor.

İstanbul'un en işlek alışveriş merkezlerinden biri olan Cevahir AVM'de bir hafta içinde iki kez yüksekten atlayarak intihar vakası yaşanması, "AVM boşluklarında neden file yok?" sorusunu yeniden gündeme getirdi.

Kampanyadan sonuç alınamadı

İki yıl önce bu tehlikeye dikkat çekmek için Change.org sitesinde başlatılan imza kampanyası sonuç almaya yetmedi. Bu süre zarfında bazı AVM'lerde kazaya bağlı, bazılarında ise intihar kaynaklı ölümler devam etti.

Zorunlu değil

İş Sağlığı ve İşçi güvenliği Uzmanı olan Üsküdar Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Nuri Bingöl, AVM'lerde file uygulaması konusunda mevzuatta bir zorunluluk olmadığını söyledi.

Ancak buna rağmen risk görülen ve şaft boşluğu olan binalarda mevzuatın güvenlik tedbiri alınmasını zorunlu kıldığını belirten Bingöl, "Örneğin 110 cm yüksekliğinde korkuluk yapma zorunluluğu var. Bu yüksekliğin 130 cm'ye yükseltilmesi bir çözüm olabilir." diyor.

"Maliyet ve görsellik etken olabilir"

AVM boşluklarında file uygulamasının yaygınlaşmamasının nedeninin görsellik ve maliyet olabileceğini ifade eden Nuri Bingöl, "Doğru mühendislik hesaplamaları ile her kata olmasa bile kaza durumlarında kazazedenin ölümünü engelleyecek uygulamalar yapılabilir. Özellikle çocukların düşmelerini engelleyecek tedbirlere gerek var. En çok insan sürkilasyonu olan ve çocukların daha çok vakit geçirdiği yeme içme katlarında özel tedbirler alınabilir" d.edi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.