Film şirketleri yine yaşanmış bir olaya el atıyorlar. Gerçek olayların, seyircileri daha çok etkilediğini fark eden şirketlerden ikisi gözlerini yine II. Dünya Savaşı sırasına çevirmiş durumdalar.
2. Dünya Savaşı sırasında, atom bombaları parçaları taşıyan USS Indianapolis gemisi, Japonya'dan gizli görevden dönerken Güney Pasifik'te esrarengiz bir biçimde batmış, mürettebatından çoğu derin sularda köpekbalıklarına yem olmuştu. Kaptan Charles McVay de kurtulanlar arasında yer alıyordu.
ABD Deniz Kuvvetleri, geminin kaybolan parçalarını hiçbir zaman bulamamış, yardım sinyallerine niye cevap verilmediği sorularına da doyurucu yanıtlar verememişti. Ama Kaptan McVay, gerekli manevraları yapmadığı ve bu nedenle torpidolara hedef olduğu gerekçesiyle suçlanmıştı. Oysa, kurtulan mürettebat, McVay sayesinde hayatta kaldıklarını beyan etmişlerdi.
Hayatının geri kalan bölümünde McVay, ölen askerlerin ailelerinden sürekli küfür dolu mektuplar aldı, ancak kendini savunacak hiç bir girişimde bulunmadı. Kaptan, 1968 yılında 70 yaşındayken kendi elleriyle hayatına son verdi.
Bu acıklı hikayeyi iki ayrı şirket filme çekmeye karar vermiş durumda. Yazar Doug Stanton'un kitabından beyaz perdeye aktarılacak filmi, "The Captain and the Shark" adıyla, "Rain Man"la adını duyuran Barry Levinson Warner Bros. için yönetecek. Öte yandan Universal şirketi, kendi oluşturdukları "The Good Sailor" adlı senaryoda bu konuya biraz daha farklı eğileceği sinayallerini veriyor. Ancak Kaptan McVay rolünü her iki şirket de Mel Gibson'a vermek istediklerini belirtiyorlar. İki ateş arasında kalan Gibson ise, önce senaryoları okumak, ondan sonra karar vermek niyetinde olduğunu söylüyor.
Bu arada önümüzdeki aylarda Gibson, önce Vietnam savaşında geçen "We Were Soldiers"da, ardından M. Night Shyamalan'ın yöneteceği "Signs"da rol alacak.