logo
24 NİSAN 2024

Seyahat ya Resulallah!

09.04.2003 00:00:00
Osmanlı geleneğinin zamanı ve mekanı aşan hafızası Evliya Çelebi, 1611 yılında, İstanbul'un Unkapanı semtinde dünyaya gelmiştir. Evliya Çelebi'nin aslen Kütahyalı olan ailesi, fetihten sonra İstanbul'a yerleşmiştir. Babası Saray-ı Hümayun kuyumcubaşısı Derviş Mehmed Zılli Efendi'dir. Babası, devrin büyük imamlarından Evliya Mehmed Efendi'ye çok hürmet duyduğu için, oğlunun ismini Evliya koymuştur. Kaynaklar, Evliya Çelebi'nin soyunun Ahmed Yesevi'ye dayandığını kaydetmektedir.

İlk tahsilini Sıbyan Mektebi'nde yapan Evliya Çelebi, daha sonra Unkapanı, Fil Yokuşu'ndaki Hamid Efendi Medresesi'nde yedi yıl eğitim görmüş, ardından Sadizade Darulkurra'sına giderek Kur'an-ı Kerim'i ezberlemiştir. Babasından da, zamanın güzel sanatlarından olan hüsn-ü hat (güzel yazı), nakış, tezhib (süsleme) öğrenen Çelebi, Arapça eğitimi gördü, bu arada şiirler de yazmaya başladı. İlmine, ahlakına ve sesinin güzelIiğine hayran kalan 4. Murad, Evliya Çelebi'yi özel hizmetine alır (1635).

4. Murad'a takdim edilen Evliya Çelebi, yüksek seviyede devlet adamlarının, ilim erbabının ve askeri şahsiyetlerin yetiştiği Enderun Mektebi'ne alındı. Burada dört yıl kaldıktan sonra 40 akçeyle Sipahi zümresine katıldı.

Bir kutlu rüya ve

seyahate açılan kapı

Evliya Çelebi, genç yaşta (1630'larda) seyahat etmek, yeryüzünde yaşayan çeşitli topIulukları, kurulan medeniyetleri, mimari eserleri tanımak arzusuna düşer. Babasının, Kanuni Sultan Süleyman devrinden kalma, güngörmüş bir kişi olması, hepsi hoş sohbet kimseler olan babasının arkadaşlarının anlattığı şeyler; insanları ve yeryüzünü tanımaya meraklı olan Evliya Çelebi'yi, gezip görmeye, tanımaya daha da heveslendirmiştir. Bir süre bu fikri nasıl gerçekleştirebileceğini düşündüğünü; "Peder ve mader (anne) ve üstad ve birader kahırlarından nice halas olup, cihankeş olurum'' sözleriyle belirten Evliya Çelebi, Aşure gecesi, rüyasında Yemiş İskelesi'ndeki Ahi Çelebi Camii'nde kalabalık bir cemaat arasında Peygamber Efendimizi (sav) gördüğünü, huzuruna varınca; Ondan "Şefaat ya Resulallah" deyip şefaat isteyecek yerde, heyecandan şaşırıp "Seyahat ya Resulallah" dediğini, bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz'in ona, gönlünün uyarınca gezme, uzak ülkeleri görme ruhsatı verdiğini yazar Seyahatname'nin girişinde... Peygamber Efendimiz de tebessüm buyurup, bu gence hemen şefaatini müjdelemiş, ve hem de seyahati ihsan etmiştir. Orada bulunan Sa'd bin Ebi Vakkas (ra) da gezdiği yerleri ve gördüklerini yazmasını tavsiye etmiştir Evliya Çelebi'ye. Seyahatname'nin birinci cildinde, gördüğü bu rüyayı şöyle anlatmaktadır:

Seyyâh-ı âlem ve

ferîd-i beni âdem

"İstanbul'da hanemde bir gece uykuya dalmıştım. Birden bire kendimi Yemiş İskelesi yanında bulunan Ahi Çelebi Camii'nde gördüm. Caminin içi nur yüzlü bir cemaatle dolup taşmıştı. Ben de bu caminin içine girerek minberin dibine diz çöküp oturdum. Bu nur yüzlü pirleri hayranlıkla temaşaya daldım. Fakat bunlann kim olduklarını anlayamamıştım. Nihayet yanımda bulunan bir zata sordum: 'Benim sultanım! İsm-i şerifinizi ihsan buyurur musunuz?' dedim. O zat, Kemankeşlerin Piri Sa'd ibni Ebi Vakkas olduğunu söyledi. Derhal elini öptüm... Yine: "Sizin yanınızdaki zatlar kimlerdir?' diye sual ettiğimde, 'Sahabe-i Kiram ve Ensar Hazretleridir' dedi. O tarafa baktım. Bu zatlar sıra ile Hazret-i Ebu Bekir (ra), Hazret-i Ömer (ra), Hazret-i Osman (ra), Hazret-i Ali (ra) idiler. Bunları doya doya seyredip taze can buldum. Mihrapta ise Kâinatın Efendisi Peygamber Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselam oturmakta idi. Biraz sonra yanımda oturmakta bulunan Sa'd İbni Ebi Vakkas Hazretleri elimden tutup beni Peygamber Efendimizin huzuruna götürdü ve dedi ki: 'Âşık-ı sâdıkın ve ümmet-i müştakın Evliya kulun şefatin rica eder'. Ben de derhal Hazret-i Peygamberin (sav) mübarek ellerini öptüm. Fakat heybetlerinden çok korkarak titredim. Kendilerine, 'Şefaat ya Resulallah' diyeceğim yerde,"Seyahat ya Resulullah' deyiverdim. Cenab-ı Peygamber derhal tebessüm ettiler. Seyahatlerimin hayırlı olması için 'Fatiha' dediler. Bundan sonra sıra ile Eshab-ı Kiram'ın ellerini birer birer öptüm. Cümlesi: 'Seyyâh-ı âlem ve ferîd-i beni âdem ol' diye dua ettiler. Ben de Ahi Çelebi Camii'nden dışarı çıktım. Sabah olup uyanınca bir abdest alıp bu rüyamı tabir ettirmek üzere Kasımpaşa'da İbrahim Efendi Hazretlerine gittim. Bu zat bana: 'Sen büyük bir seyyah olacaksın!' buyurdu. Ben de bundan sonra seyahata çıkıp gördüklerimi yazmaya başladım."

'Başlangıçta, bizim

İstanbul'cağızı tahrir eyle'

Evliya Çelebi, Seyahatname'de belirttiği üzere, uykudan uyanınca ilk iş olarak, rüyasını zamanın meşhur yorumcularından Kasım Paşa Mevlevihanesi Şeyhine anlatır. Dede, bu parlak rüyayı güzelce yorumladıktan sonra, "Başlangıçta, bizim İstanbulcağızı tahrir eyle'' tavsiyesinde bulunur. Ne var ki, babası, Evliya Çelebi'nin Taşra'ya çıkmasına uzun zaman karşı çıkıp, izin vermemiştir. Fakat 1640'ta, eski dostu Okçuzade Ahmed Çelebi ile gizlice Bursa'ya giden Evliya Çelebi'nin bu yolculuğu bir ay sürer. Dönüşünde artık oğlunu tutamayacağını anlayan babası, seyahate çıkmasına izin verir. Türk-İslam edebiyatının, dünyaca tanınmış bir şahsiyeti böylece doğmuş olur. Evliya Çelebi Seyahatname'nin ikinci cildinde seyahat dönüşü babasının tepkisini ve kendisine yaptığı nasihatları orjinal ifadesiyle şöyle anlatmaktadır:

'Şimdengeri sana

seyahat göründü'

"Hakir, o gün hane-i gamkînimize (gam içinde olan evimize) varıp peder ü mâderin (baba ve ananın) dest-i şeriflerini (ellerini) öpüp huzur-u şeriflerinde (önlerinde) karar ettiğimde (durduğumda) peder-i azizim eyitti: 'Safa geldin Bursa seyyahı! Sefa geldin'... Halbuki ne canibe gittiğimden kimsenin haberi yok idi. Hakir dedim: 'Sultanım, hakirin Bursa'da idiğimi nerden bildiniz?' Buyurdular ki: 'Sen bin elli senesi Muharreminin Aşuresinde (1640 senesi Mayıs başları) kaybolduğun gece ben nice me'sure (makbul dualar) tilâvet ettim. Bin kerre Kevser Suresini okudum. Ol gece Âlem-i menamda (uykuda) seni gördüm ki, Bursa'da Emir Sultan Zaviyesi'nde, ruhaniyetten istimdat ile seyahat rica edip bükâ ederdin (ağlardın) o gece bana nice ehl-i hal canlar rica edip senin seyahata gitmekliğin için izin talep eylediler. Ben de ol gece cümlesinin rızasıyla sana destur (izin) verdim. Fatiha tilavet eyledik. Gel imdi, oğul! Şimdengeri (bundan sonra) sana seyahat göründü. Allah mübarek eyliye. Amma sana nasihatim var' diye elimden yapışıp, huzurunda ayak üzerine durdurup sağ eliyle sol kulağımı burarak şu nasihata ağâz eyledi (başladı): 'Oğul! âdem yoksul olur, Besmelesiz taam (yemek) yeme. Sırrın var ise sakın avratına deme. Cünüp iken yemek yeme. Esvabının (elbisenin) söküğünü üstünde dikme. İyi adını keme takma. Keme (kötüye) yoldaş olma, zararını çekersin. Sen yürü ileri, gözüm, kalma geri. Alay bozma..."

At sırtında bir ömür

Seyahat için babasından da ruhsat alan Evliya Çelebi o tarihten itibaren vefatına kadar durmadan gezip dolaşmıştır. 1630'da İstanbul'dan başladığı seyahatleri, ölüm tarihi olan 1682'de son buldu. Bu zaman zarfında Anadolu, Suriye, Filistin, Rumeli, Macaristan, Transilvanya, Polonya, Almanya, Avusturya, Bosna-Hersek, Hollanda, Dalmaçya, Kırım, Kafkasya, İran, Suriye, Irak, Mısır, Hicaz ve Girit'e gitti. Hatta Sudan'a, Habeşistan'a kadar uzandı. Evliya Çelebi, gezip gördüğü yerlerin bütün özelliklerini, inceliklerini kaleme aldı. Köklü incelemelerde bulundu. Bölgelerin ahlak, görgü, örf ve adetlerini, meşhur kişilerini, tarihi eserlerini, binalarını ve tarihlerini detaylı bir şekilde yazdı.

Seyahatleri esnasında savaşlara da katıldı. Silahını da, kalemi kadar iyi kullandığını ispat etti. Eserinde savaş hatıralarını kaydetti.

İstanbul'da dört yıl kaldıktan sonra, Yusuf Paşa ile Hanya seferine katılan Evliya Çelebi, sonra tekrar İstanbul'a döndü. Ertesi yıl (1647'de) Defterdarzade Mehmed Paşa ile Erzurum'a gitti ve bu arada Tiflis ile Bakü'yü gezdi. Defterdarzade'nin Şuşik Beyi üzerine yaptığı sefere de katılan Çelebi, Azerbaycan ve Gürcistan'ı da görmek fırsatını buldu. Gürcistan seferinde bulunduktan sonra 1647 kışını Erzurum'da geçirdi. Bu sırada devlet, Vardar Ali Paşa isyanına karşı gerekli işlerle uğraşırken, Anadolu'daki paşalarla anlaşmaya çalışan Defterdarzade; Evliya Çelebi'yi kuvvet toplamak ve mektup getirip-götürmekle görevlendirdi. 1650'de Melek Ahmed Paşa'nın, sadrazam olması üzerine, Evliya Çelebi'nin eline pek çok yeri gezme fırsatı geçti. Celalileri cezalandırmak üzere ordu ile Söğüt yöresine gitti. Sadrazam, Özi Beylerbeyiliği'ne tayin olununca, Evliya Çelebi'nin de ilk Rumeli seyahati başladı. (23 Ağustos 1651-Haziran sonları 1653).

Seyehate, bazen Melek Ahmed Paşa ile bazen de yalnız çıktı. Rusçuk'tan İstanbul'a mektup getirip-götürdü. Silistre'ye gitti. Özi eyaletinin kasaba ve köylerini dolaştı. Babadağı köylerinde gördüklerini yazdı. Sofya'da bulundu. Vasvar antlaşmasından sonra elçi olan Kara Mehmed Paşa'nın maiyetinde Viyana'ya gitti. 1668'de ise İstanbul'dan çıkıp kara yolu ile Batı Trakya, Makedonya ve Teselya'yı gezdi. Mora sahillerine ve oradan da Kandiye'nin fethinde bulunmak üzere Girit Adası'na geçti. Mayna isyanı üzerine tekrar Mora'ya dönüp, Adriya sahillerini dolaştı.

Hattat, nakkaş, musıkişinas ve şair Evliya Çelebi

Senelerce at üzerinde seyahat etmesi, cirit oynaması, iyi silah kullanması, Evliya Çelebi'nin çevik ve sıhhatli bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Gerek padişahlar ve gerekse diğer ileri gelen devlet erkanıyla yakın ahbaplıklar kurmuş olmasına rağmen, hiçbir makam-mevki hırsına kapılmamıştır. O, ömrünü, gezip-görmeye, yeni insanlar ve beldeler tanımaya, onlar hakkında bilgiler edinmeye adamıştır. Seyahat hatırı için pekçok kimseyle hoş geçinmek gibi zor bir işin üstesinden gelen Çelebi, uysal yaradılışlı, zekası, nüktedanlığı ve kültürü sayesinde meclislerin neşesi olan, her yerde aranan pek sevimli bir zat olmuştur. Bütün samimiliğine ve hoşgörüsüne rağmen, gördüğü uygunsuzlukları, açık veya kapalı bir dille tenkid etmekten de çekinmemiştir.

Seyyah olduğu kadar hattat, nakkaş, musıkişinas ve şair olan Evliya Çelebi, Seyahatname'sinde şiirlerine de yer verir. Çok güzel bir taklitçi de olan Evliya Çelebi, eserinde, tanıdıklarının gülünç taraflarını açık bir dille anlatmıştır. Anlatışında görülen mübalağaların mizah merakından kaynaklandığı ileri sürülür. Güzel sesi ve hoş Sohbetiyle, padişah, vezir ve komutanların büyük ilgisini çekmiştir hep; ve fakat, devrin en tanınmış şahıslarını hicvetmekten de çekinmemiştir. Seyahatname'nin hâlâ zevkle okunması, biraz da bu özelliği yüzündendir.

Evliya Çelebi, seyahatnamesini kaleme alırken, Kazvini, Makrizi, Taberi, Zehebi, Celalzade, Solakzade gibi isimlerin eserlerinden de faydalanmıştır.

Evliya Çelebi'nin kabri

Ömrünü seyahatle geçiren Evliya Çelebi, hiç evlenmedi. Nerede ne zaman öldüğü kesin olarak bilinmemekle birlikte, kuvvetli bir tahmin olarak, 1682'de vefat ettiği, kabrinin Meyyitzade mezarlığında aile suffesinde bulunduğu ileri sürülmektedir. Şişhane'deki Lohusa Kadın Türbesi yanındaki Meyyitzade kabri ve onun bitişiğinde bulunan bu mezarlıktan, maalesef günümüzde hiçbir iz kalmamıştır. Bu konuda tarih araştırmacısı İbrahim Hakkı Konyalı şunları söylemektedir: "Evliya Çelebi ve babası, Sultan Dördüncü Murad'ın kuyumcubaşısı Mehmed Zılli Efendi, Lohusa Kadın Türbesi'nin yanında gömülüydü. Fakat yol yapılırken oradaki bütün mezarlar yerinden söküldü ve mezar taşları bir çukura dolduruldu. Ben yol yapılırken gitmiş ve mezar taşlarım görmüştüm "
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
THY uçağı kalkışını erteledi
İlber Ortaylı uçakta rahatsızlandı
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'

Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı

Bakan Yerlikaya, siber suçlarla mücadele kapsamında gerçekleştirilen Sibergöz-33 ve Sibergöz-34 Operasyonları'nda 63 şüphelinin yakalandığını bildirdi.
24.04.2024 08:31:00
Anadolu Ajansı
Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı
Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Jandarma Genel Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Mersin, İstanbul, Hakkari, Tekirdağ ve Niğde'de nitelikli dolandırıcılık, yasa dışı bahis ve çocuk müstehcenliği suçlarının bilişim sistemleri kullanılarak işlenmesine yönelik Sibergöz-33 Operasyonu düzenlendiğini belirtti.


Operasyon kapsamında 16 şüphelinin yakalandığını aktaran Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı:

"Operasyonlar sonucunda şüphelilerinin banka hesaplarında ilk belirlemelere göre 18 milyon 500 bin lira para hareketliliği olduğu tespit edildi. Operasyonlar sonucu 18 cep telefonu, 13 bilgisayar, çok sayıda sim kart, taşınabilir bellek, CD, kamera ve çok miktarda Türk lirasına el konuldu."

Sibergöz-34 Operasyonu'nda 47 gözaltı

Yerlikaya, 11 ilde de nitelikli dolandırıcılık ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarını işleyenlere yönelik Sibergöz-34 Operasyonu düzenlendiğini bildirdi.


Operasyonda 47 şüphelinin yakalandığı bilgisini veren Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Kocaeli, Adana, İstanbul, Samsun, Gaziantep, Mersin, İzmir, Denizli, Düzce, Ordu ve Bursa'da düzenlenen Sibergöz-34 Operasyonları'nda şüphelilerin, Facebook Marketplace isimli e-ticaret platformundan 'konteyner, elektrikli araba vb.' ilanı verdikleri, iletişime geçtikleri vatandaşlardan 'ürün bedeli' adı altında para talep ederek haksız kazanç sağladıkları tespit edildi. Operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyale el konuldu."

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyonları gerçekleştiren güvenlik güçlerini tebrik etti.

İlber Ortaylı THY uçağında rahatsızlandı, sefer gecikmeli gerçekleşti

Türk tarihçi ve yazar İlber Ortaylı, Türk Hava Yolları'nın (THY) İzmir-İstanbul uçuşunda rahatsızlandı. Ortaylı'nın kendisine yapılan ilk müdahalenin ardından sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, sefer gecikmeli gerçekleşti.
24.04.2024 07:05:00
İhlas Haber Ajansı
İlber Ortaylı THY uçağında rahatsızlandı, sefer gecikmeli gerçekleşti
İlber Ortaylı THY uçağında rahatsızlandı, sefer gecikmeli gerçekleşti
Türk Hava Yolları'nın (THY) İzmir -İstanbul seferini icra eden TK2337 sefer sayılı TC-LJF kuyruk tescilli Boeing tipi yolcu uçağı, kalkış için yapılan kontrollerin tamamlanmasının ardından 21.45 sıralarında kapıdan ayrıldı.

Uçaktaki yolcular arasında yer alan Türk tarihçi ve yazar İlber Ortaylı kalkıştan hemen önce rahatsızlandı.

Durum üzerine kabin ekibi harekete geçti ve pilot kalkışı iptal edip kapıya dönme kararı aldı.

Rahatsızlanan İlber Ortaylı'ya doktor tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından ciddi bir bulguya rastlanmazken Ortaylı'nın tansiyon problemi nedeniyle rahatsızlandığı öğrenildi.

Yapılan son kontrollerde ise Ortaylı'nın uçuşa engel bir durumunun olmadığının anlaşılması üzerine uçağın kaptan pilotu kalkışı gerçekleştirdi.

THY'nin İzmir-İstanbul seferi gecikmeli gerçekleşti.

İlber Ortaylı'nın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

AKP muhtarlığı kaldırmaya mı hazırlanıyor?

2012 yılında mahalle muhtarlıklarının kapatılması yönünde bir çalışma yapıldığı ortaya çıkmış ancak AKP sonunda bu çalışmayı rafa kaldırmıştı.
23.04.2024 22:34:00
Mustafa Topsakal
AKP muhtarlığı kaldırmaya mı hazırlanıyor?
AKP muhtarlığı kaldırmaya mı hazırlanıyor?
İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye genelinde 32 bin 238 mahalle ve 18 bin 278 köyde toplamda 50 bin 516 muhtar görev yapıyor.

2022 yılında yapılan düzenleme ile muhtar maaşları asgari ücret seviyesine çıkarıldı.

Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle tasarruf genelgeleri yayınlamaya başlayan hükümetin, muhtarlıkların kaldırılması için bir çalışma yaptığı iddia edildi.

İşareti yandaş yazar verdi

İktidara yakın gazeteci Hacı Yakışıklı, "17 bin TL maaş ve SSK var, ama iş yok! Muhtarlığın yerini bilen yok. 50 bin 516 muhtar var. Sadece aylık maaşları 858 milyon 873 bin 032 TL yapıyor. Yılda toplam 10 milyar 306 milyon 476 bin 384 TL ödeniyor . Bu sadece maaşlar ki SGK ve diğer ücretleri katınca hesap artıyor. Bu para hazineye kalsa daha faydalı olmaz mı?" diyerek muhtarların Hazine'ye yük olduğunu ima etti.

2012'de gündeme gelmişti

AKP'nin mahalle muhtarlıklarını kapatmak için 2012'de bir çalışma yaptığı o dönem basına yansımıştı.

Yapılan çalışmaya göre, belediye sınırları içinde kalan mahallelerde muhtarlık olmayacak, muhtarların yaptığı nüfus, seçim ve ikametgâhla ilgili işleri kaymakamlık ve belediyeler yürütecekti.

Buna karşın köy muhtarları ise yerini daha güçlendirilmiş şekilde koruyacaktı. Ancak gelen tepkiler üzerine bu çalışma rafa kalkmıştı.

Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı döneminde Saray'da muhtarlar toplantısı geleneksel hale gelmişti.

Ancak uzun bir süredir bu toplantılar da artık yapılmaz hale geldi.

Bütçe açığı için kaynak arayışı içinde olan iktidarın, muhtarlıkları tasfiye edecek bir yerel yönetim reformu üzerinde bakanlık bürokratlarına bir taslak çalışma yaptırdığı ve reformun hayata geçmesi halinde 2029'da muhtarlıkların kapatılabileceği belirtiliyor.

Steinmeier, Gaziantep'te depremzedelerle bir araya geldi

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde depremzedelerle bir araya gelerek resim sergi alanını gezdi.
23.04.2024 20:45:00 / Güncelleme: 23.04.2024 20:49:35
İhlas Haber Ajansı
Steinmeier, Gaziantep'te depremzedelerle bir araya geldi
Steinmeier, Gaziantep'te depremzedelerle bir araya geldi
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Türkiye temaslarının 2. gününde Gaziantep Gazikent İlkokulu'nu ziyaret sonrası 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Nurdağı ilçesine geçti.

Steinmeier, Nurdağı ilçesinde depremzedelerle bir araya geldi. Steinmeier, Nurdağı'nda konteyner kent içerisinde bulunan deprem sergi alanını ile 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adlı sergi alanını gezdi.



Steinmeier'e Gaziantep Valisi Kemal Çeber ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de eşlik etti.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.