logo
29 MART 2024

Otobüs durağı

10.09.2001 00:00:00
Mesai bitimini zoraki getirmişti. Günün sinirini bozan tüm olaylarını birer birer düşünmek ve çözümler bulmak için bir an önce işyerinden ayrılmalı ve evine varmalıydı. Müdür beyin söylediklerine yaz gününün insanı bunaltan müthiş sıcaklığını da eklersek, bayağı sıkıcı bir gün geçirmişti.

Hızlı adımlarla kendisini evine vardıracak otobüsü beklemek üzere durağa doğru yürüyordu. "Şuna bak" dedi kendi kendine. "Yıllardır çalışmaktayım ama bir araba sahibi bile olamadım. Emekliliğime ne kaldı sanki. Çoluk çocuk, kar kış daima otobüs kuyruklarındayız. Bir de tıkış tıkış olmak yok mu, şu sıcakta hiç çekilmiyor. Bu saatlerde de boş olduğunu hiç görmedim. Büyük şehirde yaşamak zor. Bari bugün gecikmese otobüs..."

Geçtiği sokaklar hayli kalabalıktı. Düşüncelerini dağıtmak için etrafına bakına bakına yürüyen Semih Bey, herkeste farklı bir âlem seyrettiğini farketti. Hepsi birbirinden farklı... Kimi gülüyor, kimi kederli... Kimi korkulu, kimi mahsun, kimi çaresiz... Aralarında en mutlu olanları şüphesiz çocuklardır. Anne babalarını kollarını çekiştiripte bir elma şekeri aldırtabilirlerse, o günün bütün mutluluğunu gözlerinden okumak mümkün olur. "Hey gidi Semih Bey, hayatın çilesi omuzlarını büktükçe elma şekeri mutluluğuna kifayet etmiyor öyle mi? Farkında değilsin ama yaşlanıyorsun."

Sonunda durağa varmıştı. Her gün işyerinden durağa gelen on beş dakikalık yolu yürümek zorundaydı, otobüsten inince on dakikalık sokak yolunu tırmanmayı saymazsak.

Yürüyüşü bitince zihninde geriye attığı düşünceler tekar ortaya çıkmıştı. "Bunca yıllık memuriyet hayatımda hiç böyle bir hareketle karşılaşmamıştım. Ama, muhakkak bir kasıt vardı, emir büyük yerden. Yoksa nasıl beni kovulmakla tehdit edebilir?.. İşimde ne kadar sadakatli olduğumu herkes bilir. Sen tut, basit bir meseleyi sorun yap, olacak iş mi? Müdür beyden hiç beklemiyordum. Ya dediğini yaparsa, ya kovarsa ne yaparım ben, çoluk çocuk... Allah'ım sen yardım et!"

Bu arada otobüs numaralarını göz gezdirmeyi de ihmal etmiyordu. Bindiği otobüsün geldiğini görünce ona doğru yöneldi. Ne var ki otobüs birkaç yolcusunu indirdikten sonra, ön kapıyı hiç açmadan harekete geçmişti. İçi çok dolu değildi, pekala ordakileri alabilirdi. Şöförün bu gamsız tavrı Semih Bey'in hiddetine tuz biber olmuştu, ama sustu, hiçbir şey söylemedi. Yanındaki bir kaç yolcunun kızgın bağrışmalarının aksine, ellerini sıkıca yumruk yaparak ve dişlerini sıkarak tepkisini göstermişti. Ağız sataşmaları hiç adeti değildi.

Aradan biraz vakit geçmişti. Yeni otobüs yarım saatten önce gelmezdi. Etrafına şöyle bir bakındı. İnsanlar ne kadar da gerilimliydiler. Her işte kuyruklar, sıralar, ordan buraya dolanmalar, yüklü formaliteler. Asırlar ilerledikçe yaşam daha kolaylaşacağı yerde zorlanıyordu. Amca, dayı olmadan yürümüyordu işler. Aslında herkes birbirini tanıyordu ama kendi ayıplarının ortaya çıkarılması korkusuyla hepsi de susuyordu. Birileri konuşuyordu, ötekiler susuyordu. "Dokunsalar ağlayacak bir millet haline gelmişiz. Bu milleti işte böyle süründürüyorlar" diye mırıldandı. Yanında duran genç, kendisine olmayan dalgın bakışları ve söylenmeleri kendine zannederek "Birşey mi söylediniz beyefendi" dedi. "Hayır evladım, kendi kendime söyleniyordum. Bir otobüsü kaçırdım diğerini bekliyordum. Milletin ahvali geldi gözlerimin önüne, onu düşünüyordum". Genç konuşmakta istekli bir tavırla Semih Bey'e yönelmişti. "Tarihe adını yazmış büyük bir milletiz, ama değerimizin farkında değiliz. Buna bizden daha iyi bilenler ise tarihten ve gelecekten adımızı, şanımızı tüm neslimizi silme konusunda ellerinden geleni yapıyorlar" Semih Bey böyle bir konuşma beklemiyordu, şaşırmıştı. "Haklısın evladım. Baksana, sürünüyoruz da farkında bile değiliz. Bir gecede tamamen fakirleşiyoruz, yine de sesimiz çıkmıyor. Allah bu millete acısın!"

Gencin binmesi gereken otobüs gelince konuşma bitmek zorunda kalmıştı. "Benim gitmem gerekiyor beyefendi, size iyi günler" diyerek otobüse bindi.

Semih Bey şaşkındı. demek halâ daha, milleti emanet edebilecek güçlü sadakatli yürekler, bilekler vardı. Bu tatlı konuşma ile bir saate yaklaşan bekleyişin ve işyerinde başına gelenlerin stresini unutmuştu. Ama gelmesi gereken otobüsün gelmediğini ve yeni bir tarifeyi beklediğini farkedince sinirlendi. Bir saattir ayaktaydı. Bugün otobüs vaktinde gelsin derken iki otobüsü de kaçırmıştı. Dakikalar ilerledikçe sabretmekte zoralanıyordu, öyleki adeta saldıracak, bir şeyler söylenecek birini arar olmuştu.

"Nerde şu otobüs nerde? Önceki otobüs neden almadı sanki. Ah bir görsem o şöförü, haddini bildirmez miydim?"

Otobüs durağı çok insan için bekleme yerini, günün hiçbir şey yapamadan geçen saatlerini oluşturuyor. Kaçırmalar, gecikmeler, koşuşturmalar. Hoş sohbetlerde vuku bulur zaman zaman. Vaktini değerlendirmeyi bilenler için ise okuma salonu olabilir.

Uzayan bekleyişlerin sonunda otobüsünün geldiğin görünce, büyük bir mutlulukla otobüse bindi. Fazla kalabalık da değildi. Ardı ardınca gelen tersliklerle adeta sabrı imtihan edilmişti, daha doğrusu Semih Bey böyle yorumladı.

"İnsana çile oku saplandığı vakit, maziye de dönse, geleceğe de baksa bir güzel şey göremez. Bütün bir hayat gündüzsüz gece gibi gelir. Sabretmek zordur". Bu cümleler bir dostuna aitti, günün manasını içerdiğini düşünmüş olmalı ki hatırına gelmişti.

Haksız yere Müdür beyin yalan yanlış ithamları, geleceğin parıltısını gözlerinde gördüğü genç ve gelmek bilmeyen otobüs... İnsan bazen böyle karışık duyguları yaşar aynı demde.

Sokakların da yakın yerden geçen ana caddenin kavşak dönüşünde otobüs yavaşlayınca yolcular camlara yöneldiler. Bir bağrışmadır kopmuştu, herkesten bir ses geliyordu.

-Olamaz, ne feci bir kaza.

-Üstelik belediye otobüsü ile kamyon çarpışmış. Baksanıza, otobüs nasıl devrilmiş, canlı çıkan olmuş mudur acaba?

Semih Bey olanlara inanamıyordu. Gözleri dehşetle açılmıştı. Yaralıların çoğunu götürmüşlerdi, yine de tanıdık var mı die bakıyordu. Onu etkileyen asıl mesele ise, bir saat önce durakta durmayıp yolcuları almayan otobüsün olmasıydı. Ne kadar da çok sinirlenmişti. Oysa ona binseydi, belki de şu an ölmüş olacaktı. Dünya meşgalelerine takılıp gitmeyle, kendisine verilen en büyük nimetin, canın şükrünü eda etmiyordu. Bu acı olayla mı anlaması gerekiyordu?

Şüphesiz her olayda bir hikmet var. Hayrın ve şerrin ne olduğunu bilmede, insanlar çok yetersiz. Hüda'nın her verdiğine razı olmalı, var olmanın kıymetini varlığı kaybetmeden farketmeli...
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'

Murat Ağırel’den Altınok’un gizli serveti hakkında iki yeni belge

AKP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Turgut Altınok, Ağırel’e mal varlığı üzerinden meydan okumuştu. Ağırel’den yine belgeli yanıt geldi.
29.03.2024 15:59:00
Haber Merkezi
Murat Ağırel’den Altınok’un gizli serveti hakkında iki yeni belge
Murat Ağırel’den Altınok’un gizli serveti hakkında iki yeni belge
AK Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Turgut Altınok'un, Mansur Yavaş'ın ısrarlı çağrısından günler sonra açıkladığı mal varlığı listesi kadar listede yr alamayan serveti tartışma konusu oldu.

Gazeteci Murat Ağırel, Altınok'un Antalya'da sahip olduğu 660 dairenin mal varlığı listesinde yer almadığını ortaya çıkarmıştı. Altınok ise Antalya'daki 660 daire için önce 'Babadan kalan, belediye başkanlığından önce' dedi, ardından da Antalya'da kendisine ait bir taşınmaz olmadığına dair belge paylaştı.

Ağırel'den iki yeni belge: Akaryakıt istasyonu kime ait

Altınok'un paylaştığı 'Antalya'da kendisine ait tapu yoktur' belgesine, Ağırel'den iki farklı belge ile yanıt geldi.

Murat Ağırel, Altınok'un kardeşi ve ortağına ait tapu kaydını, "Ne güzel değil mi? Keçiören Belediye Başkanıyken oğlunun, kardeşinin, yeğeninin üzerine yap herşeyi sonra sözde kardeşinin üzerine olan arazinin imarı için git Belediye Başkanı ile bizzat görüş sonra "üzerime gayrimenkul yoktur" diye belge al ve açıklama yap. Şahane!" notuyla paylaştı.

Ağırel ayrıca, "660 dairenin yapıldığı parselin hemen karşısında bulunan 15451 Ada 1 Parsel 3591 m2 arazi kime ait? Belgesi yine aşağıda . Abdülkadir Kart ve Hacı Altınok. Ama ne hikmetse burasına istasyon açmak için Belediye Başkanı ile görüşen sizsiniz. Sahi Akaryakıt İstasyonu kime ait?" diye sordu.



Murat Ağırel ayrıca, "Ankara Yenimahalle deki 63354 Ada 5,6 Parsel de yapılan 160 dairelik Mood Altınok size mi ait?" diye sordu ve yanıtını da kendisi verdi:

"Özür dilerim yine size ait değil .Kardeşiniz Hacı Altınok ve Türker Altınok'a ait. Babadan kalma arazi. Hani kardeşiniz Sultan Altıok'un ''verdiğim vekaleti kötüye kullandılar malları üzerine geçirdiler '' diye açılan davada mahkemenin mevcut hisseleri iptal edip Sultan Altıok'u da ortak yaptığı yer!"

Ağırel, "Seçimler sonrasında çok konuşacağız" diyerek konunun takipçisi olacağını da ifade etti.

'Para sayma' soruşturmasında Hüseyin Köksal ifade verdi

CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen 'para sayma' görüntülerine ilişkin soruşturmada iş adamı Hüseyin Köksal'da şüpheli olarak Savcılıkta ifade verdi.
29.03.2024 15:36:00
İhlas Haber Ajansı
'Para sayma' soruşturmasında Hüseyin Köksal ifade verdi
'Para sayma' soruşturmasında Hüseyin Köksal ifade verdi
Sosyal medyada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği öne sürülen 'para sayma' görüntülerine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespiti için re'sen soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma çerçevesinde aralarında CHP eski İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, CHP eski İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, söz konusu binayı sattığı öne sürülen Ali Rıza Braka, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ve Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, CHP Meclis Üyesi Turgay Özcan'ın da aralarında bulunduğu 13 kişi 'şüpheli' sıfatıyla Savcılığa ifade vermişti.

Hüseyin Köksal ifade verdi

13 şüphelinin ifade verdiği soruşturma çerçevesinde İş adamı Hüseyin Köksal'da ifade vermek üzere Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek ifade verdi.

Amasya'da mercimek yüklü tırdan 40 kaçak göçmen çıktı

Amasya'da polis tarafından durdurulan mercimek yüklü tırdan Afganistan uyruklu 40 kaçak göçmen çıktı. Tırın sürücüsü gözaltına alındı
29.03.2024 15:23:00 / Güncelleme: 29.03.2024 15:25:43
İHA
Amasya'da mercimek yüklü tırdan 40 kaçak göçmen çıktı
Amasya'da mercimek yüklü tırdan 40 kaçak göçmen çıktı
Edinilen bilgiye göre, Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinden yurda giriş yapıp İstanbul'a doğru gitmekte olan Gürcistan plakalı 22 ton mercimek yüklü tır, Amasya merkez Taşova kavşağı uygulama noktasında durduruldu.

Amasya Emniyet Müdürlüğü'ne çekilen tırda Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şubesi ekipleri tarafından arama yapıldı.

Tırın dorsesinden 1'i kadın toplam 40 Afganistan uyruklu göçmen çıktı.

Tır sürücüsü Ş.G (50) gözaltına alındı.

Hakkari'de 7 metreyi bulan karda çalışma

Hakkari'de vatan savunması yapan kahraman güvenlik güçlerinin ulaşımının sağlandığı yollar yer yer 7 metreyi bulan kardan temizleniyor.
29.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 29.03.2024 14:59:36
İhlas Haber Ajansı
Hakkari'de 7 metreyi bulan karda çalışma
Hakkari'de 7 metreyi bulan karda çalışma
Hakkari il merkezi ve ilçelerinde kar yağışının etkili olduğu yüksek rakımlı alanlardaki üs bölgelerinde 7/24 görev yapan güvenlik güçlerinin ulaşımının sağlanması için yürütülen karla mücadele çalışmaları devam ediyor.



Büyük bir özveriyle görev yapan Hakkari İl Özel İdaresi ekipleri, kar kalınlığının yer yer 6-7 metreyi bulduğu ve iş makinesinin boyunu geçtiği üs bölgelerinde gece-gündüz demeden karla mücadele ederek, kapanan yolları yeniden ulaşıma açmaya çalışıyor.



logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.