Kütüphanelere ilgi kısmen azaldı
Gürlek, yaptığı açıklamada, okuma alışkanlığının ilkokul düzeyinde başlayıp hayatın sonuna kadar gittiğini belirterek, teknolojinin gelişmesiyle birlikte kütüphanelere ilginin kısmen azaldığını, ancak yine de bazı okuyucuların kitaplarla bire bir temas halinde olmak istediğini ifade etti. İnsanların artık teknolojinin yardımıyla rahatlıkla istedikleri bilgiye ulaşabildiğini kaydeden Gürlek, "Kütüphanelerin dijital ortama geçmesi ve teknolojiden faydalanılması mutlaka okuyucuları kütüphaneye çeker" dedi.
Televole tuzağı
Türk toplumunun "Televole kültürüyle" okumaktan ve araştırmak tanuzaklaştırıldığını savunan Gürlek, okuyucuların genel olarak bilgiye hazır ulaşmak istediğini vurguladı. Tüm kaynakların dijital ortama aktarılmamış olmasının insanların kütüphanelerden yararlanmasına neden olduğunu belirten Gürlek, bazı okuyucuların da kaynakla bire bir karşı karşı gelmek istediğini anlattı.
Okuyucu, araştırmayı nasıl yapacağını bilmiyor
İnsanların, nasıl araştırma yapacağını bilemediğini vurgulayan Gürlek şöyle konuştu: "Maalesef okuyucu ilköğretimden yaşamının son noktasına kadar araştırmayı nasıl yapacağını bilmiyor. Aradığı bilgiyi, nereden, nasıl, ne şekilde bulacağını bilmiyor. Bu da araştırmanın zorluğunu ortaya koyuyor. Bunun nedeni, okullarda, araştırma yöntemleri, kütüphanecilik gibi derslerin zorunlu olmamasından kaynaklanıyor. Bunun sonucunda ise birey araştırmanın nasıl yapılacağını, kütüphane kaynaklarından nasıl faydalanacağının sıkıntısını çekiyor. Kütüphanelerin, devletin, vatandaşların büyük desteğine ihtiyacı var. Çünkü bu kurumlar ücretsiz olarak topluma hizmet veren, insanların gelişme sürecine katkı sağlayan kuruluşlardır. Genel anlamda kültür, dar anlamda ise kütüphaneler, insana yapılan yatırımdır. Kütüphanelerin dijital ortama geçmesi ve teknolojiden faydalanılması okuyucuları mutlaka kütüphaneye çeker."