Adama sigortalı bir iş aramışlar ve bulamamışlar. Hz. İbrahim'in atılacağı ateşe su götüren topal karınca misali benim elimden de ancak onları gidecekleri yere kadar bırakmak ve eve kadar ağlamak geldi. Çünkü o anda benim de onlara maddi yardım yapacak imkânım yoktu. Buna benzer olaylar mutlaka hepimizin çevresinde oluyordur. Maalesef bizim medet dediğimiz vekillerimiz de zor durumda. Adamlara iki ihaleyi, üç buçuk dört milyar maaşı, kıyak emekliliği çok görüyoruz. Halbuki onlar memleketi bu hale getirebilmek için çok çalıştılar ve halen de çalışıyorlar. Tabii burada bazılarını tenzih ediyorum.
Bir de Dışişlerimiz var ama oralara bu yazıda girmeyelim.
İşte bu ahval ve şerait içinde Prof. Dr. Haydar Baş Bey gibi bir insan, bir lider çıkıyor. Kuvay-ı Milliye diyor, işte ekip diyor, işte program, işte çözüm teorileri diyor. Bize düşen bu lidere sahip çıkmak. Ve unutmayalım ki böyle insanlar 50-60 senede bir çıkar. Ve yine unutmayalım ki birtakım çıkar odaklarının şişirdikleri insanların peşine körü körüne gidersek Allah muhafaza bu günlerimizi de çok ararız.
Erdoğan karabacak