Mezar taşı ustası Ahmet Gör, en ucuzu 350 milyon liradan başlayan mezar taşı fiyatlarının kullanılan malzeme, boyutlar ve modeline göre 10 milyar liraya kadar çıkabildiğini söyledi.
İnsanlar artık eve ekmek götürme derdinde
Marmara mermerinin en ucuza mal edilen çeşit olduğunu ve istenildiği takdirde granit ya da Afyon mermeri de kullanılabildiğini anlatan Gör, son yıllarda orta sınıfa iş yapamamaktan şikayet etti. Ekonomik krizin en çok kendi sektörlerini etkilediğini anlatan Gör, "Eskiden orta hallilere yaptığımız işlerle ayakta durabiliyorduk ama artık, sadece zenginlerin yaptırdığı mezarlarla geçinmeye çalışıyoruz. Çünkü insanlar artık eve ekmek götürme derdinde. Sonuçta bu çok acil bir ihtiyaç değil, ne zaman olsa yaptırılır diye düşünülüyor. Etrafını toprakla çevirip öyle bırakıyorlar, mezar taşı yaptırmıyorlar" diye konuştu.
Özellikle dini bayramlarda kabirlere ziyaretlerin yoğunlaşmasının,işlerine olumlu etki yaptığını ifade eden Ahmet Gör, "Geçmişte olsa, bu dönemde başımızı kaşıyacak vaktimiz olmazdı ama sezon olmasına karşın işler durgun" dedi. Bir diğer mezar işi yapan Kadir Usta ise mezarların artık daha düz olduğunu, kabartma ve işlemelerin fiyatı çok fazla yükselttiği için, insanların genellikle üzerinde isim ve tarih bulunan düz bir mermer levhayla yetindiğini anlattı.
"Dünya fâni ahiret bâki"
Mezarlar, ziyaretçilerle birlikte yaşlanan, rengi değişen ve kıvrımlarından küçük filizlerin boy verdiği doğal taşlar yerine, uzun ömürlü, sert hatlı mermerlerin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte edebiyatını da kaybetti. Bir yüzünde mevtanın isminin, yaşının bulunduğu, karşısındaki lahitte ise uzun yazıların bulunduğu eski mezarlar azınlıkta kaldı. Genellikle, "Ey Yolcu" diye başlayan, içinde çokça "Hayat", "Fani", "Ölüm" ifadeleri geçen ve okuyucunun da gelecekte bir gün kendisiyle aynı mutlak kaderi paylaşacağını anımsatan yazılara yeni mezarlarda artık pek rastlanmıyor. Maliyeti ve sert bir taş olan mermere o, uzun ve taşı canlılaştıran yazıları kazımanın zorluğu, mezar taşlarını, hikayeleri ve mimari incelikleriyle birlikte kalın ve nefes almayan mermer blokların altına itti. Ellerinde testereye benzer aletlerle yumuşak taşları saatlerce kazıyan ve taşlara ruh veren eski ustalar da, zamanın süpürücü etkisinin yarattığı toz duman içinde işsiz kaldılar.
İnsanlar artık eve ekmek götürme derdinde
Marmara mermerinin en ucuza mal edilen çeşit olduğunu ve istenildiği takdirde granit ya da Afyon mermeri de kullanılabildiğini anlatan Gör, son yıllarda orta sınıfa iş yapamamaktan şikayet etti. Ekonomik krizin en çok kendi sektörlerini etkilediğini anlatan Gör, "Eskiden orta hallilere yaptığımız işlerle ayakta durabiliyorduk ama artık, sadece zenginlerin yaptırdığı mezarlarla geçinmeye çalışıyoruz. Çünkü insanlar artık eve ekmek götürme derdinde. Sonuçta bu çok acil bir ihtiyaç değil, ne zaman olsa yaptırılır diye düşünülüyor. Etrafını toprakla çevirip öyle bırakıyorlar, mezar taşı yaptırmıyorlar" diye konuştu.
Özellikle dini bayramlarda kabirlere ziyaretlerin yoğunlaşmasının,işlerine olumlu etki yaptığını ifade eden Ahmet Gör, "Geçmişte olsa, bu dönemde başımızı kaşıyacak vaktimiz olmazdı ama sezon olmasına karşın işler durgun" dedi. Bir diğer mezar işi yapan Kadir Usta ise mezarların artık daha düz olduğunu, kabartma ve işlemelerin fiyatı çok fazla yükselttiği için, insanların genellikle üzerinde isim ve tarih bulunan düz bir mermer levhayla yetindiğini anlattı.
"Dünya fâni ahiret bâki"
Mezarlar, ziyaretçilerle birlikte yaşlanan, rengi değişen ve kıvrımlarından küçük filizlerin boy verdiği doğal taşlar yerine, uzun ömürlü, sert hatlı mermerlerin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte edebiyatını da kaybetti. Bir yüzünde mevtanın isminin, yaşının bulunduğu, karşısındaki lahitte ise uzun yazıların bulunduğu eski mezarlar azınlıkta kaldı. Genellikle, "Ey Yolcu" diye başlayan, içinde çokça "Hayat", "Fani", "Ölüm" ifadeleri geçen ve okuyucunun da gelecekte bir gün kendisiyle aynı mutlak kaderi paylaşacağını anımsatan yazılara yeni mezarlarda artık pek rastlanmıyor. Maliyeti ve sert bir taş olan mermere o, uzun ve taşı canlılaştıran yazıları kazımanın zorluğu, mezar taşlarını, hikayeleri ve mimari incelikleriyle birlikte kalın ve nefes almayan mermer blokların altına itti. Ellerinde testereye benzer aletlerle yumuşak taşları saatlerce kazıyan ve taşlara ruh veren eski ustalar da, zamanın süpürücü etkisinin yarattığı toz duman içinde işsiz kaldılar.