Muğla Belediyesi'nce 6-10 Eylül tarihleri arasında düzenlenen "Karabağlar Kültür Şenliği" kapsamında düzenlenen "Zeybek Kültürü ve Muğla" konulu panelde Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sabri Yetkin, o dönemde, kötü rolde olanlara "Çalıkapı", iyi rolde ve haksızlıkla mücadele edenlere "Zeybek" veya "sosyal haydut" denildiğini belirtti. Zeybekliğin, Anadolu'da 1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra Türkmenlerin Anadolu'ya gelmeleriyle kendini göstermeye başladığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Yetkin, bu kişilerin sınır boylarında haçlılarla yaptıkları savaşlar ve mücadelenin "zeybekliğin" halkın nazarında saygınlığını sağlamada yardımcı olduğunu kaydetti. Bu hareketlerin zamanla eşkıyalığa dönüştüğünü öne süren Yrd. Doç.Dr. Yetkin, Osmanlı döneminde eşkıyalığın 1865-1877 yılları arasındaki devletin otorite boşluğunun doldurulması şeklinde kendini gösterdiğini anlattı. Hacettepe Üniversitesi (HÜ) öğretim görevlisi Okan Murat Öztürk, Ege Bölgesi ve Muğla yöresinde, zeybekliğin saygın bir yerinin bulunduğunu söyledi. Öztürk, Türkiye'de zeybek olgusunun Milli Mücadele yıllarında üstlendikleri görev ve düşmana karşı halkın korunmasındaki rolleri ile netleştiğini belirtti. Ege Üniversitesi (EÜ) Devlet Türk Müziği Korosu öğretim elemanı Abdurrahim Kardemir de Ege Bölgesi'nde birçok halk türküsünün zeybek havaları adıyla anıldığını, bu türkülerin çoğunun da zeybeklerin hayat sürdüğü yerlerden biri olan Muğla ve yöresine ait olduğunu dile getirdi.