Ne için yaşıyorsunuz?.. Sizin amacınız, varlık gayeniz nedir? Hayatınızı namus, şeref, onur, haysiyet gibi değerler anlamlandırmıyor mu?.. Ya vatan, bayrak, sancak, devlet, millet!.. Ya bağımsızlık!.. Ya egemenlik!.. Uğruna yaşamaya, yahut feda-i can etmeye değmez mi?..
Yoksa siz, Türkiye Cumhuriyeti dışında bir vatandan mı bahsediyorsunuz? Türk Bayrağı'ndan başka, dalgalanmasını dilediğiniz, bir bayrak mı var gönlünüzde? Türk Sancağı'ndan başka gölgesine sığınacak, bir sancağı mı düşlüyorsunuz? Türk Devleti'nden, Türk Milleti'nden gayrısıyla mı kucaklaşmayı arzu ediyorsunuz? Yoksa, kulaklarınız ezan seslerinden başkasına mı hasret?.. Kendinizi hangi tarihe verdiniz? Ruhunuzu kime sattınız?.. Aynalarda seyrediyor musunuz kendinizi? Vicdanınızın sesini duyabiliyor musunuz? Ya Atatürk Meydanı'nın!.. Ya Çağlayan'ın!.. Ya Tandoğan'ın!.. Kuvay-ı Milliyecilerin seslerini duyuyor musunuz?.. Toprak altında yatanların nefeslerini de hissedebiliyor musunuz ensenizde? Çanakkale'dekilerin, Dumlupınar'dakilerin, Sarıkamış'takilerin!.. Ya iniltilerini... İşitebiliyor musunuz? Yurduma alçakları uğratma!.. Gövdeni siper et!.. Dünyaları alsan da bu cennet vatanı verme!.. Verme!.. Verme!.. Sen şehit oğlusun, incitme yazıktır atanı!.. Yazıktır!.. Yazıktır!.. Yoksa sen şehit oğlu değil misin? Şehit torunu değil misin? Şehit milletin şehit nesli değil misin?.. O halde sen kimsin?.. Kimin evladısın? Kimin torunusun?.. Kime aitsin?.. "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen Atamız, Mustafa Kemal'in bize bellettiği "Ya istiklal ya ölüm!" parolasını unuttun mu ? Yoksa hiç ezberlememiş miydin? Ya, Gençliğe Hitabesi'ni!.. Okuyor muydunuz rahatsızlık duymadan?..O halde gelin şunları da okuyalım beraber. Diliniz dönmüyor ise; biz okuyalım, siz de dinleyin!..
''Vatan mutlaka selamet bulacak, millet mutlaka mesud olacaktır. Çünkü kendi selametini, kendi saadetini; milletin, memleketin saadet ve selameti için feda edebilen vatan evlatları çoktur", "Türklerin vatan sevgisiyle dolu olan göğüsleri düşmanların melun ihtiraslarına karşı daima demirden bir duvar gibi yükselecektir", "Tarih; bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiç bir zaman inkar etmez. Binaenaleyh, vatanımız ve milletimiz aleyhindeki hükümler ve kanılar muhakkak iflasa mahkumdur", "Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen her hangi bir milletin de, bu arzusundan vazgeçinceye kadar amansız düşmanıyım", "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır; o satıh, bütün vatandır. O halde, vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça düşmana terk olunmayacaktır", "Türk toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz", "Bir devlet tam bağımsızlığına, bir millet kayıtsız ve şartsız egemenliğine sahip bulunmadıkça; o devlet ve millet için hayat, refah ve şeref olmayacağını takdir eden milletimiz, bunu temin etmedikçe yaşamanın mümkün olmayacağına inanmıştır", "Millete efendilik yoktur, hadimlik vardır; bu millete hizmet eden onun efendisi olur", ''Türk Milleti'nin haysiyeti, kendine güveni ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür; böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun evladır. Öyleyse; Ya İstiklal Ya Ölüm!", "Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun; istiklalden mahrum bir millet, medeni insanlık karşısında uşak olmaktan başka bir muameleye layık olamaz."
Atatürk'ün Türk Milleti'ne belletemediği tek şey, uşaklıktır. O bakımdan necip milletimiz, elindeki Kuva-yı Milliye meşalesi ile Prof.Dr. Haydar Baş önderliğinde çoban ateşlerini yakmaya devam edecek; ''BU VATAN BİZİMDİR BİZİM KALACAKTIR!..'' parolasıyla yürüyüşünü sürdürecektir!..
Yararlanılan Kaynaklar:
1) E. Ziya Karal, Atatürk'ten Düşünceler. Ank. 1969.s.6,132,134.
2) TC. İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük, Milli Eğitim Basımevi, 1993, s. 58.
3) Atatürkçülük, 1/381;1/200.
4) Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri 2/82;1/230.
Oğuz KÖRO?LU
Yoksa siz, Türkiye Cumhuriyeti dışında bir vatandan mı bahsediyorsunuz? Türk Bayrağı'ndan başka, dalgalanmasını dilediğiniz, bir bayrak mı var gönlünüzde? Türk Sancağı'ndan başka gölgesine sığınacak, bir sancağı mı düşlüyorsunuz? Türk Devleti'nden, Türk Milleti'nden gayrısıyla mı kucaklaşmayı arzu ediyorsunuz? Yoksa, kulaklarınız ezan seslerinden başkasına mı hasret?.. Kendinizi hangi tarihe verdiniz? Ruhunuzu kime sattınız?.. Aynalarda seyrediyor musunuz kendinizi? Vicdanınızın sesini duyabiliyor musunuz? Ya Atatürk Meydanı'nın!.. Ya Çağlayan'ın!.. Ya Tandoğan'ın!.. Kuvay-ı Milliyecilerin seslerini duyuyor musunuz?.. Toprak altında yatanların nefeslerini de hissedebiliyor musunuz ensenizde? Çanakkale'dekilerin, Dumlupınar'dakilerin, Sarıkamış'takilerin!.. Ya iniltilerini... İşitebiliyor musunuz? Yurduma alçakları uğratma!.. Gövdeni siper et!.. Dünyaları alsan da bu cennet vatanı verme!.. Verme!.. Verme!.. Sen şehit oğlusun, incitme yazıktır atanı!.. Yazıktır!.. Yazıktır!.. Yoksa sen şehit oğlu değil misin? Şehit torunu değil misin? Şehit milletin şehit nesli değil misin?.. O halde sen kimsin?.. Kimin evladısın? Kimin torunusun?.. Kime aitsin?.. "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen Atamız, Mustafa Kemal'in bize bellettiği "Ya istiklal ya ölüm!" parolasını unuttun mu ? Yoksa hiç ezberlememiş miydin? Ya, Gençliğe Hitabesi'ni!.. Okuyor muydunuz rahatsızlık duymadan?..O halde gelin şunları da okuyalım beraber. Diliniz dönmüyor ise; biz okuyalım, siz de dinleyin!..
''Vatan mutlaka selamet bulacak, millet mutlaka mesud olacaktır. Çünkü kendi selametini, kendi saadetini; milletin, memleketin saadet ve selameti için feda edebilen vatan evlatları çoktur", "Türklerin vatan sevgisiyle dolu olan göğüsleri düşmanların melun ihtiraslarına karşı daima demirden bir duvar gibi yükselecektir", "Tarih; bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiç bir zaman inkar etmez. Binaenaleyh, vatanımız ve milletimiz aleyhindeki hükümler ve kanılar muhakkak iflasa mahkumdur", "Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen her hangi bir milletin de, bu arzusundan vazgeçinceye kadar amansız düşmanıyım", "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır; o satıh, bütün vatandır. O halde, vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça düşmana terk olunmayacaktır", "Türk toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz", "Bir devlet tam bağımsızlığına, bir millet kayıtsız ve şartsız egemenliğine sahip bulunmadıkça; o devlet ve millet için hayat, refah ve şeref olmayacağını takdir eden milletimiz, bunu temin etmedikçe yaşamanın mümkün olmayacağına inanmıştır", "Millete efendilik yoktur, hadimlik vardır; bu millete hizmet eden onun efendisi olur", ''Türk Milleti'nin haysiyeti, kendine güveni ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür; böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun evladır. Öyleyse; Ya İstiklal Ya Ölüm!", "Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun; istiklalden mahrum bir millet, medeni insanlık karşısında uşak olmaktan başka bir muameleye layık olamaz."
Atatürk'ün Türk Milleti'ne belletemediği tek şey, uşaklıktır. O bakımdan necip milletimiz, elindeki Kuva-yı Milliye meşalesi ile Prof.Dr. Haydar Baş önderliğinde çoban ateşlerini yakmaya devam edecek; ''BU VATAN BİZİMDİR BİZİM KALACAKTIR!..'' parolasıyla yürüyüşünü sürdürecektir!..
Yararlanılan Kaynaklar:
1) E. Ziya Karal, Atatürk'ten Düşünceler. Ank. 1969.s.6,132,134.
2) TC. İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük, Milli Eğitim Basımevi, 1993, s. 58.
3) Atatürkçülük, 1/381;1/200.
4) Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri 2/82;1/230.
Oğuz KÖRO?LU