Kevser DOYURUM
Eğer gerçekten Leyla diye birisi vardı ise onunla tanışmak isterdim. O Leyla Mecnun etmiş ise aşıkını, darmadağın etmişse bir gencin hayatını, ona söyleyecek sözüm, nazar edecek gözüm vardır. Leyla sen neyledin de Mecnun'u çöllere düşürdün, Leyla, Leyla diye deli eyledin, bütün anlamları kendine yükledin. Mecnun hayatın bütün anlamını sana yükledi. Sen Mecnun'u Mecnun etmek ister miydin? Leyla sen de Mecnun'u birazcık sevmiş olsaydın Mecnun için daha iyi mi olurdu, daha mı kötü? Ne bileyim.
Leyla sen Mecnun'un hangi tecellilerini yaşamaktaydın da Mecnun sende onları görüp yüreğine kor düşürdü. Leyla biliyorum sen Mecnun'u Mecnun etmek istemezdin ama Hakkın tecellilerine böylesine açık olman, temiz bir ayna olman sizin kaderinizi yazdı. Leyla, Mecnun'un sana olan aşkı mantıksal açıklamaları kabul etmeyen bir takdir-i ilahi idi.
Günlerden bir gün çölde bir bedevi namaz kılmaktadır. Mecnun Leyla'nın aşkına öyle bir sarhoştur ki, namaz kılanın önünden geçer. Bedevi namazı bitirip Mecnun'un yanına varır. "Sen namaz kılarken benim önümden geçtin"der. Mecnun bedeviye dönüp der ki "Ben Leyla'nın aşkından öyle bir sarhoşum ki seni görmedim. Ya sen beni nasıl gördün?"
Aslında Mecnun'a da söyleyecek bir kaç sözümüz var. Mecnun sen Leyla'dan Mevlaya geçme faslındamısın? Leyla ölünce ne yapacaksın? Leyla senin sandığın ve inandığın kadar Leyla mı? Senin aşık olduğun Leyla o Leyla mı? Sen yanılıpta bir seraba kapılmış olmayasın, sudaki aksinde güzeli görüp suyu güzel sanmayasın? Mecnun artık gözlerini açasın, hakikati göresin.
Mecnun, artık Leyla'dan Mevla'ya geçecek misin? Sudaki aksin aslını arayacak mısın?
Aslında bizler de hem güzeli severiz hem de güzeli yansıtan suyu severiz. Ama öncelikle neyi sevmemiz gerektiğini öğrenmeliyiz. Değil mi?
İnsan aşkları bizi zikrimizden uzaklaştırıyor, zihnimizi ve gönlümüzü boş yere meşgul edip bizi mecnunluk ve intihar gibi mecralara çekiyorsa, kendimize gelmenin vaktidir. Biz en çok Vecib-ul Vücud hazretlerini sevmeli ve O'na güvenmeliyiz.
Eğer gerçekten Leyla diye birisi vardı ise onunla tanışmak isterdim. O Leyla Mecnun etmiş ise aşıkını, darmadağın etmişse bir gencin hayatını, ona söyleyecek sözüm, nazar edecek gözüm vardır. Leyla sen neyledin de Mecnun'u çöllere düşürdün, Leyla, Leyla diye deli eyledin, bütün anlamları kendine yükledin. Mecnun hayatın bütün anlamını sana yükledi. Sen Mecnun'u Mecnun etmek ister miydin? Leyla sen de Mecnun'u birazcık sevmiş olsaydın Mecnun için daha iyi mi olurdu, daha mı kötü? Ne bileyim.
Leyla sen Mecnun'un hangi tecellilerini yaşamaktaydın da Mecnun sende onları görüp yüreğine kor düşürdü. Leyla biliyorum sen Mecnun'u Mecnun etmek istemezdin ama Hakkın tecellilerine böylesine açık olman, temiz bir ayna olman sizin kaderinizi yazdı. Leyla, Mecnun'un sana olan aşkı mantıksal açıklamaları kabul etmeyen bir takdir-i ilahi idi.
Günlerden bir gün çölde bir bedevi namaz kılmaktadır. Mecnun Leyla'nın aşkına öyle bir sarhoştur ki, namaz kılanın önünden geçer. Bedevi namazı bitirip Mecnun'un yanına varır. "Sen namaz kılarken benim önümden geçtin"der. Mecnun bedeviye dönüp der ki "Ben Leyla'nın aşkından öyle bir sarhoşum ki seni görmedim. Ya sen beni nasıl gördün?"
Aslında Mecnun'a da söyleyecek bir kaç sözümüz var. Mecnun sen Leyla'dan Mevlaya geçme faslındamısın? Leyla ölünce ne yapacaksın? Leyla senin sandığın ve inandığın kadar Leyla mı? Senin aşık olduğun Leyla o Leyla mı? Sen yanılıpta bir seraba kapılmış olmayasın, sudaki aksinde güzeli görüp suyu güzel sanmayasın? Mecnun artık gözlerini açasın, hakikati göresin.
Mecnun, artık Leyla'dan Mevla'ya geçecek misin? Sudaki aksin aslını arayacak mısın?
Aslında bizler de hem güzeli severiz hem de güzeli yansıtan suyu severiz. Ama öncelikle neyi sevmemiz gerektiğini öğrenmeliyiz. Değil mi?
İnsan aşkları bizi zikrimizden uzaklaştırıyor, zihnimizi ve gönlümüzü boş yere meşgul edip bizi mecnunluk ve intihar gibi mecralara çekiyorsa, kendimize gelmenin vaktidir. Biz en çok Vecib-ul Vücud hazretlerini sevmeli ve O'na güvenmeliyiz.