Stephen Sommers'ın yönettiği, Brendan Fraser, Rachel Weisz, John Hannah, Freddie Boath ve Dwayne Johnson'ın başlıca rolleri paylaştığı filmin konusu şöyle:
Yıl 1933. Rick O'Donnell (Brendan Fraser) ile Evelyn'in (Rachel Weisz) Mısırlı rahip İmhotep'in mumyasıyla dehşet dolu karşılaşmalarının üzerinden 10 yıl geçmiştir. Artık evli bir çift olan Rick ve Evelyn'in Alex (Freddie Boath) adını verdikleri sekiz yaşında bir oğulları vardır. Alex, babasının mizah gücüyle, macera tutkusunu, annesinden de antik uygarlıklara duyduğu ilgiyi almıştır.
İmhotep'in çürümüş bedeni Londra'daki British Museum'a getirilmiştir. Öte yandan, Londra'dan binlerce mil uzakta Sahra Çölü'nün kumları altında yepyeni bir kabusun ilk tohumları atılmaktadır. 6000 yıl önce Anubis'in hizmetinde görev yapmak üzere anlaşma yapan Scorpion King adlı savaşcı (Dwayne Johnson) sonradan bu anlaşmaya ihanet etmiş ve Anubis'in lanetine uğramıştır.
Ancak, artık binlerce yıllık uykusundan uyanmak üzere olan Scorpion King, Anubis'in ordularını uygar dünyadan silerek yok etmeye hazırlanmaktadır. Onu durdurabilecek tek kişi ise Imhotep'tir. Kısacası, Rick ve Evelyn'i yeni bir macera beklemektedir.
KESKİN NİŞANCILAR KARŞI KARŞIYA
'Aşık Shakespeare" filmiyle ün kazanan Joseph Fiennesile geçen yıl Oscar ödülüne aday gösterilen Jude Law'un rol aldığı "Kapıdaki Düşman-Enemy at the Gates" var ilginç efektleriyle seyirciden ilgi görmeye devam ediyor. Fransız yönetmen Jean Jaques Annaud'nun rejisörlüğünü üstlendiği filmde, Rachel Weisz ile Bob Hoskins tanınmış oyuncuların rol arkadaşları. Film şöyle gelişiyor:
Rusların keskin nişancısı Vassili, kendisine verilen görevi olağanüstü yetenekleri sayesinde başarıyla yerine getiren sıradan bir adamdır. Onun propaganda değerini farkeden Danilov, Ural Dağları'ndan gelen bu sıradan askeri alır ve tüm ülkenin ihtiyaç duyduğu bir ulusal kahramana dönüştürür.
Öte yandan, Alman orduları karşısında üst üste alınan yenilgiler sonucunda Sovyetler Birliği, tam bir karmaşanın içine düşmüştür. Sovyetlerin iyice zayıf düştüğü bir ortamda Stalingrad'ın kaybı, Almanların Avrupa'daki kesin zaferi anlamına gelecektir. Bu durum üzerine, Stalin'in emriyle kentin savunma durumunu yerinde gözlemlemesi için Kruşçev bölgeye gönderilir.
YÜZÜ OLMAYAN ADAM
Yaz sezonuna girdiğimiz şu günlerde ilginç bir film olan "Ölümün Maskesi-Bruiser" de ilgiyle izleniyor. Yönetmenliğini George A. Romero'nun üstlendiği filmde, Jason Flemyng, Peter Stormare ve Leslie Hope rol alıyor. Filmin konusu şöyle:
Henry Creedlow (Jason Flemyng), ağzını hep kapalı tutan, kurallara uyan, ne yapması gerekiyorsa onu yapan bir adamdır. Fakat, bir sabah uyandığında farkeder ki yüzü yok olmuştur. Onca yıldır herşeye uyumlu olmak için değişme çabaları değiştiremeyeceği bir şeye malolmuştur; kimliğine...
O, şimdi hem kendi içinde hem de dış dünyaya karşı yoktur. Bir hayalettir. Artık patlama noktasına gelir. İntikam hisleriyle dolarak kendisine yaşamı boyunca yanlış davranmış herkesi öldürmeye karar verir. Önce karısı, sonra sanki körmüş gibi onu soyan en iyi arkadaşı, ona pislikmiş gibi davranan patronu...
Artık, polis peşindedir, fakat kimliksizliği işine yarar. Her intikam alışında kendisi için yeni bir kimlik kazanır. Fakat, ona özgür olma hissi doğuran kimliksizliğinden de bir parça yokolur.